inziva

arapça kökenli olup, toplum hayatından kaçıp tek başına yaşama anlamına gelir.

vakit gelir. kendinden uzaklaştığını fark edersin. ıslanmış ayaklarına sarılan kumlar gibi ruhunda biriken tortulardan arınma isteği hasıl olur. “şimdi kendine dönme vaktidir” der ve köşene deli köşene usulca yanaşırsın.

dünyevi meselelerden ferâgat edip bir köşeye çekilmek, işte tanrı'ya gidiş, onun yoluna giriş.

bürücek yaylası'nda kendinden mütevazı çardak bir evimiz var. 2 dönüm kadar bir arsanın üzerindedir. ağaçlar, yabanî otlar. meselam yakin ahbabım olan sincaplar var orada. hiçbir düz insan yoktur ki benim kadar sincap gözlemlesin. ve güzel güzel öten kuşlar. köpekler gelir, kediler gelir bazan sofadan onları görürsün, iner seversin, yemek verirsin.

işte içimde bir köz olarak durur, yıllardır, her şeyi ardımda bırakıp çekip gitme isteği.

bir inziva, en güzel çağımda, orgiler morgiler yapacak hoşlukta ve boşluktayken, işte dünyevi hayatın nimetlerini elimin tersiyle itme isteği, aslında bir isyan, bir devrimci tutum, hatta bu devrimin ta kendisidir.

arsanın bir bölümüne domates, biber, fasulye ekebilirim. toprağımız, toprak ana verellidir, bonkördür. o, tanrının insana uzattığı bir el gibidir. hiç yok demez.

ceviz ağacı var, yemişini sincaplarla bölüşürüz. erik var, elma var, üzümlerimiz var, adam olana çok bile.

çardak evi sağlamlaştırabilirim, kış vaktinde de rahatlıkla kalınacak şekle getirebilirim.
işte görgüsüz gibi alınan sayısız kıyafetlerden arınmak, markasız bir yaşam, sâde, titrlerden uzak, beğeni ve iltifatlardan uzak.

yayladaki sabit telefonu tekrar bağlatabilirim, lâzım olursa o kullanılır.

başta allahu teala ve birkaç defter, arkadaşım dolma kalem, beni sevecek kedi köpekler ve de dökülecek göz yaşlarım, işte bana yeter.

çok yorgunum dr oradan bir 2 yıl inziva yazarmısınız

çoğunluğun en genel anlamıyla "uzaklaşma" olarak bildiği ama "uzaklaştırma" anlamına da gelen kelimedir.

uzaklaştıramadığımız şeylerden uzaklaşıyoruz ve bu bana kalırsa tam anlamıyla bir inziva değil.

kentlerde inzivaya en yakın deneyim gecedir. duyularımız olabildiğince az uyarılır ve yüzleşmemiz gereken şeylerle baş başa kalırız. bu durum başlarda zor olsa da ilerleyen zamanlarda insana dinginlik verecektir.

inziva, son tahlilde şuurlu ve iradeli bir eylemdir. etrafımızı saran illüzyonlardan kurtulmanın yolu, özgürlüğün anahtarıdır.

inziva kelimesinin, farklı olarak, zaviye kelimesi ile ilgisini hatıra getirebiliriz.
inziva zaviye ile aynı kökten gelen arapça bir kelimedir. zaviye eski zamanlarda tekke ile beraber anılan bir mekan ismi olsa da zaviye kelimesi aynı zamanda bakış açısı anlamına da gelmektedir dolayısıyla bir mekan olarak zaviyenin de amacı kişilerde bakış açısı geliştirmektir dolayısıyla inziva yaygın kullanımıyla tek başına daha da bayırda tepede veya herhangi bir mekanda kalıp düşüncelere dalmak değil belli bir konuda en geniş anlamıyla hayat hakkında kendini geliştirecek ve sınırlarını zorlayacak farklı özgün bir bakış açısı geliştirmektir.

şimdi. çatı. katında. inziva. vakti.

çekilinebilen bir şeydir.

beş dakika daha uyuyayım, ben de çekileceğim.
çekilip uyanır mıyım? daha da mı batarım? her şeyden kaçarken kendime sığınmak için biraz çekilmem şart ama korkum şu ki,
ya kendimden de kaçarsam?
teşebbüs değil, ya gerçekten kendimden kaçarsam?
fark ettiklerimden hoşlanmazsam? bugüne dek fark ettiğim pek çok şeyden hoşlanmadığım gibi.

belki de beş dakika daha diye diyee uzatmamın sebebi budur. belki de zaten her an inzivadayım. hiçbir fikrim yok.

tenhaya cekilmek, inzivaya cekilmek. (bkz: münzevi)