mahallenizin_dişli_dişçisi yazar profili

mahallenizin_dişli_dişçisi kapak fotoğrafı
mahallenizin_dişli_dişçisi profil fotoğrafı
rozet
karma: 5026 tanım: 534 başlık: 212 takipçi: 114
Hoş buldunuz mu? Buldunuz kesin. Hadi yine iyisiniiz ;)

son tanımları | başucu eserleri


dünyanın en acayip hayvanı

evet bir yarışma yapılsa kazanan kim olurdu bilmem ama adaylardan bazılarını söyleyebilirim size.*)) (bkz: sizin de acayip bulduğunuz hayvanlar varsa ekleyin listeye genel kültürümüz artsın.)
izninizle başlıyorum öyleyse:

1-) venezuela kaniş güvesi:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
2009 yılında venezüellanın gran sabana bölgesinde, dr. arthur anker tarafından keşfedilmiş bir güve türüdür. oldukça yeni keşfedilmiş olan bu sevimli canlının hangi taksonomik gruba ait olacağı üzerinde halen tartışmalar yapıldığından, henüz bilimsel bir ada sahip değildir.

2-) yıldız burunlu köstebek:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kuzey amerika'da bulunur; genellikle doğu kanada ve kuzeydoğu birleşik devletler'de rastlanır. condylurini oymağının ve condylura cinsinin tek hayatta kalabilmiş türüdür.
genellikle sucul böcekler, solucanlar ve yumuşakçalar gibi omurgasızlarla beslenir. çok iyi bir yüzücüdür; bu sayede akıntıların ve nehirlerin dibinde de avlanabilir.

3-) aksolotl:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu türün habitatı asıl olarak meksika chalco gölü ve meksika'nın dağ gölleridir.
aksolotllar, vücutlarının çeşitli parçalarını ve uzuvlarını yeniden üretebilme yeteneğine sahip olduklarından, kolay üretilebildiklerinden ve embriyolarının büyük oluşundan dolayı bilimsel araştırmalarda yaygın olarak kullanılırlar.

4-) cape yağmur kurbağası:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
güney afrika'da yaşayar. cape yağmur kurbağası; brevicipitidae familyasına aittir. bu kurbağalar 45mm uzunluğa kadar ulaşabilir. puslu ve nemli koşullarda görülür.

5-) glaucus:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
glaucidae familyasından orta büyüklükte bir deniz salyangozu türüdür. glaucus atlanticusun bilinen isimleri arasında mavi deniz salyangozu, mavi okyanus salyangozu, mavi ejderha ve deniz kertenkelesi bulunur.

6-) dikenli çalı engereği:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
atheris squamigera, batı ve orta afrika'ya özgü bir engerek türüdür. şu anda hiçbir alt tür tanınmamaktadır. tüm engerekler gibi bu tür de zehirlidir.

7-) imparator tamarini:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
peru'nın doğusunda, amazon bölgesinde yaşayan imparator tamarin'i, bolivya ve brezilya'nın bazı eyaletlerinde de görülmüştür. ormanlarda ağaçlar üzerinde yaşayarak çeşitli bitkiler, bitki nektarları ve böceklerle beslenir.
türün soyu tehdit altında değildir.

kaynakça:

buradan
buradan
buradan
buradan
buradan
buradan
buradan
buradan
devamını gör...

cyclopia (tepegöz) sendromu

selam dostlar yine farklı bir hastalıkla karşınızdayım. adından da gördüğünüz üzere cyclopia sendromundan muzdarip olan hastalar anne karnındaki gelişim anomalileri yüzünden tek gözlü bir şekilde dünyaya geliyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

dünyaya geliyor dediğime bakmayın bu çok da yüksek bir ihtimal değil genelde düşük sonucu kaybedilen bu bebekler*dünyaya gelse bile yaşam süresi birkaç günü ya buluyor ya bulmuyor.

peki nasıl bir gelişim bozukluğu böyle bir anomaliye sebebiyet verebilir? gelin bakalım:
normalde, embriyonik gelişimin 5. ve 6. haftalarında ön beyin * iki ayrı loba farklılaşmaya başlar. ama bazı genetik veya çevresel*) faktörler sonucu bu farklışma olmaz ve ön beynin tek lob halinde kalması durumuna rastlanır.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

dolayısıyla gelişimini tamamlayan beyin, birçok fonksiyon açısından işlevsiz kalır. yüzün gelişimi tamamlanamaz, göz çukuru (orbita) ikiye ayrılamaz. burun gelişimine bazen rastlanır bununla beraber proboscis * adı verilen işlevsiz bir biçimde bulunur.

hastalığın etkenleri:
şimdiye kadar bu hastalığa sebebiyet veren birkaç unsur tespit edildi. bunlardan biri "veratrum californicum" adlı bitkide bulunan ve embriyonik gelişime hasar veren siklopamin‘dir. genelde kramp, bulantı ve kusma için verilen ilaçların içerisinde bulunan etken maddelerden biridir. fakat bu ilacın hamilelik esnasında yanlış kullanımı bazı proteinlerin uygunsuz bir biçimde kendini fazla ifade etmesine ve hücrelerin ayrılmamasına sebebiyet verir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kendinize iyi bakın. sağlıcakla kalın.
devamını gör...

kristal ağlayan kadınlar

bu bir şiir başlığı değil ama olsaydı da hiç fena olmazdı değil mi?
evet böyle bir hastalık var gerçekten.
tanı konulamayan bir hastalık olduğundan da bu şekilde girmek zorunda kaldım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


dünyanın farklı yerlerinde bu hastalıktan muzdarip üç kadın yaşıyor.*
1-) satenik karazyan (ermenistan):
satenik 24 yaşında genç bir kadın. yaklaşık iki yıldır bu hastalıktan muzdarip. ilk başta satenik, diş doktorundayken gözüne toz kaçtığını düşündü, yakınları ilse gözünde cam parçacıkları olduğunu zannetti. ancak o günden bu güne karazyan her gün sayısı 50’ye kadar varabilen keskin kristalleri gözünden çıkarmak zorunda kalıyor.
buradan

2-) laura ponce (brezilya):
41 yaşında bir öğretmen olan laura'nın gözlerinden beyaz plaklar çıkıyor. hava ile temas edince sertleşip kristalize olan bu plaklar laura için bazen günlerce hatta haftalarca süregelen bir kabus oluyor . laura 15 yaşından beri bu hastalıkla mücadelede ediyor. doktoru hastalığın nedeninin aşırı keratin üretiminden kaynaklanabileceğini düşündüğünü belirtiyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


3-) hasnah mohamed meselmani (lübnan):
1996 yılında daha 12 yaşındayken dökmeye başladı ilk kristal göz yaşlarını. oldukça keskin olmasına rağmen gözüne zarar vermeyen kristaller başta oldukça popüler bir hal alsa da sonrasında yalanlandı. kızın babasının sihirbazlık yaptığı bile söylendi. hasnah ise hala kristal gözyaşları döküyor.

buradan
devamını gör...

porfiria (vampir) hastalığı


hastalık, ismini yunancada morumsu pigment anlamına gelen porphyra kelimesinden almıştır. bu da, atak sırasında hastaların idrar ve dışkılarının bu rengi almasıyla ilgilidir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


porfiria nadir bulunan ve dişlerde kararma yapan, tende kanlı kızarmalara yol açan bir hastalıktır. akli dengeyi yitirmeye yol açabilen hastalık dracula ismiyle de bilinir. vampir olmanın bütün özellikleri bu hastalığa sahip insanlarda bulunur. bulaşıcı olmayan ancak genetik mirasla aktarılabilen bir hastalıktır.


porfiria, bazı enzimlerin doğuştan ya da kazanılmış ;bozukluğu-eksikliği sonucunda gelişen bir hastalıktır. porfirinlerin yani kimyasal öncülerinin biriktiği yere göre akut (hepatik) porfiria ya da kutanöz (eritropoetik) porfiria olarak iki ana grupta incelenir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


akut porfiria, hastalığın özellikle sinir sistemi üzerine etki eden türüdür. karın ağrısı, bulantı-kusma, akut nöropati, kas zayıflığı, nöbet geçirme, halüsinasyon, depresyon, anksiyete ve paranoya gibi sinirsel bozukluklara neden olur.

eritropoetik porfiria ise özellikle deriyi etkiler ve ışık duyarlılığına sebep olur. bunun yanında ciltte ve diş etlerinde su dolu kabarcıklar, nekroz ve kaşıntıya da yol açar. özellikle eritropoetik porfiriada, yaygın olarak görülen hemolitik anemi, hastalarda kan içme isteği uyanmasına sebep olur.
devamını gör...

arjiri

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bir insanın ten rengi ne olabilir?
siyah, beyaz, bazen hafif kırmızı veya sarımtırak. peki daha önce hiç mor ya da mavi renkli bir insan gördünüz mü?
hayır dediğinizi duyar gibiyim.
işte karşınızda arjiri hastaları. bu hastalar vücutlarında yoğun gümüş birikmesi sonucu mor ten rengine sahip oluyorlar. ve bu hastalık doğuştan gelen biyolojik bir bozukluk sonucu değil de yoğun gümüş kullanım sonucu ortaya çıkıyor. lazer teknolojisi ile bir nebze olsun azaltılırsa da tamamen giderilmesi mümkün değil.
gümüş, insan vücudundan kolaylıkla atılabilen bir element değildir ve sürekli olarak vücutta depolanır. gümüşe, gümüş tozuna ve hatta gümüş içerikli diğer kimyasal bileşiklere uzun süreli maruz kalmak, vücudunuzdaki gümüş miktarını hızla arttıracaktır. öncelikle fark edilmeden vücudun farklı bölgelerinde; deri altında, organlarda biriken bu gümüş, ışığa maruz kaldığında karararak renk değiştirir. bunun sonucunda gümüşe fazla maruz kalmış kişi, mor veya mavi bir renk almaya başlar. neyse ki, vücudumuz için yüksek toksisite oranına sahip bir metal değildir gümüş; bu yüzden bu şekilde renk değişimine sebep olacak miktardaki gümüş birikimi bile, başka bir hastalık durumunu genellikle ortaya çıkarmamaktadır. bu da arjiri'yi sadece “kozmetik bir problem” haline getirmektedir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu hastalıktan nasıl korunabiliriz:
başta evde gereğinden fazla gümüş kullanmamak geliyor tabii ki.
kullandığımız ürünlerin dayanıklı ve bakımlı olmasına, böylece havaya gümüş tozu yaymamasına, dikkat etmeliyiz.
kullandığımız gümüş takıları gece yatmadan önce çıkarabilir veya gün içerisinde belli saatlerde bu takılardan uzak kalabiliriz.
ve en önemlisi de kolloidal gümüş gibi bilimsel olarak işlevsiz alternatif tıp yöntemlerinden uzak durmalıyız.

mavi bir şirin olmamanız dileğiyle, kendinize iyi bakın. hoşçakalın
devamını gör...

lacrimal punktum

göz kapaklarınızın iç kısmında bulunan deliklerin ismidir lacrimal punctum ve tabiri caizse salya sümük ağlamak deyiminin bilimsel açıklamasıdır kendisi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hem alt hem de üst göz kapağı sınırının, lakrimal ve silli kısımlarının tam kesişiminde bulunur. bu açıklıklar, göz yuvarınıza doğru dönüktür; dolayısıyla göz kapağınızı esnetmeden görmeniz mümkün değildir. çok bilinenin aksine göz yaşlarımızın çıktığı değil bilakis girdiği deliktir. lakrimal açıklık, lakrimal kanal adı verilen bir kanala bağlanır. ardından iki kanal* birleşir ve burun boşluğuna doğru ilerler. ağlarken burnumuzun akma nedeni işte tam olarak budur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

bir arkadaş budapeşteden fotoğraf atmış. oralara gidecek paramız yok belki ama
budarize efenim, bakın bakın ferahlayın.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hypertimesia hastalığı

insanoğlu hep bir şeyleri daha iyi hatırlamak ister. günümüz ezbere dayalı eğitim sisteminde yetişen onlarca insanın böyle istemesi de oldukça doğaldır aslında. ancak kuvvetli bir hafızaya sahip olmanın hayatınızı kâbusa çevireceği aklınıza gelmiş miydi hiç ?

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

insana verilmiş bir lütuftur unutmak.
seneler sonra dahi yaşadığınız acıyı o gün gerçekleşmişçesine hatırladığınızı düşünün.
o günkü duyguları aynen hissettiğinizi...
kulağa çok da hoş gelmiyor öyle değil mi?

işte karşınızda hypertimesia* hastalığı.
bu hastalığa sahip kişiler otobiyografik bellek denilen, * normal insanlardan çok daha fazla gelişmiştir.
bu da her şeyi normal insanlardan kat be kat daha iyi hatırlamalarını sağlar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


ilk kez nöropsikoloji dergisi neurocase’de 2006 yılında elizabeth parker, larry cahill, dr paul tejera ve james mcgaugh tarafından kaleme alınan bir makalede tanımlandı. makaleye göre hipertimezinin iki belirleyici özelliği şunlardır;

1-) kişi kendi kişisel geçmişi hakkında düşünmeye anormal miktarda zaman harcamaktadır

2-) kişi kendi kişisel geçmişinden belirli olayları hatırlamak için olağanüstü bir kapasiteye sahiptir.

hipertimezili kişiler kendilerine bir tarih verildiğinde o tarihin hangi güne düştüğünü ve o tarihte kişisel bir bilgi olup olmadığını hatırlayabilirler. bu bireyler yaşadıkları günleri mükemmele yakın ayrıntılarla hatırlarlar. bunun yanı sıra bazı kişisel öneme sahip kamusal etkinlikleri de hatırlayabilirler. bu kontrol edilemeyen dürtü sayesinde bir tarihle karşılaştıklarında o günün anılarını tekrar yaşıyor gibi hatırlayabilirler. bu anımsama tereddüt ya da bilinçli bir çaba olmadan gerçekleşir.



buraya da konuya değinen hoş bir video bırakıyorum
devamını gör...

diprosopus

iki yüzlülük deyimini bilmeyenimiz yoktur herhalde peki gerçekten iki yüzlü olan insanlardan haberiniz var mıydı?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
nadir bir sendrom olan diprosopus kişilerin iki yüzlü doğmasına sebep oluyor. ama yapışık ikizlerle karıştırmayalım. bu hastalıkta tek birey söz konusu sadece simetrik iki yüzü var. yani ortada olan düzgün ayrılmayan ikiz veya kardeş embriyolar değil, tek bir bireyin iki adet yüzünün oluşması durumudur.
bu durum, shh proteinlerindeki* hatalardan meydana gelir.
shh, normalde yüz oluşumu ve yüzdeki unsurların yerleşimini belirleyen önemli bir proteindir. ancak olması gerekenden fazla üretilecek olursa, ikinci bir yüzü oluşturmaya başlar. ne kadar fazla üretilirse, o kadar detaylı bir ikinci yüz oluşur. aksine shh gerekenden az üretilirse, bu defa da yüzdeki unsurların tam olarak gelişmemesi veya oluşmaması durumu ortaya çıkar ki bunu da ileriki süreçte detaylı bir şekilde sizlerle paylaşacağım.
genelde hayvanlarda görülen bu problem nadiren de olsa insanlarda da görülür ancak diprosopus sendromuna sahip insanların ömrü günler veya aylar ile belirtilir diyebiliriz.

şimdi de vaka örneklerimize geçelim

1-)frank ve louie (1997-2014): iki ağzı 3 gözü ve bir beyni olan bu kedi 2012 yılında 15 yaşına basarak "dünyanın en uzun yaşayan iki yüzlü kedisi" olarak guinness rekorlar kitabına girmişti. ya da girmişlerdi mi demeliyim kestiremedim*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

2-)lali singh (hindistan):10 mart 2008 yılında delhi, hindistan yakınlarındaki sanai sampura'da doğdu. bu kız bebeği iki yüzlü doğumdan sonra kayıtlara geçecek kadar yaşamayı başaran tek insan bireyi bile olabilir. lali'nin iki çift gözü, iki burnu ve iki ağzı; ancak normal şekilde, bir çift kulağı vardı. öylesine ilginçti ki, birçokları kızın hindu tanrısı ganeş'in reenkarnasyonu olduğuna inanıyorlardı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
doğumdan kısa süre sonra bazı hastalık belirtileri ortaya çıktı: lali'nin ailesi, doktorların kızın beyin taraması yapma isteğini ve böylece oluşabilecek sorunların tespiti talebini reddettiler. lali, köy koşullarında düzgün beslenemediği için kusmaya başladı ve vücudunda birçok farklı enfeksiyon görüldü. büyük ailesi ve köy muhtarının reddiyle, ailesinin isteğine rağmen hastaneye kaldırılmadı. sonunda hastalık ciddileşmeye ve aşırı kusma nedeniyle susuz kalmadan ötürü kız fenalaşmaya başlayınca, ailesi onu hastaneye götürdü. doktorların müdahalesi sayesinde kızın kusması durduruldu ve hastalıkları geçmeye başladı; ancak hastaneye yatırılmasından 6 saat sonra durumu birden kötüye gitmeye başladı ve henüz 2 aylıkken kalp krizi geçirerek öldü.
devamını gör...

ambras kurt adam sendromu

bir diğer ismi hipertrikoz olan bu hastalığa sahip kişilerin vücudundaki tüm tüyler anormal miktarda uzar. bu kişide tabiri caizse kurt adam görünümü oluşturur.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

nadir görülen bir hastalıktır ve dünyada 50 civarında kişinin bu hastalığı taşıdığı biliniyor. jeneralize* ve lokalize* olmak üzere iki türü vardır. doğuştan olabileceği gibi sonradan da kazanılabilir.

19. ve 20. yüzyılın başlarında julia pastrana gibi birçok sirk sanatçısında hipertrikoz rahatsızlığı bulunmaktaydı. bunların birçoğu hilkat garibesi gibi çeşitli yaratık gösterilerinde hem insan hem de hayvan özelliklerine sahip kişiler şeklinde lanse edilerek kullanılmıştı.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filim severler için önereceğim bir film de var bu hastalığı konu alan: the lion women
devamını gör...

korn kutaneum (boynuz hastalığı)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
velev ki bir gün uyandınız ve aynaya baktığınızda alnınızdaki boynuzu görüyorsunuz. ama hayır malefiz değilsiniz, malesef öyle sihirli gücünüz falan da yok. pek de hoş bir hayal değil öyle değil mi?
ancak bunu yaşayan insanlar var. günlerden bir gün uyanıp da aynaya baktıklarında bir anda ortaya çıkmıyor orası ayrı mesele tabi. neyse ben hastalığımıza geçeyim.

boynuz hastalığı olarak da bilinen bu hastalık yukarıdaki resimden de anlayabileceğiniz üzere kişinin alnında hayvan boynuzuna benzer bir boynuz oluşmasına neden olur. bu boynuzlar, bir hayvanın boynuzuna benzeyen deri tümörleridir, sert ve sarımsı kahverengi renktedirler.

genellikle yalnızca tek bir boynuz büyür ve yaşlı kişilerde en çok yüz, kulaklar ve elin arkasında görülürler. özellikle ayak başparmağında tırnak boynuzları gelişebilir ve nadiren de olsa peniste oluşabilir. bazen, büyüme mercan veya odun gibi görünür. bu tümörler, özellikle güneşten çok zarar görmüş cilde sahip kişilerde, cildin keratininden gelişir.

kutanöz boynuzlar genelde zararsızdır*, fakat prekanseröz veya kanserli olabilirler ve altta yatan bir kistte oluşmalarına neden olabilir. bu yüzden kutanöz boynuza sahip olan herkes tıbbi destek almalıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

do felsefesi

do, japonca kökenli yol anlamına gelen bir kelimedir. do felsefesi ise uzakdoğu savunma sporlarının temelini oluşturan bir felsefe. adı gibi, bir yol çizer bu sporlara. bu felsfe içinde cesaret, hayal, sükunet ve uyum taşımayan bir ruha sahip beden güçlü olamayacağını bu yüzden bedeni eğitmek için önce ruhu eğitmek gerektiğini söyler. böylece iç ve dış gücü dengelemeyi hedefler. hadi bu felsefenin biraz daha derinlerine inelim ve bir savaşçının sahip olması gereken özelliklere bakalım.

1-)iç bütünlük: savaşın amacı kazanmak değil huzur ve barışı sağlamak olmalıdır. bu nedenle bir savaşçı huzurlu bir ruh haline ve barışçıl bir tavra sahip olmalıdır. sanırım tam da bu yüzden dövüş değil savunma sporu olarak geçer uzakdoğu sporları. bir zamanlar amerikan sömürgeciliği altında ezilen silahsız asyalılar ne olursa olsun kendilerine hakim olmayı öğrenmiş ve öğretmişler birbirlerine.

2-)öz benlik saygısı: kendisini olduğu gibi kabullenememiş bir savaşçı onu eğiten hocalarına, bağlı bulunduğu teşkilata, ideolojiye ve çevresine saygı duymayı beceremez. dolayısıyla savaşçı önce kendini bilmeli, kabullenmeli, sevmeli ve saymalıdır.

3-)birlik olmak: ee birlikten kuvvet doğar demişler. savaşçı dediğin gerektiğinde omuz omuza vermeli, yoldaşına destek çıkmalıdır.

4-)rakip düşman değildir: savaşta her şey mübah değildir. gerçek bir savaşçı, savaşının adil olması için dikkatli olmalıdır. ring veya tatami fark etmez savaş sahasına çıktığında hakemlere ve antrenörüne gösterdiği saygı ve adaleti rakibine ve onun antrenörüne de göstermelidir. düşene el kalkmaz, savaş esnasında ağır sonuçlar alınsa bile gong bitiş sinyali verilmesi için çalındığında iki savaşçı da birbirine sarılmalıdır.

özetlemek gerekirse do felsefesinde savaşçı; saygılı, gurur sahibi, insancıl, azimli, dengeli, cesur, disiplinli, kendini iyiliğe ve düzene adamış ve gerektiğinde bunun için liderlik yapabilen kişidir.*
devamını gör...

oromandibular dystonia

evet upuzuuun bir aradan sonra yepyeni bir hastalıkla karşınızdayım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bir insan düşünün karşınıza geçmiş ağzını açıyor niye açıyorsun deyince de ben açmıyorum ki kendi kendine açılıyor diyor. yine dil ve çene bölgesindeki kasları istemsizce kasılıyor. oldukça nadir görülen bir hastalık olan oromandibular dystonia hastalığına sahip olabilir bu kişi. hala net bir şekilde sebebi bilinmeyen bu hastalığın fokal* nöral* kaynaklı bir bozukluk olduğu düşünülüyor. ancak hastanın psikolojik bir rahatsızlığı yok konu tamamen fizyolojik. bazı hastalarda bu semptomlara ek olarak çiğneme yutma konuşma gibi fonksiyonlarda da sorunlar görülebiliyor. bu hastalık genelde 40-70 yaşlarındaki kadınlarda daha sık görülüyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim