1.
hey there i am using whatsapp
son tanımları | başucu eserleri
2.
yazarların kullandığı tüm cep telefonları
yurt dışından getirilen cihazlar türkiye'de çalışmıyor. türkiye'de satılmış ama eskidiği için kullanılmayan ya da servislere gidip tamir edilemeyen çöp olmuş telefonların bilgileri bu yurt dışı telefonlara tabir caizse çakılıyor.
devlet bu durumun önüne geçmek için 1 yıl (önceden bu süre 7 yıldı) boyunca sinyal almayan telefonları kullanım dışı bırakma kararı aldı.
eğer elinizde eski bir telefon varsa yani diyelim ki iphone 14 kullanırken 15 aldınız ama eski telefonu da satmak yerine yedek telefon olarak kullanırım dediniz.
işte o iphone 14 çekmecede 1 yıl sinyal alamazsa ölüyor. ölüyor derken kapanıyor. kapanınca sadece 1 telefon hattı için açtırmak üzere devlete başvuru yaparsanız sadece size özel açılıyor ama başkası kullanamıyor.
devlet bu durumun önüne geçmek için 1 yıl (önceden bu süre 7 yıldı) boyunca sinyal almayan telefonları kullanım dışı bırakma kararı aldı.
eğer elinizde eski bir telefon varsa yani diyelim ki iphone 14 kullanırken 15 aldınız ama eski telefonu da satmak yerine yedek telefon olarak kullanırım dediniz.
işte o iphone 14 çekmecede 1 yıl sinyal alamazsa ölüyor. ölüyor derken kapanıyor. kapanınca sadece 1 telefon hattı için açtırmak üzere devlete başvuru yaparsanız sadece size özel açılıyor ama başkası kullanamıyor.
devamını gör...
3.
719 öğrencinin lgs'de full çekmesi
lgs ile ilgili iddiaları takip ettim. ilgili bakana sorulan soruya bakanın verdiği cevabı da dinledim.
her şeyden önce hukuk devletinde her iddia incelenir ve suç unsuru yoksa konu kapanır.
savcılık kovuşturma başlatmalı mı, kovuşturma başlatmak için yeterli şüphe ve bu şüpheleri doğrulayan deliller var mı daha da önemlisi ihbar var mı.
bu soruların tamamının cevapları evet.
chp belediyelerinin yolsuzluk yapıp yapmadığı konu a ise lgs de soruların satıldığı iddiası konu b dir.
a konusundan bahsedip b konusunu açıklamaya çalışmak insanın zekasına hakaret etmektir. halka gerizekalı demekten daha kötüsü onu gerçekten gerizekalı olarak görmektir.
zamanında cemaatin karı koca sınava girip full yaptığı sınavlar oldu. soruları hazırlarken şifreli hazırlamışlar meğer. atıyorum seçeneklerin içinde en büyük sayı 10 olursa o soruda cevap onun yarısıdır gibi şeyler.
sonuç ne oldu. olay ortaya çıktı sınav iptal oldu. düşünün 1000 kişiden fazla sayıda full çeken insan yeni sınava girmedi bile.
bütün bunlara rağmen dediler ki şaibe yok. aradan zaman geçti devir değişti. ösym başkanını alıp yargıladılar ve mahkum ettiler.
sonra öğrendik ki soruların hazırlandığı ana bilgisayar sistemine hat çekmişler falan.
yani tüm bunlar 15 yıl önceydi. 15 yılda zaten ülke olarak ne kadar ilerledik hepimiz görüyoruz.
her şeyden önce hukuk devletinde her iddia incelenir ve suç unsuru yoksa konu kapanır.
savcılık kovuşturma başlatmalı mı, kovuşturma başlatmak için yeterli şüphe ve bu şüpheleri doğrulayan deliller var mı daha da önemlisi ihbar var mı.
bu soruların tamamının cevapları evet.
chp belediyelerinin yolsuzluk yapıp yapmadığı konu a ise lgs de soruların satıldığı iddiası konu b dir.
a konusundan bahsedip b konusunu açıklamaya çalışmak insanın zekasına hakaret etmektir. halka gerizekalı demekten daha kötüsü onu gerçekten gerizekalı olarak görmektir.
zamanında cemaatin karı koca sınava girip full yaptığı sınavlar oldu. soruları hazırlarken şifreli hazırlamışlar meğer. atıyorum seçeneklerin içinde en büyük sayı 10 olursa o soruda cevap onun yarısıdır gibi şeyler.
