ilyas sezar yazar profili

ilyas sezar kapak fotoğrafı
ilyas sezar profil fotoğrafı
rozet
karma: 29645 tanım: 7049 başlık: 1526 apolet: 2 takipçi: 139
hey there i am using whatsapp

son tanımları | başucu eserleri


hotan krallığı

ekşi sözlük'teki tanımımdan alıntıdır:

zamanında günümüz sincan uygur özerk bölgesi'nde bulunan hotan çevresinde kurulmuş, eski bir hint-saka budist krallığıdır. oldukça küçük bir krallık olmasına rağmen, bin yıl civarı bir süre boyunca varlığını korumuş (56-1006), ve karahanlı türklerinin hakimiyeti altına girinceye değin olan zamanda, ipek yolu rotasında yer alan çok kültürlü bir şehir krallığı özelliği göstermiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

fazla bilinmediği gibi, hakkında da fazla yazılı kayıt bulundurmayan bu krallık hakkında en donanımlı ve en geniş kapsamlı çalışmalar, 1951-1979 tarihinde ingiliz iran dilleri uzmanı h.w bailey tarafından yapılmıştır. yapılan bu çalışmalar, tarihte saka diline dair yapılan en kayda değer dokümantasyonlardan biridir. çeşitli sanskrit metinlerinde bulunan kelimelerin çevirisi yapılarak 7 ciltte toplanmış ve bu kelimelerin soğdça ile olan yakınlığı tespit edilerek, doğu iran dillerinden sakaca'nın hotan lehçesine yerleştirilerek sınıflandırılmıştır. ayrıca kelimelerin çevirisi de yapılarak bir adet sözlük de çıkartılmıştır.

ilginç bir anekdot olarak, yine metinler içinde öz türkçe bazı kelimelerin de var olduğu göze çarpmaktadır. bu kelimelerin sayısı ise 19 olup, her ne kadar bu kelimeler metinlerin tamamına kıyaslandığında ufak bir yer tutsa da, göçebe türkler ve bazı irani kavimler arasındaki kültürel etkileşimlerin sanılandan daha öncesine dayandığını düşündürtmektedir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
yukarıdaki resim, cambridge üniversitesi'nin sitesinde görüntülenmeye açık sayfalardan biridir.

kaynakça:
en.wikipedia.org/wiki/Kingd...

bailey, harold walter. "turks in khotanese texts." the journal of the royal asiatic society of great britain and ıreland (1939): 85-91.

bailey, harold walter. "a turkish-khotanese vocabulary." bulletin of the school of oriental and african studies, university of london 11.2 (1944): 290-296.
devamını gör...

zıpkın ile balık avcılığı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

iki yıldır uğraşmama rağmen hala gözle görülür bir gelişme kaydedemediğim avcılık türüdür.* ama oldukça zor olduğundan çok da şaşırmıyorsunuz. bunun sebebi, ilk olarak bu işe en azından başlangıç için 2000-3000 tl arası bir bütçe ayırmanız gerek. bunlar ise sadece hayati malzemeleri alabilmek için. bunun avcılık türü için gereken kondisyon ve tecrübeden bahsetmiyorum bile. şöyle ki:

-zıpkın: düzgün bir zıpkın için en az 700-800 tl ayırmanızı öneririm. dandik bir şey alıp zıpkınınızın çabucak bozulmasını, veya daha kötüsü sizi yaralamasını istemezsiniz. başlangıç için 75-80 cm arası, maksimum 90 cm bir zıpkın ile başlamanız önerilir. ayrıca ilk zıpkınınız tek lastikli olsun. ahşap zıpkın topuna ise başta hiç girmeyin derim. zıpkın şişi için endişelenmeyin çünkü büyük ihtimalle zıpkın ile birlikte verilecektir. ayrıca kimisi başlangıç için kapalı kafa zıpkınları önerse de, ben direkt olarak açık kafadan başlayın derim. ben ilk olarak kapalı kullandım ve insanların neden açık kullandığını artık çok iyi anlıyorum. kurması ve misinasını sarması biraz daha zor olsa da, kapalıya göre sağladığı yüksek isabet oranı bile açığı tercih etmeniz için yeterlidir. beni dinleyin derim, pişman olmayacaksınız...

- zıpkın elbisesi: adam akıllı bir elbise en az 500 tl civarıdır. kalitesiz bir elbise aldığınız takdirde zıpkının içi çabucak deforme olacaktır. zıpkını çekebilmek ve soğuktan donmamak için bu elbise şart. sakın ola çıplak vücutla zıpkına gitmeyin. zıpkını çekerken kaburgalarınızı bile kırabilirsiniz. ilk başladığımda ben bu hatayı yapmıştım ve bu hata bana 1 haftalık yoğun bir göğüs ağrısına mâl oldu.

- şnorkel ve gözlük: bunun için de en azından bir 300-400 tl ayırın derim. bilindik markalardan olması ise şiddetli tavsiye edilir (örn. apnea, cressi, pathos vs.) eğer benim gibi gözleriniz bozuksa numaralı cama +1000 tl daha bayılmayı göze alabilirsiniz. ama ben şahsen camları kendim alıp, gözlüğe monte ederek o parayı vermekten kaçındım. siz de öyle yapın derim.

-ağırlık kemeri ve kurşunlar: bu da yaklaşık 100-300 lira civarı tutmalı. kilonuza göre farklı miktarlarda ağırlık almanız gerektiği için bu rakam biraz oynayabilir.

- bıçak: bu oldukça önemli bir detay. yine de 100 tl'ye alabileceğiniz kaliteli dalış bıçakları var ve onları alabilirsiniz. bu bıçakların iki yüzü ve ağırlık kemerine takmak için ayrı aparatları bulunduğu için bunları tercih etmek mantıklı olacaktır. ama belinizden düşmeyeceği ve suda paslanmayacağı sürece mutfağınızdaki ekmek bıçağını bile kullanabilirsiniz. yeter ki bir bıçağınız olsun en az. bıçağın önemi ise şu; balıkçıların atık ağlarına takılmak su altında çok tehlikeli olduğundan bu ağları kesmek için bu bıçağa ihtiyacınız var. ya da büyük bir balığı yakaladıktan sonra hem daha fazla direnmesini ve kaçma ihtimalini, hem de balığın acısına son vermek için bu bıçağa ihtiyacınız var.

-palet: bu da çok önemli. sakın ola migros'ta satılan 20-30 liralık dandik paletlerden almayın. en az 200 tl'yi de kaliteli bir çift palet almak için ayırın. suya dalabilmek ve kıyafet ile ağırlıkların altında yorgunluktan ölmemek için palet almanız şart.

-dalış eldiveni ve çorabı: özellikle eldiveni zıpkını çekerken yaralanmamak için almanız şart. çorap illa gerekmez ama ayaklarınızın üşümemesini ve palete daha rahat girmesini istiyorsanız almanızı tavsiye ederim. bunların ikisine de en az 100 tl civarı bir harcama yapın derim.

bonus:
- bir adet su altında kullanabileceğiniz, su geçirmez bir dalış saati. bu da 100 tl civarı olmalı en azından. suyun altında nefesinizi kronometre ile tutabilmek ve dalış yaptığınız partneriniz ile denizde birbirinizi kaybetmemek için, belli lokasyonlarda belli saatlerde anlaşarak buluşmalısınız. bunun için de pekala bir saate ihtiyacınız olacak.

bir adet balık teli. avladığınız balıkları şişe dizebilmek için. yoksa sürekli kıyıya yüzüp balıkları bırakmanız gerekecektir.

- ilk yazdığım maddeye eğer bir tekneniz var ise ihtiyacınız olmayacaktır. çünkü bu avcılık çeşidi aslında tekne yardımı ile yapılmalı. sırayla dalışlar gerçekleştirilirken, sizin veya arkadaşınızın başına bir aksilik gelmesi halinde onu gözleyen birinin olması her zaman daha iyidir.

- son olarak bir adet şamandıra edinebilirsiniz. eğer gemilerin geçtiği bir yerde avlanıyorsanız bu şamandıra sayesinde bulunduğunuz konumun yakınından geçen gemiler sizin üstünüze gelmeyecektir. ne var ki, bazen ters de tepebiliyor. çünkü bazen de insanımız "bu neymiş lan diyip?" bakmaya da gelebiliyor. onun için tercihi size bırakıyorum bu konuda.



