merhaba poğaçacı yazar profili

kukla kabare, dayı şov, crossover talks starı nazmi sinan mıhçı’nın tek kişilik* oyunu.

uzun süredir oynamıyormuş, ben kendisini yeni tanıdığım için maalesef izleyememiştim. bugün 10 mayıs’ta oyun atölyesi’nde tekrar oynayacağını duyurdu.

biletimi aldım. yahya kemal’in “bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik” dediği yerdeyim. teşekkürler.

kendisini crossover talks’a transferiyle tanıdım, bu da benim ayıbım olsun.

normalde dayı karakterini birkaç kez görmüştüm fakat recep ivedikvari gelmişti ve şive komedisi mi kaldı avs deyip derhal geçmiştim.

geçen günlerde crossover'da, ömcür* ultra deluxe çocukluk anılarını anlatırken sinan bey'in yıllardır ömcür'e vermek istediğim tepkiyi vermesi ve birkaç doğal şakası çok hoşuma gitti, kimmiş diye baktım. caner özyurtlu’nun loş sohbetine konuk olmuş onu izledim. inanılmaz birisi. muhteşem bir insan gerçekten. bu kadar başarılı ve mütevazı olmak inanılır gibi değil. kukla kabare'deki dayının konuşma metninin hazır olmadığını, doğaçlama ilerlediğini söyledi. açıp bir bölümü izledim, safi yetenek gerektirir şu diyaloglar. hani kuklaya inandırmak falan zaten zor ve onu başarmış ama üstüne diyalogların doğaçlama olması beni harbiden g*tümden bıçakladı.

adam “yaptığım iş bi tık huysuz virjin tarzı. söylenmeyecekleri, bir persona yardımıyla söylemek” minvalinde bi şey deyiverdi, sonra döne döne “haşa, biz kim huysuz virjin kim” falan diyor. ya kardeşim 20 yıl ardın ayrılmış şu işte tutunmak için, yüzüne kapanmadık kapı kalmamış, şanssızlığın dibini pipetle höpürdeterek çekmişsin; tam takdir edilmeye başlamışsın, ezilip büzülüyorsun. tamam yeni nesil huysuz virjinim de deme ama bu kadar elini kolunu sokacak yeri şaşırmak, telaşlanmak falan çok. harbiden müthiş biri, yolu açık olsun.

finaliyle üvey annem beni çamaşır makinesinde yıkamış gibi epridi sağım solum. canım yandı resmen. inanılır gibi değil, bin yıldır dexter hayranları olarak “ulan oduncu yaptılar dark passenger’ı, daha kötüsü olamazdı” diyorduk, michael c. hall “hold my beer” dedi resmen. adını feriha koydum: emir’in yolu gibi harrison’ın yolu şeklinde devam ederse bakın bakalım evlerinize molotof atıyor muyum atmıyor muyum, o zaman görün. o zaman görün en dark passenger kimmiş, hangi night is the nightmış o zaman gösteririm size şeref yoksunu, haysiyetsiz amele sümükleri sizi. tansiyonum sendeledi çok sinirliyim. olm siz kimsiniz lan? siz kim, hangi hükümet o?!

linke bak hacı miski kokuyor avs.

“eğilip bükülme devrinde değiliz. türkiye’yi aydınlığa çıkarma gibi bir mesuliyetimiz var. belki o gün gelirse, beyoğlu yine bir kültür sanat merkezi olur, ben de tekrar sokağa çıkarım.”

o gün gelecek, hepimiz seni anacağız.

the office dizisinde steve carell’ın canlandırdığı canım michael scott repliği.
anan da öyle derdi şeklinde çevirebiliriz.*
en sevdiğim örneği michael’ın yüz şeklini donmamış betona çıkarmaya çalıştıklarında dwight’ın “force it as deep as you can” demesi ve michael’ın betona gömülü haliyle homur homur “that’s what she said” demesi.

toplu hali için buyrun

her konuda, ama her konuda kesinlikle içinde olmak isteyeceğim erman çağlar ve ozan akyol* muhabbeti. bu çocuklar neden bu kadar underrated anlayamıyorum gerçekten.

“benim mesela küçük amcamın karısı, amcamın kızının düğününde, outfiti makyajı saçı, yemin ederim rupaul’s drag race’te son 4’e kalır. herhangi bir sezonda.”
ozan akyol - 2021

nenem allah aşkına al artık voltanı s**tir ol git başımızdan yaa. yok o gaydi bu siyahiydi, bunun bunla shiplenmesi daha doğruydu, sor bakalım how many fucks do we give yaa bi sor, evet bildin zero *mk çık artık hayatımızdan, yeter güldük bitti hadi daa ilgi görünce g*t baş dağıtan kovalak veletler gibi tünedin tepemize düş da yakamızdan.

arkadaşımın yurt kantininde* sosis satışı yasaktı çünkü seneler önce bir yurt sakini dondurulmuş sosisle münasebete girerken sakatlanıp yakalanmış mı ne hfjtkd sinirim bozuldu sosisle sakatlanmak da ne bileyim…

lök yaşlı erkek deve cinsidir. bir tatlıdır aynı zamanda. ceviz ve karadutla yapılır. ama lök gibi oturmak deyiminin tatlıdan gelmediği aşikar, hantal hantal oturmak manasına gelir.

ha gayret, 3-5 yıla ateşi de bulursunuz bu medeniyet hızıyla.

2011.
nedeni de istiklal caddesinde açılan demirören avm. inanmayan açsın baksın, o günden itibaren istiklal caddesi, istanbul, ve dahi türkiye bayır aşağı yuvarlanmaya başladı. o zamandır tatlar kaçık, hiç toparlayamadık façayı ondan sonra.

bu ülkede her çöküşün sorumlusu istiklal caddesindeki demirören avm’dir, aksine ikna edilmem pek mümkün değil.

bir guilty pleasure olarak bin arabama. guilty muilty dedik de 1* gram utanıyorsam allah çarpsın. en büyüksünüz harbiden.

bu ülkede “aynen kardeşim aras kargo, aç” diye bir şaka var ve kime yapsan anlıyor bu şakayı. aihm işine baksın, biz bunları kendimiz söyleriz diyeceğim ama sabahına aras kargo gelir işte kapımıza.

insanı dayak arsızı eden oyun. 20 kez loopa dönmüştür, dayak yemediği olmadı. çıvdıvıcam ya çıvdıvıcam. saklanıyon sokalanıyon yine dayak yiyon anasını satayım, bu kadar kanser karakter olamaz yaa.

bir her şey çok güzel olacak altan repliği.
ben sizi vuruyor muyum yaa?!

yönetmeliğini joe berlinger’ın üstlendiği zac efron*, lily collins*’li 2019 amerikan yapımı biyografik suç filmi. bir de bi ufak james hetfield barındırır.

öncelikle biyografik dedik fakat bu yapım ted bundy’nin hayatını anlatmıyor. yakalandığında ilişki içerisinde olduğu elizabeth kendall’ın the phantom prince: my life with ted bundy kitabının uyarlaması. yani birçok yerde bahsedildiği gibi bir caniyi minnoş göstermeye çalışmamışlar. aksine liz karakterinin iç buhranlarını, son ana kadar acaba mı demesini, şüphede kalmasını aktarmaya çalışmışlar ve başarılı da olmuşlar. çünkü ted bundy’ye dair hiçbir şey bilmeyen bir insan bu yapımı izleyip liz’in hissettiklerinin aynısını hissederdi.
liz’in kuşkularını değil de ted bundy’nin caniliğini görmek isteyen conversations with a killer the ted bundy tapes izlesin. bu yapım cani aklama yapımı değil, cani biriyle hayatını paylaşmış birinin, bu korkunç durumla yüzleşme sürecindeki buhranlarını anlatıyor. izleyene de “çok özgüvenli ve sempatik, yapmamış olabilir mi” dedirtme çabası bu yüzden. liz ne hissettiyse izleyiciye onu geçirmeye çalışmışlar. bu yüzden amacına ulaşmış, başarılı bir yapım olduğunu söyleyebiliriz.

(bkz: 14 ağustos 2021 afgan olmaya çalışmam)

#1214720
ortaçağda kadınlar ömrü boyunca ortalama 50 kez regl görürken günümüzde ortalama 450 kez regl görmektedir.
ufak bir hesapla 15 yaşında regl görmeye başlayıp 55 yaşında menopoza girdiğini hesaplarsak 40 yıl boyunca ayda 1’den, (ki döngüsü 26-28 gün olan da var) 40x12’den 480 regl yapar. her ay oluyoruz diye bunu basit bir şey sanan erbilmişlikten kusmuğum ağzıma geliyor artık. problem olmayanmış. hadi abi.