sonuç ne oldu. olay ortaya çıktı sınav iptal oldu. düşünün 1000 kişiden fazla sayıda full çeken insan yeni sınava girmedi bile.
bütün bunlara rağmen dediler ki şaibe yok. aradan zaman geçti devir değişti. ösym başkanını alıp yargıladılar ve mahkum ettiler.
sonra öğrendik ki soruların hazırlandığı ana bilgisayar sistemine hat çekmişler falan.
yani tüm bunlar 15 yıl önceydi. 15 yılda zaten ülke olarak ne kadar ilerledik hepimiz görüyoruz.
devamını gör...
4.
zulme başkaldırmayan toplumların sonu çöküştür
çok eski bir tartışma var. özgürlük vs güvenlik. yani devletler diyor ki biz gözetim toplumu kurup fiziki dünyada ve sanal alemde her hareketinizi anlık olarak takip edip kayıt altına alacağız ama karşılığında tüm teröristleri de takip etmiş yakalamış cezalandırmış olacağız.
bu denklem tam olarak böyle çalışıyor mu çalışmıyor mu tartışması yapmıyorum. kurgusal ve kuramsal olarak eğer halka sorarsanız halk bu soruya ne cevap verir diyorum.
bu da bizi maslow'a getiriyor.
tüm toplumu bir bütün olarak ele alalım. bu toplumun tamamının seçmen olarak karar verdiğini düşünelim.
yani halk (seçmenler) yasaların yapım sürecine hem yasayı yapanları seçerken hem de yapım sürecinde yaşanan tartışmalara taraf olup yönünü tayin ederek katılsın.
yasayı yapan vekilleri de ülke genelinde değil bölge bölge isim isim aynı muhtarlık seçimi gibi halk seçsin ve seçimler de hem eşit adaletli hem de hilesiz olsun.
yani öyle bir düzen olsun ki özgürlük mü güvenlik mi diye sorulduğunda seçmen benim iradem neyse bu irade bundan sonra uygulanacak düzeni kuracak diyebilsin.
küresel politikalar, istihbarat servisleri veya ülkelerin gizli ajandaları veya ulusal çıkarların uluslararası ilişkiler alanında kazanım olarak elde edilmeye çalışılması olmasın.
şöyle düşünün nasıl tetiği çekince mermi ateşleniyor ve namluyu terk ediyor öyle mekanik bir sistem düşünün.
bu sistemde toplum güvenliği önceler. bugüne kadar inanılmaz derecede iyi işleyen demokratik laik sosyal hukuk devleti miydik.
hayır hiçbir zaman değildik ve ideal anlamda da olmayacağız. bu bir soyutlama yani bir hedef sadece.
özetle sadece ülke ekonomik olarak kötü olduğunda diğer kötü şeyler batıyor çoğunluğa.
toplumun %98 için evi arabası maaşı varsa geri kalanı için uğraşmak zorunda hissetmiyor. %98 belki çok ciddi bir oran gibi gelebilir ama istatistik olarak bir toplumda nüfusun sadece %2 'si ortamaladan zeki.
özgür olmak zulüm görmemek gibi dertleri olanlar bu %2 sadece. eğer ekonomik durum iyiyse % 98 köle gibi de çalışşa umursamaz.
bu denklem tam olarak böyle çalışıyor mu çalışmıyor mu tartışması yapmıyorum. kurgusal ve kuramsal olarak eğer halka sorarsanız halk bu soruya ne cevap verir diyorum.
bu da bizi maslow'a getiriyor.
tüm toplumu bir bütün olarak ele alalım. bu toplumun tamamının seçmen olarak karar verdiğini düşünelim.
yani halk (seçmenler) yasaların yapım sürecine hem yasayı yapanları seçerken hem de yapım sürecinde yaşanan tartışmalara taraf olup yönünü tayin ederek katılsın.
yasayı yapan vekilleri de ülke genelinde değil bölge bölge isim isim aynı muhtarlık seçimi gibi halk seçsin ve seçimler de hem eşit adaletli hem de hilesiz olsun.
yani öyle bir düzen olsun ki özgürlük mü güvenlik mi diye sorulduğunda seçmen benim iradem neyse bu irade bundan sonra uygulanacak düzeni kuracak diyebilsin.
küresel politikalar, istihbarat servisleri veya ülkelerin gizli ajandaları veya ulusal çıkarların uluslararası ilişkiler alanında kazanım olarak elde edilmeye çalışılması olmasın.
