genelevlerin patronu çıkıp fuhuş yapmayın, hem zinadır falan dese ne kadar samimi olur. ya da sigaraların üzerine sigara sağlığa zararlıdır yazısını üretici firmanın yazdığını düşünün. bu herifin söylediği şeylerin etkisi de o kadardır.
gece gündüz köpek gibi çalışan işçi bı faturamı öderim diyip gırtlağından kesip aç çalışıp vergi ödüyor, onun alamadığı marka tişörtü çeyrek asırdır hapiste yatan terörist giyiyor. al sana yeni türkiye. kilo almış diyorlar, alır tabi. senelerdir vergilerimizle iyi besledik.
hızlı, fizikli ve atletik oyuncular türkiye liginde iş yapar. chelsea zamanında izlemiştim, o seviyenin topçusu değildi. zaten chelsea'nin son zamanlardaki hiçbir forveti bana göre o seviye oyuncusu değil nicolas jackson falan.
burda iş yapabilir ama şuana kadar ki istatistikleri çokta bir oha izlenimi vermiyor. aşırı maliyetli değilse çokta sorgulanmaz oyuncu. rafa'nın bu sezonki performansı bu adamın verim oranını belirler. fiziken çökmüş immobile'den daha faydalı olur muhtemelen.
haber sayfalarının yazdıklarına pek itibar etmiyorum ama artık bir sadece varılması gerekiyor. geliyorsa gelsin gelmiyorsa koca galatasaray bir oyuncuya göbek bağlamayıp yoluna baksın. önceki sene osimhen mi vardı. yine şampiyon olduk. osimhen bir hikayeydi, geride kalacaksa bunu kabullenmek, çok duygusal olmamak gerek.
kadroyu geç kurunca elemelerde sıkıntılar yaşadık önceki senelerde. maaş bütçeleri falan da çok yükseldi. galatasaray'ın başarısızlık lüksü yok. bir oyuncu tüm seneyi heba etmemeli.
ben zaten galatasaray'da kalacağını düşünüyorum. o yüzden kabak tadı vermeden imzayı atmalı.
şehit kardeşinin cenazesindeki yarbay mehmet alkan geldi aklıma. ona yaptığının aynısını bu kıza da yapar gözünü hırs ve kan bürümüş şahıslar.
onlar şehit vermez, hatta askere bile yollamaz, vatan için kardeşini şehit verenin eleştirmesine bile tahammül edemez. ben bu iktidardan herşeyi beklerim. şehidi koruyamadık umarım kardeşini koruyabiliriz.
yaşı genç, benfica'da avrupa kupalarında başarılı olabilecekken, daha büyük kulüplere yükselme ihtimali varken beşiktaş'a gelmek istemesi ya kariyer düşünemeyecek kadar hasta fanatik olmasından ya da avrupa'ya nazaran daha disiplinsiz türk topraklarına adım atmak istemesinden gibi geliyor.
özetlerden izlediğim kadarıyla orkun hiçte fena topçu değil. ama olduğu bölgede lider olacak, yanındakileri yukarı çekecek, yıldız oyuncu da değil. o yüzden yazılan 30-40 milyon eurolar bana çok görünüyor. hani beşiktaş'ın parası da yoktu.
neyse geldiyse de hayırlı olsun, hoş gelmiş ne diyelim.
mecliste partisi bile olan terörist örgütünün futbol kolu. maça jiletle çıkan sözde futbolcuları bile bunların en fazla ne kadar evrimleşebileceğinin kanıtı.
tutuklanmayan chp'li başkan, vekil vs kaldı mı. tek tek gelip almakla uğraşmayın, hem ayrı ayrı masraf oluyor devlete; git kardeşim chp binasına, pandemi kapanması gibi kitle kapıyı, as kapıya chp hapishanesi tabelasını bitti gitti.
memlekette hizbullahçı terör örgütünün alenen partisi var. mecliste apaçık pkk partisi ve adamları var. en tepede zaten feto terör örgütü partisi var.
bizzat kendilerinin birbirine fetoya nasıl vatan toprağı peşkeş çektiğini, pkk yola mayın döşerken kafasını çevirdiğini söyleyeni var. bugün terörist ilan ettikleri sedat peker'le devlet işi tutmuş olanları var. bugün itirafçı hain dedikleri reza ile zamanında iş tutmuş olanları var. ihaleye yolsuzluk karıştırmışı, hazine hortumlamışı, mafyalaşıp adam vurdurmuşu var. velhasıl var oğlu var.
peki içlerinde ifadeye çağrılmış olan, hakkında soruşturma açılan, hapis yatan var mı. koca bi sıfır.
hiçbirinin çocuğuna, yeğenine bile dokunamıyorsun. mesela trafik kasabı hâlâ sokaklarda geziyor, hâlâ direksiyona geçiyor.
o yüzden tüm listelerde hukuk bağımsızlığı, yargı kalitesi falan gibi konularda kabile devletlerinin bile gerisindeyiz. yabancılar vatandaşlarına sakın türkiye'ye gitmeyin diyor. adamın biri çıkıp hergün yargı bağımsız falan diyor ama kendi çalıp kendi oynuyor.
birgün eskaza devran dönerse, şu günleri unutan, helalleşme çabalarına girişen muhalefetin de a..
ulan hani biz hayalet uçak tespit ediyorduk, elalemin uçağının yazılımına girip kendi kontrolümüz altına falan alıyorduk. daha kendi ülkemizde mağaraya giremiyoruz. hangi yıla geldik, bir mağarada ne gibi sorunlarla karşılaşılabilir diye düşünüp alınmış tedbirimiz yok mu. dünyanın hangi büyük ordusunun askeri böyle pisi pisine ve acemice ölür.
sarıkamış'ta ihmalsizlikten ölen insanlardan ne farkı var şu olayın.
savaş halindeki israil'in filistin'de bir ayda bu kadar asker kaybı olmuyordur.
ve tabii ki bayrağımız yine yolu olmayan köylerde tapusuz, sıvasız evlere asıldı. şehadet yine villadan çıkan birine, bir vekil çocuğuna falan nasip olmadı. yersen!
birisi kendisine vergi adı altında devlete zaten para verdiğimizi söylesin. sanırım kendisi vermiyor.
o bahsettiği 200'lüklerden bir değil onlarcasını veriyoruz zaten her ay. devlet o paranın büyük bir çoğunluğunu nereye harcadığı meçhul diyanete yediriyorsa, partilere seçim bütçesi olarak dağıtılıp kimseye hiçbir faydası olmayan parti bayraklarına vs harcanıyor/ duvarlara birilerinin fotoğrafları asılsın diye billboardlara ödeniyorsa, kendi ülkesine uçak almak varken suriye'ye hastane yapmaya niyetleniyorsa, kaymakamlığa jakuzi yaptırılıyor, her yerden külliye fışkırıyorsa, dinozor heykellerine bile milyon eurolar dökülüyorsa biz yapalım.
çoğu kişi ay sonunu getiremiyor, maaş yattığı dakikada bitiyorsa daha neyi versin bu halk.
devlet birilerinin şoförüne bile şoför tahsis ediyor. herkesin altına lüks araba çekiyor. bunca gereksiz müdür, müdür yardımcısı falan olacağına şu israfları azaltsınlar; yangın uçağı koleksiyonu yapacak hale geliriz.
nihat genç'i pek tanımam ama saldırmak için ölmesi beklemiş, ölünün arkasından birkaç ciltlik kitap olacak kadar yazı yazıp adama sallamış, dünyanın her yerindeki insani bir olguyu ve durumu tek adama yıkmış.
şöyle ki, dünyanın her yerinde adaletsiz ölümler oluyor. dini, dili, ırkı farketmeksizin çoğu insan bunlara tepkisiz kalırken, sevdiği ünlü ölünce ona ağlıyor, o ünlünün ölümü daha çok gündem oluyor.
dün dünyanın bir yerlerinde yine çocuklar ölmüştür dimi, şuanda bir yerlerde savaşlar var ve insanlar ölüyor dimi. çalışmak zorunda bırakılan çocuk işçiler yine kazalar geçirip sakat kalmıştır, bazıları ölmüştür. kendi aileleri dışında kaç kişi bu insanların adını biliyordur, kaç insan bu haberleri duymuştur. ama diego jota'nın ölümünü herkes duydu, konuşuyor, arkasından hikayeler paylaşılıyor. yani bu çağın olayı, dünyanın en klişe olayı.
şahsen ben paul walker öldüğünde üzüldüm. hiç tanımadığım ünlüye üzüldüm. nihat genç'e mı soracağım. bugün kendisi ölmüş, tanımazdım üzülmedim, nihat genç'e mı soracağım. sanane abicim.
adamın çocuklarına koyduğu isme kadar takılmış. doğukan, batıkan falan türkçülük amaçlı konulmuş isimler diye mi yanmış nihat bu kadar. ben de göktürk koyuyorum çocuğumun adını, sakıncası var mı nihat?
çocukluğumuzun barış abisini japonlar sevmiş de batı iplememiş, o batı seni ne kadar tanıyor peki, seni sürekli övüyorlar mıydı.
barış manço'dan aklınızda kalan söz var mı demiş; şahsen bizim var:
"yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile
yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu
yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile.."
bin babanın biricik evlatları adlı örgüt üstlense de üstlenmese de yapan teröristtir. terörist sadece eline silah alıp askere, polise doğrultan değildir. kaçakçılıkla geçinen de teröristtir, devletin taktığı lambayı kıran, logar kapağını söküp atan, satan da. durduk yere orman yakan da teröristtir, vergi kaçıran da. yaptığı eylem diğer vatandaşların özgürlüklerini kısıtlıyor, imkanlarını elinden alıyorsa, herkesin hakkı olan yeri gasp ediyor ya da kullanılamaz hale getiriyorsa teröristtir.
he gerçekten o bilmemne çocukları grubu yaptıysa, malum kesimin bir grup öfkeli çocuk dediği, silah bıraktığını iddia ettiği kesimdir. hapislerden salınan, liderlerine methiyeler düzülen bu heriflerin asla değişmeyeceğini, sözüne güvenilmeyeceğini, terörle müzakere olmaması gerektiğini gösteren bilmem kaç bininci olaydır. yok hakkaten otel, rant uğruna bir kesimin yaptığı şeyse, gücü elinde tutanların nasıl da hırsız olduğunun, halkı düşünmediğinin, tek derdinin kendi cebi olduğunun, bunların içinde gerçekten vatan sevgisi olmadığının bilmem kaç bininci örneğidir. ama görmek istemeyen görmüyor işte. zaten iki tarafta aynı halt. al birini vur ötekine.
hani dün karikatür yüzünden yürüyüş yapan dini terör örgütleri vardı ya, "ya laikler ölecek ya biz" falan diyorlardı; işte onları yetiştiren ataları, aynı zihniyetin 30 sene önceki icraatıdır sivas katliamı.
hoşgörü dini mensupları 1500 senedir kafa kesiyor, insan yakıyor, kendinden olmayanın yaşam hakkını elinden alıyor. asla evrilmeyecekler, değişmeyecekler, medenileşmeyecekler. dün de barbar katillerdi bugün de, yarın da aynı olacaklar. mesele bu ülke insanının bu gerçeği ne zaman görüp, akıllanıp, egitilip, önlem alacağı.
yazdan itelediler ki millet şimdi farketmesin, kışın girdikten sonra da iş işten geçsin.
noldu ya gabar mabar demeden memleketin her yerinden gaz falan fışkırıyordu. madem bolluk var, niye paso zam geliyor.
karikatür bilmem ne gündemiyle yine dini mağduriyet yaratıp arada zammı itelediler.
birilerinin talimatıyla bir karikatür çizilip anında acil durum mangası gibi tetikte bekleyen kitlesi de sokağa çıkartılmış. ulan hangi çağdayız kim dergi oluyor, yobazlar ne zamandır okuyor, karikatürü ne ara görüp ne ara örgütlendiler.
her zaman olduğu gibi yobazlar yürüyüş yaparken yasak yok. yobazlar sağı solu yakıp yıkarken müdahale eden yok. karikatürü çizen herifin tutuklanma görüntüsüne bakın, atatürk'e hakaretten birinin böyle tutuklandığını gördünüz mü hiç.
asla eşit ve adil değil yargımız. bakanı istediği kadar maval okusun. tarafsızlıkla uzaktan yakından alakası yok.
