hem panik hem atak yazar profili

çeşitli şekillerde korunma yöntemleri mevcut olmakla birlikte. topluma kurs niteliğinde verilmesi gerektiğini düşündüğüm hadisedir kendileri. sonra yok yanlışlık oldu diyenler, bebeği çöpe atan mallar ve insan demeye utandığım bir sürü varlık peydah oluyor. her b*ku bilirler ama iş neticeye gelince kem küm*
doğum kontrol hapları, prezervatif,doğum kontrol iğneleri, hormonlu ve hormonsuz çeşitleri bulunan sprialler, kaymayan sprial diye anılan rahim kubbesine sabitlenen giynefix adlı sprial,artık çocuk yapmam geri dönüşü olmasın diyenler için kordon bağlatma gibi türlü yöntemler vardır. size en kolaylık sağlayan ve sağlığınıza uygun olan yöntem seçilir devam edilir.

nihal karakteri,güzel olduğu kadar böyle bayatık, hemen kırılan mıymıy bir tiptir. bir tek konuda ısrarcıydı oda behlül'e olan aşkı. hatta ortada hiç bir şey yokken kendi kendine triplenip atarlanıyordu kıskançlıktan. onun haricinde diğer tüm karakterlerin etkisin de kalırdı. sonu da iyi olmadı pek.kendi deyimiyle taklım(nihalin babasına küçükken tatlım yerine kullandığı kelime)bir kızdı.*

sözlüğe ilk geldiğim de beni karşılıyan o minnoş,tatlış,sıcak kanlı, hoş sohbetli dadlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlümdür kendileri* böyle bir içten anlatım böyle bir yardımseverlik hele ki ilk geldiğim gün o kadar iyi geldi ki hele devamında ki hoş sohbeti iyi ki varsın kahvem*

karışılmayan hiç bir şey kalmadığına ve artık şaşırma eylemini unuttuğumuzu doğrular nitelikte bir beyanat daha..
artık hiç bir şeye aaa nasıl olur demiyoruz..zira evlilik,çocuk sayısı, kadınların doğum tercihleri, alkol, tütün, yaşam şartları, dışarı çıkma saatleri, yemek yeme standartları, sağlık sektörü karışılmayan tuvalet alışkanlığı dahi kalmadığı için çok da şeee etmemek lazım*

empati diye bir şey vardır ama yapabilen insan azdır demek istiyorum.
keşke herkes yapabilse, insanlar genelde iyi şeyler mevzu bahis olduğunda şöyle yapardım, şunu alırdım,böyle derdim, buraya giderdim gibi kelimelerin önüne ben olsam kısmını eklerler ama konu eğer birinin derdiyse, hastalığıysa vs yani üzücü olan herhangi bir durumda ahkam kesmek daha kolaylarına gelir.
halbuki "ben olsaydım ne yapardım" sorusunu sorabilsek kendimize tabi ki her ne kadar yaşayan bilse de bir nebze olsa insanlık adına bir adım atılmış olabilir. işte bunun için empati diye bir şey vardır. azcık bir gayretle başarmak zor değildir üstelik..

neler yaşamamış olacağını hiç bir zaman bilemeyiz ama.
tut ki hiç gün yüzü görmedin bu da tamam. başkalarının hayatını yargılamak ve yadırgamak her ne kadar bize düşmese de.
çirkin bir hareket bence.
bazen hem cinsimi hiç anlamıyorum...

benim için
7. koğuş mucize filmi..
(aras bulut iynemli sen nasıl bir kralsın..bu nasıl bir oyunculuktur.)

olsundur, oda olurdur, üzülmedir, bak bende daha hiç bulamadımdır vs cevap listesi ile moral verilebilir. ve yalnız değilsindir. bir gün olur.

telefonu açtığın zaman karşıdan gelen o soru ...... sen misin? (noktalı yerlere istediğiniz isimi koyabilirsiniz)
-yoo beni aramana rağmen benim olmam çok acayip olmaz mı,ben değilim.
sen mi geldin?
-ben değilim ,bir ben var benden içeri..
uyudun mu?
-rahat bırakırsan yapmaya çalıştığım eylem.
bunu sen mi yaptın?
-hayır yalan atıyorum.
aaa bu çocuk sizin mi ? var bide
-allah allah ne alakası var canı sıkılınca arada anne diyor işte...

bu ara tam azalttım bari derken bu oldu mu şimdi dediğim başlık. insanı zorla günaha sokuyorsunuz yahu. tamda insan gibi normal miktar içmeye alışmaya çalışırken ..
böyle bir şey olamaz ya anlatırken bile hoş, güzel bir türk kahvesi veya şekersiz sütsüz bir filtre kahve candır yahu..
şöyle bir kokusunu içinize çekersiniz bir yudum alırsınız sonra ohh miss miss..
aranızda olmaktan onur duydum sevgili tarikat dostları.
@uykusuzkahve sizi de bekliyoruz efenim.*)

rahatça uzanabiliyorsan koltuğuna, en salaş kıyafetini çekip üstüne istediğin gibi davranabiliyorsan, şu temizliği bitirip bi kahve yapıp da içeyim diyebildiğin yerdir aslında ev ve buna yüzlerce tanım bulunabilir.
ama evi ev gibi hissettiren aslında duygulardır.belki çok geniş bir evin olabilir yada ufacık. çok lüks eşyaların olabilir yada belki bir takımın zor vardır .ama ne olursa olsun sevincini, üzüntünü yaşadığın,mutluluk çığlığını atabildiğin,hıçkıra hıçkıra rahatça ağlayabildiğin duvarların vardır. evime bir gitsem diye içinden geçirdiğin..
bir de sevdiklerin vardır aslında ev onlarla anlam kazanır onlarla yuva olur.
sabah kalkıp kahvaltı hazırlayıp herkesi toplarsan masaya işte evim dediğin an o andır. bir bakarsın gözlerine tamam dersin evim sizsiniz benim...

söyleyenin ve söyleme şeklinin çok önemli olduğu konu. bazen iyi bir kelime küfür şeklini bile alabilir bana göre..
ama böyle ağzını yaya yaya kocişkomm, aşkitomm şeklindeki hitaplar çok itici be..tut ağzına kürekle vur yani.
bir de böyle hangi şekilde söylenirse söylensin itici gelen bir başka kelime de tatlım.. ya bu ne itici ne üstten üstten kendini bir b*k sanma şeklidir.

bizim muhabbet kuşu için geçerli olmayan başlık derim. sürekli canı sıkılıyor evde dolaşırken seni rahat bırakmaz. dur azcık kafesine koyalım bari dersin. bu seferde cik cik cak cak seni susturuyor.

pudra şekeri olmadan asla!
(kızım olmadan asla-betty mahmoody)

kamet, farz namazlardan önce, namazın başladığını bildiren ezan benzeri sözlerdir. ister tek başınıza kılın ister cemaatle, erkeklerin her farz namazdan önce kâmet getirmeleri sünnettir. genel de erkekler kamet getirir şeklinde bahsedilir. fakat normal zaman da istenildiğinde söylenebilir.

ben kendimin ve eşimin,çocuklarınkini de
3-3-3-2 şeklinde ezberledim. valla deneyin daha iyi bence *)

koronasavar
covid-kov

kanatlanıp uçmayı yanlış anladı bunlar..fiyatlar uçuyor.
allahtan benim kızlar bebeklikten çıktı da çocuk bezinden bari kurtulduk *bi ara bizim bey. bana ped, kızlara bez falan aldığımız esnada isyandaydı.
tamam her şey çok pahalı da. bu bel alti bölgesi ürünleri aldı başını gidiyor. ped, bebek bezi hele tuvalet kağıdı. bu nedir yahu ne yapmamızı bekliyorlar anlamadım ki..

"bir fidandım devrildim
fırtınaydım duruldum
yoruldum çok yoruldum
siz benim neler çektiğimi
nerden bileceksiniz!!"
buradan

"aşkınla başım dönerken, vursalar ölemem!"
buradan