hepgenckalacagim yazar profili

hepgenckalacagim kapak fotoğrafı
hepgenckalacagim profil fotoğrafı
rozet
karma: 1716 tanım: 192 başlık: 9 takipçi: 63

son tanımları


nazan öncel

son zamanlarda şarkılarını çok sevdiğim sanatçı. daha önce pek dinlemezdim.
(bkz: masumiyet müzesi) romanını okuyup üzerine canım benim nasılsın şarkısını yazdığını öğrendiğim zaman şarkılarını dinlemeye başladım.
en sevdiklerim: mühürledim seni kalbime, seni bugün görmem lazım.
devamını gör...

sus söyleme

louis aragon'un mutlu aşk yoktur şiirinden aldığı ilhamla yazmıştır zülfü livaneli bu şarkıyı. tınısı, keman sesi çok hoştur. dinlerken kendimi bir anda eski anılarda buluyorum.
"sus söyleme, her şey ortada artık.."
nedense mantıklı gelir bana mutlu aşk yoktur sözü.
devamını gör...

latife hanım

küçükken atatürk'ün eski eşi olduğunu öğrenince google'da bir fotoğrafını görmüştüm. ölmeden önceki son haliydi, beni korkutmuştu. hiçbir zaman sevemedim, hıfzı topuz'un gazi ve fikriye romanında yakışıklı ve ünlü asker mustafa kemal'i elde etmek isteyen bir kadın olarak gözükür. ayrıca halit ziya uşaklıgil'in yeğenidir, latife uşsaki gerçek ismidir. izmir göztepe'de babasının konağında yaşar, zübeyde hanım'ı o evde konuk etmiştir. pek çok kez paşa'yı da çağırır ama o hiç gelmez.
niçin ayrıldıklarını bilmiyorum ama sezdiğim tek şey mustafa kemal'in başlıca amacının her zaman türkiye olduğu. bence onun için aşk özgürlüğünü kısıtlayan ve sağlam adımlar atmasını engelleyen bir şeydi.(bkz: gazi ve fikriye)
devamını gör...

ingilizce öğretmenlerinin genel özellikleri

bir adayım, özelliklerde bence şu da olmalı: kışın upuzun siyah veya kahverengi çizme giyerler.
devamını gör...

yazarların baba mesleği

öğretmendir, iyi ki öyle olmuş, ama daha zorlu öğretmen kızı olmak :d
devamını gör...

kitap okurken ağlayan insan

ağlarım, ölen karakterlere ağlarım, ben niye böyleyim diye ağlarım. sinirimi bozar ama yine ağlaya zırlaya devam ederim okumaya
devamını gör...

kendisini ısıran yılanı ısıran 2 yaşındaki çocuk

dişe diş yapmış işte.
devamını gör...

nilgün darvinoğlu

sessiz ev romanının biriciği, 19 yaşında, sosyoloji okuyan bir kız o. her roman karakterini unuturum da onu unutamazmışım gibi geliyor bana.
devamını gör...

mitski

i bet on losing dogs en sevdiklerimden, benim için puberty albümü en iyisidir. ama me and my husband da şimdi...
devamını gör...

babalar ve oğullar

sessiz ev'de nilgün darvınoğlu'nun ikinci kez okuduğu roman. turgenyev'e ait.
devamını gör...

bugün sözlük için ne yaptın sorusu

tanım girdim, bir roman hakkında, yani şimdi bir tanım girmişim öyle böyle değil. gidin okuyun bakayım.
devamını gör...

sessiz ev

orhan pamuk'un aslında üçüncü romanı sayılır. ilk romanları bakımından pamuk çok başarılıdır ve bana göre en iyi romanlarındandır. başlangıç için okunabilir. ikinci romanı 1980 darbesi dönemlerine denk geldiği için onu çekmeceye kaldırıp sessiz ev'i yazmaya başlamıştır. ilham kaynağı da dedesi ve anneannesinin ilişkisidir. fatma ve selahattin darvınoğlu'na benzeyen nikfar isimli anneanne ve dede istanbul'da yaşarken nişanlanmışlar, daha sonrasında dede hukuk okumak üzere berlin'e gidince mektuplaşmalar başlamıştır. pamuk bu mektuplardaki ilişkiyi okurken sessiz ev'i kurgusallaştırmaya başlamıştır bile. (bkz: öteki renkler)
sessiz ev adıyla müsemma bir kitap değildir, burada niyetim özetlemek de değil. okumak gerekir. 32 bölümden oluşan romanı neredeyse her karakterin (hasan, faruk, metin, recep, fatma) kendi bakış açısından okuyoruz. bu beş karakterin yaklaşık 5-6 bölümü var kitapta. kahraman bakış açısı karakterlerin düşüncelerini anlamak ve okuyuş açısından kişiye rahatlık katan bir bakış açısıdır edebiyatta bana göre.
roman 12 eylül 1980 darbesi'ne yaklaşık 1 ay kala gebze'nin cennethisar(hayali bir kasabadır bu, eskihisar'a benzetilir.) kasabasında fatma darvınoğlu'nu torunları nilgün, faruk ve metin'in 1 haftalığına ziyaret edişi ve ardından takip eden olaylardır. romanda batılılaşma, doğu batı arasında kalmışlık ve bu aradaki farkı kapatmak için çekilen çileler, darbeye giden yoldaki kanlı tartışmalar, muhafazakarlık gibi konular işleniyor. bu konularda ilgileniyorsanız çok zevk alacağınız aşikardır.
selahattin darvınoğlu karakteri hem sevilen hem de sevilmeyen bir karakterdir. jakobenliği onun en önemli özelliklerinden. jön türk'lerden sonra cumhuriyet'le yönetilmeye başlanan türkiye'nin ilk aydınlarındandır romanda. birinci kuşaktır. oğlu doğan darvınoğlu bir kaymakamdır. o da ikinci kuşaktır. çocukları babaannelerini ziyaret etmek üzere istanbul'dan cennethisar'a gelirler.
orhan pamuk yalnızca kar romanı için "ilk ve tek siyasi romanım" dese de bu romanı okuyanlar romanı politik görürler. biraz bu yönü vardır tabii ki. sağ kanat, sol kanat gibi. fakat kar kadar baskın değil.
her zamanki gibi romanda ne çok iyi ne çok kötü karakterler var: örneğin bir karaktere çok kızmışken, yaptığının yanlış olduğunu bildiğin halde ona kızamıyorsun bile pamuk romanlarında. bana nedense hep böyle geliyor. kahramanlarını seviyorum romanın.
lütfen kendi dilinde okuyun bu romanı, gidip yabancı dilde satın aldığım için, okumak zorunda kaldım. eski büyükelçi robert finn ne yazık ki eksik eksik çevirmiş. bazı cümleler anadilde varken bazıları ingilizce çeviride yoktu. şaşırdım kaldım, ara sıra karşılaştırdım türkçe pdf ile.
okumayı bitirdiğim gece sabaha kadar uyutmadı beni sonuyla. tek kelimeyle anlat deseler de, trajik, derdim.
devamını gör...

balık besleyen yazarlar

japon balığım vardı küçükken, akvaryum da almıştık mama da. ama ilk beslediğim canlıydı, mama saatlerini kaçırdığımdan ve çok mama verdiğimden olacak, ölmüştü. gizli gizli abim gömmüş bahçeye, vicdanım sızlamıyor değil.
devamını gör...

soyadı kanunu

1934'te diğer modern kanunlar gibi ülkemize getirilmiş kanun. o dönem herkes istediği bir soyadını seçiyordu. dönemin en cesurları, yılmayanları ve daha nicesi "yılmaz, cesur, eryılmaz, başaran, çalışkan" gibi soyadlar almıştır.
benim en hoşuma giden soyadı ise nâzım hikmet'inkidir. ran ekini öneren de eski eşi piraye'dir. herkes böyle isimler aldığından canı sıkkın olan şair bu kararı karısına bırakır ve o da nasıl anlaşılmasını isterlerse öyle anlasınlar diye, isimlerin sonuna gelebilecek olan "ran"ı önerir. kurtaran, başaran, onaran, ne olursa...
devamını gör...

madımak otel dışındaki halkımız yangından zarar görmemiştir

duyarsızlığın diz boyu. üstelik erdal inönü'nün de telefonda aziz nesin'e, "yardım edeceğiz," diyip bir şey yapmayışları da cabası.
devamını gör...

madımak olayından sağ çıkmak

kolay iş değildir, hatta aziz nesin'in ve yanındaki diğer arkadaşının - soyadı kaleli olan bir yazardı sanırım - sağ salim çıkarılışının sebebi itfaiyecilerin aziz nesin'i komiser sanmasıdır. zaten fark ettiklerinde de bileğinden kavrayıp saldırgan halkın üzerine atmışlardır.
devamını gör...

ilber ortaylı'nın orhan pamuk ve elif şafak için söyledikleri

yarı yarıya hak verdiğim bir durum, fakat orhan pamuk'un türkçesi konusunda ben çoğu romanını okuduğumdan böyle bir şey söyleyemem açıkçası. gayet de iyi bir türkçe, hatta nahif bir tonu varmış gibi hissettirir bana. özellikle "bazan" kelimesi.
elif şafak'a gelecek olursak, katılıyorum. yabancı bir dille yazıyor, değindiği bazı konular güzel fakat bir düşünceyi kabul ettirme zorunluluğu hissediyormuş gibi geliyor bana okuduğumda.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının soundtrack tavsiyeleri

el arbol de la sangre, ursula corbero'nun oynadığı filmin müzikleri dinlemeye değerdir. özellikle "por aquel estonces" en sevdiğimdir.
buradan
devamını gör...

colette

sidonie gabrielle colette isimli fransız maskülen bir kadın yazarının yaşamının anlatıldığı, keira knightley'in canlandırdığı colette yazdığı romanlarla dünyada yer edinir.
filmde dönemin fransasının aslında tıpkı bir dönem türkiye'sine benzediği görülür. "kadınlar roman yazamaz, popüler olamaz." tabusunun kırıldığı, kişinin toplumda emellerini başarıp başaramayacağını gördüğümüz güzel bir film. ödül de aldı yanlış hatırlamıyorsam.
claudine serisiyle ünlenmiştir colette. zaten filmde de kitapların basılışından bahsediliyor.
devamını gör...

hanımın çiftliği (dizi)

toplumcu gerçekçi yazar orhan kemal'in triyolojisidir.(üç ciltten oluşan roman dizisi.) vukuat var, hanımın çiftliği ve son olarak kaçak. bugünlerde bu kitapları almak zor zira elli liradan aşağı kitap satılmıyor, kütüphanelerde mutlaka bulunur.
dizisi de çekildi, kanal d'de yayınlanıyordu. oyuncu kadrosu çok iyi, ben şu sıralar severek izliyorum. ah bir de bir buçuk saatlik uzunlukta olmasa her bir bölüm... daha hızlı bitecek.
mehmet aslantuğ, özgü namal, caner cindoruk ve ebru özkan gibi başarılı oyuncular kadroda.
üstelik dizi müzikleri mazlum çimen ve oğlu saki çimen tarafından hazırlanmış. jeneriği beni alıp götürüyor.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim