1.
maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi
maslow teorisi olarak da bilinen kuramın adı.
temelde, sınırsız ihtiyaçları olan insanın, her bir ihtiyacını giderdikten sonra başka bir ihtiyacının daha ortaya çıkması prensibi üzerine kurulmuştur.
pek tabi bu kuramın eleştirildiği noktalar da olmuştur.
örneğin;
genel olarak bir alt basamaktaki ihtiyaçlar büyük oranda doyurulmadan bir üst basamağa geçilmez denir. ancak bu her zaman böyle değildir ve kişiden kişiye değişir. bir anneyi ele alalım. çocuğunun ihtiyaçlarını çoğu zaman kendi ihtiyaçlarının önüne koyar. aynı şekilde, asgari ücret alan ve fizyolojik ihtiyaçlarını zar zor karşılayan bir kişinin, bir gruba ait olma, saygı görme gibi daha üst düzeylerdeki ihtiyaçlarını gidermek için futbol maçlarına gitmesi de anlamsızdır.
bu modele en büyük eleştirileri yoshio kondo yapmıştır bu arada. çünkü yoshio'ya göre bu piramit anlamsızdır ve bir insan genel olarak tüm ihtiyaçlara aynı anda ulaşmak isteyebilir. sanat tarihini ele aldığımızda en önemli sanatçıların eserlerini açlık ve sefalet içinde ortaya çıkardıklarını görebiliriz. örneğin fyodor dostoyevski sara krizleri ve kumar bağımlılığı sebebiyle sefalet içinde yaşarken yer altından notlar, suç ve ceza, kumarbaz, budala gibi eserlerini daha fizyolojik ihtiyaçlarını gideremeden ortaya koymuştur.
son tahlilde bütün eleştirilere rağmen maslow'un bu kuramı hala kabul görmektedir. çünkü bu kuram için genel bir kalıptır diyebiliriz aslında ve bir üst sıradaki ihtiyaçların giderilmesi için alt sıradaki ihtiyaçların tamamının giderilmiş olması şartı aranmaz. zira maslow da ortalama bir kişinin, fizyolojik ihtiyaçlarının % 85 ini, güvenlik ihtiyaçlarının % 70'ini, sosyal ihtiyaçlarının % 50'sini, saygı görme ihtiyaçlarının % 40'ını ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarının % 10'unu gerçekleştirdiğinde tatmin olabileceğini ileri sürmüştür.
temelde, sınırsız ihtiyaçları olan insanın, her bir ihtiyacını giderdikten sonra başka bir ihtiyacının daha ortaya çıkması prensibi üzerine kurulmuştur.
pek tabi bu kuramın eleştirildiği noktalar da olmuştur.
örneğin;
genel olarak bir alt basamaktaki ihtiyaçlar büyük oranda doyurulmadan bir üst basamağa geçilmez denir. ancak bu her zaman böyle değildir ve kişiden kişiye değişir. bir anneyi ele alalım. çocuğunun ihtiyaçlarını çoğu zaman kendi ihtiyaçlarının önüne koyar. aynı şekilde, asgari ücret alan ve fizyolojik ihtiyaçlarını zar zor karşılayan bir kişinin, bir gruba ait olma, saygı görme gibi daha üst düzeylerdeki ihtiyaçlarını gidermek için futbol maçlarına gitmesi de anlamsızdır.
bu modele en büyük eleştirileri yoshio kondo yapmıştır bu arada. çünkü yoshio'ya göre bu piramit anlamsızdır ve bir insan genel olarak tüm ihtiyaçlara aynı anda ulaşmak isteyebilir. sanat tarihini ele aldığımızda en önemli sanatçıların eserlerini açlık ve sefalet içinde ortaya çıkardıklarını görebiliriz. örneğin fyodor dostoyevski sara krizleri ve kumar bağımlılığı sebebiyle sefalet içinde yaşarken yer altından notlar, suç ve ceza, kumarbaz, budala gibi eserlerini daha fizyolojik ihtiyaçlarını gideremeden ortaya koymuştur.
son tahlilde bütün eleştirilere rağmen maslow'un bu kuramı hala kabul görmektedir. çünkü bu kuram için genel bir kalıptır diyebiliriz aslında ve bir üst sıradaki ihtiyaçların giderilmesi için alt sıradaki ihtiyaçların tamamının giderilmiş olması şartı aranmaz. zira maslow da ortalama bir kişinin, fizyolojik ihtiyaçlarının % 85 ini, güvenlik ihtiyaçlarının % 70'ini, sosyal ihtiyaçlarının % 50'sini, saygı görme ihtiyaçlarının % 40'ını ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarının % 10'unu gerçekleştirdiğinde tatmin olabileceğini ileri sürmüştür.
devamını gör...