körkahkaha yazar profili

sokakta hiç oyun oynamazdık, evde de tek başıma hep evcilik tarzı oyunlar oynadım ama bilgisayarda barbie'nin at çifliğinde olduğu bir oyun vardı ona bayılırdım.

7/24 yapmak istediğim tek aktivite

bir noel şarkısı...
başka da bir şey yazmaya gerek yok. okuyamadım kitabı ya.

bip bop cehennem bulunamadı kızlar koşun üniversiteye!

''ayşen, daha küçükken komediye olan yeteneğinin sinyallerini vermeye başladı.''
asi kızlara uykudan önce hikayeler - türkiye'den 100 olağanüstü kadının masalı / sel yayınları
ayşen gruda
illüstrasyon: berna coşkun

abartılmıyor, hatta az bile tepki görüyor. hukuksuzca bir gecede kararnameyle çat diye feshedilmesini şuna bağlıyorlar: yasalarımız zaten kadınları koruyor. hayır efendim, zamanında bu sözleşmenin imzalanma sebebi neydi? kadınları koruyamadıkları için değil miydi? bu sene 77 kadın hayatını kaybetti cinayetler düzünden. bi bu kadarı şiddet gördü ve görüyor. feshedilmesi demek, bu kadınların, bizlerin güvencesini kaldırmaktır. lgbt+ bireylerinin yaşama özgürlüklerine sınır getirmektir. aklında tecavüz, şiddet, öldürmek gibi türlü türlü şeyler geçen erkeklerden bir nebze olsa koruyordu varlığı. twitter'ı hiç açıp okudunuz mu? buna sevinenlerin tehtitlerini hiç gördünüz mü? bu güne kadar uygulansın diye çabalarken, daha fazla can kaybetmeyelim diye çabalarken şimdi bütün türk kadınlarını ateşe atmak oluyor bu. ne abartmasından bahsediyorsunuz? sessiz kala kala nereye ilerleyebiliriz?

feminizm erkek düşmanlığı değildir. kırılgan erkek egoların uydurduğu bir laf sadece. her açıdan özgür olmak için çabalayan kadınların önüne bir taş koyup, tökezlemelerini bekleyen erkeklerle dolu etraf. kadınlar öldürülüyor, şiddete uğruyor. -ister fiziksel ister psikolojik.- ve bu pusudaki erkekler sadece bekliyor. yaptıkları tek şey bu. nafakadan, eşlerini dövemeden, onları eve tıkamamaktan şikayet ediyorlar. halbuki feminizmin yapmaya çalıştığı şey, biz kadınları uğraş verdiği şey iki tarafın da eşit haklara sahip olması. ''ama erkekler de öldürülüyor'' cümlesini kurmadan önce durun düşünün. erkeklerin de öldürülmesinden yine kim sorumlu?

delizli'ye pamukkale truzim ile gidememe aksiliğim ne hissettirdiyse bunu duymak da onu hissettiriyor: iç burukluk.

dikkat edilmesi gereken bir site. resimde şahane görünen kitap elinize geldiğinde parçalar halinde ve nem kapmış olabilir ama yine de bulmanın zor olduğu her şey orda. çok ekmeğini yemişimdir bu sitenin.

z kuşağının imkanlarını ölümüne kıskanan insandır. kendilerinin yaşadığı zorlukları bizim de çekmemiz için adeta and içmiş, onlara göre çıkıntılık yapanları da hep eleştirip aşağılamıştır. toysun, bir şey bilmezsin diyerek hem de.

durup dururken bile gülebilen birisiydim. ne olursa olsun gülen. o yüzden körkahkaha.

artık evde olduğumuz için havalar soğuduğu anda hasta olma hastalığım da son buldu nedense. koronadan çekinip sağlığa kavuştum resmen.

neler alırdım neler ama ilk mavi haplar'ı eklerdim galiba...

mükemmel mimik saklanıyor. müzik dinlerken eşlik edenlerden misiniz? utangaç mısınız? maske altından hiçbir şey belli olmuyor. sevmediğin biri yanından geçerken dil çıkart haberi olmaz. şahane bence.

ay hiç anlatamam düşünürken bile ağrısını çekiyorum aman

abi amma uyudum bu ne ders kaçtı.

lola. kendisi hawai tanrıçası gibi görünüyor...

ultraluminary
hayatınızdaki göz kamaştıran şeylere cuk oturabilecek tanım bence. (bkz: hobiler)

ergen tripleriyle nefret etmek bi süre sonra kendini bırakıyor ama harbi harbi nefret etmek de bi ayrı acıtıyor.

bahaneye ne gerek var tutmayın işte. kimse size karışamaz.