şöyle düşünün nasıl tetiği çekince mermi ateşleniyor ve namluyu terk ediyor öyle mekanik bir sistem düşünün.
bu sistemde toplum güvenliği önceler. bugüne kadar inanılmaz derecede iyi işleyen demokratik laik sosyal hukuk devleti miydik.
hayır hiçbir zaman değildik ve ideal anlamda da olmayacağız. bu bir soyutlama yani bir hedef sadece.
özetle sadece ülke ekonomik olarak kötü olduğunda diğer kötü şeyler batıyor çoğunluğa.
toplumun %98 için evi arabası maaşı varsa geri kalanı için uğraşmak zorunda hissetmiyor. %98 belki çok ciddi bir oran gibi gelebilir ama istatistik olarak bir toplumda nüfusun sadece %2 'si ortamaladan zeki.
özgür olmak zulüm görmemek gibi dertleri olanlar bu %2 sadece. eğer ekonomik durum iyiyse % 98 köle gibi de çalışşa umursamaz.
devamını gör...
6.
willem dafoe
bazı kanalları takip ediyorum. milyonlarca dolarlık sözleşmelerle filmlere imza atan yıldız oyuncuları gözlemliyorum.
bizim gibi değiller. bizde benim gözlemim elbette ama çok sınırlı sayıda oyuncu dışında kalanlar oyuncu değil ünlü.
kastettiğim medyada görünür olmayı seçiyorlar. magazin basını onları sürekli takip ediyor. her yaptıkları olay oluyor vs.
şu adam gibi mütevazi olup aynı zamanda mükemmel oyuncu olan bizde kaç kişi vardır merak ediyorum.
dünya çapında oyuncumuz yok gibi. batı dünyasının projelerinde oynayan benim bildiğim ingilizcesi iyi olduğu için de tercih edilen haluk bilginer var.
bence olay sadece yetenek meselesi değil.
türkiyede dizi ve film sektöründe profesyonel iş ahlakı çok sınırlı sayıda projede görülebilir.
bazı aktörler kendi dizilerinde kendi aldıkları ücretten tüm sete mont bot vs alıyor haberlerini okuyoruz. bu durum gerçekse bunu sağlaması gereken yapım şirketi de değil.
düşünün set işçisi var ama ayağında botu yok sırtında montu yok. tehlikeli sahnede güvenlik önlemi alalım dese sesini duyan yok.
netflix de gelse başka platform da sipariş üstüne dizi film vs yaptırsa aynı taşeron düzeni devam ediyor çünkü yapımcılar sinemacı değil.
siyasi bir şey yazmak istemiyorum. sendikal haklara da girmek istemiyorum. batıda senaristler bile grev yapıyor. bile diyorum çünkü diğerleri ölüyor. gerçek anlamda mecazen değil.
biz de dalga geçiyoruz. neymiş tükenmişlik sendromu varmış diye gülüyoruz. insani olmayana o kadar alışmışız ki.
insani olmayan şartlara oyuncular maruz kaldığında kendini neden yetiştirmek istesin ki adam veya kadın. adam reklamsız 3 saate yakın bölüm çekiyor her hafta. aynı sahneyi tekrar tekrar çekecek zaman mı var.
bizim gibi değiller. bizde benim gözlemim elbette ama çok sınırlı sayıda oyuncu dışında kalanlar oyuncu değil ünlü.
kastettiğim medyada görünür olmayı seçiyorlar. magazin basını onları sürekli takip ediyor. her yaptıkları olay oluyor vs.
şu adam gibi mütevazi olup aynı zamanda mükemmel oyuncu olan bizde kaç kişi vardır merak ediyorum.
dünya çapında oyuncumuz yok gibi. batı dünyasının projelerinde oynayan benim bildiğim ingilizcesi iyi olduğu için de tercih edilen haluk bilginer var.
bence olay sadece yetenek meselesi değil.
türkiyede dizi ve film sektöründe profesyonel iş ahlakı çok sınırlı sayıda projede görülebilir.
bazı aktörler kendi dizilerinde kendi aldıkları ücretten tüm sete mont bot vs alıyor haberlerini okuyoruz. bu durum gerçekse bunu sağlaması gereken yapım şirketi de değil.
düşünün set işçisi var ama ayağında botu yok sırtında montu yok. tehlikeli sahnede güvenlik önlemi alalım dese sesini duyan yok.
netflix de gelse başka platform da sipariş üstüne dizi film vs yaptırsa aynı taşeron düzeni devam ediyor çünkü yapımcılar sinemacı değil.
siyasi bir şey yazmak istemiyorum. sendikal haklara da girmek istemiyorum. batıda senaristler bile grev yapıyor. bile diyorum çünkü diğerleri ölüyor. gerçek anlamda mecazen değil.
biz de dalga geçiyoruz. neymiş tükenmişlik sendromu varmış diye gülüyoruz. insani olmayana o kadar alışmışız ki.
insani olmayan şartlara oyuncular maruz kaldığında kendini neden yetiştirmek istesin ki adam veya kadın. adam reklamsız 3 saate yakın bölüm çekiyor her hafta. aynı sahneyi tekrar tekrar çekecek zaman mı var.
devamını gör...
7.
partlar
kimin kim olduğunu belirleyen temel kriter hangi dili konuştuğu bence. bence derken genel kanı bu yönde.
türklerin iran coğrafyasında yaşadığı dönemde isim olarak türk adını kullanmaları meselesi önemli.
yani kendilerini isim olarak nasıl adlandırdıklarına bakarak etnik kökenler hakkında fikir sahibi olmak mümkün.
elbette tek başına isim yeterlidir demiyorum. benim dediğim kendine türk demeyen hatta gittim türklerle savaşıp onları yendim diye yazdıran hükümdar türklerden başka bir halk olarak bahsediyorsa kendini türk görmediğini söyleyebiliriz.
bilinen en eski türk devleti hunlar ki onların da federasyon olduğunu biliyoruz. hunlar yıkıldıktan sonra juan juanların egemenliği altında yaşayan bir grup konar göçer halkın juan juan devletinde kagandan sonra hanedan dışında yönetimsel anlamda ikinci adam alan yabgunun doğu wei devleti ile ittifak yaptığını ve juan juan kaganını devirip kendini il kagan ilan ettiğini yazıyor chou shu 50. bölümde.
yani diyorum ki 552 den önce türk diye bir şey var mı yok mu bilmiyoruz çünkü adına türk diyen kimse henüz yok.
hunların bir kısmı daha sonra adına türk dediği için hunlar türk dersek hunların da içinde olan unsurları da türk kabul edecek duruma geliriz.
milattan önce 209 yılında tahta çıkan mö-tu c'han-yü öncesi hakkında çin yıllığı yok. sadece ataları 1000 yıl öncesine kadar gider deniyor ama bu ataları iranlı mı başka millet mi bilmiyoruz.
antropolojik olarak kıyaslamak lazım. türkler yani göktürkleri kuran hun kökenli aile part olabilir zira karahanlılar kendini afrasiyapoğulları devleti olarak isimlendirir.
karahanlı adını biz koymuşuz öyle bir şey yok yani. lale devri gibi. neyse, afrasiyap ya da efrasyap eğer alp er tunga ise o da iskitse, iskitler de türkse, iskitler de partların devamı ise partların türk olma ihtimali var.
türklerin iran coğrafyasında yaşadığı dönemde isim olarak türk adını kullanmaları meselesi önemli.
yani kendilerini isim olarak nasıl adlandırdıklarına bakarak etnik kökenler hakkında fikir sahibi olmak mümkün.
elbette tek başına isim yeterlidir demiyorum. benim dediğim kendine türk demeyen hatta gittim türklerle savaşıp onları yendim diye yazdıran hükümdar türklerden başka bir halk olarak bahsediyorsa kendini türk görmediğini söyleyebiliriz.
bilinen en eski türk devleti hunlar ki onların da federasyon olduğunu biliyoruz. hunlar yıkıldıktan sonra juan juanların egemenliği altında yaşayan bir grup konar göçer halkın juan juan devletinde kagandan sonra hanedan dışında yönetimsel anlamda ikinci adam alan yabgunun doğu wei devleti ile ittifak yaptığını ve juan juan kaganını devirip kendini il kagan ilan ettiğini yazıyor chou shu 50. bölümde.
