kişinin bilinçaltında "asla dile getirilmeyecek" kutusuna atıp itina ile kilit vurduğu düşüncelerin, duyguların, yargıların aşırı havasızlıktan olsa gerek hiç olmayacak ve beklenmedik bir anda "aaaaa yeter be, bunaldım... bu zamana kadar sustum ama buraya kadar geldi" diyerek kilitleri kırıp, ortama saçılmasına
freud abimizin koyduğu isimdir.
halk arasında
dil sürçmesi olarak "yorgunluğa", "safliga" vs bağlanarak masum bir zemine oturtulmaya çalışılsa da,
freud baba masaya yumruğunu vurur ve der ki; "
dil değil, bilinç kayması". bastırılmış duyguların pistonları aşıp, ışığı hissettiği minicik bir delikten ortalığa saçılmasıdır.
"ben öyle demek istememiştim!"
bir yerlerde bir freud sürçmesi olduğunda, ozon tabakası bir kat daha incelir. ortam gerilir, derin sessizlik ile başlayan ateşli kavgalara neden olabilir. nefes almak bir süreliğine imkansizlasir ve beş dakika dışarı çıkma ihtiyacı hissettirir. kontrol bizden çoktan çıkmıştır. hep derim işte;
"içine atma, suya anlat.".
freud sürçmesi sadece dil ile sınırlı da değildir ayrıca. yanlış kişiye kelam edilmiş mektup, sevgiliye eski sevgilinin adinile seslenme, "aşkım" diyecekken çoktan mazi olmuş olması gereken "asiye"min adını zikretme...
ayrıca, yanlış kişiye
ss atma ve birini arayacakken yanlışlıkla eski ya da yeni sevgiliyi aramak gibi eylemler de
dijital freud sürçmesi olarak değerlendirilir.
konuşun kuzum, insanlar konuşa konuşa. hiç değilse suya anlatın...
devamını gör...