maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi

bir (bkz: nihilist) olarak piramidin zemin katındayım, ötesi de fuzuli.

bir piramit düşünün. piramitin en altı, ilk aşama ihtiyaçtır. yukarıya doğru sırasını takip eder. tepeden aşağı sıralarsak şöyledir;
5.kendini gerçekleştirme
4.saygı ,statü
3.sevme, sevilme, aidiyet
2.güvenlik ihtiyacı
1.fizyolojik ihtiyaçlar

kesinlikle doğruluğuna inandığım bir görüştür. eksiklerle basamak atlamak denen olay zaten bu kadar mutsuzluğa ve depresyona sebep oluyor bence. yani aslında basamak atlanmıyor, kişi sona yaklaşıyor.

günümüzde piramidin bütün basamaklarının yer değiştirmiş olduğunu ve hatta yeni basamaklar bile eklendiğini düşündüğüm gerçekliliğini koruyan fakat geçerliliğini önemli ölçüde yitirmiş bir teori.



evet, insan davranışsal olarak da incelendiğinde dürtüleri davranışlarını etkiler ve dürtülerin çoğu gereksinimlere entegredir.
örneğin: alıntıdan yola çıkarsak neden kitap okumadığı anlaşılamayan insanlar ya da neden kitap okuduğu anlaşılamayan insanlar diye düşünen bireylerin oluşturduğu bir toplumu yaratmak zor değil. fakat temelde gereksinim basamakları farklılık gösterecektir işte bu farklılığın sebebinin temelde ne olduğunu açıklayamayan ya da açıklama şekli yeterli olmayan (yani karnını doyuramayıp güvenlik içinde olan bir insan da kitap okuyabilir ya da ikisi olmasa da kitap okumayı tercih eden ikisi olsa dahi kitap okumayan ... insanlar olabilir) bir teori olduğu için geçerliliğini önemli düzeyde yitirmiştir.

psikoloji temelli bir durumdur. bu psikoloji temeli sosyolojik açıdan çok kıymetlidir.

biz kaçını gerçekleştiriyoruz diye bir baktığımda ise ilk basamağı tamamladıktan sonra (açlık, susuzluk, cinsellik) , direk kendini gerçekleştirme noktasına geçiyoruz sanırım.

genelde herkes pramitin en tepesine odaklanırken bence gözden kaçan şey bu ihtiyaçların belirli bir sıra ile giderilmesi gerektiğidir. en temel ihtiyaçlarını dahi tek başına gideremeyen bireylerin pramitin en üstüne oynamaya çalışması ve sonunda başarısızlığa uğraması malumun ilamıdır.

en üste sanatçılar gelebiliyor. bize 1. kademe yeter :)

sonra vay efendim neden kültür sanat yok neden önem verilmiyor

büyük bir palavra olan piramittir. özneldir.

insanlar yanlış anlıyor. mesela size saygı duymadıkları takdirde kendinizi gerçekleştirememiş mi oluyorsunuz maslow'a göre, tabii ki hayır. kimseyi sevmeyen biri de kendini gerçekleştiremiyor, bu da yalan. o yüzden boş işler bunlar maslow.

o yüzden takmayın.. bu arada 5. kattan selamlar..

birdahaki ayı görelim yeter şeklindeki bir hiyerarşi değildir ve böyle toplumlara uygulanamaz.

belirli bir eğitim ve gsmh'nın belirli bir seviyeye ulaşmış olması gerek.

bir de bu hiyerarşilerin oturduğu ülkelerde genelde bakanlar görevini bilir.

maslow, tüm dünyada kabul görmüş ihtiyaçlar hiyerarşisinde gıda,güven,sevme, sevilme ve ait olma ihtiyacı gerçekleşmemiş birey ve toplumların bir sonraki level olan kendini gerçekleştirme aşamasına geçemeyeceğini vurgular.

toplumlar da bireyler gibi temel ihtiyaçlara sahiptirler. bazılarımıza göre refah günler bazılarımıza göre medeniyet inşası dediğimiz bu yolculukta, sınırsız ihtiyaca yetersiz cevap bölümünde boğulmuş durumdayız.

bu hiyerarşi de bir madde de yer alan cinsellik kısmı var. dersteyiz tam oraya geldik hoca sordu: "cinsel ihtiyaçlarınızı karşılıyor musunuz?" herkes bir şok oldu birbirine bakıyor besyocu bir sivri övünerek el kaldır "evet hocam" diye. neler yapıyorsun dedi "eh işte kız arkadaşlarım var falan" dedi. hoca onu oturtarak arkadaşlar görüyorum ki aslında hepiniz karşılıyorsunuz bunu öndeki kıza dönüp "sen dedi mini etek giymiyor musun ruj sürmüyor musun evet yapıyorsun bunu kadınlar mı yapar erkekler mi o halde sen cinsel ihtiyaçlarını karşılıyorsun demek ki, cinsiyetiniz neyse bir kadın ya da bir erkek gibi yaşıyorsanız bu ihtiyacı karşılıyorsunuzdur " dedi. tabi ilk duyunca herkesin algısı bambaşkaydı orası ayrı. bu da böyle bir anım teşekkürler.

tabanında barınma ve karın doyurma gibi temel ihtiyaçlar olan piramit. gerisini soran arkadaşlara zemin kattan selam ederim.

temel fizyolojik ihtiyaçlar basamağını geçemediğim hiyerarşi.

bizim ülkemizde cinselliğin en üstte yer aldığı ihtiyaçlar hiyerarşisi.

maslow' un "insan olma psikoloji" kitabını okumadan tam anlaşılmayan hiyerarşidir.
ve bahsi geçen hiyerarşi başlık altında anlatılanlar gibi bütünüyle dış faktörlere bağlı değildir.
ve tahminimce bu başlık altında entry giren yazarların nerdese %99 bu kitabı okumamış veyahut herhangi bir kitabını okumamıştır. (ne olur bu konuda yanılttın beni)

biz hep sekste takılı kalıyoruz.

coğrafya kaderdir.

ihtiyaçlar hiyerarşisi aslına bakarsanız hayatımızın pek çok döneminde karşımıza çıkmaktadır. bana kalırsa insanların ihtiyaçlarının tabandan, tavana dizilmiş güzel bir kuramdır. insanların temelde ihtiyaç duydukları şeyler hep aynıdır. kimileri bununla yetinir kimileri diğer ihtiyaçlarını gerçekleştirmek üzere eyleme geçer. ama bu hiyerarşiyi ele alarak üzerinde düşündüğümüzde temeli sağlam olmayan binanın yıkılabileceği gibi maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki basamaklarda bizler için öyledir. temeli kuvvetlendirmeliyiz ki zihnimiz diğer aşamalarda daha dayanıklı olsun. sevdiğim ve pek çok zaman söz ettiğim kuramdır.

maslow teorisi olarak da bilinen kuramın adı.
temelde, sınırsız ihtiyaçları olan insanın, her bir ihtiyacını giderdikten sonra başka bir ihtiyacının daha ortaya çıkması prensibi üzerine kurulmuştur.
pek tabi bu kuramın eleştirildiği noktalar da olmuştur.
örneğin;
genel olarak bir alt basamaktaki ihtiyaçlar büyük oranda doyurulmadan bir üst basamağa geçilmez denir. ancak bu her zaman böyle değildir ve kişiden kişiye değişir. bir anneyi ele alalım. çocuğunun ihtiyaçlarını çoğu zaman kendi ihtiyaçlarının önüne koyar. aynı şekilde, asgari ücret alan ve fizyolojik ihtiyaçlarını zar zor karşılayan bir kişinin, bir gruba ait olma, saygı görme gibi daha üst düzeylerdeki ihtiyaçlarını gidermek için futbol maçlarına gitmesi de anlamsızdır.
bu modele en büyük eleştirileri yoshio kondo yapmıştır bu arada. çünkü yoshio'ya göre bu piramit anlamsızdır ve bir insan genel olarak tüm ihtiyaçlara aynı anda ulaşmak isteyebilir. sanat tarihini ele aldığımızda en önemli sanatçıların eserlerini açlık ve sefalet içinde ortaya çıkardıklarını görebiliriz. örneğin fyodor dostoyevski sara krizleri ve kumar bağımlılığı sebebiyle sefalet içinde yaşarken yer altından notlar, suç ve ceza, kumarbaz, budala gibi eserlerini daha fizyolojik ihtiyaçlarını gideremeden ortaya koymuştur.
son tahlilde bütün eleştirilere rağmen maslow'un bu kuramı hala kabul görmektedir. çünkü bu kuram için genel bir kalıptır diyebiliriz aslında ve bir üst sıradaki ihtiyaçların giderilmesi için alt sıradaki ihtiyaçların tamamının giderilmiş olması şartı aranmaz. zira maslow da ortalama bir kişinin, fizyolojik ihtiyaçlarının % 85 ini, güvenlik ihtiyaçlarının % 70'ini, sosyal ihtiyaçlarının % 50'sini, saygı görme ihtiyaçlarının % 40'ını ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarının % 10'unu gerçekleştirdiğinde tatmin olabileceğini ileri sürmüştür.