dua etmek için en mantıklı neden

herkesin kendince nedeni olan:

-ben soyle dusunuyorum. dunya uzerinde dua eden milyarlarca insan var. bir bildikleri vardır, degil mi?
kim milyoner olmak ister de seyirci joker hakkı kullanmak gibi:)

dua ve mantık birarada olmaz. birinden birini seçmeniz gerekir.

kendinden üstün bir gücün senin olduramadığın şeyleri oldurmasını beklemek. en azından bir umut.

psikolojik olarak rahatlamak.

dua için neden aramaya gerek var mı yaaa
aşırı güzel
tatlı
seksi
sesi güzel

mantıklı olan dua etmektir. insan beyni pozitif düşünce ile stresi azaltıyor. yani negatif düşünce ile kendinizi uzun vadede kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini arttırarak öldürüyorsunuz.

bir işe başlamadan önce pozitif sonuçlarını düşünen insanların daha iyi motive olup daha başarılı olduğu ispatlanmış.

zafer kazanacağım diye yola çıkanların.

allah'a yaklasmak.

içimden geliyor olması.

inanç'ın, mantık dahilinde bir tanımı yoktur çünkü mantık argümanı 18 yy, aydınlanma döneminde, dini inanca olan bağlılığı bir tık sarsmak amacıyla farklı kodlandı. bilimin tanımlayamadığı her şeyi "yok sayarak", mantığın ve bilimin gücünü saçma bir jübile haline getirdiler. bu yüzden, insan oluşumu bir ivme ile abartılmış bu olgunun, dünyanın ilk ve en önemli argümanını( gerçekliğini) tanımlamakta yetersiz kalacağını söylemek isterim.

dua etmenin mantığını sorgulamak yersizdir. inanç ve dini bağlılık kalpten gelir. tanrının varlığına ve sevgisine olan güven ile, ona sığınır ve istediğiniz şeyleri direkt yoldan kendisinden istersiniz. bu "isteme" durumunun kişi özelinde adı "dua'dır."

her insanın, tanrı ile bağı; o kişiye özeldir. bu sebeple dua önem arz eder. bazıları çıkıp diyecek ki " tanrı zaten her şeyimizi hatta aklımızdan geçenleri dahi biliyorsa, neden tekrar ona söyleyerek istiyoruz ki?" bu, tanrı ile insanın arasındaki bağın gücünden gelen bir durumdur. tanrı, insanın onunla konuşmasını, derdini , sıkıntısını ona direkt şekilde ifade etmesini ister. dileklerinizi, acılarınızı, hayal kırıklıklarınızı ona anlatmanızı ister. bu bir bağdır. insanlar bunu yanlış tanımlamaya çok meyillidir fakat burada ego, köle- sahip ilişkisi gibi garip sıfatları içeren hiç bir negatif duygu/ beklenti yoktur. tanrı, insanları sever ve sizin onunla iletişim halinde kalıp, onun varlığına inanmanızı ister. bunun karşılığında size sonsuz sevgi, korunma, güç ve affedicilik verir. ne kadar kötülük yaparsanız yapın, size sırtını dönmez ve sizi yok saymaz. en günahkar insanın bile duasını dinler.

bu yüzden, ettiğiniz her dua( istediğiniz şeyler) , söylediğiniz her şey onun tarafından duyulur ve zamanı geldiğinde aslında gerçekten dinlendiğinizi ve gerçekten tanrı'nın yanınızda olduğunu net görebileceğiniz olaylar silsilesi yaşanmaya başlar ki insanlar bunlara genelde " mucize, ilahi adalet hatta modern dünyada karma" ismini takmıştır. bu "karma" değildir, tanrı'dır. altını çizmekte ve yanlış lanse edilen şeyleri düzeltmekte fayda vardır. tanrı, size yapılan yanlışı görür ve yanlışın sahibine aynısını/ benzerini aklımıza gelebilecek ya da gelemeyecek her versiyonu ile yaşatır. yaşatır ki karşısındaki kişiye
verdiği hasarın ne kadar büyük olduğunu anlayabilsin.

zihnin işi, sadece "vesvese( boş zırvalıklar ve ihtimaller) " üretmektir. sizi cevaplayamayacağınız bir sürü soru ile doldurur ve inancınıza olan bağlılığınızı zedelemeye başlar bu durum. aslında zedelememesi gerekir. beyin, sizin kalple bağlı olduğunuz bir yaratıcıyı sizden çalmamalı, çalmasına izin vermeyin. bu yüzden bir eylemde önemli olan niyet ve kalptir. islam'da zihnin yeri hiç bir zaman, "kalp" ile eş değer değildir. şeytanın zihne girme yetkisi vardır, kalbe değil. buradan bile aslında ayrımı anlayabilirsiniz. kalbinizle inandığınız şeylerden kopmayın.

kalbinizin dikine yaşadığınız bir hayat dileğiyle.

o kadar yaratmış az muhabbet etmeyelim mi

ripple çok yükselsin amin. çok mantıklı nedenlerim var, gerçekten.

duyan var.

#3233629

ponzi için dua edeni de gördük çok şükür.*

istediğinden daha iyisini almak.

neyi istediğini daha makul bir zemine oturtmak. içinden geçeni dil ile söyleyince belki vazgeçersin.

sahip olduklarını kaybetmemek