okuyanthemis yazar profili

okuyanthemis kapak fotoğrafı
okuyanthemis profil fotoğrafı
rozet
karma: 145 tanım: 32 başlık: 0 takipçi: 5

son tanımları


unutulmuş gibi olmak

"öyle bir şey olsa ki hiç unutulmamak üzere hatırlansam" diye dualar ettirir. kendi kendinize yok olduysanız sorun yok ama insanlar kafasında yok ettiyse sizi, kalbiniz sökülüverir.
devamını gör...

özge

ismimdir. eskiden sevmezdim ama içinde öyle hoş anlamlar barındırıyormuş ki...

mesela "özgecilik": diğerkamlık demek. “başkalarının yararını da kendi yararı kadar gözetme” ya da “diğer insanlara maddi veya manevi kişisel çıkar gözetmeksizin yararlı olmaya çalışma ve bencillik karşıtı hareketlerde bulunma” anlamına geliyor.

ayrıca nurullah ataç da avukatlık mesleği için şu türkçe ismi önermiştir: özge-ağzı.
devamını gör...

kuzen

ya kardeş olur ya da zamanın içinde eriyip gider.
devamını gör...

bir ebeveynin çocuğuna yapacağı en büyük iyilik

doğduğu an itibarıyla çocuğun kendilerinden bağımsız olduğunu, yani birey olduğunu kabul etmeleridir.
sınırlara saygı da koşulsuz sevgi de böyle bir temelle sapasağlam oluşur.
devamını gör...

sanırdım ki aşklar ancak filmlerde böyle

aşık olduğunuzda içinizden sürekli olarak tekrar edeceğiniz bir sezen aksu cümlesi.
devamını gör...

beyazıt öztürk vs okan bayülgen

oyum okan bayülgen'e ki bence iki komedyenin hitap ettiği kitleler çok farklı. biraz uç bir örnek olacak ama jimmy fallon ile ricky gervais arasında seçim yapmak gibi bir şey.
devamını gör...

orman yangınlarının unutulması

hangi olaylar unutulmadı ki... asıl mesele unutturmamakta.
devamını gör...

kitaplarda en sinir bozan durum

küfürdür. ama öyle 1-2 tane değil, virgül yerine kullanılan küfürler. yeni nesil yazarların kitaplarında bol bol görebilirsiniz. öyle kitapların sonunu getiremediğim gibi harcadığım paraya da üzülüyorum.
devamını gör...

yazarların psikolojisini bozan filmler

ölüm sessizliği. izlediğim tek korku filmidir. lütfen korku filmi sevmeyenlere ısrar edip durmayın, sonuçları çok kötü oluyor :(
devamını gör...

enteller ibrahim tatlıses dinler mi sorunsalı

entel miyim değil miyim bilmiyorum ama sesi ne kadar iyi olursa olsun karakteri ibrahim tatlıses'i dinlememi engelliyor. onu dinlerken şarkıya değil kadınlara uyguladığı şiddete, felaket üslubuna, tavırlarına falan odaklanıyorum. keyif alamıyorum.
devamını gör...

d&r

senelerdir alışveriş yapmadığım ve asla yapmayacağım mağaza. hem fiyatları pahalı hem de bağlı olduğu güruha para kazandırmak istemem.
devamını gör...

bebeklerin durduk yere gülmesi

insanın yaşama isteğini ve umudunu arttırır. annesi/babası için yorgunluk kahvesidir.
devamını gör...

herbokolog

nagehan alçı.
devamını gör...

dizileri gerçek sanan insan

kendi gerçekliğinin karanlığından sıkılmış olan insandır. diziler hayatına renk katıyorsa demek...
devamını gör...

emlakçılara göre fahiş kiraların sebepleri

"böyle bir rezilliğin açıklaması mı varmış?" dedirtti.
devamını gör...

müge anlı'dan dikkat çeken aşı yorumu

tam olarak gündüz kuşağı seyircisinin istediği çıkıştır. bu kitle sert tavırları, yüksek perdeden konuşmaları, sağa sola yargı dağıtılmasını sevdiğinden müge anlı gibileri yücelttiler. ece üner de bu kitlenin yeni kimliğidir. böyle insanlar televizyonda bilinçsizce atıp tuttuğu müddetçe hukuk da bilim de saygınlığını yitirmeye devam edecektir. artık bildiğini sanıp saldıranları değil, bilerek konuşanları yüceltmeliyiz.
devamını gör...

kendini bir şarkı sözüyle tanıt

gündüz uykulardayım / gece başlar sancılar
durmadan firardayım / sırtımdan inmez acılar
...
dikenleri batan gülüm / bugünleri yakan dünüm
yandı söndü kandilim / düşmanları sokan dilim

(bkz: acı kiraz)
devamını gör...

harry potter'daki en gereksiz karakter

cho chang ve arkadaşları. cho, kafası karışık, kaprisli, tuhaf bir kızdı. arkadaşları ise sürekli onu dolduruyordu. ama baktığımızda onun bile hikayede bir görevi vardı: baş karakterin aşkı ve ilişkileri öğrenmesini sağlamak.
devamını gör...

geceye nazım hikmet'ten bir şiir bırak

erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
kadın erkeğe dedi ki:
- baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
ve artık
biliyorum:
toprağın
yüzü güneşli bir ana gibi
en son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...

fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olanın parmaklarına
başımı kurtarmam kâbil
değil!
sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak...

sen
yürümelisin,
beni bırakarak...

kadın sustu.

sarıldılar

bir kitap düştü yere...
kapandı bir pencere...

ayrıldılar...
devamını gör...

kolpaçino filmine burun kıvıran entel tip

filmin abartıldığını düşünüyor olabilir. belki de izleyip beğenmemiştir. kolpaçino ve kurtlar vadisi sevenler neden herkesin de bunlara bayılmasını bekler hiç anlamam. bıraksak ya şu zevkleri tartışıp ayrışmayı.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim