illakisistem yazar profili

beşiktaş teknik direktörü.
hakkında uzun bir flood yazdım. valerien ısmael nasıl bir teknik direktördür, beşiktaş'a ne katar, oynatır hepsini cevaplamaya çalıştım. iyi okumalar.
flood linki

haklı.

"napolyon fransa'dır" olayının bir benzerini yaşıyoruz. ülkedeki bütün her şey tek bir adamın elinde. düşük iqlu milliyetçilerimiz bunu kabul edemese de tayyip erdoğan türkiye demektir. ve ülkenin yönetim şekli cumhuriyet olsa da şeklen, fiilen saltanattır.

önce bir bunu kabul edelim. türk kürt arap çerkes laz rum ermeni ve bilmem kaç halk grubundan oluşan türkiye cumhuriyeti toplumu köleliği ve kul olmayı içselleştirmiş bir toplumdur.

ben bu yaşadıklarımızı özgürlükçü akımlara karşı pompalanan din olgusuna ve din olgusuna biat eden milliyetçi akıma bağlıyorum. bunu anlamak için ortalama düzeyde yakın tarih okuması yapmak yeterli olacaktır.

ama başka bir cepheden bakınca dsip gibi sosyalist görünümlü "yetmez ama evet"çilerin verdiği zarar da komunizmle mücadele derneği müttefiklerinin verdiği zarar kadar deyince "acaba fazla mı oldu o kadarı?" dedirtmiyor bana.

ne lanet bir coğrafyada yaşıyoruz...

soyunmak diyince bile s.ki kalkıyor adamların, enteresan ya.

#1976065

ezan sesinin makul düzeyde olmadığı ortada, böyle değilmiş gibi davranmak sorunlu bir davranış. belli bir desibel altına çekilse hatta hoparlörden değil de eski üsul minareden okunsa, kültürel bir parçamız der geçeriz ama böyle hoparlörden gece kulubünde şarkı çalar gibi bangır bangır bir propaganda tekerlemesi okununca bu bir böğürtüden başka bir şey değil burada bir anlaşalım.

tabi ki nasıl ahlak dinle ortaya çıkmadıysa cinsellik de adem havva'yla cima yaptı diye dinin tekelinde değil. insan olan herkeste cinsel dürtüler mevcut ama sadece müslümanlarda ve eş değerde başka dinlerde "tanrımın buyruklarına uymadığı için şeytan beni kandırdı, açık giyindiği için bu suç onun" savunması anlam kazanır ve hatta aksine kadın suçlanır.

sanırım bilal'e anlatır gibi anlatmak lazım. bu ülkede madımak katliamını örgütleyenler siyasete dahil edilmiş ve onların ayakçılarına da ömürlerinin sonuna kadar bakılmış. ama birkaç kişi içtiği içkisinin altına allah kabul etsin yazdı diye işinden oldu, hapse girmesi için uğraşılıyor. taşşak geçmek insan öldürmekten çok daha hafif bir kusurdur arkadaşım. bak suç bile demiyorum.

bu ülkenin devleti, okulu, polisi, hutbesi, televizyonu, her şeyi müslüman olmayana hakaret. bunda bir sorun yok ama eşşeğe sarık giydirdiler mi bizim alıngan müslümanımız köpürüyor.

#1977722

umarım seneye sopayla basmaya gidersin, gidersin de o sopayı bir tarafına monte ederler. monte edemezlerse zaten siz afgan-paki milislerle birlikte kafamızı kesmeye başlarsınız 10 seneye.

#1975972

yalnız ilk paragraf saldıranlar için değil saldırılanlar için yazılmış.

"siz saygısızlık yaparsanız biz saldırırız, hata da dinin falan değil sizin olur çünkü kurala uymayan sizsiniz: çünkü bize saygı göstermediniz."

"size bangır bangır 5 vakit ezan dayarız, bir kadın bizi azdırdığında ya bakışlarımızla ya sözlerimizle taciz ederiz, içkili fotolarınız, dinekarşı fikirleriniz yüzünden sizi işinizden ederiz. nasıl eğleneceğinize biz karar veririz. bunlar saygısızlık değil bu darül harp bölgesinde bizim hakkımızdır.

ama siz sarık takıp müsamere yapamazsınız. bu kabul edilemez!"

tabi efendim

kameraya bakan herifin allahuekber çekerken aldığı hazzı görüyor musunuz?

bir gün sizin kafanıza vururken de o hazla tekbir çekecekler. o gün çok uzak değil.

chp ülkedeki dindar kesimi ürkütmeyecek diye ülkedeki dindar kesim afganistan seviyesine geldi artık. kübra par tabi ki bu süreci böyle destekleyecekti. ama dikkat etsin de ilk onu taşlamasınlar "nefsimizi azdırıyor" diye

aslında kendileri de toksiktir.

