moulin rouge yazar profili

beyoğlu'nda her daim 90 lar çalan bar.

yanılmıyorsam sadri alışık sokağının oralarda bir yerlerde. ama şimdilerde biraz bozmuş gibi, ya da ben o eski tadı alamadım.

(bkz: vosvos bar)

tartışılmaz bir gerçek maalesef.

adamla yemeğe çıkıyoruz, hesaba ortak olmak istiyorum '' benim masamda kadın hesap ödeyemez'' diyor. sen kimsin pardon? bu üstten bakma cesaretini nereden buluyorsun? bu tabi en basiti.

türk erkeği 30 lu yaşların sonuna kadar baba ocağında yaşar. hiç bir baltaya sap olamaz. ya bu adamların kıçındaki donu bile anneleri alır marketten daha ne olsun *.

kimileri de sosyal mecrada anonim olarak takılır ve trollük peşinde koşar. çünkü oturmuş bir karakteri yoktur ve bu şekilde tatmin olmaya çalışır.

genel olarak küfürbaz olur bu canlı türü.

not: tabi istisnalar vardır mutlaka ama bunlar da kaideyi bozmuyor.

edit: başlıktan rahatsız olup, başıboşlara gönderilmesini isteyen (b:.... .... .... )abazasının açtığı başlıklardan seçmeler:

not: yönetimin ricasına üzerine rumuzları silmek zorunda kaldım.

edit2: bla bla bla rumuzlu 42 yaşındaki boomer ilaçlarını al ve uyu artık . ilgi istiyorsan torunlarınla vakit geçir*

(bkz: istanbul)
(bkz: ıstanbul)

oldum olası evde yalnız olmaktan korkarım ben, hele geceleri tek başıma uyumam mümkün değil.

eski erkek arkadaşımla beraber kaldık 1 sene boyunca. bir gün bunun şehir dışına gitmesi gerekti, tek kalmaktan korktuğumu da biliyor. neyse ben buna '' tamam bi gece kalırım yalnız başıma ne olcak ya o kadar da değil '' gibi gaz verici cümleler kurdum ve bu gitti!!

o gece uyuyamadım tabi aklıma bin türlü şey geliyor, yatağın altından öcü çıkıp beni yicek falan gibi düşüncelerden kurtulamıyorum. sabah 3 gibi bi baktım kapı açıldı ben korkudan ölcem nerdeyse. aa bi baktım benimki bu:) meğer watsapta online olduğumu görüp 170 km yolu göze alıp kalkıp gelmiş.

güzel seven erkek böyle bişey işte bence...

not: ayrıldık..

1981 doğumlu ingiliz aktör.



yerim ben bunu ya *

----beyler oturuşunuzu düzeltin. aramızda italyan erkeğinden iltifat alan bir yazar var. kafa sözlük te çıta her gün yükseliyor. ben de dün mahallenin delisinden iltifat aldım.----

bir yazıma ithafen böyle yazmış nick altıma. baktım, bir entrysinde 42 yaşında olduğunu yazmış..

42 yaşında olduğuna emin misin amca? ajsahjdsah..

(bkz: ahmak olduğunu söylemenin alternatif yolları)

taş kırma yeşil zeytin diye bi şey var. böyle bi lezzet olamaz ya. çekirdek gibi yerim ben bunuu..

telefonunda batak oynayan tipten bir adım önde olan tiptir*

saat geç olmuş baktım şimdi
yatıp uyumalı yarın iş var zati
mezarında ters dönerdi kesin,
şu manileri okusaydı orhan veli.

babam küçükken beni fener'in maçlarına götürürdü.

kafamıza kartondan bir şapka geçirip elimizde fenerbahçe bayraklarıyla ne kadar mutluyduk. babayla bir şeyler paylaşmak ne kadar da güzelmiş.

(bkz: mazinde bir tarih yatar)

bu mecrada çok eğleneceğim galiba*

yazar.

şerefsize bak ya, kız kendi istedi diyo bi de..

idam edilmelidir..

böyle çıtır değil de kızardıktan sonra yumuşak olmasını seviyorum ben ya..

köftenin kankasıdır*

iki yukarıdaki arkadaş '' neden sadece ben'' demiş. eh o halde yalnız bırakmayarak kendisine yardımcı olalım.



ya bu nedir allah aşkına ya ahahaha.. sonra ekşi sözlük bozdu abi yea vik vik diye ötüyosunuz ya çok güldüm. biri de beğenmiş bu yazıyı.. yanlış anlaşılmasın kimseyi üzmek kırmak istemem ama bu nedir ya?

edit; ben entry girene kadar sıralama değişmiş*

çocukken köyde karşıma yılan çıkması!

hala unutamam ve çok korkarım.

üst katımda oturan yaşlı çiftin sürekli çağırdıkları korsan bir taksici var. geçenlerde havaalanına götürmüş çiftimizi. arabadan indikten sonra adam şoförü kucaklayıp öpmüş*

korsan taksi olduğunu kamufle ediyormuş böylece *

yorucu bir mesai günün sonunda, sabah kahvaltısında yiyemediğin bir parça ekmek, peynir karışımını tam ağzına götürürken işyerinin karşı penceresinde iki kumruyla göz göze gelmek, bir lokma kendine ayırıp kalanı onlar için camın önüne bırakmak, kumruların gelmesi, fotoğraflarını çekerken hiç kaçmamaları, küçük ama çok güzel bir şey işte, siz doydunuz ben mutlu oldum be çifte kumrular.

“benimki dün gece de gelmedi…
nasıl da bekledim be,
10 senelik bekledim…
sevildiğin kadar zenginsin,
sevdiğin kadar cömert…
öpüşecek birilerini aramadık hani…
bizim için ölsün de demedik.
hani biraz sevse,
üstünü biz tamamlardık…
iyi insan olmanın da
hoşgörünün de
sevmenin de sermayesi bedava…
sevin lan birbirinizi!”

büyük aktördü allah rahmet eylesin.

(bkz: marka eşya)