nokta yazar profili

gidemeyenlerin gidenleri, tribündekilerin de saha içindekileri kıskandığı konser olmuştur. berbat ses sistemi yüzünden batı üst tribünde bir miktar uğultu dinlemiş olsak da gezi direnişinin yıldönümünde on binlerce kişiyle orada olmak ve umutla ''çok yakında her şey daha güzel olacak'' diye bağırmak paha biçilemez bir deneyimdi.

malumun ilamıdır. çok da helal olsun etkisi bırakmadı bende. rok'a gelene kadar 15 temmuz öncesi yandaş-muhalif her cenahın bir şekilde menfaat ilişkisi içerisinde olduğu bu örgütle ilgili yaptıklarından sorumlu olan başkaları da yok mu başkan?

ukrayna ya da polonya özelinde değerlendirilmemesi gerekir. hali hazırdaki refahını sömürdüğü afrika ülkelerine borçlu olan avrupa, putin'in de altını çizdiği gibi faşist ve bu anlamda medeni olmayan bir topluluktur. bireye değer ancak kendilerindense verilir. normal şartlar altında bir şekilde bu durumu maskeleyebilselerde kriz anlarinda gizleyemiyorlar.

ukrayna stratejisi seneler önce family guy'ın senaristleri tarafından öngörülen rus lider.

herhangi bir muhalif partinin kötü seçim şarkısı gibi olmuş. mesele mesaj kaygısıysa rapçilerin susamam'i çok daha kaliteliydi.

karma albümünden sonra çok bozmuş olan şarkıcı.
cuppa'dan sonra daha fazla bozmaz heralde bir noktada durur bunun bozması diye bekledik. geççek'i dinleyince artık inanamadık daha nasıl bozulur ya dedik iyice bozdu gitti yani.

kardeşim ben senin yılgın bir hoşgörüyle beni benimsemene mi kaldım?
(bkz: gibi)
(bkz: feyyaz yiğit)

cemaatleri eleştirenler islam'ı hedef alıyormuş algısı oluşturmaya çalışan diyanetten kovulmuş bir radikal islamcı beyanı.
kimsenin ezanla derdi yok. insanların çoluğu çocuğu sizin elinize düşmesin, islam'ı sizden öğrenmesin istiyoruz o kadar.

enes'in bıraktığı not ve videonun üstüne babasının şuursuz açıklamalarını okuduktan sonra cemaat baskısının asıl değil tali neden olduğunu düşünüyorum.

“kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. talebelerin kaldığı yer. orada kalmasını tavsiye ettim. devlet yurdunda başvuru yapmadık. durumumuz iyi. manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. ben 25 yıldır risale-i nur okuyorum. bir zararını görmedim. ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu. sürekli arkadaşlarıyla iletişim halindeydik. birkaç ay kalır sonra alışır dedim. cenazeyi aldık şu an dönüyoruz hatay’a. biz kimseden şikayetçi değiliz. "

kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer öyle mi? ''dinde zorlama yoktur.'' , ''sana düşen yalnızca tebliğdir.'' ayetlerinden bihaber, kula kulluk eden, geri kafalı, insanların din algısını bozan dinden soğutan , kişisel iradelerini ipotek ettirmiş şahsiyetsizlerin baskıyla psikoloji bozdukları bir yer! enes'e olan da bu ne yazık ki, 11.ci sınıftan beri müslüman olmadığını belirtmiş bıraktığı notta.. senin bundan haberin de bizimle birlikte oldu. ne acı.

orada kalmasını tavsiye etmedin, orada kalmaktan başka seçenek sunmadın hatta buna zorladın. bu çocuğun hayatı senin ve mensubu olduğun cemaatin yüzünden baskı ve zorlamayla geçti. okuyacağı bölüme dahi sen ve cemaat abileri karar verdi. onun için neyin doğru neyin yanlış hangisinin daha hayırlı olduğunu sizden daha iyi kim bilebilir??? yoksa ideali tıp okumak olan biri neden uzun sürecek olan eğitim hayatından, tus'tan , emeğinin maddi karşılığını alamayacağından yakınsın henüz ikinci senesinde..

25 yıldır okuduğun risale-i nur ve cemaatin zararını tabi göremezsin. sen, içinde bulunduğu depresif ruh hali videosundan bile hissedilebilen evladının ne hale geldiğini de göremedin. onun ahiretini düşündüğün kadar ne istediğine kulak vermedin. sağlıklı iletişim kurmadın. birey olarak görmedin. dindar evlat yetiştirme çaban kadar onun derdiyle dertlenmedin. şu an bile kendini sorgulamıyorsun. pişmanlık ve acı hissetmiyorsun. iyi bir babaydın, onun ahiretini düşünmekten başka ne yaptın ki.. hatta bunu hak etmedin. başını öne eğdirdi, senin gibi bir adamın oğlu nasıl imansız gider? yok değil mi onun gibi bir evladın?

çok şey söylenebilir, keşkeler sıralanabilir. keşke psikolojik destek alsaydı, keşke irade gösterebilecek cesareti ve gücü kendinde bulup rest çekip hayal ettiklerini gerçekleştirmeyi deneyebilseydi vs vs.. vah ki gidene..

sadece 2021 f1 sezonuna değil 2021 f1 araçlarına ve honda'ya da veda edilen gp. yeni çağ için geri sayım başladı 14 hafta bekle şimdi bekleyebilirsen..

ingiliz elektronik müzik grubu olan lamb'in üçüncü albümlerinden bir parça.

bazı şarkılar ses dalgalarının kulağa ulaşmasından çok daha fazlasıdır, derinlere kalbe ruha dokunur. gabriel o şarkılardan biri benim için. melodisi ayrı kadın vokalin "heavenly" sesi ayrı etkiliyor. anathema'nın one last goodbye'ı parisienne moonlight'ı gibi sadece hüzünlendirip sersemletmiyor garip bir şekilde iyi de hissettiriyor.

"i can fly but i want her wings"

melodi ve vokalden sonra sağlam bir etki de sözlerden geliyor. vokal ablamız aynı zamanda şarkı sözlerinin de yazarı. baş melek cebrail referansının haricinde, bu kadar güçlü etkisi olan bir şarkının backgroundunda nasıl bir hikaye var merakıyla biraz araştırdım. one last goodbye'ın vefat eden anneleri için yazıldığını öğrendiğimde etkisi çifte kavrulmuş olmuştu örneğin. lou rhodes ablamız bir röportajında gabriel'i yazarken rumi'nin bir şiirinden esinlendiğinden bahseder. o sıralar hayatında gabriel adında kimse yoktur. seneler sonra avustralya'ya gittiğinde ruh eşiyle tanışır ve ismi gabriel'dir.

"but i crave the light that she brings"

hayatınıza ışık getirenleri kaybetmeyin. yani uçulur yine de onun kanatlarıyla uçtuğunuz gibi olmaz, seversiniz yine ama "i need her heart" onu sevdiğiniz gibi olmaz.

gabriel - lamb

âlimdir.
"mevtül âlim mevtül âlem."
mekânı cennet olsun.

son 5 tura girerken hamilton'un mercedes mühendislerine fırça çektiği yarış.
adam 50 tur pite girmeden aynı lastiklerle devam etti, pit çağrılarına dönmedi, 51. turda zorla pite soktular neticede 5.ci sıraya geriledi. küfür olmayan ama küfür etkisi yaratan bir ''i told you''ydu.

hâlbuki sizin üstünüzde hakiki bekçiler ve çok değerli yazıcılar (kirâmen kâtibîn) vardır ki, onlar ne yaparsanız bilirler. (infitâr, 82/11-12)

(bkz: kirâmen kâtibîn meleklerinin sözlükte yazar olması şoku)

nordik yaz akşamı, richard bergh

''bana psikolojik gerilimin resmini yapabilir misin richard?" sorusuna cevap niteliğinde bir eser.

çift ya ilişkilerinin gidişatıyla ilgili bir konuşmanın arifesinde ya da o konuşma çoktan gerçekleştirilmiş. kadının kendinden emin ve rahat duruşuna bakılırsa son sözü o söyleyecek ya da söylemiş. adamın beden dilinden (kollar kavuşuk, göz teması yok ) iletişimi sonlandırmak istediği anlaşılıyor. aradaki mesafeye ve farklı yönlere bakmalarına rağmen hissedilen gerilim bende mantığın ağır bastığı ya da affedilemez bir hatanın ertesinde alınmış bir karar izlenimi bırakıyor.

ne halleri varsa görsünler ya, ben resmin ortasındaki sandala atlayıp uzaklaşıyorum.

murat menteş'in uykusuz dergisi'nde haftalık olarak yayımlanan hikayesidir.
hikayenin dördüncü bölümünde kahramanımız onca aksiyon arasında gönlünü birine kaptırmak üzereyken aşk hakkında şöyle bir tespitte bulunur;

uykusuz dergisi'nde afili hafiye hikayesi yayımlanmaya başlamış olan yazar.

eva green

global yardım çağrısıdır.
hiç bu kadar sahipsiz ve çaresiz hissettiğim olmamıştı. vatandaşı sakinleştirecek açıklama yapmaktan bile acizler. yangınların başladığı günden itibaren kriz yönetilemedi buna rağmen bir tane dahi istifa gelmiş değil.. toplu akıl tutulması yaşanıyor sanki. allah yardımcımız olsun.