dünya siyasetini takip eden, ederken amerikan siyasetini türkiye'ye uyarlayan fakat uyarlarken türk ve amerikan halkı arasındaki sosyolojik, psikolojik, kültürel, etnik, dini birçok farkı görmezden gelen yazar kişisi. misal
#3687481~
#3121581
türkiye'de yükselen seküler milliyetçiliği amerikan siyasetindeki alt-right (alternatif sağ) üzerinden okuyor. halbuki abd eyalet sistemiyle yönetilen, ifade özgürlüğü anlayışının türkiye'ye göre bir hayli fazla olduğu, siyasetleri de oldukça yüzeysel sadece iki parti üzerinden ilerleyen bir ülke iken. türkiye'nin son 25 yılı iki partili sistem üzerinden ilerleyen, geçmişi koalisyon hükümetleriyle dolu, üniter yapıda yer yer kuzey kore'den bile daha izole ülkedir.
birincisi amerikan kültüründe bireycilik hakimdir. bunu amerikan kimliğinin temeli olan vahşi batı mitinde görüyoruz. herkesin kendi başının çaresine baktığı, bireysel silahlanmanın serbest olduğu, devlet otoritesinin muallakta olduğu kırsaldan, eyaletler arası farklı kimliklerin olduğu bir ülke olan abd ile tarih boyunca kollektivist bir hayat tarzından gelen aşiret-kabile yapısıyla örgütlenen göçebe ve yarı göçebe ilk başına gelen olayda "nerede bu devlet" diyen türkleri bir tutuyor.
bir kere bizim kimlik algımızın oluşumu bile farklı misal bir amerikan sağcısına göre milleti beyaz ırktan ve protestan-evangelist olanlar sayesinde var olmuştur ve "amerikan rüyası" denilen olguyu var eden de onlardır. bir türk'e göre ise türk denilince akla türk ve ehl-i sünnet olan kişi akla gelir. zaten cumhuriyet kurulurken de bu kafayla kurulmuş olacak ki türkiye'deki müslümanlar tek bir "türk milleti" kabul edilmiş ve sadece ermeni, yahudi ve yunan gibi gayri-müslimler azınlık statüsüne alınmıştır. tabi kemalizm bu süreçte ümmet içindeki bir alt kimlik olan türk'ü millet yaparak üst kimlik yapmıştır en büyük başarılarından biridir.
halbuki seküler milliyetçilik yeni bir şey değildir. türk dünyasında (yarı seküler olarak)
cedidcilik ve sonrasında
ittihatcılık ile devam eden atatürkçülük ile zaten seküler milliyetçilik hep vardı, hatta devletin kurucu ve resmi devlet idelojisidir. bir kere senin alt-right dediğin yapı tamamiyle etno-milliyetçilikten ibaret değil ki. içinde etno-milliyetçiler bile içinde hristiyan-evangelikal ve neo-pagan özellikle odinist/asatru olarak ikiye ayrılıyor bunun yanında anti-devlet liberteryen ve daha ılımlı "yeni sağ" alt-right akımlar var. bunlar bazı noktalarda ortak paydada buluştuğu için alt-right. türkiyede bu kadar çeşitli kesimleri ortak paydada buluşturacak mı? zaman gösterecek. şahsen sadece türkçüler değil aynı şekilde bu mülteci dalgasına, çözüm/açılım sürecine karşı çıkanlar içinde islamcı, komünist-sosyalist, sosyal demokrat, liberal gibi kesimler de olduğu için mesele alt-right değil daha çok türk milletinin genel rahatsızlığı gibi görünüyor.
#3237478
mülteciler bir yere gitmeyecek. bu şemsiye açılmayacak. yalnız, rte misyonunu bitirip, ülke geri dönülmez bir yola girdiğinde kaçabilen mülteciler kaçacak. o sırada zaten ikinci jenerasyon doğmuş olacağı için siz tiplerinden bile kimin mülteci olduğunu anlamayacaksınız.