böyle böyle yeni gruplar çıkarıp patlatıyorlar bir de. neymiş büyük doğu akıncılarıymış, sanki sefere gidip bir yer fethettiler. mahalle arasındaki sünepe suratlı gençler kendilerine şöyle beylik beylik isimler takıp kendini bi sikkim sanıyorlar sonra. ya onlar ya biz öleceğiz falan kuru laflar, hadi adamsan gidip israil'e şunu söylesene, orda peygamberinin ümmetini gebertiyorlar, yemedi mi büzüğünüz.
ne alaka diyeni var çok alaka, söyleyen olmuş ben de söyliyim, bu din sadece muhammedi korumak üzerine mı. çocuklara tecavüz edilirken nerdeymiş bu sikko-c, bilmem ne akıncıları. nerdeydiniz oğlum türk askerinin kafasına çuval geçirilirken. nerdeydiniz çocuklar bademlenirken. vatan toprağı kutsal değil mi, çocuklara tecavüz dinen uygun mu, mazluma el uzatmamak dilsiz şeytan olmak normal mi. niye sesiniz çıkmadı, niye sokağa çıkmadınız hammın oğulları. sizdendi dimi tecavüzcüler.
apoya methiyeler düzülüyor, pkk halay çektiriliyor. hani muhammed'in falan vatan için sözü yok muydu, din vatanını savun demiyor mu, niye kafanızı kuma gömüyorsunuz.
bunlara ne anlatsan boş. insanı dinden etiyle kemiğiyle nefret ettirdiler gerçekten.
hepsinin anasını bacısını silkeyim. köpek de sizleri tuvalette yapan analarınızdır. yaprak kürek isimli o örgütün de mk. sizden korkan mı var œları, gün gelecek o hesabı siz vereceksiniz.
çok erkeksiniz çok muhammedcisiniz bak hoplatıyorlar din kardeşlerinizi, yüreğiniz yetiyorsa gidip yardım etsenize.
bu yobazlar yüzünden dinlerin içinde en sevmediğim islam. illa birini seçmek gerekiyorsa bunlara karşı bin kere israil'i, amerika'yı seçerim.
en ufak bir baş kaldıran öğrencilere nerdeyse tankla saldıracak polisler de yine izlemiş mi. hiç şaşırtmıyor iktidarın şahsi korumaları.
oyunculuğunu izleyemedim ama kendisini düğünde eşine taktığı şu taçtan
ve teknik direktörlüğü döneminde trabzonspor'un oyunu için "hoca bu oyun ne" diye hesap soran bakana "sen işine bak, esas bu ekonomi ne" diye verdiği cevaptan dolayı bilip sempati duyuyordum. sanırım o da akp'li olmuş, yazık.
bizler çocuklarımıza sizlerinki gibi çakarlı araçlarla doğum günlerine gideceği, yurtdışı okullarında okuyacağı, birisi kendisine bişey dediği anda karakoldaki polislere kadar hizaya çekip adam tokatlayacağı, trafikte birini öldürdüğünde ceza almayacağı, askerlikten muaf olacağı vs koşullar sunamadığımız için maalesef çocuk yapmaktan çekiniyoruz.
yoksa sizin şatafatlı hayatlarınız devam etsin diye yeni köleler yapmayı, çarkınızın sekteye uğramaması inanın en büyük arzumuz!
ama işte bizimkilerin evde anası tarafından büyütülme imkanı yok, halka reva gördüğünüz maaşlar ve sebebi olduğunuz enflasyon yüzünden ana baba çalışmak zorunda. eskisi gibi dedeye neneye bile bırakamıyoruz çünkü sayenizde onlar bile çalışmak zorunda; zaten iş yerlerinde kalp krizinden, yüksekten düşerek ya da elektriğe çarpılarak falan ölüyor.
kusura bakmayın sayın vekil, bizim hatamız!
gülbatur ile şahbatur'un son 100 metreye başa baş girip, süleyman atlı'yla gülbatur'un galip geleceği, şahbatur'un ikinci olacağı yarış. ytd değildir, galerici şahin'in yalancısıyım.
edit: adamın adı süleyman akdı'ymış @trapper uyardı.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.