gevheri yazar profili

gevheri kapak fotoğrafı
gevheri profil fotoğrafı
rozet
karma: 4515 tanım: 332 başlık: 61 takipçi: 118

son tanımları


düşün ki kardeşin bunu okuyor

hangisi?
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının elleri

#3394324

yöneticilik, idare etme kabiliyeti kuvvetli allah vergisi bir insan terbiyecisi.

başlattığın işler, idare etmeyi kabul ettiğin yeni şeyler ve zihnindeki düzen algın sana artık neredeyse engel oluyor. her şeyi ve herkesi idare etme artık yaw.

22-23 yaşlarında büyük bir değişim yaşamışsın.
yurt dışına çıkma ihtimalin var ilerleyen vakitlerde veeee sağlığına çok çok ama çok dikkat et. özellikle ailenizde kronik bir şeyler varsa erkenden bunlara özen göster. ölmüyorsun öerak etme sadece bazen hastalanırız ve hayat kalitemiz çok düşer, elin diyor ki bana iyi baksın. kendine yani. manen de sadaka vermeyi unutma çünkü solak olmadığını varsayıyorum ama sol elini inceliyorum bu, manen de rahatsız edici durumlarla karşılaşabileceğin anlamı içerir. şimdilerde değil boş yere kuruntu yapmayalım da ileriye dönük.. bunları yaptıktan sonra el çizgilerin değişecektir 6 ayda değişimi gözlemleriz.

çocukluğundan beri mutlu olmayı biliyorsun :)
hislerin kuvvetli, psikolojin yerinde. ama tabii ki sen bi overthinkersin. kendinle zihnen mücadeleyi azalt. dışarıdan veya aile gibi gördüpün insanlardan onay aramak yerine, böyle yapıyorum haberin olsun, de. yani onay merkezin sen ol. işinin ehli olan birilerinden bile zaten doğru olduğunu bildiğin şeyler için onay arama. ya da yaptığın hatalar için çünkü sen zaten biliyorsun aslında ne doğru, ne yanlış.

genel olarak su grubu eli gibi bu uzun parmaklar, avuç içi.. duygusal, sezgiler kuvvetli, kırılgan ama ziyadesiyle akıllı.

parmak izlerin görünmüyor zihnine dair çok detay veremedim ama bu gün canım bunu yorumlamak istedi. he bi de bi yerlerde kova burcu etkisi taşıdığını da değişime açık, farklılıkları çok yadırgamayan hatta seven boyalı elde görüyorum.

37 veya kırklı yaşlarda ne yapıyorsun kariyer falan mı :) yeni bir düzen. yurt dışı meselesi biraz daha sonraya denk düşüyor gibi 45-47 falan yani bu açıdan aşağı yukarı yaşlar böyle görünüyor. hastalıklar ise biraz daha ileri yaşlarda pndan dedim şimdiden kendine güzel bak.

çokça el analiz etmiş biri olarak elini genel olarak sevdim. sen de sevmelisin. iyi kalplisin. bi de sayfana girip incelemeye de üşendim. zaten bilinen bi şeyleride yazmış olabilirim. te ama bilmelisin ki işinin ehli insan el okuyabilir, paylaşırken aklınızda bulunsun :)

sevgili diğer el sahipleri, küçük avuç içi ve kısa parmaklar veya avuç içi kare gibi görünen parmakları da en fazla avuç içi kadar uzun olan toprak mizacı elleri başlığın bu sayfasında ağırlıklı. sizler de işte geleneği önemseyen, çalışkan, vücut enerjisi yüksek, disiplinli kişilersiniz. genel yorumum bu, idare ediverin.*
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

anne biliyorum, bazı özlemleri sen mayaladın ruhuma.
biliyorum, ruhumun bazı parçalarını da sen kesip eksilttin.
durup durup kendimi sevemeyişlerim hep bundan. durup durup güzele ikna olamayışım hep bundan.

ruhumun değerini yitirdiği adresmiş senin istenmeyişin, öfkeni kendi gözlerimde görüşüm hep bundan.

şifalan annem, iyi ol, kendini sev, bil ki sen senden hep razısın.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

yataktan enerjik kalkıp, kahvaltısını yapıp, işini gücünü halleden hâl. özleniyorsun.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

içimde kendimi hayal kırıklığı olarak taşıyorum.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

iyileşmek için yazıyorum,
çünkü içimdeki zehri başka türlü nasıl akıtacağımı bilmiyorum. şairin,
"benim kalbim bir ıslahevidir doktor,
yetim bir çocuk durmadan azarlanır içinde" mısralarını anlayabiliyorum, yaşadığım için. bunu anlayabiliyor olmak da üzücü...

neyim var, neden böyleyim, neden böyle oluyor ben de bilmiyorum ama kendimden razı değilim. hiç değilim hem de. allahla başbaşa kaldığımızda ona "yeryüzünde kendinden razı olmayan bir kul görüyor musun, işte o, benim işte." diyorum. kendimin kendime rızası yok çünkü, olamıyor.

kimseye yük olmak istemiyorum bir sancı gibi. biraz paylaşacak olsa biri benimle hayatı, hemen sımsıkı tutunuyorum ne varsa sanki. sonra minicik bir söz, ulaşamama hâli paramparça ediyor beni. yapayalnız kalıyorum. çünkü kendimden razı değilim, kendimle kalmak demek bir hapse girmek gibi, cezaevi gibi işkence gibi, içimdeki o boşluğu, sevgisizliği, değersizliği hiçbir şeyle dolduramıyorum. neyim var bilmiyorum ama baş edemiyorum işte. baş edemediğimde farkındalığım usulca uzatıyor başını ve perçinliyor her şeyi: sen bir enkazsın. işte durmadan azarlıyorum içimde kendimi, durmadan.

yazıyorum çünkü bu gün baş edemedim ve ilacımı aldım sakinleşeyim diye. kimsenin bir suçu, hatası olmadığını ve meselenin bende başlayıp bende bittiğini görebiliyorum çünkü kendimde hapsolmadığım anlar oluyor ilaç alınca.

sadece,
yazmak istedim. deftere yazıp da onu yakmaya uğraşmak yerine buraya yazıp iyileşince silmek istiyorum.

|3.6.25
devamını gör...

gassal (dizi)

30 dakikalık bölümler bize hakikaten hayatın çok kısa olduğunu anımsatıcı nitelikte.
her bölüm olmasa da bazı bölümlerde herkes mutlaka kendini bulabilir diye düşünüyorum. çünkü ölümü uzak veya yakın gördük her birimiz. çok incelikli çocukluğa dönük göndermeleri de var.
eskimeyeceğini düşünüyorum bir milletin hafızasındaki sembolleri içerisinde barındıryor nispeten.
okulun zil sesi, danteller, tüplü tv'ler...
devamını gör...

kısa hikaye denemeleri

#3231955

hem her şeyi vardı çiçekin hem de hiçbir şeyi yoktu. her şeyi vardı, çünkü rüyalar alemindeydi. hiçbir şeyi yoktu, çünkü ölümüne uyumuştu.

biri gördü onu. pîri gördü. bu bakışı taa rüyasında hissetti çiçek. hakikatte de gerçekte de biri görmüştü onu ama çiçek çok korkuyordu rüyada bile. rüyasında bu mahir eller onu bir yolculuğa çıkarmıştı. kuru toprağını iyice sulamış, yumuşatmıştı. toprak yumuşayınca kökünü topraktan ayırmıştı. o an iç çekip sıçramıştı çiçek ama uyanmamıştı. bu mahir eller kökünü suyla iyice arıtmıştı.

zihni, ruhu, duygusu, düşüncesi, oldukları, olabilecekleri... her şeyi o mahir ellerdeydi. apaçık. savunmasız. gassal elinde meyyit gibiydi çiçek. ölümüne uyumuştu ya zaten. o mahir eller suya bıraktı çiçeği bir süre. sonra evini, toprağını, saksısını her şeyini değiştirdi. her şeyim sandığı her şeyi...

sonra sudan aldı çiçeği ve dallarını bir bir kesti. rüyasında da aynen böyle oluyordu işte. canı çok yandı çiçekin ama çiçek bu defa isyan etmiyordu. dallarını kesen, onu küçücük bir gövdeye teslim eden mahir eller; saksıyla toprağı, toprakla çiçekin köklerini usul usul harmanladı. en son saksının altına su dolu bir kâse yerleştirdi ve çiçek kökleri ertesi güne uyanmaya durdu.

işte böyle. böyle olmuştu her şey. kökler çiçeğin zihniydi. zihnin uyanması başka, bedenin uyanması başkaydı.

bin yıllık uyumuştu sanki çiçek, sinesinde rüyalardan kalma hatıraları vardı. içinde kendisinin de bilmediği bir kalabalık da vardı sanki. farklı çiçeklerin çatırtıları, başkaca çeşmelerin suları, başka başka adreslerin toprağı vardı sanki. zihninin rüyalardan gerçeğe açılması da işte böyle olmuştu çiçekin.