maruz kaldıkları toksiklikte keyif verici bir unsur buldukları ve bunu itiraf etmekten korktukları için hezeyanlarını anlamsız bir şekilde dışavurup kendilerini sizinle deşarj ederler ki o haz duydukları toksikliğe maruz kalmalarına yetecek enerjileri olsun.

aylardır sessiz kalan şebeke ne hikmettir ki canan kaftancıoğlu davasından sonra yine işlemeye başlamış.

bunun benzerleri: sultanahmette boş polis kulübesini tarayan dhkpcli, akp binasının duvarını alev silahı ile yakan tikkocu. ve her seferinde "bak gördün müüüü???" diye zıplayan milliyetçiler.

ben yoruldum arkadaşlar siz yorulmadınız mı?

twitter'da instagram'da paylaşılıyor; "soma'yı unutmadık" falan filan.

unuttuk abicim. o gün unutmuştuk hem de. neden umurunuzda olmayan şeyler umurunuzdaymış gibi yapıyorsunuz?

6 ay öncesinden ya, 6 ay öncesinden chp milletvekillerinden birisi, özgür özel'di sanırım, kazanın 6 ay öncesinden mecliste yönerge vermeye başladı "somada katliam olacak" diye. ne millet umursadı ne meclis tabii.

kaza patladı göz göre göre insanları gömdüler. ülkenin reisi yas yerine gelip gövde gösterisi yaptı. ona tepki koyanları eliyle dövdü ya. danışmanları ve polisiyle beraber.
ülke yangın yeri olmadı. "kimse ne oluyor?" demedi. üstüne üstlük sonraki seçimlerde akp oyu yüksek çıkınca "katiline tapan halk..." felsefesi yaptılar. halbuki kazadan önce somada çalışan bütün madenciler kazadan sonra kovulup yerlerine iç anadoludan yeni köleler getirilmişti.

köleler ölmek için vardır efendiler. hatırlanmazlar. boşuna şov yapmayın.

arkadaşlar bu akp önce milliyetçilerden yana derdi olanları, devlete kini olanları yanına aldı. bir güzel dövdü askeri, milliyetçileri; işkencecileri darbecileri yargılayacağım diye. tabi bizim namı diğer kullanışlı aptal olan liberallerimiz orada aşık oldu recebin bademine. orada kürtler sevdi onu. hatta bazı gerzek sosyalistler bile "acaba" dedi.

sol denebilecek bu kesim göbek atarken "ergenekon" diye tabir edilen grubun kapladığı bütün köşe taşları fethullahçılar ve akpliler arasında paylaşılınca, recep bu sefer namlusunu kürtlere ve sosyalistlere çevirdi. envai çeşit davalarla envai çeşit gruptan insanı tek poşete sokup(pekakalılık) hapsetti, cezalandırdı. benim kürt hareketinden hiç hazzetmeyen sosyalist bir arkadaşım hapise girdi mesela kck'den. 3 sene hapiste dava bekledi. (kck: pkk'nin sehir yapilanmasi oldugu iddia edilen örgüt)

tabi o sıra göbek atma sırası milliyetçilerdeydi. recep vurdukça orgazm oluyorlardı. derken darbe patladı. türkiye'de gazetecilik diye bir kurum kalmadığı için hala o gün tam olarak ne olduğu belli değil. ama görünürde fethullahçılar bir darbe girişimi yaptı ve akp buna dayandı. akabinde yine bir cadı avı. bu sefer sıra iktidar ortağı fethullahçılardaydı. fethullahçılar üst makamlar hariç her yerden toplandı. onunla birlikte cemaate dahil olmayanlar bile hapisler soruşturmalar gördü. recep tabi 1 taşla çok kuş vurmayı sever; üniversitedeki marksist ya da solcu profesörler, hocalar da bu vesileyle temizlenmiş oldu. milliyetçiler hala göbek atıyordu tabi. hatta o kadar çok göbek attılar ki birlikte dans etmeye başladılar. iktidar ortağı oldular.

ve hikâyenin devamını biliyorsunuz. hâlâ aynı hikaye sürüp gidiyor. pandemi ayağına müzik kısıtladılar pandemistler alkışladı. kadir gecesi içki içip paylaştılar diye fotoğraftakiler işten kovuldu hatta hapse girecekler. müslümanlar alkışlıyor. gerçi müslümanlar için çok fazla haz nesnesi var şu anda ama neyse. şimdi de canan kaftancıoğlu'nu cezalandırıyorlar. niye? 10 sene önce paylaştıkları yüzünden. şimdi birileri yine göbek atıyor. arkadaşım siz gerizekalı mısınız? hukuksuz yapılan bir iş bu, hu kuk suz. yarın sizin başınıza gelse dünyanın en mazlumu siz olursunuz. ayrıca böyle bir hapse girme sebebi olsa en başta ülkenin sahibi girmeli. hem de ağırlaştırılmış müebbetle. ama siz canan'ın cezalandırılmasına göbek atıyorsunuz. niye? kürt hareketine destek twiti atmış, efendim domuz yerken fotoğraf atmış. aferin size. yarın da (eğer zaten birlikte çalışmıyorlarsa) ümit özdağ'ı hapsettiklerinde milliyetçilikten hazzetmeyen kesimler göbek atacak. niye biliyor musunuz? çünkü biz toplumca gerizekalıyız. ve gerizekalı toplumların sonu iyi olmaz.

iyi olmayacak da zaten.

yav kardeşim bunların derneklerinde çocuklara halleniyorlar sorun olmuyor da, gençlerin çadırda sevişmesi mi sorun oluyor.

din böyle bir şey işte arkadaşlar, gücü elde edene kadar "leküm veliküm veliyye din" gücü elde ettikten sonra "kollar bacaklar çapraz kesilsin!"

ve biz o sarı öküzü 12 sene önce verdik. artık onlar ne isterse o.

birisi bana tanrıyı anlatsın anlatsın da bu tanrı bir değil ki.
her kültürden her cinsiyetten her boydan her şekilden binlerce tanrı var.
arapça konuşan tanrının özelliği ne ki kardeşim, absürd genellemelerle beni onun bir olduğuna ulu olduğuna vs ikna etmeye çalışıyorsun.
tanrı neden türkçe, işveçce, almanca, çince vs konuşmuyor da arapça konuşuyor? bak her şeyi geçelim sadece bunu konuşalım.
size ne koklattılar da bütün metinleri arapça olan ve bir arap kabilesine hitap eden bir yöresel inanışın bütün dünyaya gönderilen evrensel bir şey olduğuna inanabiliyorsunuz?

"ateist olmasına rağmen ahlaklı" diyenin rağmeninde bir şaşkınlık vardır ve bu şaşkınlık bir dini olmasaydı ahlaksızın önde gideni olacağını bilen bir insanın şaşkınlığıdır.

gerçek islam bu değil yeğenim.

gebze-darıca

babasıyla sağlıklı bir ilişkisinin olmaması.

saçlarını düzeltmesi, belli belirsiz de olsa alt dudağı ıslatması, ısırması; gövde açısının sana bakması, ayakların sana bakması, erkeğin pazılarına, göğsüne dokunması hatta çok ileriye gidecek olursak gözbebeklerinin büyümesi.

bütüün bir insanlığın ortak lisanı.
yakalamak için mücadele ettiğimiz bir armağan.

eğer dopamin süreçlerine bir insan sonuna kadar hakim olmak için ne kadar uğraşırsa, o mitlere konu olan ubermensch, kutlu insan, kamil insan olma haline o kadar çok yaklaşır.

felsefenin konusu budur, totem ve tabunun konusu budur, siyasetin konusu budur, futbolun konusu budur.

"nosce te ipsum"la başlar. "bir ben var benden içeri"yle devam eder. yürüyerek bitmeyecek bir yoldur bu, ezelde ve ebediye devam edecek olan.

müslüman olmayan insanlara "sen anana bile hallenirsin" iması yapılsın ve bu normal bir olay olarak düşünülsün.
ama insanlar allah yok dediği zaman dine saldırıyor denilsin.

bu ülkede muhafazakar kesimin insanları ergenliğini tamamlayamamış orta yaşlı insan protipinde ortak bir kişi gibi.

sevişeni görür, ahlaksızlık der halbuki sevişmeye en çok onun ihtiyacı vardır.

özgür bir kadın ya da çocuk görür, sinirleri bozulur, çünkü insanlarla iletişim kurabildiği tek hal onları kontrol altında tutabildiği haldir.

bir şeyler üreten canlı bir zihinle karşılaştığı an çok rahatsız olur çünkü çocukluğunda ne kadar haşarı yaramaz ve üretken olsa da artık beynininin ve kalbinin cansızlaştığını hisseder.

tabi bu insanların allahçı ya da başka bir muhafazakar olma zorunluluğu yok. ama bu protip çoğunlukla bu camiadan çıkar.

çünkü muhafaza etmek aynı zamanda durağanlaşmaktır. ve durağan olan çürür.

biz de maalesef bu çürümenin acısını onlarla birlikte çekiyoruz, çünkü biz de onlarla birlikte belli bir oranda durağanlaştık.