2018 yapımı dizi.

aynı adlı gimlet media podcast'ine dayanan bir amerikan psikolojik gerilim dizisidir.


ilk sezonu bitirip geldim. güzel bir yapım olmuş ilk sezon itibariyle. tabi bunda julia roberts'ın da etkisi büyük.
başrollerini;
(bkz: julia roberts),
(bkz: stephan james),
(bkz: bobby cannavale),
(bkz: shae whigham) paylaşmaktadır.
kabaca konusu; savaştan dönen amerikan askerlerinin (bkz: tssb) etkilerini tedavi etmek üzere kurulan bir tesiste olan olayları konu almaktadır. olaylar şimdiki zamanda ve tesisin aktif olduğu zamanda geçer, iki ayrı dönem aynı anda flsahbacklerle anlatılır.

sonrası spoiler!


tesiste 18 asker bulunur ama biz spesifik olarak bir askerin hikayesine odaklanırız. hikaye bunun etrafında döner.
askerimiz walter cruz, savaştan döndükten sonra gönüllü olarak bu homecoming tesisine gelmeyi ve tedavi olmayı kabul etmiştir. tssb'yi tamamen atlatmış şekilde yeni hayatına odaklanmak ister.
ancak tesisteki terapi ve hayata yeniden katılımla ilgili programlar tamamen bir cover-up'tır, ki biz bunu sonraları öğrenmeye başlarız.
terapist heidi bergman, tesisin genç ve hırslı yöneticisi konumundadır ve sonradan öğreneceğimiz deneysel tedavinin gidişatını, sonuçlarını toplamak üzere görevlendirilmiştir. (ancak sonuçlarının bu kadar ağır olabileceğinden haberi yoktur, tabi bunu da sonra öğreniyoruz.)
o da daha hırslı bir yönetici olan colin belfast'a rapor vermektedir.
tesisteki deneyin amacı keşfedilen bir ilaçla, 6 haftalık bir periyot sonunda askerlerde tssb etkilerini tamamen ortadan kaldırmaktır ancak tahmin edilemeyen ve geri alınamayan bir sonucu daha ortaya çıkar ki bu da askerlerin anılarını tamamen silmektir.
savaştaki görevlerini arkadaşlarını kaybederek, büyük travmalar yaşayarak tamamlayıp, tüm bu başlarına gelen olaylardan sıyrılıp yeni hayata başlayacaklarının hayalini kuran bu askerler deneyin sonunda kendi istekleriyle tekrar askere ve savaşa katılmaya gönüllü hale gelirler.

tesisin faaliyette olduğu dönemde isimsiz bir ihbar ile tesiste bir şeylerin yanlış gittiğine dair bir şikayeti soruşturan savunma bakanlığı denetçisi, ihbarın arkasındaki sır perdesini aralamaya çalışır ve olaylar bu 4'lü etrafında gelişmeye başlar.


sürükleyici bir yapım diyebilirim bir oturuşta izlenebilir, zira bölümler 25 dk civarında sürmekte.
2.sezonu devam edeceğim, tavsiye ederim.
devamını gör...

2019 yapımı amazon dizisi. her biri new york times'ın modern love adlı köşesinde yayınlanan makaleler olup, gerçekten yaşanmış hikayelerden uyarlanmıştır.

8 bölümlük kısa bir dizi ancak herbiri değişik hikayeler anlattığından ve ben anlatışını, müziklerini, kurgusunu çok beğendiğimden bir oturuşta tükettim. her bölüm sonunda acaba bir sonraki hikaye ne olacak diye sabırsızlandım. bende güzel bir his bıraktı. tavsiye ederim.
devamını gör...

sezon sonunu yazıyorum sonra ben görmedim duymadım olmasın.
olası spoilerı önlemek için uyarı!*


akgün ve savcının kızı bir ayrı bir barışık ilişkilerine devam ederken naz ve soner iyice yakınlaşırlar. bu arada olaylar karışır. ali sadi denen mafya babasının kafası iyice atar. selçuk taşkın'a pusu atar. bunu duyan akgün gökalp taşkın durur mu!? soner'i de yanına katıp oyunu bozmaya çalışırken minik sonercik kazaya kurban gider ve ölür. naz sonercik'in başında hönkürerek ağlar ancak savcı hem sevimsiz kızını hem de naz'ı toparlayıp götürür. böylece akgün gökalp taşkın ve savcının kızı birleşememek üzere yazı noktalarlar.


tutarsa senarist olucam, ebet.*
neyse ki diziyi izleyen 3 kişi falanız.
devamını gör...

uzunca bir süre elime bir alıp bir bıraktığım kitap. idrak edebilecek kadar berrak değilse zihniniz, onunla kavga etmeyin.. düşüncelerinizi sadeleştirin ve yeniden devam edin.. sonunda bir yerinden yakalayacak sizi.


"gidip sinin bir köşeye! maskelerinizi kuşanın, bütün hilelerinizi dökün ortaya ki insanlar gerçekte kim olduğunuz konusunda yanılsınlar ya da biraz da korksunlar sizden! ve dua edin, bahçeyi de unutmadan, o altın çitlerle çevrili bahçeyi! ve bir bahçeymiş gibi, insanlar olsun etrafınızda veya sulara yasıyan bir müzik, akşamüzeri, gün çoktan bir anıya dönüştüğünde. iyi olanını seçin yalnızlığın, özgür, uçarı, hafif olanını, aynı zamanda size akla gelebilecek her anlamda her şeye karşın iyi olarak kalma hakkını verecek! ne kadar zehirli, ne kadar şeytanca, ne kadar kötü kılıyor insanı, uzun süren her savaş, açıkça güç kullanarak açılmamış her savaş! uzun bir korku ne kadar da şahsi kılıyor insanı, uzun uzun düşmanları gözlemek, olası düşmanları! "

" derinliği olan her ruh, bir maskeye gereksinim duyar ; dahası, her derin ruhun etrafında bir maske peyda olarak sürekli büyür ve buna neden olan şey de, onun ağzından çıkan her sözün, attığı her adımın, ortaya koyduğu her işaretinin sürekli olarak hatalı yani yüzeysel bir biçimde yorumlanmasıdır. "

" canavarlarla dövüşen bir insan, kendisi de bir canavar olmamaya dikkat etmelidir. ve eğer bir uçurumun derinliklerine bakacak olursanız, uçurum da size bakacaktır. "

" bir ağacı, tek tek yaprakları, dalları, rengi ve biçimi göz önüne alındığında o kadar nadiren eksiksiz ve kusursuz olarak görmekteyiz ki; onun yerine bir ağaç görüntüsünü hayal etmek bize daha kolay geliyor. "

" her derin düşünür, anlaşılmaktan, yanlış anlaşılmaktan daha fazla korkar. "
devamını gör...

an itibariyle arka arkaya 5 bölümünü izlediğim ve 4 ünde ağladığım dizi. ben mi fazla duygusalım bugün bilmiyorum ama* diziyi beğendim.
konusu kısaca dr. max gooodwin'in new amsterdam hastanesinde direktörlüğe getirilmesiyle başlıyor. sonrası bildiğimiz her bölüm birkaç hasta üzerinde dönen klasik hastane dizilerinden. pek sever miyim hastane - doktor - hasta dizisi izlemeyi.. aslında sevmem ama akıcı ve kolay izlenebilecek türden bir dizi, sığ demiyorum ama buraya dikkat.
ilk izlenimlerim dayanarak tavsiye ederim.

sezon sonuna doğru editi: dizinin vakalar üzerinden amerikan sağlık sistemindeki sorunları eleştirdiğine değinmemek haksızlık olur.
devamını gör...

türkçeye başlangıç olarak çevrilen christopher nolan tarafından yazılan ve yönetilen bilimkurgu türündeki muhteşem film. 2010 yılında yayınlanmıştır. filmin kurgusal derinliği yetmezmiş gibi müzikleriyle bu derinliğe derinlik katan yetenek hans zimmer'dır.
görüntü yönetmeni ise wally pfister'dır.
oyuncular;
leonardo dicaprio
marion cotillard
joseph gordon-levitt
ellen page
cillian murphy
ken watanabe
tom hardy
michael caine

filmde di caprio ve cotillard ikilisinin performansı bence olağanüstüdür.
bir de canımın köşesi tom hardy var demiş miydik?*

en sevdiğim sahneden gelsin o zaman;

mal : what are you doing here?
ariadne : my name is...
mal : ı know who you are. what are you doing here?
ariadne : ı'm just trying to understand...
mal : how could you understand? do you know what it is to be a lover? to be half of a whole?
ariadne : no...
mal : ı'll tell you a riddle. you're waiting for a train. a train that will take you far away. you know where you hope this train will take you.. but you don't know for sure. but it doesn't matter. how can it not matter to you where that train will take you?
cobb : because you'll be together.
..........

mal : ıf ı jump, would ı survive?
cobb : a clean dive, perhaps. mal, what are you doing here?
mal : ı thought you might be missing me.
cobb : you know ı am but ı can't trust you anymore.
mal : so what?
devamını gör...

bu dizinin bir de law & order: special victims unit adlı versiyonu vardır ki onda da cinsel saldırılara maruz kalan kurbanların hikayeleri işlenir.
ayrıca hala foxcrime'da yayınlanıyor diye biliyorum.
devamını gör...

sonunda insanları psikolog ve psikiyatriste gitmekten soğutacaksınız.
şu sıralar nereye kafamızı çevirsek mevzu bunların etrafında dönüyor. hayır bir de meslek ahlakına ettiğine uygun birilerini işleyin şu dizilerde yahu.
kafadan ilk eleştirimi yaptım devam ediyorum..

burdan sonrası spoiler içerebilir!!!

son günlerde çokça bahsedilen bir yapım olduğu için bir pazarımı ayırdım ve başlayıp bitirdim. beğendin mi, derseniz, yukarıdaki yorumumu göz önüne alın, daha çok gerildim.
müzikleri beğenen pek çok insan var, nesi orijinal bilemiyorum.. yani netflix'e hazırlanan içeriğe de yeşilçam sosu gezidrmeseniz olmazmış herhalde. bence çok gereksiz. o müziklerin kullanıldığı o kadar çok yeşilçam filmini o kadar çokça defa izledik ki.. bana sadece gereksiz çağrışımlar yaptırdı.
karakterlere tek tek değinmeyeceğim ama sinan kardeş ne işle iştigal ediyordu tam olarak? ben mi kaçırdım yoksa, neden bilmiyoruz ne iş yaptığını..
diğer yandan karakterlerin birbirleriyle bu kadar bağlantılı olması bana hep saçma gelir. evet bir rastlantısallık var hayatta buna eminiz ama dünya bu kadar da küçük değil hiçbirimiz için.
tüm bunlar dışında oyunculuklara gerçekten tek lafım yok, hakkını fazlasıyla vermişler. bravo.
devamını gör...

abd'de 2003 yılında yayımlanmaya başlamış gençlik dizisidir. çok sonra ülkemizde de uyarlaması yapılmıştır.
yayımlandığı dönemde (bkz: one tree hill) dizisi ile birlikte soundtrackleri çok konuşulmuştur. hatta dizilere ait sezon sezon soundtrack albümleri vardır.
devamını gör...

2003 yılında abd'de yayımlanmaya başlamış 9 sezon süren gençlik dizisi.
türkiye'de cnbc-e de yayımlanmıştı.
zamanında dizi, soundtracklerinin ortalığı kasıp kavurması ile dikkat çekmiştir.
main theme i (bkz: gavin degraw - i don't want to be)'dir.

başlıca ana karakterleri;
(bkz: sophia bush)-(bkz: brooke davis)
(bkz: hilarie burton)-(bkz: peyton sawyer)
(bkz: james lafferty)-(bkz: nathan scott)
(bkz: chad michael murray)-(bkz: lucas scott)
(bkz: bethany joy galeotti)-(bkz: haley james scott).
devamını gör...

bilim kurgu sevenlere hiçbir şey vaat etmeyen bir film. öncelikle sadece boş zaman öldürmek için izleyecekseniz izleyin derim çünkü gerisi hayal kırıklığı.

--! spoiler !--

öncelikle bana en saçma gelen mantık hatasını söylemeliyim; kutupta (-) bilmemkaç derecedesin, üzerinde durduğun buz kütlesi kırılıyor ve sen kırılan buz kütlesinin altındaki buz gibi suya düşüyorsun, 3-5 sn. içinde hareket kabiliyetini kaybetmen gerekirken yüzerek kurtulup, üzerine montunu geçirip kutup yolculuğuna devam ediyorsun. yok daha neler! bırak kanser hastası olan yaşlı bir adamın bunu yapabilmesini, herhangi bir insan bile yapamaz. neyse bunu geçelim.

diyelim ki tamam bu bir hatadır, eyv, peki ya filmde olan biten hiçbir şeyin ucundan köşesinden bile açıklanma gereği duyulmamasına ne demeli?
film başlarken insanlar helikopterlerle bir yerlere taşınıyor ama neden kaçıyorlar? nereye kaçıyorlar? neyden kaçıyorlar?
dünyada olan biten nedir? yine hiçbirine cevap yok.

flashbackler var ancak flashbacklerin baş rolümüze ait olduğunu anlamak kolay değil. en azından ben filmin yarısında anlayabildim.

bir de uzay gemisi tayfası var ki akıllara zarar. geminin kaptanı, başrolümüzün kızını hamile bırakmış hem de uzayda! yok daha neler! tabi dünyadaki durumdan, hangi durumsa!? bizim de haberimiz yok çünkü, haberleri yok. onca yolu dünyadaki durumu bilmeden geliyorlar ve yanlışlıkla başrolümüzle kurdukları iletişim sayesinde iniş yapmamaya karar veriyorlar.

--! spoiler !--

ahh.. daha fazla yazmayacağım, izlemeyin işte.
devamını gör...

tanrım o ne hüzün öyle. 2 sezonunu arka arkaya seyredip hayata küsmemeniz mümkün değil. ama sevgiye, hüzne ve kaybetmeye dair bir şeyler izlemek ve yas tutmak isterseniz buyrun izleyin.

--! spoiler !--

'bir şey olunca ona anlatmaya koşuyorum. sonra hatırlıyorum ki..
paylaşmayınca her şeyin kıymeti azalıyor. hala kederleniyorum.'


--! spoiler !--
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim