forget the rules yazar profili

forget the rules kapak fotoğrafı
forget the rules profil fotoğrafı
rozet
karma: 299 tanım: 40 başlık: 0 takipçi: 7

son tanımları


bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

yaratıcı yazarlık konusunda uzman bir kişiye benziyor.
devamını gör...

libido stoklamak

tarih öncesi çağlarda, homo sapienlerin mağara duvarlarına çizdiği ilk grafiklerden biri, libido arz-talep eğrisinde belirtilir. öyle ki, bir tarafında taş devri tinder’ı olan “ateş yakan erkek” profili, diğer tarafında ise “geyik postunu doğru kombinleyen kadın” bulunur. stoklanan sadece mamut eti değildir bu çağlarda; zaman zaman libido da biriktirilir, özenle, gizlice... çünkü ne zaman bir kıtlık geleceği belli olmaz.

antik mısır'da libido, nil nehri gibi: taştığında bolluk, çekildiğinde beddua. yedi yıl bollukta her taşın altından afrodit çıkar; yedi yıl kıtlıkta ise libido mumyalanır, özenle sarkofaja kaldırılır, "gerekirse geri dönerim" notuyla. iskenderiye kütüphanesi'nin yanmış tek bölümü: "libido acil durum planları el kitabı".

modern çağda ise bu stoklama davranışı, bazı bireylerde “daha kimseye açılmayacağım ama story atmaya devam edeceğim” formuna evrilmiş, freud mezarında ters takla atmıştır. stoklanan her libido, uygun mevsimde toprağa ekilmek üzere saklanır. zodyak etkisiyle birlikte, örneğin bir yay ya da boğa burcuysanız, libido kıtlığı size işlemez; siz zaten kendi kendinize festival havası yaşarsınız. oysa bir başak ya da balık, libido stoklarken bile liste çıkarır: “1 adet bakışma, 2 adet gecikmiş yanıt, 3 adet sessiz story…”

libido stoklamak, duygusal iklm değişikliklerine karşı alınan bir önlemdir. içsel bir buğday ambarıdır. kimi zaman aşk için, kimi zaman da sadece yaklaşan retroya karşı bir hazırlıktır. çünkü biliriz ki, her bolluğun sonu bir kıtlıktır ve her kıtlık, fazla stokla çekilmezdir. ama yine de çekilir.
devamını gör...

agresif yazarlar

bana, ilköğretim din kültürü kitaplarındaki, kur'an-ı kerim'i yakan kızı -yakmak burada opsiyonel, üstüne basmış ya da işemiş de olabilir- anımsatırlar. hep ibret alırım bu kimselerden. geçmişte ya da günümüzde verdikleri yanlış kararların sorumlulukları ile baş edemeyişleri ve kendi hata ya da eksiğini kabullenemeyişleri yoluma ışık tutarken, kendi yanlış doğrularına olan saplantılı sadakati ve bunu dayatması da bir miktar ürpertici gelir. bireysel eksikliğin bünyede buhar bulutu olup bing bang gibi kelimelere dökülen halini çok mucizevi bulurum.

(bkz: tutmayın küçük enişteyi salıverin gitsin)
devamını gör...

fake hesap açıp kendine sevgili yaratmak

dijital çağın narcissus'u olmayı hedeflemektedir. bu mecralarda hem senarist hem de oyuncu koltuğunu "şansa" ve "kısmet"e bırakmayarak, yazdığı dizide "en çok ilgi gören karakter" izlenimi yaratmaktır.

bir taraftan bireysel egoyu tatmin eden bir ilgi ilizyonu yaratılırken, bir taraftan da "bakın ben tercih ediliyorum, seviliyorum" mesajı bırakmaktır tanımlarca ve favlarca. bu mesajın muhattabı, her ihtimale karşı belki takip ediyordur diye umut edilen eski flört olabilir, göze kestirilen x bir ihtimal olabilir, küçük mecralarda ise genel bir mesaj olabilir.

bireysel onay ihtiyacının dijital teneffüsüdür. "ben var yaaaa... üfff" nidasının ucuza mal edilmiş bir cosplay çalışmasıdır.
devamını gör...

bisiklet yolunda yürüyen insan

sinir bozar ama bazı durumlarda da anlaşılabilir buluyorum. yolun tam ortasını bisiklet yolu olarak ayırıp, bisiklet yolunun iki yanına da, bisiklet yolu genişliğinde yaya alani bırakılırsa, kalabalık yerlerde kaçınılmazdır taşma olması.
devamını gör...

sevgilisini içten içe başkasıyla paylaşma fantezisi

abartmamak şartıyla arada kedisini kucağına alabilir arkadaşlar, bunu seyretmek keyifli olur. müsade bitmiştir.

gavatlığın lüzumu yok.
devamını gör...

suç ve ceza

suç ve ceza, bir karakterin hikayesinden ziyade, hepimizin içinde bulunan küçük mahkemenin bazen sessiz, bazen de fazlaca gürültülü duruşmasıdır.

fyodor m. dostoyevski tarafından 19. yy rusya'sında kaleme alınmış, polisiye gibi başlayıp, varoluş sancısına evrilen, insan ruhunun bodrum katlarında çıkışı aratan bir labirent. raskolnikov adlı bir karakterin, "insanlar ikiye ayrılır" diyerek çıktığı yolda, kendisini yanlış gruba dahil etmesiyle birlikte elindeki baltayla hem kurbanının hem de kendisinin hayatını paramparça etmesi. bir balta ile açılan kapının ardında, gece uykusuna, gündüz düşüncelerine sızı gibi sızan "iç ses"in, geveze bir tören ile karşılaması.

bir fikrin, gerçeklik duvarına çarpınca dağılması. "ben farklıyım" ile başlayıp "ben ne yaptım?" ile devam eden 600 sayfacık içsel bir cinnet. kendi içindeki mahkemeyi kurup, hem sanık hem de savcı olup "adalet mülkün temelidir" mi yoksa "adalet vicdanın temelidir" mi diye düşünen bir bireyin iç monologundan oluşan sessiz çığlık.

suçun cezası, devletin vereceği hükümden ziyade, zihne oturan düşünce kalabalığıdır ve bazen bir tek düşünce dört duvardan veyahut bir kafesten daha hapsedici olabilir.

bir yanda napolyon'a özenen bir akıl, diğer yanda öldürdüğü kadının çorbasını karıştırmaya cesaret edemeyen bir vicdan.

öte yandan;
yoksulluk, adaletsizlik ve yalnızlık üçgeninde sıkışan insanın, suça meyletmeden de çaresiz hissedebilecegini gösteren; suçu bireyin değil toplumun da ortak ürettiğini sezdiren bir uyarı niteliğindedir.
devamını gör...

sözlükten evlenmek

"sözlükten" mi olduk şimdi? peki.
devamını gör...

kadınların aşırı ikiyüzlü olması

aşırı ikiyüzlü= x(x)200.
x= çift basamaklı bir sayıdır.

"aşırı"nın sayısal değerini bulunuz.
devamını gör...

bir yazar sizi takip etmeye başladı

bir normal sözlük gizemidir. siz silik silik entryleeinizi girerken "teksoy görevde" programında, sadettin teksoy aniden ve olmadık bir yapının arkasından çıkmadan önce konuşmasını duymak gibi lappsss diye bir bildirim gelir ama görüntü yok...
normal sözlük mağarası çok ürpertici oluverir bir anda.
devamını gör...

dairene dön hürrem

kanuni'nin, whatsapp'tan öpücüklü emoji atan hürrem'e son uyarısıdır. çünkü hürrem'i bir arkadaş, bir abi gibi görmektedir o sırada.bu sahnede hürrem, kanuni'nin amcası cem sultan'ı da andırıyor yer yer.
süleyman burada modemi empatiye kapatmıstir kesinlikle. hürrem de sinyal alma sorunu yaşamaya başlayan bir hotspot olmuştur adeta.

muhteşem yüzyıl evreninde geçen ama aslında günümüz ilişki labirentlerine ışık tutan, tarihi drama kılığında modern ayrılık sinyali taşıyan pasif-agresif bir replik.
bu cümle, "git ama çok da uzaklaşma, sadece sinirlen ve odanda öfkeli story at" demenin osmanlıca dilden dökülmesidir.

metaforik olarak: süleyman, maç* izlerken sevgilisi trip atan modern erkek. hürrem, “benimle ilgilenmiyorsun” diyerek sesli not atan duygusal yangın. daire, hem literal yaşam alanı hem de ruhsal geri çekilme noktası.

yani aslında bu replik, "sen bi' kendine gel!" uyarısının tarihteki ilk ve altın işlemeli kaftanlı örneğidir.
devamını gör...

okurken beyin travması geçirten başlıklar ve entryler

okunmamalıdır.
okumayın arkadaşlar. okumak iyi bir şey değil. şuraya içimizden geçenleri yazıyoruz, hemen okuyorsunuz. mahrem kalmadı,özel hayat kalmadı.
devamını gör...

köpek gibi yalnızız o yüzden sözlüklerde yazıyoruz

evde tek başıma, kimseden habersiz yalnız otururken; sözlükte yazmaya başladım ve kalabalıklar içinde yalnız olmayı seçerek, yalnızlığıma psikolojik ve edebi bir derinlik kattım.

kimsenin haberdar olmadığı yalnızlık, yalnızlık değildir.
devamını gör...

mutfakta sinir eden durumlar

yemek yapan ve bulaşıkları yıkayan birinin olmamasıdır.
devamını gör...

cahil kadınla evlenip onu istediğin gibi eğitmek

koca herbokolog sanırım.
devamını gör...

sütün kesilmesi

sütün haddinden fazla çiğ olarak bekletildiginde, dolapta ya da dondururcuda dahi olsa kaçınılmaz olan formudur. zamanında cevap verilmeyen mesaj gibi bir his yasatsa da, tıpkı zamanında cevap verilmemiş mesaj gibi telafisi de vardır. kesilen sütün içerisine bir miktar yoğurt ya da ayran katılıp tekrar kaynatıldığında çökelek elde edebilirsiniz.

ama işte siz illa ki taş gibi peynir ya da muazzam bir yoğurt yemek istiyorsanız; mesajlara zamanında cevap veriniz.
devamını gör...

freud sürçmesi

kişinin bilinçaltında "asla dile getirilmeyecek" kutusuna atıp itina ile kilit vurduğu düşüncelerin, duyguların, yargıların aşırı havasızlıktan olsa gerek hiç olmayacak ve beklenmedik bir anda "aaaaa yeter be, bunaldım... bu zamana kadar sustum ama buraya kadar geldi" diyerek kilitleri kırıp, ortama saçılmasına freud abimizin koyduğu isimdir.

halk arasında dil sürçmesi olarak "yorgunluğa", "safliga" vs bağlanarak masum bir zemine oturtulmaya çalışılsa da, freud baba masaya yumruğunu vurur ve der ki; "dil değil, bilinç kayması". bastırılmış duyguların pistonları aşıp, ışığı hissettiği minicik bir delikten ortalığa saçılmasıdır.

"ben öyle demek istememiştim!"

bir yerlerde bir freud sürçmesi olduğunda, ozon tabakası bir kat daha incelir. ortam gerilir, derin sessizlik ile başlayan ateşli kavgalara neden olabilir. nefes almak bir süreliğine imkansizlasir ve beş dakika dışarı çıkma ihtiyacı hissettirir. kontrol bizden çoktan çıkmıştır. hep derim işte; "içine atma, suya anlat.".

freud sürçmesi sadece dil ile sınırlı da değildir ayrıca. yanlış kişiye kelam edilmiş mektup, sevgiliye eski sevgilinin adinile seslenme, "aşkım" diyecekken çoktan mazi olmuş olması gereken "asiye"min adını zikretme...

ayrıca, yanlış kişiye ss atma ve birini arayacakken yanlışlıkla eski ya da yeni sevgiliyi aramak gibi eylemler de dijital freud sürçmesi olarak değerlendirilir.

konuşun kuzum, insanlar konuşa konuşa. hiç değilse suya anlatın...
devamını gör...

sigarayı bırakmak

dün gece değer verdiğim bir insanla sohbet etme esnasında "keşke sigarayı tamamen bıraksan" demesiyle birlikte bünyede yeni bir devrimi yeşerten tohumun ekilmesi ile aldığım karardır. karar almakla da kalmadım, bu defa kendimi daha fazla disiplin altında tutmak için olsa gerek, bunun için ona da söz verdim. kendime verdiğim sözlerden cayabiliyorum zaman zaman. ama işte başkasına verilen sözde "başarma arzusu" katmerli oluyor heralde. son bir sigaram kaldı. sabah markete gittim ama sigara almadım.

daha önce de bu yönde fazlaca karar alıp, kararimdan döndüm. kendimi bir türlü kararlı durmaya motive edememiştim. ilk içtiğim sigarayı tam olarak hatırlamıyorum ama ilk ictigimde dahi uctaca, öksürmeden ve gerçek anlamda içtiğimi hatırlıyorum. sanki elimde tütün kesesi ile doğmuşum gibi hiç zorlanmadan alıştım. üç günden fazla hiç bırakmadım. benim için her zaman bir kaçış noktası, bir bahane, bir mola oldu.

sanırım benim için bu defa kaçmak, bahane bulmak değil de, duruşu koruyup bir yüzleşme zamanı geldi.

(bkz: bizde söz senettir.)
devamını gör...

senin fikrinin ne önemi var vasat herif

belki vasat olması da gerekmez, birçok insanın fikrinin bir önemi yoktur.
devamını gör...

gibi (dizi)

erasmuslu yamyam bölümü favoridir.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim