galapagoslu iguana yazar profili

(bkz: 2023 yılında gerçekleşmiştir)

fenerbahçemin 2 golle 3 puanı aldığı ikinci hafta maçı.
oyundan memnunum, rotasyondan da, lig ve avrupa için bunlar şart, hatta mecburi.
tek tek oyuncu yorumu ve analizi yapmayacağım, ben genel oyundan memnunum eksikleri de olsa.
(ki yeniler ve uyum süreci de önemli, o sebeple bu maçlara 1-0 olsun bizim olsun diye bakıyorum)
bazı değişiklikler bir tık erken olabilirdi ama çok sorun değil.

kafama tek takılan fred'in attığı şahane golü 10 pozisyon geriye giderek ofsaytımsı olarak değerlendirmeleri.
ofsayt verilmeyen pozisyon sonrası top rakibe geçmiş ve hatta kendi ceza sahaları dışına çıkarmışlar, paslaşmışlar.
topu fenerbahçe kapmış, şahane asist ile fred karşı karşıya golü atmış.
%100 tertemiz gol.

ama dur yolcu!
orada bir mal var ne kuraldan ne de oyun akışından haberi yok ve orta hakemin kararını etkiliyor ya da %1.000.000 kötü niyetli.
hani maç 0-2 olmasın, belki karambol golü yer fenerbahçe de kriz oluşturulur.
(bu arada halen daha anlamadığım var ile orta hakem konuşuyor ve orta hakem pozisyonu izlemeye de gitmiyor, elini kaldırıp ofsaytımsıymış bu diyor, aralarındaki konuşmaları merak ediyorum çok, ciddiyim burada. her hafta hakem konuşmaları yayınlanmalı, başka türlü bu ligin adil ve doğru işleyen bir lig olduğuna kimseyi inandıramazlar, ki kimse de inanmıyor zaten ve dünyada ligimizi seyreden yok amq!!)

haah işte bu galibiyet geldi diye buna ses çıkarmazsan, o mhk'yi de onun hakemlerini de baskı altına alamazsın,
yarın en kritik maçında da bunu yaparlar.
niye? çünkü işleyiş bu şekilde, adamların sülalesi raad!! bir dünya para alıyorlar ama kuralları dahi bilmiyorlar, ya da dediğim gibi kötü niyeliler.
zkine göre kural bozup, ofsayt uyduruyorlar çünkü.
2 haftadır var'daki aynı adam, ilk hafta penaltıyı yediler şimdi de golü.
ali koç, yönetim uyuma, akıllı olmazsan aklını alırlar!!
nokta.
twente maçında vurduğunuz gol olsun inşallah.

cevabı çok basit.
burada ahkam kesen ""zalaaak"" güruha en kısa yoldan fakir/zengin ayrımı yapmadan çok uzun yıllardır alman, avusturya, isviçre, ispanyol, hollanda, hırvat, israil ve de ingiltere gibi ülkelerle çalışan biri olarak şöyle bir şey diyeyim;
tamamen tüm şartlara göre optimize edilmiş ve verimliliğin* en yüksek olduğu şekliyle çalışarak başardıkları bir şey.
önce iş geliyor adamlarda sonra da insana değer anlayışı, insana değerin iş ile birlikte yürütülebileceğini çok uzun yıllar evvel keşfetmişler ve üzerine koyarak gidiyorlar ve uyguluyorlar.
çalışma saatleri 35 saat ortalamada.
5 x 7 = 35 saat.
bunu ilk 4 gün 8 yapıp, son gün de 3 saat ilave eder birçoğu, cuma saat 12:30 da ofisten çıkar giderler.
olay budur.
mesela ben bugün 09:00 da geldim hollanda'dan misafirim vardı. işim bitti, yolcu bile ettim adamı.
normal çalışmam 09.30 - 16.30.
yaptığınız işi iyi öğrenin optimum verimli olmaya çalışın, başaracaksınız.
haa tr'de hiç kolay değil, kafaların füzyona girmesi lazım, patronları ikna etmek için 15 yılım geçti, nihayet öğrettim.

satış ekibim lojistik ile birlikte 6+1 kişi. herkes bu şekilde çalışıyor.

götü kurtarmak amaçlı verilen miktar türü.
yani ""o kadar az ki, aklın durur"" demek aslında* ve özellikle gıda sektöründe söylenmek zorunda olması da birilerinin belli bir şeye alerjen olmaları halinde tıpayı kurtarmak içindir.
yani bak biz söylemiştik, uyarmıştık sizi olayı.

uygun atasözü için; *
(bkz: evet evet ottur ama işin sonu boktur)

paranın her şey olmadığı halen daha anlaşılamıyor.
muhtemel bir teori benimkisi.

not: paraya tapmayın, insan olmanın emareleri çok farklı, iyi analiz edin!

günaydınlar ey ahali.
-sıcak ve sıkıntılı hava devam ediyor.
-tam 20 gündür neredeyse izmit körfezi her sabah resmen sis altında gibi.
-bugün bizim için çok acı bir gün olan 17 ağustos 1999'un 24.cü yıldönümü.
allah bir daha kimseye yaşatmasın. bizim için zor zamanlardı.
-dün de dediğim gibi sevdiklerinize onları sevdiğinizi belli edin her daim.
-filtre kahve için.
-bugün benim için çalışma haftası biter inşallah.
-yarın izinliyim, c.tesi ver elini kadıköy hayırlısıyla.
-ara ara değişiklik güzeldir.
-insanların hayatına dokunun, illa büyük bir şeyle olması gerekmiyor bunun.

(bkz: acı kökler)
(bkz: josé vicente ortuño)

bu başlıkta yazmıştım daha önce yıllar yıllar sonra tekrar kütüphaneme kattım kendisini.

(bkz: jeton)

kendilerinde mevcut tek bir hesabım vardı, herhalde 17-18 sene öncesine ait.
5 yıl kullanıp 2011 veya 2012 yılında toptan kapattım hesabımı. kredi kartlarını hiç kullanmadım, işim de olmadı.
banka benim ilk gözağrım iş bankası ve biraz da yapı kredi.
gerisi hikaye ama sonuçta hepsi aynıdır, öpmedikleri eşeğe saman vermezler.

"yallah" diye insan gönderilen ülkedir.
(bkz: çaktın mevzuyu)

matbu kitaplar olmazsa olmaz sıra bir diyebilirim, e-sigara likitleri, filtre kahveler, çok uzak olmayan seyahetler, ki bunların yanında uzak olarak yurtdışı gezilerim de var ama ona ben cebimden para gömmüyorum. gömsem de en fazla %20, kalanı patronlardan haliyle, o kadar da olsun.
son olarak eş-dostla birlikte x bir mekanda yemek için, sohbet için ve/veya arada bir de olsa alkollü sohbet için gömerim.
son 7-8 yıldır maçlara gitmiyorum, seneye kombine alacağım inşallah, o niyete girdim.
bu kadar. daha fazla detaya gerenk yok.

günaydın yazarlar camiası.
işe doğru yoldayım, ofise geçince editlerim.

edit: dün geç akşam saatlerinde kocaeli'de iyi bir yağmur yaptı serinlik geldi.
-sabah itibariyle serin biraz daha ama havanın nemi ve sıkıntısı devam ediyor.
-euro/dolar dizginli devam ediyor, aşırı yukarı pik sonrası o pikin seviyesinde dengede duruyor
sanki ama yine de emin olamıyorum.
-hafta sonu aileyle kadıköy yapıyorum, yeter ulan bu kadar iş dedim kendime. *
-sevdiklerinizi ve kendinizi sevin, egoist olmayın, sevdiklerinize onları sevdiğinizi belli edin.

sözlük tünaydın. herkese güzel işler diliyorum.
bir ihracat bitti, romanya yola çıktı. diğeri hazırlanıyor almanya, üçüncüsü de cuma italya.
ülkeye katkı sağlamaya devam.
-marmarada havalar çok sıkıntılı, nem oranı yüksek.
-dikkat edin.
-ülke lastiği patlak kamyon gibi.
-bireysel eylem planlarınızı hayata geçirmek için çabalayın.
-işinizin hakkını verin, verirken de her gün yeni bir şeyler öğrenin.
-mesleğiniz her ne ise kendinizi geliştirin.

bugünlük bu kadar.

benim genel olarak tarzım değil ama destek olmak adına almanca diyenlere ara ara yardımcı olurum.
sorusu olan yazar.

hayatın zorluğudur. herkesin aynı gün ya da 3 günde bitmeyen maaşı olsun inşallah.

tuşlarla yapamam ben bilmem diyenler için karakter eşlem diye bir uygulama vardır pc'ler içinde, onu çubuğa eklemleyin ve tıklayarak symbol yazı tipinden bulun onu.
bu kadar.
düzeltme: yanlış hatırlıyormuşum, symbol içinde yokmuş.
karakter eşlemde "unicode" kısmına tıklayınca sağdaki küçük pencere içine/yerine
"20ba" yazarsınız türk lirası sembolü direkt geliyor.

bütün aklı başındaki sözlük insanlarına günaydın olsun bu ortaya karışık c.tesi gününden.
keyfini sürün, uzun zaman sonra fresh bir hava var, bu akşam dostlara ayrıldı.

basit kafalar var, üzücü tabi.
bir de şöyle bir duyum aldım, bir çok yazar da kirpi sözlük diye bir yerlere göç etmiş.
eder mi? eder.
orası yürür mü? bilemem, burası gibi olur en fazla.
burası niye ilerlemiyor? sözlüğün yapısı acayip kötü, işleyiş bir kere pratik değil.
bunu değiştirmedikleri müddetçe burada kimse barınmaz.
eee adam da zaten 20 kişinin olduğu yerde duruyorum bari en azından işleyiş olarak "zul" olmayan bir yerde yazarım diyor.
sözlük yazarlığını bazıları burada çok yanlış anlamışlar, çoluk çocuk muhabbeti ile sözlük yazarlığı yapılmaz.
arada bir olur ama sürekli olmaz.
ilk cümlem için kimse üzerine bir şey almasın, sadece tespit. herkes istediğini yazar karışamam.
kimseye laf anlatacak vaziyetim olmaz, olsa da uğraşamam.
bu kadar. nokta.

kirli işleri yapan japon azınlık grubudur.