temel olarak edinmeniz gereken ve bilmeniz gerekenler bunlardır efenim. son olarak şunları söylemeliyim, insanların yüzdüğü herhangi bir yerde kesinlikle avlanmayın. insanların olduğu yerden en az 100 metre uzakta olmanız hayati önem taşımaktadır. mümkünse tekne ile halkın erişemeyeceği sığ koyları ve kayalıkları tercih edin, ve tabii ki de avladığınız her deniz canlısına saygı gösterin. onu zıpkınla vurduğunuz gibi acısına son vererek, ona zulmetmeden hayatına son verin. ayrıca yüzerken rastladığınız ağlara takılmış balıklar olursa, onları lütfen kurtarın. denize atılmış çöpleri, iğneleri ve ağları da dönmeden önce mümkünse toplayarak çöpe atın.

ve olarak şunu mottonuz yapın "asla yalnız dalma ve hırs yapma". şimdiden iyi dalışlar eyy ahali.
devamını gör...

anna ahmatova

stalinist terör dönemine damga vurmuş rus kadın şair. stalin zulmüne karşı olan tavrıyla ve yaşadığı dönemin zihniyetine göre birkaç gömlek üstün olan bu feminist* kadının, yaşadığı topraklarda gördüğü acımasızlıklar ve içine düştüğü perişan durum, ama tüm bunlara rağmen elindeki "halk tarafından sevilen insan" kozunu oynayarak büyük bir cesaretle dizelerini esirgememesi, günümüzün korkaklığı ve dili tutulmuşluğu karşısında bir örnek olmalıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ileride yaşayacağı büyük sıkıntıların ilki 1921'de başladı. sovyet rejimine karşı olan eşi nikolay gumilyev, sovyet hükümeti tarafından kurşunlarak öldürüldü. bu yüzden, anna ahmatova'nın oğlu olan, türk tarihçiliğine de ileride büyük bir katkı sağlayacak olan lev gumilyev babasız kaldı. tüm bunları takiben, 1940'lara kadar şiirleri ve yazıları sürekli yasaklandı durdu. sovyet rejimine karşı bir anti-bolşevik figür oldu, hükümet tarafından düşman bellendi.

1935'te yazmaya başladığı "requiem" isimli şiir kitabında, geçen birkaç yılın ardından stalin dönemi'ndeki "büyük temizlik" adı altında, halkın çektiği acıları, memleketinden uzaklara işçi kamplarına gönderilen yoldaşlarının hasretini şiirlerinde işledi. anna ahmatova'nın bu yazdıkları rusya'da o kadar çok ses getirecektir ki, hükümet bu hadiseden sonra anna ahmatova'ya karşı bir sıkı tedbir alma yoluna gidecek ve onu rusya'nın dışına sürmekte çareyi arayacak idi. böylece, 1941 yılına gelindiğinde, stalin'in emriyle birlikte içinde ahmatova da olmak üzere onun birçok diğer yoldaşı yurdun dışına, özbekistan'ın taşkent şehrine gönderilecek ve burada denetim altına alınarak yeni şiirlerini yayımlamalarına mani olunacaktır. yurdundan uzakta kalan ahmatova, uzun bir süre boyunca, bu sıkı ortamda eski popülerliğini geri kazanamayacak, fakat yine de ünlü sovyet gazetesi pravda'nın köşebaşlarında kendine tutunmak için bir yer bulacaktır. 23 şubat 1942'de üstü kapalı bir şekilde, içten içe tüm dünya toplumlarına seslendiği, ama gördüğü baskılar yüzünden "rus milliyetçisi" kılıfında yazdığı şu dizeleri yayınlanır:

" kurşun altında ölmekten korkmuyoruz,
yersiz yurtsuz kalmayacağız -
seni koruyacağız, rus dili,
güçlü rus sözü. "
( solomon volkov, 20. yüzyıl rus kültür tarihi, alfa yayınları, s. 230)


ahmatova'nın baskı altında geçen bu yılları 1956 yılından sonra nihayet son bulur. stalin'in ölümünden üç yıl sonra şiirleri tekrardan yayınlanmaya başlar. 1961 yılına değin, ölümünden beş yıl öncesine kadar requiem isimli şiir kitabını yazmaya devam eder. 1966 yılında hayatını kaybeden ahmatova'nın tüm şiirleri ve eserleri, ancak 1987'den sonra külliyen yayınlanacaktır.


naçizane yazdığım anna ahmatova'nın hikayesi de ana hatlarıyla budur işte. bugünlük bu kadar entellik yeter, çok da öyleymişim gibi durmasın...
devamını gör...

grog

18. yüzyılda yaşamış edward vernon isimli bir ingiliz amirali tarafından bulunmuş alkollü kokteyl çeşididir. bilhassa korsanlarla ve denizcilerle özdeşlemiş bu içeceğin ortaya çıkış sebebi, uzun deniz yolculuklarında bozulmadan dayanabilecek bir içecek kaynağı arayışından başka bir şey değildir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

doğru duydunuz, sadece rom, su ve bir miktar şekerden oluşan bu basit kokteyl, korsanların sırf kendi zevki için tükettiği bir içkiden daha fazlası idi. içme suyu, uzun deniz yolculuklarında depolanamadığı ve zamanla bozulup, yosun tuttuğu için, korsanlar su ve enerji ihtiyaçlarını bu içkiden almak zorunda idi.

bugün ise, su ihtiyacınızı karşılamak zorunda kalmasanız bile, evinizde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz, içmesi zevkli bir kokteyldir. bir tabak meyve ve çikolata ile gerçekten de çok güzel gittiğini söyleyebilirim.
devamını gör...

ching shih

dünyanın gelmiş geçmiş en güçlü korsanıdır, ve o korsan asyalı bir kadın. 1775 yılında çin'in oldukça fakir bölgelerinden biri olan guangdong'da doğduğu tahmin edilen ching shih, hayatına toplumun en alt olarak görülen tabakalarından birinde, bir seks işçisi olarak başlamıştır. ching shih hakkında bir diğer dikkat çekici bilgi ise, onun gerçek isminin ching shih olmamasıdır. ching shih, cheng'in dul kadını manasına gelmektedir ve onun lakabıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
1801 yılında çin'in en nam salmış filolarından birine sahip olan zheng yi, ching shih'in güzelliğinden etkilenmiş olsa gerek, onu yanında götürdükten sonra kendisine evlenme teklifi eder. ching shih ise bu teklifi zheng'in kendi servetininin ve filosundaki gemilerin yarısının denetimini kendisine bırakmak şartıyla kabul eder. seks işçiliği yaptığı yıllarda gizli kalmış büyük liderlik yeteneği ve güçlü karakteriyle kısa süre içinde tayfasının tam desteğini kazanan ching shih, sadece birkaç ayda 200 filoluk gemi satısını 1800'e çıkartarak gücünün doruklarına ulaşmış ve çin imparatoru jiaqing'i bile korkutacak düzeyde çin denizi üzerinde kendi egemenliğini kurmuştur.

erken hayatında bir seks işçisi olan ching shih'in filosunda kadınlarla ilgili bazı özel hassasiyet içeren kuralları bulunmaktaydı:
- çirkin olan kadın tutsaklar serbest bırakılır.
-güzel bir kadın tutsak ile başka bir korsan, onunla istediği takdirde evlenebilir. ancak kadına iyi davranmak zorundadır.
- korsanların kadın tutsaklara tecavüz etmesi kesinlikle yasaktır ve cezası kati suretde ölümdür.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ching shih'in filosundaki gemilerden bazılarına ait bir fotoğraf.
devamını gör...

berberiler

fas, cezayir, libya ve mısır'ın batı kısımlarında yaşayan kadim bir yarı göçebe çöl halkıdır.

tarihte oldukça inatçı ve kendi kurallarına göre yaşamayı seven isyancı bir halk olarak bilinirler. zira arapların tarihte en güçlü olduğu dönemlerde bile onların boyundurluğu altına girmeyen, arapların uğradığı topraklarda asimile etmeyi başaramadığı birkaç halktan birisidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

roma cumhuriyeti döneminde ise megalitik bir kültür olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. berberilerin o dönemde de yaşadığı, kartaca'nın batısından modern fas'a kadar uzanan bölge için, romalılar tarafından numidya ismi kullanılmıştır.

hatta o dönemlerde bile oldukça asi ve saldırgan bir halk imiş ki, romalılar daha önce tanımadığı bu halka "barbaros" yani barbar demeyi uygun görmüştür. günümüzdeki "berberi" ifadesi de aslında bize bu şekilde, günümüze kadar intikal etmiştir. en azından en yagın teori bu şekilde. berberiler ise kendilerine "amaziɣ" (berberice: ⴰⵎⴰⵣⵉⵖ) demektedir.

günümüzde ise her ne kadar çoğunluğu müslümanlığı benimseyip araplaşmış olsa da, kendi başına buyruk ve kadim geleneklerine göre yaşayan sahra çölü berberileri hala bu coğrafyada mevcuttur.
devamını gör...

calico jack

1715-1726 yılları arasındaki korsanlığın altın çağı'nın, karayipler'deki ispanyol üstünlüğünün son bulmasından sonraki dönemlerinde aktif rol oynamış korsandır. 1724 tarihinde daniel defoe tarafından mahlasıyla yazıldığı düşünülen, ve kendisinin yazdığı korsanlık tarihinin en önemli kaynak kitabı olan "a general history of the robberies and murders of the most notorious pyrates" isimli kitabında, calico jack'i döneminin diğer korsanlarından ayıran birçok özelliği anlatılmaktadır. gerçek ismi john rackham olan bu beyefendinin takma ismi "jack" idi. kendisinin "calico" jack olarak anılmasını sağlayan özelliği ise aynı isme sahip, şık bir kumaştan giydiği gösterişli kıyafetleriydi. gerçekten de calico jack, döneminin diğer korsanları ile karşılaştırıldığında öz bakımına çok daha özen göstermekte olan bir kişilik idi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
"a general history of the robberies and murders of the most notorious pyrates"'in 1725 tarihli ikinci baskısındaki calico jack tavsiri. aynı zamanda profil fotoğrafım.*

korsanlık kariyerine zalim ve gaddarlığı ile tanınan charles vane'in ranger isimli gemisinde, quartermaster** olarak başlayan john rackham'ın, efsanevi korsanlık kariyeri de ustasını bertaraf etmek suretiyle olacaktır. anlatılanlara göre, 1718 yılının sularında charles vane ve mürettebatının karşısına bir fransız man-o-war gemisi çıkmıştır. bu gemilerin bir tanesinin dahi ele geçirilmesi, bir korsan için muazzam bir servet kaynağı ve kaçırılmaz bir fırsat idi. ancak bu servete giden yolda büyük de bir bedel bulunmaktaydı, man-o-war gemileri zamanının en güçlü gemileri idi ve tek bir emir ile dahi korsanların kullandığı küçük sloop'ları rahatlıkla paramparça edebilecek güçteydi. öyle ki, bu gemiler çoğu korsanın gördüğü anda fırıldak gibi kaçacağı korkunç gemilerdi.

charles vane de bu kişilerden biri olacaktır. kendisinin akıllıca bir seçim yaptığını söyleyebilsek bile, john rackham ve gemideki mürettebatın çoğu öyle düşünmüyordu. john rackham'ın gemiyi gördüğü anda sevinçten çıldırdığı, ancak charles vane'in geri çekileceğini bildirmesi üzerine kaptanını tekrardan ikna etmek için gözyaşlarıyla boğulup, ona yalvardığı söylenmektedir. calico jack'in ve mürettebatının içinde büyük bir kin olsa gerek, vazgeçilen saldırıdan sonra charles vane'i korkak olmakla itham etmiş, ve yeni kaptan olarak calico jack'i seçmişlerdir. böylece, calico jack'in kaptanlık kariyeri de başlamış olur. jack rackham'in kaptanlığında, onu diğerlerinden ayıran bir özelliği bulunmaktadır, ve bu durum onun mürettebatında görülmektedir. çoğu korsanın tayfasında tek kadın dahi bulunmazken, onun tayfasında arkadaşı olan mary read ve kendisinden sonra en yetkili olan biricik aşkı anne bonny bulunmaktaydı. 1720 yılında yakalanıp, jamaika'da idam edildikten sonra, ibret-i alem olsun diye kafeste sergileninceye* kadar birçok küçük gemiyi yağmalamıştır. arkadaşı mary read ve aşkı anne bonny ise hamile oldukları için bu ölüm cezasından kurtuldu.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ayrıca, calico jack'in gemisinde kullandığı jolly roger bayrağı, günümüzdeki korsan temasına ilham kaynağı olan bayraktır.
devamını gör...

aleksandr blok

gerçek ismi aleksandr aleksandroviç blok olan, rusya'nın en ünlü sembolist timsallerinden olan şairdir. 1880 yılında, üst tabakaya mensup bir çocuk olarak dünyaya gelen blok, hukuk profesörü bir babanın ve döneminin st. petersburg üniversitesi rektörünün kızı olan, kültürlü bir yazar olan annenin oğlu idi. annesi ve babası yollarını ayırdıktan sonra ise st. petersburg üniversitesi rektörü olan büyük dedesi andrey beketov'un köşkünde kaldı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
nitekim, kültürlü ve seçkin bir ortamda yetişen blok'un edebi kişiliği de küçük yaşlardan itibaren gelişmeye başladı. ilk şiir denemelerine beş yaşında iken atıldı. küçüklüğünden gençliğine kadar bilhassa aleksandr puşkin gibi romantik şairlerden, ve vladimir solovyov'un temsil ettiği mistisizm fikirlerinden etkilendi. şiirlerinde sık sık; aşk, doğa, gizem, özgürlük ögelerini kullandı, çoşkulu ve heyecanlı bir anlatımı benimsedi. bu bahsettiklerime istinaden, kendisine ait olduğunu bildiğim az miktarda şiirden en sevdiğimi bırakıyorum:


ah! manyakça yaşamak istiyorum!
her anı ebedileştirmeyi
adsızı insanlaştırmayı
gerçekleşmeyeni gerçekleştirmeyi

hayatın ağır uykusu beni boğadursun
bu rüyada hep nefessiz kalayım-
belki şen şakrak bir genç
hakkımda şöyle der gelecekte:

hüznünü affedelim -kim bilir
belki bu onun gizli motoruydu.
tamamı şefkat ve aydınlığın çocuğu o,
ve her şeyiyle özgürlüğün galebe çalışı!

çeviri: burhan deniz


ama en çok da aleksandr blok'un bozkır kavimleri tarihçiliğine dair yaptığı katkıdan bahsetmek istiyorum.belki farkındalıkla, belki farkında olmadan yaptığı katkıyı:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

20. yüzyılın ilk çeyreğinde, ukrayna bozkırlarında günyüzüne çıkarılmış iskit kurganlarına olan yöneliğin ilginin artmasında bu şairimizin rolü çok büyük olmuştur. at üzerinde yaylarla savaşan, altından yaptıkları muhteşem güzellikteki sanat eserleri ve gür sakallarıyla meşhur bu toplum hakkındaki teorilerin yoğunlaştığı bir dönemde "iskitler" adlı şiirini yazdı. alman tarihçilerın aryan kavmi, türk tarihçilerinin turan kavmi olarak gördüğü bu kavmi, rusların ve marksist tarihçilerin lehine en çok o benimsedi. iskitleri rusların atası olarak bellediği şiiri rusya'da çok büyük ses getirdi:


siz milyonlarsınız. biz kıyamet kadar,
deneyin savaşmayı bizle!
iskitleriz! serde asyalılık var,
bu çekik ve bu aç gözlerimizle!

size yüzyıl, bize saat, ne denir,
boynu bükük köle gibiyiz,
moğol’la avrupa arasında bir
büyük kalkan oluşturduk işte biz!

yüzyıllar tav verdi ocağınıza,
önünü kesti yıldırımın,
vahşi masal oldu batışı size
hem lizbon’un ve hem de messina’nın!

yüzyıllarca baktınız doğu’ya siz,
eritip incilerimizi,
kem sözler edip hedef bellediniz
o top namlularınız için bizi!
...
devamını gör...

grace o'malley

irlandaca orijinal ismiyle gráinne ní mháille olarak anılan korsan kraliçesidir. irlanda'nın batısındaki connacht vilayetinde hüküm süren ó máille ailesine mensup bir çocuk olarak 1530 yılında dünyaya gelmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çocukluk yaşları hakkında fazla bir şey bilinmemekle beraber, o' malley'in denizci bir aileye mensup olduğu ve küçük yaşlarından beri denizciliğe ilgisi olduğu kesindir. hatta bir anlatıya göre o'malley'in babasıyla beraber ispanya'ya deniz yolculuğuna gitmek istediği, ancak babasının o'malley'e sahip olduğu uzun saçların geminin iplerine takılacağını söylemesi üzerine saçını keserek babasını şaşırttığı söylenir. hanedan ismine çok benzer olan, irlanda dilinde kel anlamına "mhaol" takma adını da bu şekilde aldığı söylenir.

hayatı boyunca yaptığı iki evliliğinden dört çocuk sahibi olan o'malley hem denizlerde savaşıp yağma faaliyetlerine girişiyor, hem de bir diğer yandan çocuklarına annelik ediyordu. aile boyu korsanlık faaliyetlerine devam ederek ingiltere'de ve ingiltere'ye bağlı olan irlanda krallığı kıyılarında birçok yağma yaparak gücünü iyice pekiştiren o'malley, 1576'da irlanda'nın batısında bulunan clare adasında kendine ait otonom bir şeflik* kurmuştur.

her ne kadar günümüzde irlanda bağımsızlığının önemli figürlerinden kabul edilse de, aslında kendisinin 1593'ten sonra bu davasını bıraktığı görülür. şüphesiz ingiltere'nin dikkatini oldukça çekmeyi başarmış olsa gerek, 1593 yılında ingiliz kraliçesi i. elizabeth ile aynı statüde buluşan o'malley, kendi ailesinin güvenliğini ve itibarını korumak amacıyla kraliçe elizabeth ile anlaşmıştır. buna göre ingiliz devleti o'malley'in itibarını ve konumunu tanıyacak, o'malley ise buna karşılık olarak irlanda'nın bağımsızlığı için birleşen irlanda şefliklerine verdiği desteği artık sürdürmeyecek idi. ne tesadüftür ki tam aynı yılda dokuz yıl savaşları* patlak verecek, ancak tahmin edeceğiniz üzere ve bu ittifak yapmış irlanda şeflikleri arasında o'malley klanı yer almayacaktır.

kendi açısından düşünürsek oldukça mantıklı bir hamle, ama o kadar ingiliz kıyılarını, gemilerini yağmaladıktan sonra ayıp etmişsin bacım bence. yine de oğlu tibbot burke'yi ingiltere ile savaşması için kapalıdan kapalıya desteklemesi bir artı puan sayılır.
devamını gör...

aleksandrou anabasis

romalı tarihçi nikomedyalı arrianos'un eseridir. kendisi her ne kadar büyük iskender döneminin sonrasında yaşamışsa da, bitinya kökenli ve büyük iskender'e hayranlık besleyen bir karakter olduğundan ötürü günümüze kadar ulaşabilen bu değerli eseri yazmıştır. söz konusu eser, büyük iskender ve imparatorluğu hakkında yazılmış belki de en önemli ikincil kaynaktır ve iskender hakkında bugün bildiğimiz bazı çeşitli bilgileri ihtiva etmektedir.

bir de ksenophon'un anabasis isimki başka bir eseri vardır ki, onunla karıştırılmamalıdır bu eser. eski grekçe'de anabasis, esasen "taarruz etmek, sefer yapmak, yükselmek, yürümek, ilerlemek, yukarı çıkmak, tırmanmak" vb. anlamalara gelir. anabasis'in bu kitaptaki manasını ise makedon imparatorluğu'nun yükselişini ve iskender'in seferleri anlatması nedeniyle elbette az çok tahmin edebilirsiniz. ksenophon'un anabasis'indeki kasıt ise daha çok makedon ordusunun yabancı topraklardaki maceraları ve ilerleyişini izah etmeye yöneliktir.

bu bakımdan, iki eseri de okumadan önce bu tür bilgileri baştan bilmek faydalı olabilir. anabasis başlığı ksenophon'un eseri için zaten açılmış, o yüzden ben de bu başlığı açarak hem bu eseri tanıtmak, hem de diğer yandan anabasis kelimesinin anlamlarına değinmek istedim.
devamını gör...

new providence

bahamalar'daki en kalabalık adadır. adadaki en büyük yerleşim yeri ise nassau'dur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
new provindence civarında kurulan korsan cumhuriyeti'nin sınırları. (vikipedi)

1703 yılına ispanyol hakimiyeti altında olan ada, 18. yüzyılın başlarında ispanyol donanmasının iyice güçsüzleşmesi, ve diğer devletlerin bu adaya yeterli ilgiyi göstermemesi sonucu bu ada korsanlar tarafından zapt edilerek karayip denizi'ndeki en büyük üs haline gelmiştir. en nihayetinde 1706 yılında bu adada nassau merkezli bir korsanlar cumhuriyeti kurulmuştur.

bu dönemde monarşinin dünyadaki popülerliğinin oldukça yoğun olduğunu göz önünde bulundurursak, korsanların burada bir cumhuriyet kurmaya karar vermiş olması oldukça şaşırtıcıdır. bu cumhuriyette hem hükümetin başındaki magistratlar, hem de herhangi bir geminin başındaki kaptanlar oylama yöntemi ile değiştirilebilmekte ve görevden alınabilmekteydi. bu uygulama bazen barışçıl bir bir şekilde, bazen ise kanlı bir şekilde sonuçlanmakta idi.

ayrıca korsan cumhuriyeti'nde beyazların ve siyahların eşit olduğu, ve tarihte erkekler arası eşcinsel ilişkiyi ilk kez yasallaştırılmış olduğu bilinenler arasındadır. ki gerçekten, bunlar da dönemin şartlarına kıyasla oldukça çağının ötesinde uygulamalardır. böyle ortamın oluşmasında elbette ki denizcilerin bazen aylarca, hatta bazen yıllarca kadın yüzü görmemesi ve zorlu gemi yolculukları sırasında tayfanın her bir bireyinin ırk fark etmeksizin önemli bir konumda olması çok etkilidir.

uzunca bir süre boyunca büyük imparatorlukların ilgisini çekmeden varlığını devam ettirebilmiş bu cumhuriyet, en nihayetinde 1718 yılında ingiliz işgaliyle son bulmuştur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kaptan jack rackham'a (calico jack) ait kara sancak.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
zalimliği ile bilinen en ünlü korsan edward teach'e (karasakal) ait kara sancak.
devamını gör...

black canary

dc evreninde, benim en sevdiğim kadın karakter olmasa bile*, tartışmasız gerçek olarak, tüm dc evreninin en seksi karakteridir.* çizgi roman alemindeki first appearance'i flash #86 issue vasıtasıyla olsa da, en meşhur olduğu ve en çok tanındığı yer ise birds of prey isimli çizgi roman serisine aittir. hatta birds of prey'in 2020'de ilk filmi dahi çıktı, tabii ki günümüz politik doğruculuğuna ve sjw kültürüne kurban giden filmimizde birds of prey ekibini feminazi bir oluşum olduğu tarzında yansıttıkları yetmediği gibi, cağnım black canary'imi de esmer yaptılar. bu durum, elbette ben de dahil olmak üzere birçok black canary fanını derinden yaraladı...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

her neyse, şimdi gelelim karakterimizin hikayesine. gerçek ismi dinah lance olan bu karakterimiz "black canary" isimli bir gece kulübünün sahibi, süper bir dövüşçü ve green arrow olarak tanıdığımız oliver queen'in biricik aşkıdır. bunun dışında batman gibi tamamen zengin çocuğu değil, ama bir adet özel güce de sahiptir. öfkeli bir kanarya gibi yüksek frekansta bir çığlık atarak, yaydığı sonik ses dalgalarıyla etrafındaki kırılgan nesneleri parçalar, düşmanlarının kulaklarını çınlatır veyahut direkt sağır eder. tüm bu özelliklerinin yanı sıra, özellikle de motorcu olmasıyla biz dc fanboylarının kalbini çalmıştır. ne var ki, bu saydıklarımız özelliklerine rağmen dc'nin en underrated karakterlerinden biri olması ise işin oldukça üzücü kısmıdır. ben de bu tanımım ile karakterimizin rating'ini arttırmak istedim.

not: cağnım kanaryamı hepiniz tanıyın isterim. merhaba diyin içinizden kendisine*.
devamını gör...

sailor jerry

hawaii'de yaptığı dövmeler ile tanınan, 1911 doğumlu meşhur amerikan dövme sanatçısıdır. gerçek ismi norman keith collins'tir.

genelde küçük ve sembolik dövmeler yapmakla beraber, onun kendine has tarzı ve sanatı denizcilerin oldukça ilgisini çekmekte imiş. keza, zamanında hawaii'ye gelen birçok denizci buraya geldiğinde kendisine dövme yaptırmadan dönmüyormuş ve sailor jerry dövmesi yaptırmak denizciler arasında adeta bir furya imiş. söz konusu sanatçının bazı popüler dövme modelleri ise aşağıdaki gibiydi:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

aynı zamanda kendisinin adını taşıyan leziz bir rom markası bulunmaktadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sappho

günümüzde napoli ulusal arkeoloji müzesi'nde bulunan, zamanında pompeii'den getirilmiş portresi bulunan kadın şair.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hazır gelmişken, çıtırın instası?*
devamını gör...

piña colada

ananas suyu, hindistan cevizi kreması ve rom ile yapılan basit ama çok lezzetli bir kokteyl.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
yaz aylarının vazgeçilmezlerindendir.
devamını gör...

başlıkları yan yana okumak

bu ihtimal bir daha gelir mi? sanmam.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim