yani olur mu olur yani iktidar bence depremle de birlikte oy kaybetti(görüş olarak)ne yapacak kapılarımız açık gel diyecek ver vatandaşlığı,mis gibi maaş ta bağla sonra bunlar da 5 10 tane çocuk yapsın güzel mesele yani iktidara yakışır bir hareket.ülkesi için savaşmayan gelip burda da bu zorlu günlerde yardım tırlarını yağmalayan insanlardan ne beklersin ki
hükümetin amacı ne? anlayamıyorum enkaz altındakiler twitteri kullanarak yerlerini bildiriyorlardı şimdi ne olacak nereden bildirecekler afad desen uygulama kasıyor 112 ye çağrı bile düşmüyor şaka gibi ama gerçek şu 3 gündür yaşadıklarımız. yardımın çoğunu geri çevirirler,yardım her yere ulaştı derler ulaşmaz,erişim engeli gelir ama onlara sorsan her şey tıkırında ileriyor cidden biz bizi öldürdük.
öncelikle bana kendi ülkenin vatandaşlığını sağladığın için ne kadar teşekkür etsem az kalır. ilişkimize sadık olduğun sürece, iyi ya da kötü gününde yanındayım.
güzel yemekler yapmayı öğren çünkü doymak bilmeyen birisiyim. benim acelem yok en doğru zamanda karşılaşacağız bunu umuyorum. bana gelene kadar çok ilişkin olacak biliyorum fazla yıpranmamaya bak çünkü seninle güzel yarınlarımız olacak, çok eğleneceğiz, güleceğiz...
belki yarın, belki yarından da yakın. görüşmek üzere.
bir adım daha atamayacak kadar yorulduğumu düşündüğümde hume’nin şu sözü aklıma gelir: “eğer burada durup daha ileri gitmeyeceksek, niçin bu noktaya kadar geldik?”
mutluluk sevincin karşılığında verilen sonuçtur.
evet doğru hayatta pek çok kez mutlu olamıyorum diyen çok insan var. belki de mutluluğu sadece kendimiz için arıyoruz dur.
şöyle bir hikaye ile size kısaca anlatayım;
bir profesör bir okulda şöyle bir deney yapar.
herkesin ellerine bir balon verir ve şişirme lerini ister. üzerlerine isimlerini yazarak okul koridoruna atmaları istenir. daha sonra balonlar karıştırılır koridorda.
profesör, 5 dakika vererek herkesin kendi balonunu bulmasını ister. sonuç, hiç kimse balonunu bulamaz.
ardından profesör tekrar balonlarını koridora atmalarını ister.
ve bu sefer kim kimin balonunu bulursa birbirine verir. 5 dakika içerisinde herkesin balonu ellerinde olmuş olur.
mutluluğun nasıl olduğunu galiba açıklamış oldum.
mutluluk bu balonlar dır. ılk deneyde herkesin kendi balonunu bulmasını istendi. fakat hiç kimse kendi mutluluğunu bulamadı. ıkinci deneyde herkes başka birinin mutluluğunu aradı ve sonuç herkes kendi mutluluğunu buldu.
şimdi aklıma mevlana'nın bir sözü geldi;
'' mutlu olmak istiyorsan gururu bırak, gönüller almaya bak.''
belki farkında değiliz ama mutluluk bazen başkalarının gözlerinde olabilir. bazen ise başkalarının bir sözün de olabilir.
hayatta her zaman kendi mutluluğumuz aramayalım başkalarının mutluluğunu aradığımız anda farkında olmadan kendi mutluluğumuzu bulmuş oluyoruz zaten.
sevmenin ne demek olduğunu bil canım ve çok sev beni önemse. gönlümün eşiysen oysan yani çok güzel olucak herşey inan. afra tafra yapmadan doğru bi şekilde seveceğim seni kırmadan güzelce. kendine iyi bak hayat zor biliyorum ama birgün karşılaşırsak seninle herşey daha kolay olucak. uzun sohbetlerimiz olucak ve gülüşlerimiz. yenilenicez beraber kocaman bir yürek olacağız. iyi olacağız inan.
bunları yazarken de oğuz atayın'' tutunamayanlar''eserinden bir yer geldi aklıma
“beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. tedirgin etme beni. bu sefer geride bir şey bırakmadım. tasımı tarağımı topladım geldim. neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim. beni uyandır.”
medeniyetin beşiğidir ama üstündeki yapılar hep topraktan yapılmıştır.
