npcpath yazar profili

npcpath kapak fotoğrafı
npcpath profil fotoğrafı
rozet
karma: 3622 tanım: 198 başlık: 59 takipçi: 103

son tanımları


fakirleri anlamak için oruç tutmak

nasıl ki cinsel ilişki yasağı bekarları anlamak için değilse, yeme-içme yasağı da fakirleri anlamak için değildir. orucun olayı irade kontrolüdür. kim çıkarıyor bu söylentileri?
devamını gör...

güne iyi başlatan şarkılar

youtube linki vermeyi unutmuşum. o videolu zımbırtıyı nasıl yapıyorduk?

m.youtube.com/results?sp=mA...
devamını gör...

baba

8. sınıfa gidiyordum kaybettiğimde. olayın ardından okula geri döndüğüm ilk gün çok ağır gelmişti bana. kimi acıyarak bakıyordu, kimi bir anlık bir empatinin ardından ürpertiyle kendi haline şükrediyordu, kimi de acaba utanmadan gülümseyecek miyim diye adeta bir dedektif gibi inceliyordu beni. hepsinin farkındaydım. yetmezmiş gibi bir de patavatsız, insafsız öğretmenler vardı.

-npcpath, özgül hoca seni çağırıyor.
-ne istiyormuş ki?
-bilmem...
-nerede?
-öğretmenler odasında...

özgül hocanın ne istediğini ikimiz de biliyorduk aslında, ama dile getirmek istemiyorduk. özgül hoca babası vefat eden öğrencisini görmek istiyordu. belli ki canı babası vefat eden öğrenci görmek çekmişti. bunun için de ayağına çağırmıştı beni. öğretmenler odasının kapısında bir süre bekledim. ne diyebilirdi ki bana? duymaktan tiksidiğim cümleleri sırayalacaktı, herkes gibi. tıkladım kapıyı, girdim. muhabbetleri bölündü.

-beni çağırmışsınız hocam...
-npcpath, başın sağ olsun, nasıl oldu?
-beyin kanaması...
-hmm... başın sağ olsun... sınıfa git, birazdan geliyorum ben de...

çıktım. öğretmenler odasının kapısında bir süre bekledim yine. öfke, isyan, utanç karışımı bir duygu vardı içimde...

dersimiz türkçeydi. artık eşzamanlılık mı dersiniz, tanrı'nın bitmek bilmeyen imtihanları mı dersiniz, yoksa sadist bir öğretmenin komplosu mu dersiniz bilemiyorum; dersin konusu mehmet akif ersoy'un "küfe" şiiriydi. baştan sona içimden hızlıca okudum. başımdan aşağı kaynar sular döküldü. babası vefat eden bir çocuk hakkındaydı şiir. birazdan bu şiir sınıfta okununca herkes bana bakacaktı, içlerinden aynı düşünceleri geçireceklerdi yine. bu kadarını kaldıramıyordum artık. çıkıp gitmek istiyordum sınıftan. ben çıkmayı düşünürken özgül hoca girdi içeri, kaldım. belki de dersi işlemez diye düşünüyordum. belki de başka bir konuya geçer. belki kompozisyon yazdırır. belki...

hepimize şiirin olduğu sayfayı açtırdı. sonra da şiiri sesli bir şekilde okumamı istedi benden. kaynar sular ikinci kez döküldü başımdan aşağı. güçlü görünmeye çalıştım. sanki hiçbir şey olmamış gibi şiiri sesli bir şekilde okumaya başladım. her duraksadığımda, sesimin titrediği her kelimede yalandan öksürsem de herkes anladı. tıpkı benim de onları anladığım gibi.
devamını gör...

dünyanın yuvarlak olması

inanmayanların foucault sarkacı düzeneğini kurup bizzat gözlemleyebilecekleri gerçek. ama düzenek müzenek uğraşmak istemeyenler için sadece gökyüzündeki hilale bakmak bile bu gerçeği anlamak için yeterli olabilir. ay neden hilal şeklini alır? çünkü dünyanın gölgesi ayın üzerine düşer de o yüzden...
devamını gör...

suno ai

eski bir şiirimi youtube cover kızları gibi yorumladı resmen...

suno.com/song/629ca2df-e8d2...
devamını gör...

yazarların mahlaslarının bir üst seviyesi

sosyopat.
devamını gör...

intihar

maalesef intihar edemediğim için ani bir kararla askere gitmiştim. kendi rızasıyla askere gitmek erkeğin intiharıdır. mecaz değil, mecaza yakın bir gerçek bu.

nizamiye kapısından içeri girdiğin an ölüyorsun çünkü. nizamiye kapısının öte yanında özgür bir dünya var. insanlar, bütün insanlar gibi yaşıyorlar. ama kapının arkasındaki sen için o dünya yalnızca bir masaldan ibaret artık. içeride bambaşka, hiçbir yerdekine benzemeyen bir alem var. kendine has kanunları, elbiseleri, ahlak ve adetleri olan bir ölüler ülkesi. hiçbir yerde olmayan bambaşka bir yaşam ve bambaşka insanlar...

eski hayatına şöyle bir bakıyorsun ve her geçen gün senden kalan izlerin silinmekte olduğunu görüyorsun. tıpkı bir ölü gibi yavaş yavaş unutulmanın acısını tadıyorsun. en yakın arkadaşların bile aramaz oluyorlar. sen de aramıyorsun. demek ki ölünce böyle oluyormuş diye düşünüyorsun. birbirinden anlamsız, mantıksız, gereksiz, saçma sapan görevleri yerine getirmeye çalışırken düşünüyorsun: eskiden çok önemli sandığım işlerim, uğraşlarım tüm bu saçmalıklardan daha anlamlı değilmiş; her şey boşmuş, diyorsun.

bana övgüler yağdıran dostlar, sırf ben yokum diye iptal edilen buluşmalar, benim için ağlayan kadınlar, hepsi de boşmuş... yerim herhangi biri tarafından bile doldurulabilirmiş.

geriye yalnızca aile kalıyor. yalnızca onlar unutmuyor. yalnızca onlar önemsiyor. yalnızca onlar düşünüyor. yalnızca onlar gerçekten seviyor.

sonra bir gün yeniden doğuş zamanı geliyor. ölmek için girdiğin o kapıdan yaşamak için tekrar çıkıyorsun. artık hiçbir şeyin uğruna intihar etmeye değmeyecek olduğunu biliyorsun. kendi yaşamının bile.
devamını gör...

normal sözlük'e eksileme butonu gelsin kampanyası

aslında sözlük'te eksi butonu olmaması garip bir çelişkiye yol açıyor. nasıl bir çelişkiden bahsettiğimi açıklayayım:

mantıken, olumsuz geri bildirimi engelleyen bir sitede kullanıcıların açık sözlü ve eleştirel olması beklenir. çünkü kullanıcıların politik doğrucu olmaları için hiçbir sebep yoktur. herhangi bir ceza sistemi olmadığına göre herkes dobra olmakta özgürdür. fakat bu sitede beklenenin tam tersi bir atmosferle karşılaşıyoruz. bahsettiğim çelişki bu.

sözlük'te gerçek bir düşünceye nadiren rastlanıyor. akla ilk gelen türden yüzeysel tanımlar kankacılık sebebiyle artı oya boğuluyor. yüksek zeka ürünü bir içeriğe rastlamak ise neredeyse imkansız. herkes gerçek fikirlerini nezaket maskesi altında baskılamaya çalışıyor ve sitenin her yerinden politik doğruculuk fışkırıyor. sanki gerçek düşünceleri ağır bir şekilde cezalandıran eksi oy sistemi varmış gibi! halbuki yok...

eksi oylama yokken bile sanki eksi oylama varmış gibi davranan ruh hastası bir sitede gerçek bir eksileme butonuna gerek olduğunu sanmıyorum. siz hepiniz kafayı yemişsiniz zaten.
devamını gör...

npcpath (yazar)

tabii ya... testosteron bazlı yaşam formu olduğumuz için ancak üç yıl sonra nickaltımız giriliyor bizim... istemem, eksik olsun!
devamını gör...

anın fotoğrafı

akşama kadar yataktan çıkmadan foucault sarkacı'nı okuyacağım mükemmel bir pazar aktivitesinin başındayım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

allah sadist midir sorunsalı

"modern hayatın ilkeleri" dediğiniz "şey"; teknolojisiyle, devlet gücüyle, yapay kültürüyle, medyasıyla ve medya dininin rahipleri olan ünlülerin vaazlarıyla, beyninizde pıhtı attıran ve kalbinizde miyokardite neden olan aşıları neredeyse zorunlu kılmakla sadizmin kralını yaşatıyor sizlere...

önce ellerindeki tüm psikolojik harp yöntemleriyle (hem de ordu seviyesinde) her türlü baskıyı ve zorbalığı yapıyorlar: insanları işten atıyorlar, okuldan atıyorlar, asker zoruyla gelip aşılarız diye tehdit ediyorlar, sosyal yaşamdan soyutluyorlar, düz dünyacılıkla itham ediyorlar, masum insanların katili olmakla yaftalıyorlar, pcr testi denen saçmalıkla günaşırı işkenceye maruz bırakıyorlar, seyahat hürriyetini yasaklıyorlar, evlere hapsediyorlar ve bu sadizme ses çıkarmayı akledemeyen "köle", gelmiş burada tanrı'yı sorgulama cürretini göstermeye çalışıyor; üstelik, utanmadan "modern hayatın ilkeleri" dediği bir saçmalığın misyonerliğini yaparken...

bir de aşıdan önce siz kölelerden onam formu istediler değil mi? imza attığınız değil mi o kağıtların altına? tıpkı bdsm pornosunda başına gelmeyen kalmayacak mazoşist kölenin, filmin başında rıza beyanı vermesi gibi...

modernitenin, küresel devletin, sermayenin, zamanın ruhu'nun, maddenin, gücün, iblis'in mazoşist köleleri, toplanmışlar tanrı'nın sadizmini tartışıyorlar. sırtınızdaki iblis'e ait kırbaç izlerini, hücre içerisine koyduğu yenilenme koduyla iyileştiren merhametli tanrı'nın sadizmini (!) üstelik...
devamını gör...

flörtü olmayanlar uyandıklarında kimden mesaj alıyor sorunsalı

yıllarca sevgililerden "günaydın aşkım" mesajları aldık da ne oldu? şimdi geriye dönebilsem o zamanlarda da kimseden mesaj almayacağım bir yaşam sürerdim.
devamını gör...

aziz pavlus

türkiye’de, hem geleneksel hem de modern islami görüşleri benimseyen çeşitli kesimler arasında, aziz pavlus’un roma ajanı olduğu yönünde güçlü bir konsensüs var. ancak yakın bir zamanda gerçekleştirdiğim incil incelemesi sırasında, kuran’ın aziz pavlus’un yazılarından bazı bölümleri iktibas ettiğini keşfettim. günümüz islam dünyası onu ''roma ajanı'' olmakla yaftalasa da, kuran’ın onun metinlerinden alıntı yapmış olması, pavlus’un hakiki bir havari ve elçi olduğu iddiasını destekleyen bir argüman olarak değerlendirilebilir.

bu örneklerden bazılarını aşağıda listeleyeceğim:

1. pavlus, iman tanımına görünmeyen şeylerin varlığından emin olma halini eklerken, aynı şekilde kuran da mümin karakterinin tanımlarından birinin ''gayba iman etmek'' olduğunu belirtir:

-iman, umut edilenlere güvenmek, görünmeyen şeylerin varlığından emin olmaktır.
[incil/ibraniler 11:1]

-onlar ki duyularıyla algılayamadıkları gerçekleri de onaylarlar.
[kuran/bakara:3]

2. pavlus, tanrı'nın insandan beklentisini bir yarışa benzetirken, kuran da aynı motifi kullanmaktadır:

-...biz de her yükü ve bizi kolayca kuşatan günahı üzerimizden sıyırıp atalım ve önümüze konan yarışı sabırla koşalım.
[incil/ibraniler 12:1]

-işte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.
[kuran/müminun:61]

3. pavlus’un yahudilere yönelik eleştirisinin aynısı kuran’da da yer almakta:

-...kendine yahudi diyor, kutsal yasa’ya dayanıp tanrı’yla övünüyorsun. öyleyse başkasına öğretirken, kendine de öğretmez misin?
[incil/romalılar 2:17-21]

-kitab (tevrat)'ı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emreder de kendinizi unutur musunuz?
[kuran/bakara:44]

4. pavlus'un ilahi denenmeler konusunda söylediği cümle, kuran tarafından neredeyse motamot olarak alıntılanır:

-tanrı güvenilirdir, gücünüzü aşan biçimde denenmenize izin vermez.
[incil/1. korintliler 10:13]

-allah, hiç kimseye gücünün yeteceğinden fazla yük yüklemez.
[kuran/bakara:286]

5. pavlus, ilahi denenmelerle birlikte gelen çıkış yolundan bahseder, aynı teselliyi kuran'da da görmekteyiz:

-(tanrı), dayanabilmeniz için denemeyle birlikte çıkış yolunu da sağlayacaktır.
[incil/1. korintliler 10:13]

-demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var.
[kuran/inşirah:5]

6. pavlus, ilahi bilgiden uzak olan halkların yüreklerinde ilahi bilgilerin yazılı olduğunu söyler, aynı motif aynı örnekle kuran'da da bulunur:

-...böylelikle kutsal yasa'nın gerektirdiklerinin yüreklerinde yazılı olduğunu gösterirler. vicdanları buna tanıklık eder.
[incil/romalılar 2:15]

-hayır! o, bilgi verilen kimselerin yüreklerinde olan açık kanıtlı ayetlerdir.
[kuran/ankebut:49]

7. buna bir tanıtım cümlesi yazmaya bile gerek yok sanırım:

-herhangi bir konuda farklı bir düşünceniz varsa, tanrı bunu da size açıkça gösterecek.
[incil/ filipililer 3:15]

-rabbin, ayrılığa düştükleri konularda onların arasında diriliş günü karar verecek olandır.
[kuran/32:25]

8. buna da gerek yok gibi:

-her şeyi sınayın, iyi olana sımsıkı tutunun.
[incil/1. selanikliler 5:21]

-onlar (her) sözü dinler; en güzeline uyarlar.
[kuran/39:18]

9. pavlus ve kuran, insanların güvenlik ve egemenlik hissine kapıldıkları anda, beklenmeyen bir yıkımın geleceğini bildirerek ortak bir kehanette bulunurlar:

-insanlar, "her şey esenlik ve güvenlik içinde" dedikleri bir anda, gebe kadının birden sancılanması gibi, ansızın yıkıma uğrayacak ve asla kaçamayacaklar.
[incil/1. selanikliler 5:3]

-yeryüzü güzelliğini takınıp süslendiğinde ve halkı da ona egemen olduğunu sandığında, gece veya gündüz buyruğumuz gelir.
[kuran/yunus:24]

10. burada motamot bir alıntı bulunmasa da tematik olarak söylem birliği olduğu için paylaşmak istedim:

-tanrı'nın görmediği hiçbir yaratık yoktur. kendisine hesap vereceğimiz tanrı'nın gözü önünde her şey çıplak ve açıktır.
[incil/ibraniler 4:13]

-sözü ister gizleyin, ister açıklayın, ister gecenin karanlığında saklanın, ister gündüzün ortaya çıkın o'nun için birdir.
[kuran/rad:10]

11. anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz:

-bayağı, boş sözlerden sakın.
[incil/2. timoteos 2:16]

-ki onlar; boş sözlerden yüz çevirirler.
[kuran/müninun:3]

12. pavlus, fiziki süsler yerine ''iyi işlerle süslenmek'' terimini kullanırken, "takva giysisi" terimiyle aynı kullanım kuran'da da yer alır:

-kadınların da saç örgüleriyle, altınlarla, incilerle ya da pahalı giysilerle değil, sade giyimle, edepli ve ölçülü tutumla, tanrı yolunda yürüdüklerini ileri süren kadınlara yaraşır biçimde, iyi işlerle süslenmelerini isterim.
[incil/1. timoteos 2:10]

-takva elbisesi ise daha hayırlıdır.
[kuran/araf:26]

13. pavlus, herkesin aldığı ruhsal armağana göre kendi kişisel özellikleri ve yolu olduğunu söylerken, kuran da aynı fikri doğrular:

herkesin benim gibi olmasını dilerdim. ama herkesin tanrı'dan aldığı ruhsal bir armağanı vardır; kiminin şöyle, kiminin böyle.
[incil/1. korintliler 7:7]

herkesin o'nun (allah'ın yönlendirmesiyle) yöneldiği bir yönü vardır.
[kuran/bakara:148]

14. pavlus'un daha önce kimse tarafından deneyimlenmemiş cennet vaadi kuran'da yeniden vurgulanır:

-tanrı'nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmedi, hiçbir kulak duymadı, hiçbir insan yüreği kavramadı.
[incil 1. korintliler 2:10]

-yaptıklarına karşılık olarak, onlar için (cennette) ne göz aydınlıklarının gizlendiğini kimse bilemez.
[kuran/secde:17]

15. burada da yine söylem birliği görmekteyiz:

-hepiniz uyum içinde olun, aranızda bölünmeler olmadan aynı düşünce ve görüşte birleşin.
[incil/1.korintliler 1:10]

-hep birlikte allah'ın ipine sımsıkı sarılın. parçalanıp bölünmeyin.
[kuran/3:103]

16. pavlus'un eş seçimi konusundaki tavsiyesi yine kuran tarafından onaylanır:

-tanrı'nın isteği şudur: ... her birinizin, tanrı'yı tanımayan uluslar gibi şehvet tutkusuyla değil, kutsallık ve saygınlıkla kendine bir eş alması.
[incil/1. selanikliler 4:3-5]

-hür olmayan mümin bir kadın, hoşunuza giden müşrik bir kadından daha hayırlıdır.
[kuran/bakara:221]

17. pavlus, günah işleyenlerin herkesin önünde azarlanması gerektiğini söyler, kuran ise verilen zina cezalarını izlemekle mükellef bir gruptan söz eder.

-günah işleyenleri herkesin önünde azarla ki, öbürleri de korksun.
[incil/1. timoteos 5:20]

-müminlerden bir grup da o kimselere uygulanan cezaya tanık olsun.
[kuran/nur:2]

18. pavlus, imanlılar topluluğuna düzenli katılımın aksatılmaması gerektiğini söylerken, aynı uyarı kuran'da da tekrarlanır:

-bazılarının alıştığı gibi bir araya gelmekten vazgeçmeyelim; o günün yaklaştığını gördükçe birbirimizi daha da çok yüreklendirelim.
[incil/ibraniler 10:25]

o'nun rızasını isteyerek rablerine sabah akşam dua edenlerle birlikte ol! dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme!
[kuran/kehf:28]

19. pavlus ve kuran imandan dönenler hakkında da ortak bir fikre sahiptir:

-bir kez aydınlatılmış, göksel armağanı tatmış ve kutsal ruh'a ortak edilmiş, tanrı sözünün iyiliğini ve gelecek çağın güçlerini tatmış oldukları halde yoldan sapanları yeniden tövbe edecek duruma getirmeye olanak yoktur.
[incil/ibraniler 6:4-6]

imandan sonra inkâr edip sonra da inkârda ileri gidenlerin tevbeleri asla kabul edilmez.
[kuran/ali imran:90]

arka planını açıklamakta şu an zorlanacağım için paylaşmadığım başka bağlantılar da var. ama bu kadarı bile yeterli olur sanıyorum. islam tarihindeki birçok müfessir pavlus'u elçi olarak kabul etmiş ve hatta yasin suresi'nde bahsedilen 3. kişinin pavlus olduğunu söylemişlerdir. fakat zamanla ne olduysa pavlus'un aslında roma ajanı olduğu inancı temelsiz bir şekilde islam alemini etkisi altına almış ve bir kalıpyargı haline gelmiştir. kuran'ın bir ajandan motamot alıntılar yapması ya da tematik göndermelerde bulunması pek mümkün değil.

pavlus'u roma ajanı olmakla suçlayanların incil ya da kuran bilgisi epey zayıf olmalı. çünkü bu iki kitabı karşılaştırmalı okuyanların aradaki yoğun bağlantıları görmeme ihtimalleri yok bence. neyse, pavlus hakkındaki önyargıyı bir kişi için bile olsa biraz olsun sarsabildiysem ne güzel...
devamını gör...

aşırı açık giyinen kadınların erkekleri tahrik etmesi

kadın bedeninin erkek üreme biyolojisi üzerindeki etkisi yeterince açık dile getirilmiyor. bir erkek yolda seksi bir kadınla karşılaştığı zaman asla kontrol edemeyeceği bir kimyasal süreç başlıyor. kadının görüntüsü retinadan beyne düştüğü andan itibaren korkunç bir veri analizi yapılıyor. kadının yanaklarına kırmızılık ve yüzüne canlılık veren makyajı erkeğin limbik sistemini kandırıyor ve beyin bu kadının adet döneminde olduğu sonucuna varıyor. çünkü kadınların yanakları adet dönemine girdiklerinde allaşır. erkek beyni bu küçücük verilerden bile sonuç çıkarabilecek şekilde tasarlanmıştır. modern dünya bu gibi göstergeleri manipüle ederek erkek beynini istismar etmenin sonsuz yolunu bulmuştur. ardından beyin, kadının belinin kalçasına açısını ölçerek doğurganlığını hesaplar. kalça ve bel arasındaki açı ne kadar darsa, kadın o kadar doğurgan demektir. ten rengi, göğüs boyu, kokusu, hatları derken beyin hesap kitap işlerini bırakıp ne kadar motive edici kimyasal varsa salgılamaya başlar. aynı anda penise kan pompalama emri gönderir.

düşünün şimdi: bir erkeksiniz ve kafanızda bin türlü dertle yolunuzda yürüyorsunuz. bir anda karşınıza seksi giyimli bir kadın çıktı ve gördünüz. artık kaçamazsınız. sırf bu kadını gördüğünüz için saliseden kısa bir sürede kalbiniz tekledi, karnınızda adrenalin toplandı ve veri akışının kesilmemesi için beyniniz sizi kadına bakmaya zorluyor. çünkü beynin tek görevi sizi hayatta tutmak ve üreyebildiğiniz kadar üremenizi sağlamaktır. tam bu noktada, eğitim seviyeniz, kendiniz üzerindeki hakimiyet arzunuz ve dini inancınız gereği önceden hazırladığınız reflekslerinizi kullanarak bedeninizin bu otomatik tepkilerini sonlandırmanız gerekiyor. en azından, gözlerinizi çevirerek ya da kapatarak, beyne giden veri akışını kesmeniz gerekiyor. aksi halde hoş bir şey değil bu.

''erkek de bakmasın canım'' demesi kolay... seksi bir kadınla karşılaşan erkek öylesine güçlü bir kimyasal bombardıman altında kalıyor ki, en hafif kasımız olan göz kapağını bile kontrol edebilebilecek bir irade ortaya koyamıyor. yani, düşük seviyedeki ruhların asla üstesinden gelemeyecekleri bir güdüyü tetikliyorsunuz ve sonra da ''bakma'' diyorsunuz. bu çok zor.

içinde yaşadığımız toplumun ıq seviyesi (86, yani 11 yaşa tekabül ediyor) ve ahlaki durumu ortada...

şöyle diyebilirsiniz; ''erkekler bana dokunamadıktan sonra bakışlarıyla rahatsızlık vermelerinin çok da bir önemi yok.''

ama bu durumun çözümü maalesef bu kadar basit değil.

neden değil? çünkü bizler yalnızca bedenden ibaret varlıklar değiliz. gerçek biz, bedenimizin içindeki ruhsal yapımızdır. evet, ontolojik olarak bir ruhumuzun var olduğundan söz ediyorum. deminden beri kadın bedeni ve erkek arasındaki biyolojik ilişkiden bahsediyorum. peki ya bu sessiz iletişimin ruhsal boyutu ne olacak?

erkek bedeninin kadın görünce kontrol altına alması çok güç olan otomatik bir süreç başlattığını söylemiştik. bedenden cinsel bir bildirim geldiğinde insan ruhu bir karar vermek zorunda kalır: görmezden gel! ya da onayla! eğer düşük seviyeli bir ruhsa bu (toplumun çoğunluğu gibi) gelen cinsel bildirimi onaylamaktan başka çaresi yoktur. peki bu durumda ne olur? yolda sizi gören herhangi bir erkekle sizin aranızda cinsel bir enerji hattı oluşur. her gün tanımadığınız her türden erkekle yüzlerce cinsel enerji hattı oluşturduğunuzu düşünün. ruhunuz kirlenir. çünkü bu durum cinsel ilişkinin ruhsal bir çeşididir.

isa, incil'de şöyle der: 'zina etmeyeceksin’ dendiğini duydunuz. ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam, yüreğinde o kadınla zina etmiş olur. [matta/5:27-28]

aynı şekilde, kuran da bu sözü destekler nitelikte şöyle der: mümin erkeklere söyle: bakışlarını yere indirsinler. cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. [nur:30]

sonuç olarak; erkek bakmamalı. bu çok zor olsa da güçlü biyolojik isteklerini zaptedecek ruhsal güce ulaşabilmeli. dünya hayatı zaten genel olarak ruhun maddeyi yenip yenemeyeceğini test etmek için tasarlanmış bir oyundur. ama kadınlar dekolteyi moda yapmaktaki bu ısrarcı tavırlarını sürdürmeye devam edeceklerse, babalarının, kardeşlerinin, sevdikleri erkeğin ya da gelecekte sevecekleri erkeklerin bir gün bir kadın bedenince alt edilebileceği ihtimalini unutmamalılar. bu kültürün zararı dolaylı yoldan size de dokunur. çünkü erkek zihin teorisine dair bir fikriniz bile yok. baskılamak zorunda kaldığımız isteklerin gücünü ve sınırlarını bir bilseniz bir tane bile erkek arkadaş tutmazsınız yanınızda.
devamını gör...

çok az kişinin bildiği güzel şarkılar

devamını gör...

intihar

beni tanıyan neredeyse hiç kimsenin benden beklemeyeceği bir eylem.

ama ben ölümü dileyen bir dua ediyorum. boynuma ip geçirir gibi ellerimi yüzüme sürüyorum. bir duayla intihar ediyorum.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının burçları

güneş: aslan
yükselen: başak
ay: boğa

yani; zekiyim, detaycıyım, açım.
devamını gör...

berserk

annesinin dar ağacında can çekişirken doğurduğu guts isminde bir bebek paralı askerler tarafından bulunup vahşi bir savaşçı olarak yetiştirilir. griffith isimli karizmatik bir liderin kurduğu başka bir paralı asker ordusuyla tanışmasıyla birlikte arkadaşlık, dostluk, sevgi gibi insani duygularla ilk kez tanışır. fakat sonra hayal edemeyeceğiniz kadar korkunç bir şey olur. görünen dünyayla ilgili bildiğimiz her şey sorgulanır. astral dünyaların, iblislerin, perilerin, trollerin, cadıların yaşadığı karanlık bir evrenin kapısı aralanır. bu eserin yaratıcısı olan kentaro miura, tanrı'nın insana bahşettiği irade gücünü bizlere kendi çizgisiyle yeniden hatırlatmak için görevlendirilmiş gibidir.
devamını gör...

sözlük yazarlarının ruh halini anlatan görseller

korku ve umut içinde; iyi ve kötü arasında çırpınıyorum:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bilim vs din

sahte versus.

bir alvin plantinga'cı olarak bu meseleyle gerçekten ilgilenenlerin okumalarını şiddetle tavsiye ettiğim bir dökümanı aşağıya bırakıyorum:

onculanalitikfelsefe.com/bi...
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim