t: kaliteli, eğlenceli, izlemesi zevkli tv yapımı
iki gün önce burada @morseverr'in girdisi üzerine fark ettim böyle bir yapım olduğunu (teşekkürler). şu sıralar tam da aradığım tür olduğu ve kadrosunda steve martin'i gördüğüm için izleme kararı aldım, severim çünkü kendisini. henüz ilk sezonu bitirip ikinciye yeni başladığım için yazacaklarım tamamen bu bağlamda olacak. konuya diğer arkadaşlar değinmişler zaten, tekrar olmasın. sadece şunu söyleyebilirim ki, konuyu okuyunca bile ne kadar eğlenceli bir yapım olacağını anlıyor insan.
her şeyden önce yapıma hakkını vermek lazım. a'dan z'ye çok iyi düşünülmüş bir yapım var karşımızda. hikaye, senaryo mükemmel. evet klasik 'twist'ler içeren bir hikaye var karşımızda ancak türü sevenler de bu yüzden seviyorlardır. öteki türlü hercule poirot bile çekilmez bir hal alır, 'twist'ler iyidir :) her bölüm çok hızlı ve su gibi akıyor. tam da türün kendisinden bekleneceği üzere, içinde komedi de barındırdığı için diyaloglar fazlaca uzun değil, sahneler yavaş akmıyor. dramatik ince dokunuşlar bile komedi unsuru yedirilerek yapılıyor.
yönetmenin ve sanat yönetmeninin de çok iyi işler çıkarttığını söyleyebilirim. özellikle hayali (aslında yarı hayali, değineceğim buna) arconia binasının/otelinin odalarının dizideki her karakterin kişiliğini yansıtacak şekilde tasarlanmış oluşu gibi detaylar göze çok hoşa geliyor.
karakterleri ve oyuncuları ayrı ayrı mı yazsam, beraber mi irdelesem bilemedim. ya roller oyuncular düşünülerek yazılmış ya da oyuncular çok iyi benimsemişler rollerini ve bana onlar için yazılmış gibi geliyor. steve martin'i zaten bilirim, severim. altından kalkamayacağı bir rol olduğunu düşünmüyorum. burada da dört dörtlük bir iş çıkartıyor. martin short'u açıkçası ilk defa izliyorum. ancak gördüğüm ve araştırdığım kadarıyla gayet iyi bir oyuncu. şimdi, bu ikilinin kimyasının çok hoş olduğunu fark edeceksiniz eğer diziyi izlerseniz. bir tesadüf değil bu, steve martin ve martin short otuz altı senelik arkadaşlar ve birçok filmde beraber rol almışlar. bana sanki bu iki oyuncunun üzerine bu karakterler yazılmış gibi geliyor. iki farklı kişiliğe sahip iki karakter var ve bu iki karakteri dengelemek için araya bir başkası eklenmiş, bu rol de selena gomez'e düşmüş.
burada selena gomez için bir paragraf başlatıyorum, zira diziye başlamadan önce hafif şüphelerim vardı. oyunculuğu hakkında hiçbir fikrim olmadığı için dizinin sürpriz yumurtasıydı kendisi. şu an geldiğim noktada şunu düşünüyorum, herhalde başkası olsa bu kadar iyi olamazdı. aslında olur, ancak o oyuncu da bu kadar başarılı olursa. genelde bu hissi oyuncular başarılıysa hissederiz, selena gomez de benim gözümde yıldızlı pekiyi ile geçiyor sınıfı. cuk oturmuş karaktere. disney temelli olmasının da faydası vardır bunda muhakkak. son olarak, iki ultra dramatik karakterin yanında böyle dengeleyici, güzel bir karakteri izlemek de hoş oluyor :) diğer iki karakter ve kendisinin arasındaki nesil farkından dolayı yaşananlar bol bol güldürüyor insanı.
gülmek demişken, kendisine hafiften aşık olduğum amy ryan da yer alıyor dizide, woof woof * kendisinin ve steve martin'in karakterlerinin scrabble oynadıkları sahnede kelimenin tam anlamıyla yarıldım gülmekten. çok iyi düşünülmüş bir sahne ve iki oyuncu da çok iyi kotarmışlar :)
son olarak, dizin geçtiği bina bana çok ilginç gelince (dış çekimlerde görünüyor bir şeyler ve set/plato olamaz dedim kendi kendime, zira new yorkun göbeği gibi) ilk sezonu izledikten sonra şöylece bir bakındım. gerçekten böyle bir bina var, belnord binası oluyor kendisi. dış çekimlerde gördüğümüz yer orası, fakat iç çekimler için haliyle stüdyo kullanmışlar. binanın da ilginç bir hikayesi var. çok sükseli ve gösterişli bir bina, 1909'da inşa ediliyor ve bir süre amerikanın ve dünyanın en büyük binası olarak lanse ediliyor (peh peh), birçok ünlüye ev sahipliği yapıyor, bir ara pinti sahibi nedeniyle dairelerin bakımı yapılmıyor, kiracılar isyan ediyor, yakıyorlar binayı... gerçekleri öğrenmek isteyen google yapıversin :d
neticede güzel, eğlenceli, izlemesi keyifli bir dizi. şöyle patlamış mısır, cips gibi zararlı ne varsa alınıp, yenilerek izlenecek türden. üzmez, eğlendirir, güldürür, arada düşündürür (herkes hayatının bir noktasında karakterlerin yaşadığı hisleri mutlaka yaşamıştır, yaşayacaktır)
devamını gör...