yani diyorum ki 552 den önce türk diye bir şey var mı yok mu bilmiyoruz çünkü adına türk diyen kimse henüz yok.
hunların bir kısmı daha sonra adına türk dediği için hunlar türk dersek hunların da içinde olan unsurları da türk kabul edecek duruma geliriz.
milattan önce 209 yılında tahta çıkan mö-tu c'han-yü öncesi hakkında çin yıllığı yok. sadece ataları 1000 yıl öncesine kadar gider deniyor ama bu ataları iranlı mı başka millet mi bilmiyoruz.
antropolojik olarak kıyaslamak lazım. türkler yani göktürkleri kuran hun kökenli aile part olabilir zira karahanlılar kendini afrasiyapoğulları devleti olarak isimlendirir.
karahanlı adını biz koymuşuz öyle bir şey yok yani. lale devri gibi. neyse, afrasiyap ya da efrasyap eğer alp er tunga ise o da iskitse, iskitler de türkse, iskitler de partların devamı ise partların türk olma ihtimali var.
devamını gör...
8.
hamidiye alayları
2025 tarih öğretmenliği alan bilgisi testi sorusu. soruda kazak alaylarından etkilenildiği ifade edilmiş.
devamını gör...
9.
uhud savaşı'nda tepeyi terk eden okçular
birebir aynısını yazamam ama mealen denmiş ki kargaların cesetlerimizi yediğini bile görseniz buradan ayrılmayın gibi net bir cümle kurulmuş.
askerlikte mantık yoktur denir. herkes bunu olması gerektiği gibi anlamaz. askerlikte tek bir mantık vardır.
bu mantık da kurmay başkanın* yani harekatı planlayan ve stratejiyi kuran kişinin aklıdır.
mesela mustafa kemal'e itiraz edilebilirdi. ben size ölmeyi emrediyorum dediğinde, ne münasebet paşam * biz niye ölelim ki, zaten cephane bitmiş ben ne yapayım, mermi verdiniz de ben mi atmadım. " deseydi o asker bugün bu satırları belki de başka bir devletin vatandaşı olarak yazıyordum.
boğazları ve çevresini * stratejik bölge olduğu için ya ruslar ya ingilizler ya da komisyon falan yönetirdi ama türk devleti olmayacağı % 1000 olurdu.
hintli müslüman olup ingilizlerin altında yaşayanların hali ortada. yani bende öyle keşke yunan galip gelseydi de dinimiz elden gitmeseydi durumu hiç olmadı.*
* özgür değilsin be ne dini. *
askerlikte mantık yoktur denir. herkes bunu olması gerektiği gibi anlamaz. askerlikte tek bir mantık vardır.
bu mantık da kurmay başkanın* yani harekatı planlayan ve stratejiyi kuran kişinin aklıdır.
mesela mustafa kemal'e itiraz edilebilirdi. ben size ölmeyi emrediyorum dediğinde, ne münasebet paşam * biz niye ölelim ki, zaten cephane bitmiş ben ne yapayım, mermi verdiniz de ben mi atmadım. " deseydi o asker bugün bu satırları belki de başka bir devletin vatandaşı olarak yazıyordum.
boğazları ve çevresini * stratejik bölge olduğu için ya ruslar ya ingilizler ya da komisyon falan yönetirdi ama türk devleti olmayacağı % 1000 olurdu.
hintli müslüman olup ingilizlerin altında yaşayanların hali ortada. yani bende öyle keşke yunan galip gelseydi de dinimiz elden gitmeseydi durumu hiç olmadı.*
* özgür değilsin be ne dini. *
devamını gör...
10.
bunca iğrençliğe ve acıya müdahale etmeyen tanrı
şimdi öncelikle şunu ifade edeyim ki bu konularla amatör olarak ilgileniyorum ve kaynak sorarsanız gösteremem.
mesela bir hızır / ilyas* anlatısı var. anlatı diyorum çünkü diğer türlü türünün ne olduğunu yazmam gerekir ama o bilgi bende yok.
bu anlatılarda geçen bir anektod var. musa peygamber bazı şeyleri anlamıyor ve hızır / ilyas ona izah ediyor.
izah ederken de diyor ki bak açıklarım ama seninle de yolumuz biter. peygamber olduğu halde anlayamayan birinden bahsediyor olduğumuzun da altını çizeyim.
detaylı yazmayayım ama geminin delinmesi, duvarın yapılması, çocuğun enterne edilmesi gibi hadiseleri izah ederken deniyor ki sen bunların hikmetini anlamadın / anlamazsın.
bu projeksiyonu tanrı perspektifi işe genişletilmiş olarak ele alırsak, biz olup biteni anlayamayız. görünüşte kötü gibi olan durumlar aslında iyidir gibi bir alt metin çıkıyor.
böyle anlamalıyız demiyorum. ben böyle de bir bakış açısı var diyorum.
mesela bir hızır / ilyas* anlatısı var. anlatı diyorum çünkü diğer türlü türünün ne olduğunu yazmam gerekir ama o bilgi bende yok.
bu anlatılarda geçen bir anektod var. musa peygamber bazı şeyleri anlamıyor ve hızır / ilyas ona izah ediyor.
izah ederken de diyor ki bak açıklarım ama seninle de yolumuz biter. peygamber olduğu halde anlayamayan birinden bahsediyor olduğumuzun da altını çizeyim.
detaylı yazmayayım ama geminin delinmesi, duvarın yapılması, çocuğun enterne edilmesi gibi hadiseleri izah ederken deniyor ki sen bunların hikmetini anlamadın / anlamazsın.
bu projeksiyonu tanrı perspektifi işe genişletilmiş olarak ele alırsak, biz olup biteni anlayamayız. görünüşte kötü gibi olan durumlar aslında iyidir gibi bir alt metin çıkıyor.
böyle anlamalıyız demiyorum. ben böyle de bir bakış açısı var diyorum.
devamını gör...
11.
açıklama yapmayı bırakmak
bu sene öğretmenlik mesleğine giriş şartları değiştirildi. öğretmenliğe girişte milli eğitim bakanlığı akademisi sistemi getirildi.
bu sınav ilk defa uygulandığı için önceki sınavlarla kıyaslama imkanı yok.
önceden genel kültür genel yetenek olarak 120 soru ve eğitim bilimleri olarak 80 soru vardı. öğretmenlik alan bilgisi testi de 75 soruydu.
milli eğitim akademisine giriş sınavında 80 soru ve öabt olan branşlarda 50 soru soruldu. soru sayıları tamamen farklı olduğu için alacağınız puanı sayısal olarak yordama imkanınız yok.
hadi diyelim ki ösym soruları görüntülemeye açınca işaretleme yaptığınızı düşündüğünüz seçenekler üzerinden tespit ettiğiniz net sayısı noktası ve virgülüne kadar aynı geldi.
hadi bu netlerle gerçeğe yakın bir puan / sıralama da hesap ettiniz diyelim. bu imkansıza yakın ama tamam diyelim.
kontenjanların açıklanmış olmadığı ortamda sıralamanızı bilmenin bile bir anlamı yokken size atanır mısın gibi bir soru soruluyor.
eskiden burada açıklamaya çalıştığımdan çok daha detaylı olarak izah etmeye çalışırdım ama artık sadece hayırlısı olsun inşallah diyorum.
bu sınav ilk defa uygulandığı için önceki sınavlarla kıyaslama imkanı yok.
önceden genel kültür genel yetenek olarak 120 soru ve eğitim bilimleri olarak 80 soru vardı. öğretmenlik alan bilgisi testi de 75 soruydu.
milli eğitim akademisine giriş sınavında 80 soru ve öabt olan branşlarda 50 soru soruldu. soru sayıları tamamen farklı olduğu için alacağınız puanı sayısal olarak yordama imkanınız yok.
hadi diyelim ki ösym soruları görüntülemeye açınca işaretleme yaptığınızı düşündüğünüz seçenekler üzerinden tespit ettiğiniz net sayısı noktası ve virgülüne kadar aynı geldi.
hadi bu netlerle gerçeğe yakın bir puan / sıralama da hesap ettiniz diyelim. bu imkansıza yakın ama tamam diyelim.
kontenjanların açıklanmış olmadığı ortamda sıralamanızı bilmenin bile bir anlamı yokken size atanır mısın gibi bir soru soruluyor.
eskiden burada açıklamaya çalıştığımdan çok daha detaylı olarak izah etmeye çalışırdım ama artık sadece hayırlısı olsun inşallah diyorum.
devamını gör...
12.
türkiye'nin düzelmesinin tek yolu
seçmen profili giderek yaşlanıyor. bir süre sonra cep telefonu ile internet erişimi sağlamayan seçmen kalmayacak.
tv ve basılı gazete dönemi bitti. yeni bilgi kaynakları sosyal medya. sosyal medya okuryazarlığının gelişmesi önemli.
her gördüğünün doğru olmadığının farkında olan bir nesli her şeye inandırmak kolay olmayacak.
montaj videolar üreterek oy alma döneminin de bir sonu var yani. biz göremeyiz ama yeni nesil geleceğini çalanlara oy vermez.
tv ve basılı gazete dönemi bitti. yeni bilgi kaynakları sosyal medya. sosyal medya okuryazarlığının gelişmesi önemli.
her gördüğünün doğru olmadığının farkında olan bir nesli her şeye inandırmak kolay olmayacak.
montaj videolar üreterek oy alma döneminin de bir sonu var yani. biz göremeyiz ama yeni nesil geleceğini çalanlara oy vermez.
devamını gör...
13.
sırt çantasıyla dolaşan erkekler
kendimi bildim bileli sırt çantası ile dolaşırım ve bir gün bile imajımı nasıl etkilediğini düşünmedim.
ben başkasına ihtiyacım olmasını sevmiyorum. benim ihtiyacım olacak hemen her şey yanımdadır.
günlük seyahata çıkarken yanımıza ilaveten iç çamaşırı çorap, diş macunu ve fırçası, terlik vs alırız. bunların dışında hemen her şeyi taşırım.
uzun süre decathlonda satılan quechua marka çantalar kullandım. son derece dayanıklı ve estetik çantalar olsa da su geçirmez değillerdi.
gerçi içinde ayrı bir gözünde yağmur yağarsa diye klipsleri olan çantayı saran koruyucusu da olsa onu çıkarıp kullanmak çok pratik gelmedi.
şu aralar caterpilar bir çanta kullanıyorum. aldığımda biraz pahalıydı ama fermuarı olsun dikişleri olsun malzeme kalitesi olsun kullandığım açık ara en iyi çanta oldu. su geçirmez olması ise paha biçilemez.
çantanın sırt çantası olması nedeniyle tek dezavantajlı tarafı tamamen açılmaması ama zaten seyahatte kullanmak için yapılmamış bir ürünü bu yönüyle eleştirmek de saçma olur.
ben başkasına ihtiyacım olmasını sevmiyorum. benim ihtiyacım olacak hemen her şey yanımdadır.
günlük seyahata çıkarken yanımıza ilaveten iç çamaşırı çorap, diş macunu ve fırçası, terlik vs alırız. bunların dışında hemen her şeyi taşırım.
uzun süre decathlonda satılan quechua marka çantalar kullandım. son derece dayanıklı ve estetik çantalar olsa da su geçirmez değillerdi.
gerçi içinde ayrı bir gözünde yağmur yağarsa diye klipsleri olan çantayı saran koruyucusu da olsa onu çıkarıp kullanmak çok pratik gelmedi.
şu aralar caterpilar bir çanta kullanıyorum. aldığımda biraz pahalıydı ama fermuarı olsun dikişleri olsun malzeme kalitesi olsun kullandığım açık ara en iyi çanta oldu. su geçirmez olması ise paha biçilemez.
çantanın sırt çantası olması nedeniyle tek dezavantajlı tarafı tamamen açılmaması ama zaten seyahatte kullanmak için yapılmamış bir ürünü bu yönüyle eleştirmek de saçma olur.
devamını gör...
16.
rakı
17.
10 temmuz 2025 doların 40 lira olması
yıllar öncesinden yahşi batı filmini hatırlatmıştır.
devamını gör...
18.
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
rumuz ifadesini görünce eski güzel günlere döndüm. neyse. benim kullanıcı adım uzak şehir dizisinin kötü adamı.
komik bir adam ama.
komik bir adam ama.
devamını gör...
19.
tehlikeli merhamet
merhamet bebeğe olur çocuğa olur kediye köpeğe kuşa hatta şahsen sevmesem de günahsız olan hamster hayvanına bile duyulabiliyor ama insanlara karşı merhamet edersiniz merhametten maraz doğar.
devamını gör...
20.
sen itsin oğlum adam değilsin
erdal kömürcü babasının adam ol evladım lafını dinlemiş, itliği uğursuzluğu bırakıp kendini bilime adamıştır.

devamını gör...