hayata dair gülümseten detaylar
başlık "villa rabidus" tarafından 10.12.2020 20:28 tarihinde açılmıştır.
1.
yağmur oluğundan su içmeye çalışan yavru kediyi görünce avucuma su döküp içirmem o yalandıkça benim tebessüm etmem işi bitince ninja gibi bir anda yok olması.
bak yine tebessüm ettirdi velet.
bak yine tebessüm ettirdi velet.
devamını gör...
2.
yarının cuma olmasıdır.
devamını gör...
3.
aile ile yapılan pazar kahvaltısı.
devamını gör...
4.
bağışıklık sistemimin beni korumak için 7/24 aktif olması.
devamını gör...
5.
bebek kahkahası.
mutlu olmayan insan tanımıyorum.
mutlu olmayan insan tanımıyorum.
devamını gör...
6.
bu sabah alt geçitte merdivenlerden çıkarken gördüğüm dengesi bozulup yalpalayan ama muhtemelen ablasının elini tuttuğu için düşmeyen, sonra da eksik dişleriyle kendi haline bir ağız dolusu gülerek kimin gördüğünü kontrol etmek için arkasını yoklayan 4-5 yaşlarındaki kız çocuğu.
devamını gör...
7.
körüklü otobüse binen bir yolcunun, diğer yolculara söylediği cümle: "arka taraf da zeytinburnu'na gidiyor mu?"
devamını gör...
8.
ne yaparsan yap bir karşılığı olacak. hak elbet yerini bulacak. kimsenin yaptığı yanına kalmaz.
devamını gör...
9.
tramvayların çok kalabalık olduğu özellikle erkeklerin çok fazla olduğu bi saat vardır ya, işte o saatte tramvaya bindiğim bi gün birinin * yanına oturmuştum.
uyukluyor gibi duruyordu, ben de telefona bakıyordum. telefona daldığımı fark edince durağımı kaçırmışımdır düşüncesiyle aniden sıçradım.
o da sıçramamla uyandı, kaçırdın mı dedi ben de yok şimdi inicem dedim ama önümde aşmam gereken bi erkek yığını vardı. abi öfledi püfledi, anlam veremedim. sonra bi anda ayağa kalkıp önümdeki erkeklere tek tek kardeşim bi şöyle gelsene sen diyerek bana yol açtı, ilk başta ben de diğerleri de nolduğunu anlamadık.
indiğimde hem arkada kaldığı için hem de şaşırdığım için teşekkür bile edemedim.
çok mutlu olmuştum, çünkü tam da o sıra ben burdan kimseye temas etmeden nasıl geçerim diye kara kara düşünüyordum.
eve giderken yol boyu yüzümde kocaman bir tebessümle yürüdüm.
uyukluyor gibi duruyordu, ben de telefona bakıyordum. telefona daldığımı fark edince durağımı kaçırmışımdır düşüncesiyle aniden sıçradım.
o da sıçramamla uyandı, kaçırdın mı dedi ben de yok şimdi inicem dedim ama önümde aşmam gereken bi erkek yığını vardı. abi öfledi püfledi, anlam veremedim. sonra bi anda ayağa kalkıp önümdeki erkeklere tek tek kardeşim bi şöyle gelsene sen diyerek bana yol açtı, ilk başta ben de diğerleri de nolduğunu anlamadık.
indiğimde hem arkada kaldığı için hem de şaşırdığım için teşekkür bile edemedim.
çok mutlu olmuştum, çünkü tam da o sıra ben burdan kimseye temas etmeden nasıl geçerim diye kara kara düşünüyordum.
eve giderken yol boyu yüzümde kocaman bir tebessümle yürüdüm.
devamını gör...
10.
her sabah çalıştığım kurumun önündeki simitçiden alırım zeytinli poğaçamı. yaşar amca yaşlı biri. küçük bir simit arabası var. yaz kış demeden ki buraların kışı pek sert olur, açar tezgahını. akşamlara kadar bekler oracıkta ekmek parası için. ben de bu yüzden pastaneden değil ondan alırım alacağımı.
beni görür görmez hazırlar kese kağıdını. bu sabah ona doğru yaklaşırken hiç poğaça kalmadığını fark ettim. "hay aksi, aç kaldık" derken yaşar amca kese kağıdına sardığı zeytinli poğaçayı uzattı. çok satış yapmış bu sabah, fakat tezgahın alt tarafına bir tane saklamış benim için.
her sabah minicik bir alış veriş yaptığım, adından başka bir şey bilmediğim, adımı dahi bilmeyen bir yaşar amca'nın beni düşünmesi...
öyle çocuksu bir gülümseme kapladı yüzümü.
beni görür görmez hazırlar kese kağıdını. bu sabah ona doğru yaklaşırken hiç poğaça kalmadığını fark ettim. "hay aksi, aç kaldık" derken yaşar amca kese kağıdına sardığı zeytinli poğaçayı uzattı. çok satış yapmış bu sabah, fakat tezgahın alt tarafına bir tane saklamış benim için.
her sabah minicik bir alış veriş yaptığım, adından başka bir şey bilmediğim, adımı dahi bilmeyen bir yaşar amca'nın beni düşünmesi...
öyle çocuksu bir gülümseme kapladı yüzümü.
devamını gör...
11.
kesinlikle yeğen. çok tatlı kerata. doyamıyorum sevmeye. çocuğum sanki. sayesinde annesine de katlanabiliyorum bir nebze.
devamını gör...
12.
*4,5 çeşit yemek yapılmış
*temizlik bitmiş
*çamaşırlar tamamen yıkanmış, ütülenmiş
*banyo da yapılmış evde
*tv karşısında ayağı uzatıp çayı yudumlamak.
böyle bir güzellik yok yeminle.
*temizlik bitmiş
*çamaşırlar tamamen yıkanmış, ütülenmiş
*banyo da yapılmış evde
*tv karşısında ayağı uzatıp çayı yudumlamak.
böyle bir güzellik yok yeminle.
devamını gör...
13.
şu anda yazdığı yazı, şanlıysam içinde ben de olacağım.*
devamını gör...
14.
bir çocuğun mutluluğu, bir sokak hayvanının sizi görünce sevinçten çıldırması.. daha ne olsun..
devamını gör...
15.
devamını gör...
16.
zamanında bu başlık altında yazan ama bir cacığa "hıyar" olamayacak kapasitedeki bir baltaya sap olamamışların, tıpış tıpış sözlükten yol alması.
devamını gör...
17.
yazım yayınlanınca, ne güzel yazmışsınız diye yazan dostlar.
sadece gülümsemekle kalmıyorum ağzım kulaklarıma varıyor.
sadece gülümsemekle kalmıyorum ağzım kulaklarıma varıyor.
devamını gör...
18.
bazen kötü geçen günü bir anda tersine çevirebilen detaylar. öyle boş boş, negatif bir şekilde etrafa bakarken, küçük bir çocuğun annesiyle dolmuş beklerken yaptığı hareketler mesela günü güzelleştiren şeylerden.
bir manavın önünde 2-3 yaşlarında küçük bir çocuk. boynunda da boyu kadar çantası var. arkasındaki meyve tezgahlarına gidip gidip meyveleri tek tek elliyor. annesinin her defasında kolundan tutup çevirmesine rağmen dönüp meyvelere dokunmaya devam ediyor. çocuğun o ısrarı işte günü güzelleştiren süper bir detay.
ayteeen! ben çocuk istiyorum!
bir manavın önünde 2-3 yaşlarında küçük bir çocuk. boynunda da boyu kadar çantası var. arkasındaki meyve tezgahlarına gidip gidip meyveleri tek tek elliyor. annesinin her defasında kolundan tutup çevirmesine rağmen dönüp meyvelere dokunmaya devam ediyor. çocuğun o ısrarı işte günü güzelleştiren süper bir detay.
ayteeen! ben çocuk istiyorum!
devamını gör...
19.
ailemin bana güvendiğini hissetmek
devamını gör...
20.
yorucu bir mesai günün sonunda, sabah kahvaltısında yiyemediğin bir parça ekmek, peynir karışımını tam ağzına götürürken işyerinin karşı penceresinde iki kumruyla göz göze gelmek, bir lokma kendine ayırıp kalanı onlar için camın önüne bırakmak, kumruların gelmesi, fotoğraflarını çekerken hiç kaçmamaları, küçük ama çok güzel bir şey işte, siz doydunuz ben mutlu oldum be çifte kumrular.
devamını gör...