sigarayı bırakmak

''seni de sigarayı da bıraktım, bir sigara yaktım ve aynaya baktım.''
çoğu kimselerin tekrar ettiği alışkanlık. sigara bırakılmaz ara verilir. ölene kadar içmesen de ara vermiş sayılırsın.
tavsiye olarak bağımlı olunan maddenin yerine bir şey koymak çözüm olabilir. sakız çiğnemek, çekirdek tüketmek çeşitli içecekler tüketmek bağımlılığınızı bastırmaya yarayabilir. eğer kendi kendinize bırakabileceğinizi düşünmüyorsanız ''171'' sigara bırakma hattını arayarak ilgili sağlık kurumundan yardım alabilirsiniz. çevrenizden duyduğunuz nikotin bantı vb işlevlerde piyasaya sürülmüş çözümleri ilgili doktorlar ile görüştükten sonra kullanmanızı tavsiye ederim. sigaradan kurtulup nikotin bandı bağımlısı olan insanlar etrafımızda kol geziyor .* motivasyon kaynağı olarakta eğer belirli bir gün bırakabilmişseniz içmediğiniz tutarı hesaplamak motive edici bir kuvvet haline gelmeye başlayabilir. pandemi başından itibaren yaklaşık 250 gündür sigarayı tüketmeiyorum 250x16=4.000 lira şuan cebimde hayırlı işler*).

sigara kullananların ömürlerinde en az 2-3 defa denedikleri her defasında da başarısız oldukları eylem.

sanıldığı kadar kolay olmayan şey. bu kararı verdikten sonra ya ağzınız boş durmayacak (sakız) ya da tekrardan sigaraya başlanacak. başka yol yok.

' sigarayi nasil birakabilirim ya cik hayatimdan lanet olasi dur nereye gidiyorsun gel buraya ' diye gezmeme yol açan durum.

olmasa da olurmuş
atmasana ziya
sigarayı da seni de bırakırdım güya..
(bkz: no:1)

sigarayı bırakmanın kolay yolu adlı bir kitap var yazarı allen carr. bırakmayı düşünen varsa alın aldırın işe yarıyor sayesinde bıraktım. çok arkadaşıma da okuttum bıraktılar.

etkili kitap-yöntem için (bkz: the easy way to stop smoking)

covid için en kolayı hastalığa yakalanmamak ya sigarayı bırakmanın en kolay yolu da başlamamak

içmen guzum etmen yavrum

zordur ama ilaçsız, bantsız bırakılabiliyor. yeteri kadar istenildiğinde zaten her şey yapılabilir.

hep ertelenen, bir türlü hayata geçirilemeyen.

sağlıklı yaşam için bir çok kez denediğim ama gerçekleştiremediğim eylem.o yüzden artık sigara bırakmayı bıraktım.

bırakabiliyorum, bıraktım, 2 ay içmedim
ama 10 kilo aldım, tekrar başladım,
kilo almadan nasıl olur bilmiyorum

yemeklerden daha iyi tat almanıza olanak sağlar. aynı zamanda koku duyunuz gelişir, yani eski haline döner. bir çok kokuyu daha net alırsınız.
başınız daha az ağrır, daha az nefes nefese kalırsınız. saçınız daha az yağlanır, dişleriniz zamanla düzenli fırçaladığınız takdirde inci gibi beyazlaşır.
sabahları daha rahat uyanırsınız. daha çok ve daha rahat nefes aldığınız için çok daha enerjik hissedersiniz.
konsantreniz sigarayı bırakırken düşse de daha sonra çok daha kuvvetli bir hal kazanır.

bırakmak değil terk etmek gerek. bıraktım diyenler tekrar başlayabiliyorlar.

bırakmaya çalışmak zorlu bir sınav ve bu zorlu sınavdan başarıyla çıkanların sayısı fazla değil gerçek anlamıyla. bırakılınca kazançları saymakla bitmiyor. kalp krizi riski yarıya düşüyor. felç riski azalıyor. ölümcül sonuçlarını saymak dahi insanı hasta ediyor.

zorlu bir süreç. güzel bir karar. saygı duyulası.

belki çok uzak bir gelecekte benim de başarabileceğim eylem.

istemek her işin başıdır. isteyen bırakır abicim ama ben istemiyorum. belki ilerde isteyeceğimdir bilemiyorum ama eminim istersem kesip atarım.

"sigara bırakılmaz, sigaraya ara verilir." diye bir cümle vardı bir ara. öyle mi bilemiyorum, bırakalı uzun zaman oldu.

2020, sonbahar

pandemi yeni baş göstermiş, türkiye'ye girdi mi girmedi mi diye tartışılıyordu. girmişti elbet, ancak konumuz bu değil. her neyse, bir şeyler üretelim, boş durmayalım diye sağda solda kolaj yapmaya başladım. gazetelerden kesip biçiyorum, koca koca kartonlara yapıştırıyorum falan çeşitli figürleri. görsel sanatlara hep meraklı birisiydim, yetenek var mı yok mu diye çok yokladım kendimi ama pek ışık görememiştim, fakat bu acayip kolaydı, hani az buz da yaratıcı bir adamımdır, yaptım bir şeyler.

o dönem çok beğendiğim bir hanımefendi vardı, dans etmeyi iyi bilirdi. hiç alakamız yoktu, ne görüştük ne konuştuk. zaten kendisi sağolsun insanların hayatında pek de bir görünürlüğümün olmadığını fark etmiştim, zaten anlatacaklarımda da o hanımefendi yok, bu da komik bir nokta. hanımefendinin dansından çok etkilenirdim, kırmızı bir elbisesi vardı, spin attıkça etekleri dalgalanır, sanki neon efektler yaratıp tüm odağımı benden çalardı. o gazla bir kolaj yapmak istedim, tüm paramı o günün gazetelerini almaya yatırdım, bir yandan da (bilenler bilir) george karailyas tüketiyorum. bir dansöz figürü buldum, diğer bir gazetede de çok tatlı bir elbise gözüme ilişti. bunları birbirine uydurdum, sonra da starbucks'un pike place kahve paketinin üzerindeki logoyu kesip dansçının kafasına yapıştırdım, güzel bir şey ortaya çıktı.

o sırada son sigaramı içiyordum, kolajı yaparken öyle bir karar almıştım. her şey birbiriyle alakalı mı olacak kardeşim, bıraktım işte öyle.

bana çok kolay gelen, ancak bana keyif veren bu şeyi niçin bırakacağım hususunda kendimle uzlaşamadığım, kendimi yaklaşan sağlık sorunları hakkında ikna edemediğimden mütevellit, icraata bir türlü geçmediğim hadisedir.