kolsuz cellist yazar profili

bahsi geçen şahıslar sedat peker veya ilber ortaylı'ysa hızı 1.25 e alarak çözülebilen sorunsal.
edit: ilber hoca için 1.25 kurtarmıyormuş deneyip gördüm. iyisi mi 1.5'tan başlayın siz.

antidepresan kullanarak önüne geçilebilen sorunsal.

ingiltere'nin güney kesiminde yer alıp, yerlilerini çoğunlukla emekli halk oluşturur. dil programları ve dil okulları sayesinde dışarıdan gelen öğrenci kesimle beraber yaz aylarında nüfus patlaması yaşanır.
ülkemizdeki karşılığı izmir çandarlı'dır çünkü ne kadar deniz aşkıyla sahile koşsanız da en sıcak günlerde bile deniz buz gibidir. orta halli denebilecek otellerin fiyatı ne çok ucuz ne çok pahalıdır. herkesin dil öğrenmeye gitmesi ve bölgede bu kadar çok aynı coğrafyadan insan bulunması öğrenimi çok zorlaştırır kanımca.

çocukluktaki vampir köylü oyununun bilgisayarcası.

erkeğin abazası makul de bizim mi haberimiz yok?

ekşi sözlüğün kemik kadrosunun çok rahat alacağı karşılaştırma. muhabbet açısından kafa sözlük daha samimi bir ortam olsa da, bilgi birikimi ve teknik konularda ekşi sözlüğün özellikle eski yazarları çok daha ileride. yanlış anlamayın ama yazılımın solid kuralları altında interface segregation prensibini sayfalarca anlatan bir arkadaş vardı, okunmamış bile gerçekten çok üzüldüm. bu insanları tutamazsanız yerlerini alt seviye insanlar dolduracak. sürekli yoldaş geyiği yapan arkadaşların da çoğalması iyi bir şey değil benim gözümde. burada da yönetime biraz iş düşüyor. yazar olacak arkadaşları akşamına değil, daha eleyici bir şekilde seçmeleri gerekiyor. yoksa kızlarsoruyor'a dönecek burası demedi demeyin.
(bkz: senin fikrinin ne önemi var vasat herif)

ben medeni bir insan değilmişim onu fark ettim. ben bu adamların baştan indirilmesini falan değil, acı çekmesini istiyorum. yeter ulan yurt dışına teşvik versen bu kadar genç çıkmaz, ailesini kessen bu kadar insan intihar etmez.
utanmadan bir de ateistlere
"allah yoksa sorun yok ama varsa ben her türlü garantideyim." diyorlar ya. ulan... değil ateist 40 ömür ateist yaşasa senin 1 günde yaşadığın günahı işleyemez be ahlak yoksunları.
bunlara oy veren kim varsa oy sandığında elleri kırılsın. her kim bunların müslüman olduğunu düşünüyorsa allah onun bir türlü belasını versin. dininize tüküreyim sizin arap köpekleri. bir gün mutlu uyanamayacak mıyız ulan biz?

sıfır olan ihtimal. her yerde ekmek diye ağlayan beden dili analistleri dakikasında yapışırlardı adamın yakasına. bu duyulanlara şaşıran kitleye cidden anlam verememeye geçtim, gerizekalı olduklarını düşünüyorum.
sedat peker gerçekten zeki, okumuş, babacan bir insan ve bu olaylardan canı yanmış ve hakkıyla ödeşmek istemekte. "yalan makinesine bağlayın kolumu kendim keseceğim." diyor adam, videosunun bir tanesinde duraksama, kesilme, kekeleme yok.
karşısında ise (bu bir hakaret değil.) iq'su 80'i geçmeyen bir adam sözde iddiaları yalanlamak için duruyor.

edit: entry'i açan arkadaş yazdığımdan rahatsız olmuş olacak ki bana özelden yazmak zorunda kalmış. dışarıdan okuyanların göreceği gibi yazarın şahsına dair hiçbir şey söylenmemiştir.

+biz fetöcüleri kırmızı bültenle arayamıyoruz biliyor musunuz merdan bey?
-biliyorum. puhahahfahhaha

sedat peker'in canlı yayına bağlamasıyla şenlendirilmezse bomboş olacak yayındır. "karısının kirli çamaşırlarının ardına saklanmak." gibi iğrenç bir ifade kullanan sözde içişleri bakanının istifa etmeden, süleyman soylu olarak değil, tc içişleri bakanı olarak kaale alınacağı yayındır.
(bari kızının göz yaşları ardına deseydin be adam.)

bilinçli vatandaşlar için asıl sınavı verecek kişi soylu değil, ismail saymaz'dır. milyonların desteğini alarak vezir olacak ya da kendini rezil edecektir.

parlamak.
(bkz: trakya)

kelime hakkım bitiyyy...

"geç kaldığın zamanı tolere edecek kadar çalış kardeşim o zaman. yemiyorsa sağda solda zırlama." denilerek cevap verilmesi gereken tiptir.
bu tipler genelde herkesten önce öğrenir, konu hakkında bilgilidir ama sadece bir ay kadar. tekrar alışkanlıkları hiç olmadıkları için tüm çabalar boşa gider, bilgiler unutulur. o kadar uğraş verdikleri şeyden para kazanamayıp, bir fayda elde edemedikleri için de "benden olmaz." psikolojisine yatarlar. bunu diyen herkese sözüm:
"sizden olmaz, bari olacaklara ayak bağı olmayın. "

geleceğe yatırımı çöpe giden para olarak görmeleri. bu yüzden bugün yatırıp yarın kazandıran gayrimenkul, beton işlerine girmeleri.

oy atmaya futbol maçına gider gibi giden malum partililerin seçim kazanma sloganı.

fanatizmin ülkenin bahtını nece kararttığını gören ve bundan tiksinen erkektir. ne geldiyse bir şeyi tutmaktan geldi başımıza. ooo beşiktaş şampiyon oldu. tamam kardeşim oldu da hisse çekin mi değere bindi, temettü payı mı dağıttılar taraftarlara? adamlar milyonları götürdü sen de işçisin sen işçi kal'ı oynuyorsun.
bunun bir de koyun dediniz koyduk versiyonu vardır ki koyulmaktan bıkan ülkeyi terk eder, vatan haini statüsü kazanır.

bu saatte görünce "sözlük gelişiyor." dediğim entry. kısacası; maymun yapmak istiyorsan buna bir de kuşun özelliklerini eklemeye çalışma prensibi.
ue4 bp ile yeni uğraşan arkadaşların inventory component çatısı altında wearable, consumable, weapon olarak tek seferde yapmaya çalıştığı.

nam-ı değer 'aka mev dinç'.
last ninja 2, enduro racer, istanbul kıyamet vakti, süpercan, i can football gibi oyunların yapımcısı. bilinen adıyla sobee ve vividimage şirketlerinin kurucusu. oyun sektörünün türkiye'ye gelmesinde ve gelişmesinde rol oynayan kişidir. 1957 ordu doğumludur.

şans eseri tanıştığı ingiliz kadın janet hayatını değiştirmiş ve peşinden ingiltere'ye gitmiştir. çalışmaya başladığı kablo firmasında bir arkadaşının ısrarı sayesinde bilgisayar ile tanışmış ve kısa sürede olayı aşmış bitirmiş adamdır. türkiye'ye geldikten sonra tahmin edileceği gibi badem bıyıklılarımıza projelerini beğendirememiş, google earth'ün daha kundakta bebek olduğu zamanlarda kanava gibi bir programı devlet büyüklerimize tanıtmasına rağmen rağbet görememiştir. oyunları için yazdığı oyun motoru actor rakiplerini şaşkına uğratmış, şirketi sobee'nin türk telekom ve ttnet ile sıkıntılar yaşaması sonucu biricik bebeğinden ayrılmak zorunda kalmıştır. şu sıralar gamejam'lerde mentörlük yaparken ve oyun sektörüne girmek isteyen gençlere yardımcı olmaya çalışırken görüyoruz kendisini. çok tatlı, ince düşünceli bir abimizdir kendisi. sesinin boğukluğunu türkiye'nin yanlış ellerde yönetilmesinden almıştır kanımca.

yeni yayınladığı otobiyografisi hayat bir oyun'dan hiçbir gelir talep etmemiş, kimsesiz çocukların eğitimine bağışlamaya devam etmektedir. çalışmayla o kadar iç içedir ki geçenlerde kendisinden:
"şu hafta boştum, kitabı ingilizceye çevirip yayına verdim ben de." gibi bir cümle duydum. "hadi canım." derken, life is a game satışa sunuluverdi birden.

yaşamama hali.

sayın türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şerifleriniz hayrolsun.
(bkz: voyager)