meysa yazar profili

etkileseydi anlatabilirdin. bazı filmlerin içinde yaşamak istiyorum bazen, nasıl anlatamam ki.

son zamanlarda tam olarak ben.

kız kardeşimle ortak güzellik merkezi açtık artık sadece iş ve kişisel gelişimime odaklı yaşıyorum.

kendimle kalmayı istemiyorum şu sıralar çünkü en ufak boşlukta saçma sapan şeyler düşünürken buluyorum kendimi.


böyle çok güzel, boş insanlara, boş işlere çok zaman harcamışım diye kızıyorum kendime.

eşkiya

hakkında ne yazılacağını merak edip sürekli başlığa bakıyor.

mükemmel başlık

aşkım aşkım, aşkım aşkım başlicam aşkınıza!

nefes al deseler nefesimi tutarım öyle bir inat var bende.

sigaramla bile koşarım o derece (sjjsjsjjsjs)

manifestation wallpaper hihiihi

yabancı dil öğrenmek

fiş ve faturalarda ki kdv ye bakıyorum.

işimden alışkanlık kaldı. kdv eğer 10 tl ve üzeri ise saklamam gerekiyor gibi hissediyorum ama saklamıyorum, napayım o kadar fişi (bkz: hahahkdkdkdk)

türkiye'nin tam anlamıyla laik bir devlet olacağı zamanı sabırsızlıkla bekliyorum.

her ne kadar laik bir ülkeyiz denilse de maalesef ki gidebileceğiniz her devlet kurumun da yancılar var ve bu şekilde işler yürütülüyor.

örnek olarak; bir velayet davası açıyorsunuz. düşünün ki anne ateist, baba islama çok düşkün bir müslüman.

adliye psikologları her iki taraf ile ve çocuklar ile görüşüyor, çocuklar anne de kalmak istiyor. baba ile konuşan psikolog raporda babanın ruhsal sıkıntıları yüzünden çocukların anne de kalması gerektiğini rapora işliyor. anne ile görüşen psikolog da aynı şekilde çocukların anneye verilmesi gerektiğini rapora işliyor.

çocuklara baba tarafından çok yoğun bir şekilde islam baskısı uygulanıyor ve bu deliller ile mahkemeye sunuluyor artı olarak da çocuklar bunu kendisi hakime özel görüşmelerin de dile getiriyor.

hakim kadın. başörtülü, ve aktrol olduğunu açıkça gösteriyor. baba neydi? müslüman. ve çalışmayan, çocuklara din baskısı yaparak ilgilendiğini düşünen biri.

sir raporları, deliller ve çocukların ifadeleri görmezden gelinip çocuklar babaya veriliyor.

söylemek istediklerim bu kadar...

ben girilecek olan entryleri çok merak ediyorum ve takip edeceğim.

disfruto - carla morrison

(bkz: https://music.youtube.com/w...)

hayalleriniz bile ne kadar kısıtlı.
başlık "yazarların hayal ettiği yaşam" iken, çoğu yazar sadece bir ev fotoğrafı paylaşmış.

benim hayalim de;

-kimsenin kimseyi yargılamadığı.

-dini inançlardan uzak, özgür bir beyinler taşıyan.

-insanların ihmaller sebebi ile ölmediği.

-insan haklarının herkesin bildiği ve buna göre yönetme yetkisi verdiği.

-okuyanların, çalışanların emeklerinin karşılığını alabildiği.

-çocukların güvenle ve özgürce sokaklarda oyun oynayabildiği.

-hayvanların eziyet görmediği.

-anne ve babaların geçim sıkıntısı yüzünden intihar etmediği.

-ağaçların kesilmediği.

- ülke de yaşanan bir sorun olduğunda ertesi gün unutmayıp birlik olduğu ve yetkililerden hesap sormaya çekinmediği.

-her zaman eşitliğin sağlandığı.

bir yaşam hayal ediyorum.

yazın her iki de, kışın uyanınca çok üşüdüğüm için yatmadan önce.

ama her duştan sonra yaz, kış fark etmez canım buz gibi bira çekiyor. :)

kararsızım fikir istiyorum :)

edit: profilim de bir fotoğrafım var, bakıp fikir verirseniz sevinirim.

not: saçlı mı saçsız mı diye sormadım.

bir bahtı karayım gülmedi yüzüm.
neşeli görünür, kan ağlar özüm.
kış misali geçti baharım, yazım.
kaldırmadı başımda ki dumanı.

aşık veysel şatıroğlu

düşünün.
çünkü henüz yasaklanmadı.

george orwell