dostum benim, sen herhalde kafanda ülkeye kaçak göçek sığınan bu odka, hint alt kıtası ve sahra altı afrika'dan gelen
ümmetin çok felaket bir şekilde uyum sağlayacağına hatta tiplerinden bile anlaşılamayacağına, hatta yeni bir ulus (ümmet) doğacağına dair bir inanç geliştirmişsin de fark şu ki bir türk ile bir arap, irani, hint-aryan, berberi vesair birbirine bir rus ile çinli kadar uzak etno-ırksal özellikler sergiliyorlar. zaten sıkıntı da bunları halka bir türlü yedirememeleri, bizim millet öyle pek milliyetçi falan olduğundan değil de azıcık cebine giren para ile sofraya gelen mama azaldımmı neo-nazi bile olur. tekstil sektörüyle uğraşan türk işverenler bir bir kapatıyor, sebebini de suriyelilere bağlıyorlar. bir de buna türk işçi-emekçi sınıfını da kat kendilerine düşen paydan kendin hesapla. nagehan alçı gibileri çıkıp bunları türk'ün tepesine asker, belediye başkanı, bürokrat, hakim olarak dikmek istiyor da o zor iş be gülüm. hele ki türkoğlu her cefayı çekip sefayı ümmete vermeye çalışınca. kimi yer kimi bakar kıyamet ondan kopar derler. sen bir de bunu ev sahibinin evinde yaparsan değil kıyamet armageddon bile çıkar.
#2925960
türkiye'de yükselmeye devam edeceğini tahmin ettiğim seküler aşırı milliyetçi hareketi başlatan ve konsolide eden devlet görevlisi. bir anlamda bu hareketin hem başlatıcı hem de ket vurucusu. adolf hitler gibi tabandan gelmiş, genç, karizmatik bir lider çıkmazsa, partisinin yükselişi akim kalabilir veya akp'nin değirmenine su taşır. en nihayetinde mhp'ye eklemlenir.
~
zafer partisi ise tezin, karşısında laboratuar ortamında hazırlanılmış bir antitezdir. biranın köpürmesini engelleyen aparattır. teşkilatı kasıtlı olarak oluşturulmayan, bir özdağ bir de yancısı karamahmutoğlu ( o da fanatik türkeşçi) ile muhalefet yapan bir devlet oluşumudur.
seküler milliyetçilik ümit özdağ tarafından teorize edilmedi. illaki bir teorize eden arıyorsak
bahadırhan dinçaslan'ın bu konuda seküler milliyetçiliğin teorisi ve pratiği diye iki kitabı var. ama mesele onunla da başlamadı. burada zaten ayrıntılı yazmıştım
#3660113 1990'larda özalizm ile neo-liberal politikalar aniden türkiye'ye gelince köyden kente göçler de olması gerekenden daha hızlı şekilde gerçekleşti tabi babası erzurum, konya, malatya, kayseri, yozgat, bayburt, gümüşhane gibi ufak illerde ve daha ufak ilçelerinde otururken bunların çocukları istanbul, izmir, ankara'nın merkezinde büyüdü. geldi okuldaki arkadaşı solcu, dinsiz, liberal, seküler ailelerin çocukları kalktı beraber konser, sinema, tiyatroya gittiler, babası kahvede otururken kendisi bar, pub, kafede takıldı haliyle bu da sekülerleşmeyi getirdi, babası liseden mezun iken üstüne üniversiteye, koleje gitti orada da farklı müzik festivalleri, çizgi roman kulüplerine dahil oldu sonuç;
kolejli ülkücüler 2000'lere gelinince hem laik-seküler yaşamın tehdit altına alınması hem çözüm/açılım süreçleri, hem türk milletinin tartışmaya açılma çabasıyla reaksiyoner bir tepki de ortaya çıktı, nihayetinde mhp'de ak-mhp olunca zaten ülkücü camia içindeki bu kırılma iyice belirginleşti ve iyi partinin kurulmasına vesile oldu. iyi partide akşenerin bizzat kurduğu partiyi merkez sağ olacağım diye mahvetmesi ise zafer partisini oluşturdu. uzun lafın kısası seküler milliyetçiliğe artan rabet hem atatürk devrimlerinin hedef alınması hem ekonomik olarak türk milletinin yıpratılması hem de artan şehirleşme, eğitim seviyesi ve sekülerleşme ile doğru orantılıdır. bunda tabi internet sayesinde dünyayı tek tıkla görebilen, daha iyi hayat standardı isteyen gençlerin bir arayış sebebi de var.
işin özü alt-right, sjw-woke gibi terimleri türkiye'ye uyarlamadan evvel önce türkiyenin sosyo-politik alt yapısını hatta mümkünse türk ve amerikan tarihini
vahşi batı dönemini, iç savaşı, kızılderili savaşlarını, kovboy arketipininde yatan bireyciliği okurken bir yandan da türk aşiret-kabile (oymak-boy) sistemindeki kollektivizmi, atlı göçebe hayat tarzını, anadoluyu vatan yapmamızda payı olan eren ve derviş geleneğinden gelen tarikat-cemaatleri sonrasında osmanlı döneminden beri süregelen batılılaşmayı da okumasını salık verir iyi geceler dilerim.
devamını gör...