21.
dünyada halihazırda bulunan maddeler bir şekilde bir araya gelip ruhla beraber can buldu. ruh gezdi sevdi üzüldü güldü ağladı öfkelendi huzur doldu elde etti kaybetti ve maddeye veda etme vakti geldi.
devamını gör...
22.
mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan.
devamını gör...
23.
öleceğini bilerek yaşayan tek canlı olan insanın aklında evirip çevirip büyüttüğü durum. korku içinde yaşar insan, evet. hobbesçu bir bakış açısı belki. ama evet, doğru olan da budur sanıyorum.
lakin insan zamanını öleceğini bilerek geçiriyorsa madem, o halde niçin bedbaht bir yaşam geçirmeye göz yumar? bedbaht bir yaşam diyoruz. talihsiz, mutsuz ve bir noktada yazgısız. bedbaht bir yaşamın son demleridir insanın yazgısının sonunda düzeleceğini sandığı zaman. fakat bu mudur nihai sonuç? tamamen ümitsizliğe kapılamayan insan-ki içten içe ümitsizdir aslında-yitip gitmemek için yırtınırcasına tutunur hayata.
gelgelelim insan için hiç de önemi olmasa gerek bunların. öleceğini biliyormuş! kim biliyor? hem bilmek yeterli midir? aydınlanmak gerekir! tabloyu bütünüyle görmek gerekir. ve şunun şurasında kaç kişiyiz? kaç kişi? içimizde bile, halen, bizlere ihanet etmekten geri durmayacak insanlar var...
kırmızı kanepeme gömülmüş, işte bunları düşünüyordum biraz önce. dışarıda lapa lapa kar yağıyor. ve inanır mısınız gökyüzü olabildiğince aydınlık şimdi. bütün şehri temizliyor günahından. insanlar umarsızca yaşıyor belki ama ben hep aynı kırmızı kanepemde hayaller kuruyorum. sanki bedenimin ve zihnimin geçirdiği tüm badirelerin ardından evhamlanmak için yaşıyorum. bir trajedinin içerisinde olduğumu fark etmesem herhalde hayal kurmayı da bırakırdım. ama huyum kurusun; fark ettiğimi bile itiraf edemezken kendime... şimdi, evet tam şu anda, kendi budalalığımı ilan ediyorum. trajediymiş... olsa olsa komedi olur.
kılımı bile kıpırdatacak halim yok. durumun ne kadar acınası olduğuyla ilgili şaka yapardım birkaç gün önce. fakat bugün gözyaşlarım tüm güzelliğiyle aktı. yaşamak için birkaç şey... ve ben hepsini kaybettim. kumarı kaybettim!
hem edebiyatın günahı olmaz.
lakin insan zamanını öleceğini bilerek geçiriyorsa madem, o halde niçin bedbaht bir yaşam geçirmeye göz yumar? bedbaht bir yaşam diyoruz. talihsiz, mutsuz ve bir noktada yazgısız. bedbaht bir yaşamın son demleridir insanın yazgısının sonunda düzeleceğini sandığı zaman. fakat bu mudur nihai sonuç? tamamen ümitsizliğe kapılamayan insan-ki içten içe ümitsizdir aslında-yitip gitmemek için yırtınırcasına tutunur hayata.
gelgelelim insan için hiç de önemi olmasa gerek bunların. öleceğini biliyormuş! kim biliyor? hem bilmek yeterli midir? aydınlanmak gerekir! tabloyu bütünüyle görmek gerekir. ve şunun şurasında kaç kişiyiz? kaç kişi? içimizde bile, halen, bizlere ihanet etmekten geri durmayacak insanlar var...
kırmızı kanepeme gömülmüş, işte bunları düşünüyordum biraz önce. dışarıda lapa lapa kar yağıyor. ve inanır mısınız gökyüzü olabildiğince aydınlık şimdi. bütün şehri temizliyor günahından. insanlar umarsızca yaşıyor belki ama ben hep aynı kırmızı kanepemde hayaller kuruyorum. sanki bedenimin ve zihnimin geçirdiği tüm badirelerin ardından evhamlanmak için yaşıyorum. bir trajedinin içerisinde olduğumu fark etmesem herhalde hayal kurmayı da bırakırdım. ama huyum kurusun; fark ettiğimi bile itiraf edemezken kendime... şimdi, evet tam şu anda, kendi budalalığımı ilan ediyorum. trajediymiş... olsa olsa komedi olur.
kılımı bile kıpırdatacak halim yok. durumun ne kadar acınası olduğuyla ilgili şaka yapardım birkaç gün önce. fakat bugün gözyaşlarım tüm güzelliğiyle aktı. yaşamak için birkaç şey... ve ben hepsini kaybettim. kumarı kaybettim!
hem edebiyatın günahı olmaz.
devamını gör...
24.
kişinin zor bi olayla karşı karşıya kaldığında istediği şey. keşke ölsemde bunları yaşamasam der ama ölümün nasıl bişey olduğunu yaşamadan anlayamayız. ve kişi kendini öldürmek için boğulmayı tercih etse bile bi süre sonra boğulmamak için suda çırpınmaya başlar. bilinmez, zor ve anlaması güç bir olay.
devamını gör...
25.
kavuşmaya özlem, bir sese hasretlik.
devamını gör...
26.
kavuşmaktır ölmek. gerçeğe, sevgiye, öz benliğe...
"mezarlıktan korkanın sevdiği ölmemiştir"
"mezarlıktan korkanın sevdiği ölmemiştir"
devamını gör...
27.
soğuk olan her şey ölümdür.
devamını gör...
28.
bazıları için gelmesi beklenen, bazıları için keşke gelmese dedirten kimsenin kaçamayacağının söylendiği kavramdır.
devamını gör...
29.
klinik olarak kalbin çalışmayı durdurmasıdır. kişi için olmasa da geride kalanlar için fazlasıyla anlam ifade eden dünyadan göçüp gitme durumudur. bedenen artık dünyada olamamak ancak seni seven kalplerde var olmaya devam etmektir.
devamını gör...
30.
kabullenmek.
devamını gör...
31.
yaşamak..
devamını gör...
32.
kimine göre kavuşmak, kimine göre veda etmekmiş.
bana göre, dümeni alabanda etmek.
bana göre, dümeni alabanda etmek.
devamını gör...
33.
doğru zamanda yaşamam gerektiğini hatırlatan olaydır. nietzsche'nin dediği gibi insan doğru zamanda yaşamazsa asla doğru zamanda ölemez.
devamını gör...
34.
yer değiştirmek.
devamını gör...
35.
yorgunluğun mübağala ederken kullanılan hali
devamını gör...
36.
canlılara bir şeyleri değerli kılabilmeleri ve duyguları hissedebilmeleri için verilmiş koca bir nimet.
devamını gör...
37.
"ben varsam ölüm yok ölüm varsa ben yokum" -epikuros
çok da düşünmemek lazım
en azından kendi ölümünü
çok da düşünmemek lazım
en azından kendi ölümünü
devamını gör...
38.
kurtuluş zannedilen mutlak bir saplanış hali
devamını gör...
39.
(bkz: memento mori)
devamını gör...
40.
birden bire ölmez insan. yaşadığımız her dakika biraz ölürüz. yaşam ile ölüm birbirinden ayrılamaz bir bütündür.
devamını gör...