bilimin amacı açıklamak iken dinin amacı anlamlandırmaktır.
bilimin aracı us/akıl iken, dinin aracı muhayyile/imgelemdir.
devamını gör...
sadece sözlük için değil insanlık adına söylüyorum ki bin (rakamla 1000) yıl önce bitmesi gereken tartışmanın bazı dinozorseverlerce yaşatılmaya çalışıldığını gösteren karşılaştırma. yeter da, herkes işine baksın.
devamını gör...
din dediğin fantastik olayları konu alır,seni değerli bir varlık gibi gösterir ama hayatını sömürür. bilim ise seni uzaya çıkarır ve aslında bir toz tanesi bile olmadığını gösterir.

t:bilimin tek atacağı versus.
devamını gör...
şimdi efenm evreni allah yarattıysa bilimi de allah yaratmıştır. ne hikmetse dindar insanlar dini bilimden ayırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. tabi ateistler de durur mu onlar da bilimle din çelişir diyip konum alıyorlar. bilime yönelecek dindarlar yönelmiyor. inanacak bilimciler de inanmıyor.
devamını gör...
aslında iç içe iki kavram ama birbirini pek sevmez bu iki kavram savunucuları. din sorgulamaksızın* itaat ederken bilim sorgulayıp irdeleyip kanuna kaideye oturarak tanımlama çabasındadır.
devamını gör...
felsefe hocam "eğer bir gün bilim ile dini size seçenek olarak sunarlarsa ve birini seçmeniz gerekirse bilimi seçin" demişti. din soyuttur. nereden bakarsanız bakın ne sunarsanız sunun tanrının, adem ve havva'nın varlığını kanıtlayamazsınız. bilim ise gözle görülürdür ve bunu insan aklı kolayca alır. tanrı kavramı, din kavramı karmaşıktır. din deyince insana "hangi din?" diye de sorarlar. bir insanın psikolojik reaksiyonlarına kolayca tanı koyabilirsin ama hangi dinin gerçek olduğunu bilemezsin.
devamını gör...
din, insan doğasındaki inanma ve tapınma ihtiyacını karşılayan bir tür yetişkin masalı olduğundan bilimle eş tutmanın yersiz olduğu bir kıyaslamadır.
devamını gör...
metafiziği bilimle versuslayan zekayı(!) mumyalayıp müstakbel nesillere ibret olarak sunmak lazım.

"biz izmir'de çekirdeğe çiğdem deriz"
devamını gör...
nasıl bir vs. bu? birisi inanmakla, diğeri bilmekle ilgili. aynı eylem gerekliliğini bile sağlayamıyorken kim bunun karşılaştırmasını yapabiliyor?
devamını gör...
bir karşılaştırma başlığı.
bilim kayıtsız şartsız sorgulamanı, din kayıtsız şartsız inanmanı bekler.
devamını gör...
bilim, tecrübe ve deneyime dayanır.
din ise, delile dayanır.

tecrübe ve deneyim, bugün ak dediğine, yarın kara diyebilir.
delil ise, kesin yargıdır.

bilim, din ile kıyaslanamaz.

çünkü; bilimde, nedenler silsilesi ile sonuca varma söz konusudur. deneme yanılma yöntemi, doğru ve eğriyi keşfetme söz konusudur.

dinde ise; sonucu belli olan, delillere bağlı bir inanma söz konusudur. inanç, deney ve tecrübenin olmadığı noktadır. delil, tecrübeden önce vardır.

eşyayı, tecrübe {nedensellik) ile delillendiririz. ancak eşyanın varlığı, tecrübeden (nedensellik) önce de mevcuttur.

din, yoldur. bilim ise, o yolun varlığını tecrübe etmektir.
devamını gör...
yani uzun uzun yazmaya gerek yok bence, bugün dine inananların sayısı bilime inanlardan fazla . ayrıca sigmund freud’un şöyle bir sözü de var ;
elde ettiğimiz başarıların peygamber veya tanrıların başarılarıyla boy ölçüşebileceğini zannetmiyorum. nitekim meryem ana'nın mucizelerine inanan insan sayısı, bilinçdışının varlığına inanan insan sayısından çok çok daha fazla.
devamını gör...
din: hayatı anlamlandırmak için vardır. insanı ısıtır, güven hissi verir ancak ışıtmaz, karanlıktır. nereden gelip nereye gittiğine dair merakı giderecek hikayeler anlatır. yatıştırır. çelişki bu seviyede olmaz, talipleri de çelişki boşluklarını göremez zaten, boşluğu hemen kendince en uygun malzeme ile doldurur. dindar bir bilinç için malzemeden bol hiçbir şey yoktur. bu yüzden tartışılması en gereksiz kesimlerden birisidir.

bilim: şeyleri açıklamak ve çözümlemek için vardır. ısıtmaz ancak ışıtır. soğuktur ama karanlıkta bırakmaz. insanın anlam arayışına hiçbir katkısı olamaz, anlamı umursamaz da zaten. alabildiğine açıklar, sınıflandırır, çözümler. yani aslında anlamı yok edip, her şeyi laboratuvar malzemesi haline dönüştürebilir, buz gibidir o yüzden. babası gelse tanımaz.


sonuçta, yaşamak için ısınmak daha önemlidir. karanlıkta da yaşar insan yeter ki güvende olsun ve sıcacık kalsın; ancak soğukta yaşayamaz, aydınlık olsa dahi soğuğa yatkın değildir. mağara insan için daha çekicidir.

peki anlam ve açıklama bir araya gelir mi? bilmiyorum, bazıları buna felsefe diyor.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
din sorgulamayı yasaklar dogmatiktir bilim ise tam tersi sürekli sorgular ondan mütevellit her zaman bilimi tercih ederim.
devamını gör...
geldik yine sazan.avine.
devamını gör...
öncelikle önemli birkaç noktayı düşünmeliyiz. bilim ve din ile neyi kastediyoruz? bilim birtakım felsefi kabuller doğrultusunda gözlenebilenle ilgili, deney ve gözlem gibi araçları kullanan bilme yöntemidir. gözlem ve deneye dayanması yönünden eleştirilebilir olmaktan uzaktır, ancak daha doğru bir deney ve gözlem süreciyle eleştiri konusu olabilir ama dayandığı felsefe açısından eleştirilebilir ve eleştirilmiştir de.

din ise evreni var eden bir varlığı ve bu varlığın kainat ve insanla ilişkisini açıklar. birçok dinsel sistem var, birçok anlatı ve mit var. öncelikle dini tanımlayalım ki bu problemi çözmeden önce kavram yanılgılarını giderelim.

din, tanrının iradesidir. ilkesel bazda evrensel ve tarih üstüdür, tikeller açıdan ise tarihin ve coğrafyanın ürünüdür. yanlış yorumlanmaya müsait olan vahye dayanır. vahiy bireysel bir ilahi tecrübeden ibarettir, herkes belli ölçüde vahiy alabilir.

vahiy nedir? tanrının iradesinin ilkesel bazda beyanıdır. fakat bu beyanı beyan eden insandır. dolayısıyla vahiy insandan bağımsız değildir. insanın ve toplumun ürünüdür vahiy yani. fazlur rahman'ın ifadesiyle %100 tanrı sözü, %100 insan sözüdür.

haliyle çağının ilmi müktesabatını kullanır, çağının vardığı düşüncelerden yararlanır ama ana ekseni değişmezdir.

tali unsurlarda ise coğrafyasının ve tarihsel sürecinin etkisine açıktır, bu vahye zarar vermez.

ne dine uymuyor diye bilimi dışlamalıyız ne bilime uymuyor diye dini. çünkü din de bilim de birtakım postülatlara dayanıyor, bu postülatlar doğrusunu söylemek gerekirse felsefi kabulün veya diğer deyişle inancın konusu.

adem ve havva insanın bir serencamını anlatır, o toplumun yaygın bir efsanesi olmakla birlikte bir gerçekliğe sahiptir. insanın bilincinin evrimine ve bu evrimin ağırlığına bir tanıklıktır. insan canlılar aleminde bilinçle yani "aden bahçesiyle" ödüllendirildi. tree of knowledge der buna tevrat. bilahare o bilinç ona çözülemez bir sürü problem ve mükellefiyet getirdi ve o bahçeden çıktı

din dili alegorik ve temsilidir, bunu dini metinler kendileri için söylüyor zaten
devamını gör...
masal vs gerçek.
devamını gör...
çelişir.
devamını gör...
mesele inanç ve düşünce temelinde kitlenip kalıyor. inanç dahilindeki bir olguya inanmak için vahye inanmanız lazım. inanırsın inanmazsın ayrı bir mevzu ama vahye inanmak demek verilerini bu dünya dışından alan bir gerçekliği peşin kabul etmek demektir. verileri bu dünya dışından gelen bir inanç ile tamamen duyulara ve fiziksel gerçekliğe dayanan aklın eseri olan bir şeyi karşılaştırmak mümkün değil. vahye inanan birine " ya hadi bakalım hz. muhammed'e inen vahiy meleği cebrail bir gelsin de bakalım niye vahiy getirmiş bize açıklasın " gibi soru soramazsın.

ilk ilke+evren +insan bu üçü arasındaki sorulan sorulara verilen cevapların cisimleştirilmiş hallerine cevap aramıştır inanlar tarih boyu. bunlar arasındaki ilişkiye de iki tür soru sorulur.

1-) anlama ilişkin sorular
2-) yapıya ilişkin sorular


hayatın anlamı nedir? , insanın anlamı nedir? gibi sorular ve diğeri de " insan nasıl anlar? , insan nasıl yemek yer? insan nasıl yaşar? gibi sorulardır.

anlama ilişkin sorulara tarih boyu iki tür sistem cevap vermiştir.

1-) din
2-)ideoloji

yapıya ilişkin sorulara ise bilgi sistemleri cevap vermiştir. bir fizik mesela evrenin yapısını aydınlatacak sorular sorar, biyoloji canlıya ait tasavvurlar üretir vesaire.

gerek anlama ilişkin gerekse de yapıya ilişkin sorulara 3 tür cevap verme yöntemi vardır.

1-) beyani yöntem
2-)burhani yöntem
3-) irfani yöntem


beyani yöntem şudur; eğer herhangi bir yapının ana önermeleri dışardan geliyorsa , yani ön kabuller dünya dışı bir yerden geliyorsa bu yöntem beyani yöntemdir. mesela vahyi bir metnin yorumlanması beyani yöntemdir. ona ait temel kabullerden hareket ederek , onu zeminini değiştirmeksizin ve onun sistemi içinde kalarak yapılan yorumlamalar beyani yöntemdir. mesela özdeşlik ilkesinden hareket ederek islamı yorumlayamazsın. neden yorumlayamazsın? "bir şey a ise a dır " dersin sen ama islamda bir şey a , b de olabilir c de olabilir. dolayısıyla çok başka bir yere kaymış olur mevzu.

burhani yöntem ise insan aklının ve mantığının içinde kalarak kurulan bir aksiyomatik yapıdır. insan burada kendi ürettiği şeyleri referans noktası olarak almak durumundadır. ve aldığı referans rasyodur yani mantıktır. bu şekilde bir aksiyomatik yapı var bu yapıyı her türlü değiştirebiliriz. mesela newton fiziğinin akisyomatik yapısı ile einstein fiziğinin aksiyomayik yapısı farklıdır kuantumun ki çok daha başkadır.

irfani yöntem ise mistik bilgidir. mistik demek öyle uçan kaçan, havalarda gezen anlamına falan gelmez. tecrübe edilerek kazanılmış bir haldir bu. bir zevk ve hal işidir. mesela budist bir rahibin , hint fakirinin ya da bir rufainin yaptığını anlayabilmek için bizzat onu tecrübe etmeniz gerekir. bu tecrübe de labarutavarda olacak şey değil çünkü bu ruhun tecrübesi. yani tecrübe ruhi bir gerçekliktir burada.

şimdi böyle iki ayrı şeyi birbirine dost ya da düşman yapmaya çalışmak çok ahmakça bence. zira bilim akla dayanarak fiziksel gerçekliğe ilişkin şeyleri zaten açıklıyor buna eyvallah der geçerim. ama anlama ilişkin sorularımı ben zaten akılda ya da bilimde bulamam. bunu bulsam bulsam ya dinde ya da ideolojide bulurum. çünkü bilim denen şeyin hayatın anlamı hususunda söyleyebileceği tek bir cümle bile yok.

ama insan ise hayatını tamamen inanca göre düzlenmek zorunda. her insan böyle düzenlemek zorunda. mesela en ateist bile 2 saat sonrası için bir plan yaparken bunu bilme göre yapmıyor inanca göre yapıyor. çünkü bilimsel olarak hayat idame etmeye kalksa " ya iki saat sonrası için plan yaptım ama bilimsel olarak kafama taş düşme ihtimali var, birazdan kalp krizi geçirip mırt gitme ihtimalim var" diye düşünerek planından vaz geçmiyor. 2 saat sonra da yaşayacağına inanarak bu planı yapıyor. yani sen ister inan ister inanma sen hayatını inanç sistemine göre yaşamak zorundasın.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bilim vs din" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim