nurioz yazar profili

enkara

inziva kelimesinin, farklı olarak, zaviye kelimesi ile ilgisini hatıra getirebiliriz.
inziva zaviye ile aynı kökten gelen arapça bir kelimedir. zaviye eski zamanlarda tekke ile beraber anılan bir mekan ismi olsa da zaviye kelimesi aynı zamanda bakış açısı anlamına da gelmektedir dolayısıyla bir mekan olarak zaviyenin de amacı kişilerde bakış açısı geliştirmektir dolayısıyla inziva yaygın kullanımıyla tek başına daha da bayırda tepede veya herhangi bir mekanda kalıp düşüncelere dalmak değil belli bir konuda en geniş anlamıyla hayat hakkında kendini geliştirecek ve sınırlarını zorlayacak farklı özgün bir bakış açısı geliştirmektir.

daha vakit var.

hı hı tabi tabi

halkın kendini kendini yönetememesi.
demokrasi
adalet
ve yerleşik hayata geçememek.

yüzme
matematik
ingilizce

şemsiye kullanmak diyeceğim ama şemsiye, adı üstünde, güneşli havalarda kullanılır.
veya..
toprağın duasının kabul edildiği anlar olduğunu düşünerek dua kapıları kapanmadan dua edilmesi gereken nadide zaman dilimleridir yağmurun yağdığı dakikalar

kazansa da kazanmasa da pek bi şey değişmeyecektir benim açımdan diye aklıma geliyor ancak bunu yazsam mı yazmasam mı diye düşünüyorum. yazmaya karar verirsem yazarım.

hele bi o günler gelsin. yorum yapmaya gerek yok.

yolcu..

gayet doğaldır. oruç 1 saat değil 1 saniye kala bile bozulabilir. kim bilir ne derdi vardır. diye düşünülebilir.

cemil meriç beyin özdeyişlerinden biridir.
kamus namustur sözüne ekleme olarak namus kanun demektir. öyle ise kamus kanundur.

yeni yepyeni bir kamus denemesidir kamus-u visal.
bu sözlük denemesindeki rehberimiz satranc-ı urefa risalesindeki şu satırlar olacaktır: “visâl’e giden o çileli hayat yolu ve nefsin insanı kemâl noktalarından zillete kadar alaşağı eden tuzakları hakkında keyfiyetli bilgiye ulaşmak gayesiyle, gönül ehli bir zatın rahle-i tedrisinden geçmek iyi olabilirmiş. ariflerin hikmet nazarıyla baktıkları 100 hamlelik bu satrancın kareleri içinde sıralanan kelimelerin önce kamuslardaki anlamına bakmak, bununla da kalmayıp gönül aynasından bakarak bu kelimelerin ne ifade ettiğini bilmek gerekiyormuş. en başa büyük harflerle visâl’i yazdıktan sonra şu kelimeleri de peş peşe kaza’dan zillet’e kadar sıralayıp öğrenmek işin adabı, oyunun kuralı sayılırmış.
birlikte visale yolculuk yapacağımız ehl-i tahrirden birinci reca;
kavramlarla ilgili tanım yazarken tecrübelerinize öncelik verirseniz pek mutlu oluruz. bu bir yaşayan ve yaşatma arzusu taşıyan kamus denemesidir.
cemil meriç 'in de ifade ettiği gibi kamus namustur. (yani kanundur)
üzerine kalem gezdireceğimiz yol taşları ektedir.
visâl,
kaza,
hâlet,
bâd-ı aşk,
mürüvvet,
hâl,
maksud,
aşk-ı hakikî,
rağbet,
iftihar,
gurur / vahdet,
izzet,
müşâhede,
muhabbet,
sabır,
nişat,
esrâr,
edeb,
şefkat,
cemâl / mahv,
mücahede,
devam,
vefa,
ferah,
vicdan,
kerem,
aşk-ı mecazî,
ru’yet,
evham / ittihad,
güzel,
şûriş,
şüphe,
ahd-i necat,
sahra-yı cünûn,
uşşak,
teselli,
nazar,
tecelli / sadâkat,
haml,
hasret,
kesret,
tecrübe,
afiv,
ahlâk-ı hamide,
terahhüm,
zevk-i dil,
selâmet / haslet,
ümid,
firkat,
celâl,
kûy-i cânân,
ittisaf,
ârâm,
kemâl,
tisyâr,
âzar / sitem,
sevda,
aşk,
fikr,
encâm,
intizâr,
nifâk,
akl,
ağyâr,
safâ / devâm,
rakib,
eyyâm,
fırsat,
zaman,
merhamet,
cefa,
hased,
kin,
istiğnâ / arzu,
adem,
hacâlet,
meşakkat,
zahmet,
ta’n-ı hulk,
zeval,
dûzah,
mihnet,
sohbet-i seg / rızâ,
karar,
gurbet,
hicrân,
adavet,
nedamet,
kavga,
recâ,
teessüf,
zillet.”

17/06/1983
6 ramazan 1403 cuma
13:05

biricik kızımın adı zeynep;
arapçada, zeyn (süs) ve eb (baba) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. babasının süsü anlamına gelir

arakibutirofobi

sakal, moğolca saglaga kelimesinden türemiş püskül anlamında kelime.
püsküllü bela kavramına bi de bu açıdan bakmak gerek

üç kuruşa beş köfte olmaz.
iki kere iki dört eder.
mutlu olmak istiyorsan mutlu ol.

fakirler(!) için zengin olma rehberi
çalıyorum
çalıyorsun
çalıyor
çalıyoruz
çalıyorsunuz
çalıyorlar
velevki çalıyorum ...

bazı etimologlar "allah" sözcüğünün "el-ilah"tan türediğini düşünürler. zamanla "al-ilah" birleşik olarak "allah" biçiminde söylenmeye başlanmış.