kaotiknotral yazar profili

beni de yazın.

hastalık derecesinde realist, mükemmelci, güçlü, dominant, sevecen, yaratıcı, pratik zekalı, az biraz kendini beğenmiş, paranoyaklık derecesinde kıskanç, mantıklı, ayakları yere sağlam basan, ne istemediğini iyi bilen, gururlu, ince düşünceli, her zaman zirvede olmayı, çevresindekileri yönetmeyi ve hayata hükmetmeyi seven kadındır.. yenilgi asla ona göre değildir.. çok azimlidirler, tuttuklarını koparırlar.

''görmeyi öğrenin. her şeyin birbiriyle
bağlantılı olduğunu fark edeceksiniz.''

leonardo da vinci

öyle sanıyorum ki kendisi aşka bir milli piyango gözüyle bakıyor. amortilerinin yasını tutmayacak kadar da asil bir kadın olsa gerek.

benim o.
kimseden yardım görmeden,
kimseden bir fayda sağlamadan,
kimseye minnet etmeden,
kimseye gebe kalmadan ,
kimseye borçlu olmadan,
kimsenin hakkını yemeden bulunduğum yerdeyim.

"we must bring our own light to the darkness"
-jim morrison

geçen gün alışveriş yaparken çok güzel bir tablo gördüm; tam satın alacaktım ki ayna olduğunu fark ettim.

“ırkmış, sınıfmış, vatandaşlıkmış, hepsi palavra bunların: iktidarların sahneye koyduğu hokkabazlıklar. o yaftalara ihtiyacı olan, iktidarın ta kendisidir: şu yahudi'dir, zencidir, işçidir, köledir… başkadır… bu düşmandır! hepsi de uydurma, asıl düşmanı gizlemek için, yani kendisini, iktidarı! dünyayı çılgınlığa götüren o büyük felaket kendisidir. insan tesadüfen yahudi doğar, tesadüfen zenci, tesadüfen beyaz doğar. ama tesadüfen insan doğmaz!”
elsa morante

paranız varsa karınızın öpüşü bile değişir.

“bu ülkede kitaplar, sigaralar ve rakılar pahalıdır.
devlet bilgili, yalnız ve mutlu olmamızı istemiyor.”

"insanlara duymak istemedikleri şeyleri söyleme hakkı"dır.

ankebut 64
“bu dünya hayatı, sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir. gerçek olan ahiret yurdudur, keşke bilmiş olsalardı.”

bazı kişilere ölümü yakıştıramıyoruz ama gerçek olan bu... hepimiz hayat telaşasına kapılmış gidiyoruz... allahtan geldik allaha döneceğiz...

özkan uğur abimize allah rahmet eylesin...
bana göre türkiyenin en iyi sanatçılarındandı...
türkiye değerli bir sanatçısını kaybetti.
mekanın cennet olsun usta.

hiç kimse bu burcun mensubu bir kadına emir veremez!

özgürlüğüne düşkündürler, emir kipli cümlelerden nefret ederler, izin alma özellikleri yoktur
“hadi ben gidiyorum” der giderler.

balık hafızalı türkiye

zaten fazla seçenek sunmuyorsun.

benim için; anıtkabir'deki ismet inönü'nün mozolesi olmak gibi. kimse fark etmiyor sizi...

ben önlem olarak gusül abdesti aldım. elimden gelenin en iyisini yaptım bu ülke şartlarında

platon’un “ayak takımı yönetimi” dediği oklokrasi nedir?
“bilgisi ve yetkinliği olmayan geniş halk kitlelerinin desteğini alan popülist siyasetçilerin devlet yönetiminde mutlak güç elde etmesiyle oluşan bir yönetim tabiri. oklokrasi genellikle uzun ve geniş bir dönem içerisinde, kendiliğinden oluşur. genellikle nüfus artışı gibi durumlar neticesinde, bir ülkenin eğitim seviyesinin ve entelektüel birikiminin geniş kitleleri kapsayacak şekilde düşmesi veya olması gerektiği şekilde artmaması neticesinde; halkın popülist söylemlere ve etik dışı hareketlere sahip yöneticileri devlet yönetimine getirmesi sonucu kullanılır.”
kaynak

amerika’da zencinin biri pasaportunu kaybetmiş.
tam da türkiye’ye tatile gideceği gün. aksilik bu ya...
uçağı kaçıracak, kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı ?…
hemen almış yerden, bir bakmış ki leanardo di caprio'nun pasaportu.. "ne olursa olsun" demiş ve şansını denemeye karar vermiş.
çıkartmış leonardo'nun fotoğrafını, kendi fotoğrafını yapıştırmış.. uçmuş türkiye'ye.
istanbul hava limanında görevli gümrük memurunun karşısına geçmis.. kim olabilir memur.. tabi ki temel... ;)
almış pasaportu eline temel adamın ismine bakmış;
''leonardo di caprio", fotoğrafa bakmış, bir zenci.
adama bakmış aynı zenci... bir kaç şaşkın bakıştan sonra
temel öbür masaya seslenmiş,
ula cemal, bu titanik batmış miydi, yanmış miydi?” daaaa demiş.

bitti...
hadi gülün ;)

peki, işte anlatıyorum:

bir adam otobüste seyahat ederken yolculardan biri cebindeki bütün paraları çalmış. bilet parasını ödeme zamanı gelince elini cebine atmış para yok. mahcup olmuş. hırsız hemen atlamış "senin paranı ben öderim" demiş. adam çok memnun olmuş ve otobüsteki herkes hırsızı alkışlamış.


edit: murdar ettiniz lan fıkrayı. aziz cömayat az-çok demeyelim, beğenilerimizi esirgemeyelim.