bugün o çok değer verdiğiniz insan yanınızda olmayabilir.siz eğlendiğinizde, güldüğünüzde, mutluyken yanınızda olan insanlar sizin kötü bir zamanınızda yoksa eğer o insan sizin zaman arkadaşlığınızdır. sadece belirli bir yılı aktarmaya yararlar.
yaş ilerledikçe çevrendeki insanların gerçek yüzlerini daha net görüyorsunuz.çevrendeki kişileri yapıp ettikleri artık eskisi kadar seni incitip kızdırmıyor. bazı şeylere alışınca kendinden taviz vermemeyi öğreniyorsun. kendinden taviz vermeyince etrafındaki insanları umursama potansiyelin düşüyor. böylece umursamazlık seviyen artıyor.
telefonda okuduğum zaman gözlerim çabuk yoruluyor. ayrıca telefon ekranım parmak izleriyle dolu olduğu için sürekli temizlemek zorunda kalıyorum. kitapta okumak ise sayfanın çıkardığı ses ve kokusu beni rahatlatıyor. bundan dolayı kitaptan okumak daha iyi.
düzenli spor, yemek, uyku. her gün kitap okumak, dil öğrenmek için çabalamak, kendini geliştirecek aktivitelerde bulunmak vs. (sadece yatağımda hayatı sorguluyorum. bunlar benim iradem için sadece bir hayal.)
önyargının hat safhada olduğu bir müzik türü. yaklaşık 8-9 senedir k-pop fanıyım. çoğu kişiden ergen misin? başka müzik mi yok vs. gibi söylemleri duymaktan çok yoruldum. çok zor bir zamanda karşılaştım k-popla. bana kendimi sevmeyi ,kendimle barışmam gerektiğini, zorluklarla nasıl mücadele edeceğimi öğretti. k-pop idolleri fanlarına çok değer veriyor. hatta çoğu k-pop idollerin fanlarına yazdığı şarkılar var. bu şarkıların anlamları kendilerini sevmelerini öğütleyen şarkılar. evet öz eleştiri yapacak olursam çok fazla kanser kitle var. ama inanın o kanser kitle gerçek bir fan olduğunu bile düşünmüyorum. çünkü etrafta yaptıkları saçma sapan hareketleri aynı şekilde çok sevdikleri idollerine (!) de yapıyorlar. asıl fan kitlesi bile kanser fan kitlesiyle tartışmaya girip idolleri savunmaya falan kalkışıyorlar. müziği beğenmeye bilirsiniz. ama idolleri saygı duymak zorundasınız. çünkü onlar da bir insan onların da bir ailesi var. karşılaştığınız kanser kitle yüzünden asıl fan kitlesine ergen demeyi de kesmelisiniz. çünkü çoğumuz ergenlik dönemimizi atlatmış birer yetişkiniz.
uyandım saat üç, dört, beş bana hiç fark etmez
ne zaman çalınsa kalbim
derler ki: "bir arkadaşa bakıp da çıkacaktık"
kalan umutlarımdan
birini seçip hepsini, hepsini hep kaybettim
şimdi kendimden geri
ne kaldı, ne kaldı kimseler duymadı, sadece duvarlar ağladı
erkeklerin ve kadınların üzerindeki toplumsal baskı uygulayan. hiçbir şekilde kendilerini geliştirmeyen senaristlerin yazdığı hayal dünyasından ibaret 2,5-3 saat süren bir zaman kaybı.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.