5 öne çıkan tanım
1.
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
devamını gör...
kendisi dondurmuş
son tanımları
2.
sözlüğü flört için kullanan yazar
reelde flörtleşen yazardan bir farkı olmayan yazardır, gayet doğaldır.
devamını gör...
3.
hayat siyah beyazdır demek
kişinin bakış açışına göre değişir. benim için sadece siyah ve beyazdır. arası yoktur. ya var ya yok ya hep ya hiç. biraza da eh işteye de tahammülüm yok. elbette bu doğru değil ama ne yapalım biz de böyleyiz. o zaman gelsin orhan baba’dan;
batsın bu dünya
ay sabah sabah tüm enerjimi emdi bu şarkı. getirin gökkuşağımın renklerini tazeleyeceğim.
bak dengesizliğim burada da kendini gösteriyor. batsın bu dünya eşliğinde gökkuşağı boyama isteği de ne bileyim. işte…
batsın bu dünya
ay sabah sabah tüm enerjimi emdi bu şarkı. getirin gökkuşağımın renklerini tazeleyeceğim.
bak dengesizliğim burada da kendini gösteriyor. batsın bu dünya eşliğinde gökkuşağı boyama isteği de ne bileyim. işte…
devamını gör...
8.
aşkın gözyaşları (kitap)
şems ve mevlana’ nın; allah aşkı ile olan mana arayışlarına farklı anlamlar yükleyenlerin, aralarında ki güzel dostluğu anlamaları adına, sinan yağmur tarafından biyografik olarak romanlaştırdığı kitap.
“hamuşum?
ey benim yüreğimin içi!
ey aşkın gözyaşlarını akıtan can dost!
bu mektubum sana geldiğinde bilesin ki;
başımı kesip kör kuyuya atsalar, şah damarımdan oluk oluk kan akıtsalar, dokuz yurda tenimi lime lime dağıtsalar, yedi çakal sürüsü vücuduma saldırsalar kıramazdıa cılar beni, yorardı belki teni. özümsün, özümle ararım mevlana’ m seni. şems’ in kurban oldun sana. ve yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim. gör ki aşk için ölmek ne demekmiş.”
okuduğum her satırda böyle bir dostluğa şahit olmadığım, hiçbir aşkın böyle güzel ifade edilemeyeceğini tüm hücrelerimle hissettim.
“hamuşum?
ey benim yüreğimin içi!
ey aşkın gözyaşlarını akıtan can dost!
bu mektubum sana geldiğinde bilesin ki;
başımı kesip kör kuyuya atsalar, şah damarımdan oluk oluk kan akıtsalar, dokuz yurda tenimi lime lime dağıtsalar, yedi çakal sürüsü vücuduma saldırsalar kıramazdıa cılar beni, yorardı belki teni. özümsün, özümle ararım mevlana’ m seni. şems’ in kurban oldun sana. ve yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim. gör ki aşk için ölmek ne demekmiş.”
okuduğum her satırda böyle bir dostluğa şahit olmadığım, hiçbir aşkın böyle güzel ifade edilemeyeceğini tüm hücrelerimle hissettim.
devamını gör...
9.
üstteki yazarın mahlasını cümle içinde kullanmak
larmina mobilya yorumları ve müşteri hizmetleri şikayetleri için tıklayın!.
devamını gör...
10.
kürk mantolu madonna
sabahattin ali’nin; güçlü bir tutkunun ve aşkın olanaksızlığını dile getirdiği kitabı.
beni en çok etkileyen ve hala içimi sızlatan satırları;” dünyada bana hiçbir şey, tabiattan gördüğüm melül bir insanın zorla gülmeye çalışmadı kadar acı gelmemiştir.” oldu.
raif ile maria’nın tanışmaları, aşkları, ayrılıkları ve sonlarının anlatıldığı derin duygu geçişleri yaşayacağınız bir hayat öyküsü.
“ fakat insanlar nedense daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar. dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğunu hiç bilmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.”
niçin ilk gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığı ile söyleyiveriyoruz?
kendisinden daha dün ayrılmış gibi taze bir hasret duydum.
beni en çok etkileyen ve hala içimi sızlatan satırları;” dünyada bana hiçbir şey, tabiattan gördüğüm melül bir insanın zorla gülmeye çalışmadı kadar acı gelmemiştir.” oldu.
raif ile maria’nın tanışmaları, aşkları, ayrılıkları ve sonlarının anlatıldığı derin duygu geçişleri yaşayacağınız bir hayat öyküsü.
“ fakat insanlar nedense daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar. dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğunu hiç bilmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.”
niçin ilk gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığı ile söyleyiveriyoruz?
kendisinden daha dün ayrılmış gibi taze bir hasret duydum.
devamını gör...
11.
küçük prens
antoine de saint-exupéry tarafından yazılan, tomris uyar ve cemal süreya çevirisiyle okuduğum, çocuk kitabı gibi görünen ama her yaşta farklı anlamlandırılabilecek bir kitap.
büyükler sayılara bayılır. yeni bir arkadaş edindiniz diyelim: onun hakkında hiçbir zaman asıl sormaları gerekenleri sormazlar. “sesi nasıl?” demezler örneğin, ya da “hangi oyunları sever? kelebek koleksiyonu var mı?” diye sormazlar onun yerine; “kaç yaşında?” derler. “kaç kardeşi var? kaç kilo? babası kaç para kazanıyor?” ancak bu sayılarla tanıyabileceklerini sanırlar arkadaşınızı. eğer büyüklere, “güzel bir ev gördüm, kırmızı tuğlalı; pencerelerinden sardunyalar sarkıyor, damında ise kumrular var.” derseniz, nasıl bir evden söz etmekte olduğunuzu bir türlü anlayamazlar. ne zaman ki onlara “ yüz milyonluk bir ev gördüm.” dersiniz işte o zaman size; “oo ne kadar güzel bir evmiş!” derler gözlerini kocaman açarak.
büyükler sayılara bayılır. yeni bir arkadaş edindiniz diyelim: onun hakkında hiçbir zaman asıl sormaları gerekenleri sormazlar. “sesi nasıl?” demezler örneğin, ya da “hangi oyunları sever? kelebek koleksiyonu var mı?” diye sormazlar onun yerine; “kaç yaşında?” derler. “kaç kardeşi var? kaç kilo? babası kaç para kazanıyor?” ancak bu sayılarla tanıyabileceklerini sanırlar arkadaşınızı. eğer büyüklere, “güzel bir ev gördüm, kırmızı tuğlalı; pencerelerinden sardunyalar sarkıyor, damında ise kumrular var.” derseniz, nasıl bir evden söz etmekte olduğunuzu bir türlü anlayamazlar. ne zaman ki onlara “ yüz milyonluk bir ev gördüm.” dersiniz işte o zaman size; “oo ne kadar güzel bir evmiş!” derler gözlerini kocaman açarak.
devamını gör...
12.
kelepçe (kitap)
bir avuç kader mahkûmu kadının birbirinden ayrı hikayelerinin anlatıldığı, canan tan’ın yazdığı kitap.
“ büyük konuşmasın hiç kimse!
‘böyle bir olay benim başıma gelmez!’ demesin.
‘asla’ ile başlayan cümleler kurmasın.” diyor beyza.
mine var bir de; annesine kader ortaklığı yapan, bambaşka bir dünyanın varlığından habersiz yaşayan, eksik büyüyen.
“hiç uçurtma uçurtmadım ben. kumdan kaleler yapmadım hiç. sokaklarda oynamadım, kardan adam yapmadım. çocuğum ben ama çocukluğumu yaşayamadım.”
“ büyük konuşmasın hiç kimse!
‘böyle bir olay benim başıma gelmez!’ demesin.
‘asla’ ile başlayan cümleler kurmasın.” diyor beyza.
mine var bir de; annesine kader ortaklığı yapan, bambaşka bir dünyanın varlığından habersiz yaşayan, eksik büyüyen.
“hiç uçurtma uçurtmadım ben. kumdan kaleler yapmadım hiç. sokaklarda oynamadım, kardan adam yapmadım. çocuğum ben ama çocukluğumu yaşayamadım.”
devamını gör...
13.
çikolata kaplı hüzünler
on dört kadının birbirinden ilginç, çarpıcı öykülerini okuyacağınız bir kitap.
“kadın’ ı en iyi kadın tanır.
kadın’ ı en iyi kadın anlatır.” gerçeği ile canan tan kaleminden çıkıyor.
hüzünlerini çikolata ile tatlandıran,
özgürlüğün en uç noktalarını pervasızca zorlayan,
“keşke” lerle boğuşan,
dişiliği acımasızca sorgulanan,
sevda uğruna eyleme karışmış,
törelere tutsak olmuş,
ezilen, aşağılanan, dayakla bütünleşmiş; lütfiye, demet, nurcan, kevser, nihan, zeyno, rümeysa, yeter, sermin ve adı bilinmeyen diğerleri…
“kadın’ ı en iyi kadın tanır.
kadın’ ı en iyi kadın anlatır.” gerçeği ile canan tan kaleminden çıkıyor.
hüzünlerini çikolata ile tatlandıran,
özgürlüğün en uç noktalarını pervasızca zorlayan,
“keşke” lerle boğuşan,
dişiliği acımasızca sorgulanan,
sevda uğruna eyleme karışmış,
törelere tutsak olmuş,
ezilen, aşağılanan, dayakla bütünleşmiş; lütfiye, demet, nurcan, kevser, nihan, zeyno, rümeysa, yeter, sermin ve adı bilinmeyen diğerleri…
devamını gör...
16.
köyde hiç yaşamayanların bilemeyeceği şey
kışın tuvalete gitmenin ne kadar zor geleceği.
devamını gör...
17.
sizi en çok sarsan kitap
(bkz: kürk mantolu madonna)
raif bey ile maria'nın aşkı.
raif’in aşkına sahip çıkamaması, maria'nın hamile olduğunu söylemeyip, çocuğunu doğururken ölmesi ve raif’ in yıllar sonra sokakta karşılaştığı pansiyon sahibinin gerçekleri söylemesi ile ilk defa orada çocuğunu görmesi.
ne sevdiği kadına ne de çocuğuna sahip çıkamadı. kahrolsun raif gibi adamlar.
aşk da cesur adamlara yakışıyor. sevdiği kadının arkadında duramayacak, raif gibi pısırık adamlar aşık olmasın lütfen.
bak sinirlendim yine pis raif. mutsuz ve pişmanlık içerisinde, ruh gibi öldü. oh iyi oldu.
raif bey ile maria'nın aşkı.
raif’in aşkına sahip çıkamaması, maria'nın hamile olduğunu söylemeyip, çocuğunu doğururken ölmesi ve raif’ in yıllar sonra sokakta karşılaştığı pansiyon sahibinin gerçekleri söylemesi ile ilk defa orada çocuğunu görmesi.
ne sevdiği kadına ne de çocuğuna sahip çıkamadı. kahrolsun raif gibi adamlar.
aşk da cesur adamlara yakışıyor. sevdiği kadının arkadında duramayacak, raif gibi pısırık adamlar aşık olmasın lütfen.
bak sinirlendim yine pis raif. mutsuz ve pişmanlık içerisinde, ruh gibi öldü. oh iyi oldu.
devamını gör...