görkemli dallarını, yapraklarını aradı ama hissedemedi. yoktular. bir küçücük, kısacık gövdesi vardı belli ki. ne olmuştu ona böyle? bilmiyordu. kabusları gibi. kabuslarında tam bir insanı sevecek gibi oluyordu bir de bakıyordu ki o insan dalını budağını kesmiş. tam birine ısınacak oluyordu, o insan da çiçeğini koparıyordu. kıymetini bilene, hakkını verene denk düşememişti bir türlü.

sonra kendisiyle konuşan bir ses işitti. belli ki biri ona bir kitap okuyordu. ama bu kitabın dilini bilmiyordu çiçek. yine de güzel seler, güzel şeylerdi bunlar, anlıyordu çiçek. içinde umut vardı, sevgi vardı, yaralar vardı, bazen de celâl hissediyordu ama o da şefkatten.

o da ne? yanında yöresinde başkaca çiçekler mi vardı?
çiçek yine sese döndü.
kalbi, güneşe meyleden ayçiçeği gibi bu sözlere meylediyordu...
devamını gör...

kadınların efendi erkek sevmemesi

özgüven bağlamında taşların yerine oturduğu mesele. evet beyler, size çok önemli bir şey söyleyeyim:
efendi erkek, ezik erkek
efendi olmayan erkek, kendini ezdirmeyen erkek bağlamında değerlendirince taşların yerine oturduğu meseledir.

kadın efendi ve özgüvenli erkeği tercih eder her zaman. hatta karizmatik buldukları, hayran oldukları erkeklerin tümü böyledir.

bir erkekte efendilik yok özgüven varsa kadın "erkeğin kendi olabiliyor" olmasını güvenilir bulur. çünkü kişinin karakterini tanır, o yokken de ne yapacağını bilir.

fakat bir erkekte efendilik var özgüven yok ise, bu efendisinden ziyade ezikliği kabul edilir gösterme durumudur. kadın bunu anlar, bu tür erkekler kırılgandır ve eline imkan verildiğinde de ne yapacağı belirsizdir.
devamını gör...

kısa hikaye denemeleri

haftada bir sulanan çiçekler gibiydi hayat. ev sahibi dışarıdaki her şeyle ilgileniyor ama şu pencerede duran çiçekle ilgilenmiyordu bir türlü. nasılsa çiçek evindeydi ya ondan belki, bilmiyordu çiçek. bütün gün pencereden görünenleri izledi ve nereye daha çok ait olduğunu düşündü. şu her gün baktığı sokak lambası, her gün şuralara park edilen arabalar, ara sıra dışarıdan geçerken gözüleri değen insanlar... onlarla evinde olduğu insandan daha çok göz göze geldiğini biliyordu.

kırılmamaya çalıştı usul usul ve soğuk yüzüyle gelen sonbahara rağmen. "sonuçta sen alt tarafı bir çiçeksin. insanlar seni alır, evinde besler, haftadan haftaya sular. bu kadar işte. çok beklentin var çiçek! alt tarafı sıradan bir çiçeksin." diyordu kendine; yüz çevirilen/unutulan/önemsenmeyen olmanın verdiği acının sızlamasına izin vermemek için.

"ama ben bir çiçeğim, ilgi lazım, sevgi lazım, ortamımın sıcak olması lazım..." ve daha bir sürü düşünceyi aklının ucundan geçiremiyordu bile. kendine reva görmüyordu içi, kendi gerçeğini görüp kırılmasın diye. fakat zaman öyle demiyordu. zaman, yalnızlık ve şu pencereden yansıyan aydınlık gibi içeri sokulan soğuk yapraklarına her değdiğinde bir yanı kırılmaya yüz tutuyordu.

sıkı sıkıya tuttuğu yapraklardan biri düşmek istiyor gibi solmaya başlamıştı artık. çiçek kendinden bir parçanın kopmasına izin vermemişti. bu yüzden kızgındı. hesap soruyordu soluşunun sebebi kendi olmayan yaprağa: "neden böylesin? neden soluyorsun? neden sen de diğerleri gibi yeşil kalmayı istemiyorsun ki? benim gücüm yok mu hatırım yok mu sende?" diyordu ama yaprak belli ki soğuğa da çiçeğin kendini suçlamasına da dayanamıyordu artık. ve işte, biri anlaşılmak için kendini feda etmeli dercesine nihayet düştü.

çiçek şaşkına dönmüştü. o kadar sarsmıştı ki bu ilk acı, nasıl tepki verilir bilmiyordu. aşağıdaki yaprağa baktı. o gün gözünü yapraktan ayırmadı hiç. o, kendi kendine yetebilmek isterken yetemediği gerçeği tüm kaçışlarının ardından yüzüne vuruyordu. bakmaktan yorulunca uykuya durdu çiçek. günlerce uyudu. uyurken bir bir yaprakları dökülüyordu. üşüdüğünü de biliyordu üstelik ancak uyanmaya mecali yoktu.

fakat artık anlıyordu hakikati. o çiçekti. dalıyla, yaprağıyla. insanın ona vermediği kıymetin farkındaydı. bu yüzden hüzünlü rüyalar görüyordu uykusunda. insanın ona değil kıymet, ihtiyacını bile vermeğini görüyordu.

çok daha derin bir uykuya daldı çiçek. üzerine kar yağıyordu rüyasında. yaprakları da dalları da kurumuştu. üzerindeki karı yorgan belledi, iyice daldı uykuya. artık simsiyah bir noktanın içine çekilmişti çiçek.

anne karnı gibi, düşünce ve duygudan âzâde...
devamını gör...

kronik mevsimsel alerjik rinit

yaz, kış hastaysan,
nefes alamayacak kadar burnun tıkanıyorsa
rüzgâr esse burnun tıkanıyorsa,
başını üşüttün sanıp saatlerce yorgan altında terlemeye çalışıp kendini en ufak hava zerresinden koruyup, terleyip, geçtiğini zannediyorsan,
herkes başı dışarıda uyurken sen başını dışarıda bıraktığın an burnun tıkanıyorsa,
aksırığın 6-7 kez peş peşe oluyorsa,
genizinde acıtan bir akıntı varsa,
boğazın her halta şişiyorsa,
hayat kaliten, uyku kaliten düşükse bir kbb doktoruna detaylı görünmekte fayda var. kronik mevsimsel alerjik rinitin olabilir. ilaçları kullanıyorsun, mis gibi. birden normal insan oluyorsun. hayat ve nefes kaliten artıyor. ilaçlardan sonra bir alerji testi de yaptırmakta fayda var.

geçmiş olsun.
devamını gör...

yol fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

intihar

sisifos'ta intihar etmek için iyi bir sebebi olmaya vurgu vardır. oysa dikkatli baktığında o sebep yaşamak için de iyi bir sebeptir.
hayat bir ömür.
zaman da akıp geçiyor.
zaman akıp geçecek işte yine.. izin ver. neye için paramparçaysa sırf onun çözümü için hayatta kal. neden diye sorma artık.. nasıl diye sor. nasıl bir çözüm bulabilirim de ve gör..

ve #661320

son olarak intihar fikri, düşünmek, söze dökmek, planlamak ciddi bir meseledir. mutlaka bir doktora görünün.
devamını gör...

birinci sınıf insan muamelesi göreceğin tek yer

tabut.
devamını gör...

kader belliyse özgür irade neden var sorunsalı

- kader belli değil, özgür irade de yok
+ anlayanlar anlamayanlara anlatsın*
devamını gör...

ilk buluşmada hesabı kim öder sorunsalı

kim zenginse o öder. bu da soru mu allasen.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

dep res yon .

girip girmeyeceğime karar veremediğim ruh hali. çok yorulduğum ve yıprandığım bir gerçek.
şimdi depresyona girersem de başarılı olabileceğim şeylere ket vurma olasılığı bir gerçek.
duygulara dair sorumluluklarımı da almam gerekiyor ama? hangi tarafta, ne olarak?

korkunç bir farkındalık bu. teslim ol ya da olma. seni sabah yataktan kaldırmayan o şeye bile sabredip geçmesini izleyecek kadar çıldırtan bir sakinliğim ve üşenmeden bekleyecek kadar sabrım var. korkunç bir farkındalık hâli. elinde olan ve olmayana dair isyanın anlamsızlığının bilincinde.

güzel şeyler olsun.

sevgi ve ilginin iyi gelmeyeceği bir şey yok.

güzel şeyler olsun.

ama,
kimse de onurumuzu zerresiyle incitmesin. büyük kabalıklar = umursanmayacak insanlar = küçük karakterler.

orta halli kabalıklar = ilkel insanlar = çok dikkate alınmazlar.

küçük kabalıklar = samimiyetsiz insanlar = mide bulandırırlar.

incelikte kazalar = can acıtabilen insanlar = uzak dur.

eveet, elde ne kaldı? sıfır sıfır sıfır. hadi başa dönelim. korkunç farkındalıklar. kategorize edilmemiş insanlar. çocuklar. kimse mükemmel değil.

depresyona girsem mi diye sormuyorum çünkü labirentin çıkış yolunu bulmak zordur. iyisi mi bakmayalım. önce dışımızı toparlayıp düzeltelim. iyi gelir.
devamını gör...

üstteki yazara bir şey söyle

naruto'nun tüm bölümlerini izleyerek japonca öğrenebileceğime inandım bu gün kendimce. bence olabilir dayı.
devamını gör...

bir tweet görseli bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim