sürekli çalıştığım biri var, işleri onun istediği gibi neticelenirse, "muhsincim çok başarılısın yahu" diyor, peşinden ancak belli bir gelir grubuna özgü toklukta kahkaha atarak.* ama bu kalıp hiç sekmez, tekdüze ve artık monoton olsa da iltifat iltifattır, bunu bulamayanlar da var.
"ne olursa olsun sözlükte polemiğe girmeyeceksin" gibi bir öz telkinle zuhur eder. "ne olursa olsun bak" şeklinde bu işin şakasının ve dahi istisnasının olmayacağı öz bilince aktarılır. bu kadar laftan sonra polemiğe girenin zaten kendine saygısı yoktur.
pandemi bittiğinde bu şarkıyı dinlerken sahilde koşacaktım niyeyse, nasıl bunaldıysam. pandeminin en civcivli zamanında böyle yazmışım bir yere. söz havada kalmasın müsait bir zamanda koşayım.
saat 11 olmadan uyumak istiyorum ama bunun mümkün olmayacağını biliyor ve son 15 yıldır iyi hormon salgılanmalarını kaçırdığım için artık acı duymuyorum.
vakti zamanında sinemada izlemiştim. müziğinden mi yoksa kurgusundan mı nedir öyle basit bir bilim kurgu olarak göremiyorum bu filmi. bir kere denis villeneuve işi olduğu o kadar bariz ki yönetmenin tarzını bilen fragmandan dahi anlar: dehşet büyük ölçüde fikir çağrışımına bağlıdır. o hissi filme serpiştirmesi evet ama bir yandan da max richter'ın esrarengiz bestesinin fondaki seyri. bir de tabii amy adams'ın en güzel olduğu film olabilir, dupduru. her sene mutlaka izlerim.*
çeviköz, kuneralp ve bu. "hariciyeyi ne hale getirdiler" diyenlerin özlem duydukları "liyakatli" ve en üst düzey diplomatların, emekli olduktan sonra mensubu bulundukları ülkenin en temel ve hayati tezlerini bile aslında masal olarak nitelendirdiklerini ve bunu ifade etmekten çekinmediklerini görüyoruz. bir tanesi şimdi de meclis kürsüsünden vekil sıfatıyla bu açıklamayı yapmaya cüret edebiliyor ve özür bile dilemiyor. hasbelkader seçimi kazansalardı bu adam bakan olacaktı belki de. ama baudelaire'i ana dilinden okuyor, ne liyakatli ne tahsilli adam öyle değil mi ? mülkiyeliler ikiye ayrılıyordu zaten, bunun farkında olarak hiç şaşırmıyorum.
açıkça özel nitelikli kişisel veri kapsamında olması gereken. doğum haritanızı istiyorum diyemeyen doğum saatinizi soruyor. oysa ki ben hep yanımda taşırım.
moğolistan kafilesinin kıyafetlerini övmeli, yüksek rt, fav ve niyeyse yer işareti garantili paylaşım yapmak için son saatler. nasıl bir etkileşim alma ve verme bağımlılığı lan bu. bir şeyi bir kere öv ya da beğen geç. iki aydır deli etkileşimlerle kıyafet övüyorlar, hasta mısınız bot musunuz anasını satayım.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.