bu yapılar dayanıksız olduğundan, yıllar boyunca yok olmuşlardır.
işte bu yüzden, günümüzde mezopotamya'da eski devirlerden kalıntılar yoktur.
mezopotamya tarihi boyunca yaşayan kavimler , geometri problemlerini cebir yoluyla çözdüklerinden, analitik geometrinin öncüsü sayılırlar. ay ve güneş tutulmalarının yıllık bir periyodunun olduğunu söylemişlerdir. bir haftayı 7 gün kabul etmişlerdir ve bu düşünce önce roma'ya ardından da bütün avrupa'ya geçmiştir.
alan ölçümleri ve su kanallarını açmak için geometriden yararlanmışlardır. dairenin alanı ve silindirin hacmini bulmada pi sayısı için 3.125 değerini belirlemişlerdir. çemberi 360 dereceye ayırma düşüncesini ortaya koymuşlardır. bütün bu gelişmelere mezopotamya ev sahipliği yapmıştı.
[[alıntı]] ersin kalkan:
her şeyin ilki burada başladı
ilk kent burada kuruldu, ilk kanun burada yapıldı.
matematik, astronomi dersleri ilk burada verildi. son buzul çağı'nın bitiminden yunan ve roma'nın doğuşuna kadar ortaya çıkan en uygar topluluklar mezopotamya'da yaşadı.
avcılık ve toplayıcılıktan çiftçiliğe geçiş devrimi burada gerçekleşti. insan tanrı'yı aramaya bu havzada başladı.
ilk tapınaklar ve kentler bu toprakların vadilerinde inşa edildi. ilk madenci, ilk örsün üzerine koyduğu madene ilk çekici burada salladı.
ilk yazı, ilk krallar ve ilk imparatorlar burada görüldü. uygarlığın kalbi mezopotamya, yani dicle ve fırat ırmaklarıyla sulanan verimli düzlüklerdi.
büyük iskender'in mezopotamya'yı fethettiği tarihe kadar süren ilk dönem mezopotamya uygarlığı tam 10 bin yıl sürdü. sonra ikinci mezopotamya dönemi diyebileceğimiz devir başladı. mecusiler buradaydı. ilk yahudiler ve ilk hıristiyanlar da bu topraklardan çıktı.
hz. muhammed'den önceki tüm peygamberler mezopotamya'nın ağaçlarından yapılan beşiklerde sallanarak büyüdü.
uygarlıklar uygarlıkların üzerine kuruldu, krallar eski krallıkları yok ederek tahta çıktı, gün geldi taş taş üstünde kalmadı. pagan tapınaklarından alınan taşlarla kiliseler, camiler, yeni çarşılar, evler, kütüphaneler kuruldu.
mezopotamya olmasaydı heykel, resim, müzik, edebiyat, tiyatro olmazdı. ilk oyuncaklar dinle ve fırat nehirlerinin kesiştiği noktalarda ortaya çıktı.
dağınık ve düzenli savaşların yapıldığı ilk yer de burasıydı, düzenli orduların organize edildiği kışlalar da ilk kez burada inşa edildi.
tekerlek mö 3500'de burada bulundu, ilk kızaklar, tekneler, kalyonlar, savaş arabaları burada imal edildi. iki nehir arasında kurulan mezopotamya'nın büyük bölümünde ırmak ve kanallarla ulaşım yapıldı, mallar taşındı. basra körfezi ve akdeniz'e açılan ilk gemiler bu kıyılardan kendilerini suya bıraktı.
nerden başlasam bilemicem
kardeşim hergün giriyordu ve akşam birşeyleri not etme çabasındaydı.bende merak ettim nedir bu yazdıkların oda henüz çaylağım yazar olabilmem için tanım yapmam gerekiyor dedi bende kafamda takıldı bu çaylak yazar ne iş diye öbür gün uyanır uyanmaz bi hesap açtım bende gittikçe yazılar yazıyordum ve küfür olmaması mutlu etti ve lise 3. sınıf öğrenci si olduğum için derste aldığım kişilerin yada okuduğum roman hikaye vb. kitabların tanımını yapmak istedim bugün 3.günüm mutluyum yani güzel gidiyor şimdilik ve moderatör olarak ta uykusuzkahve yi çok beğeniyorum şimdilik bu kadar
1861-1865 yıllarında başkanlık etmiş 16. amerika başkanı, asıl mesleği avukatlıktır.
dört büyük amerikan başkanından biridir.
başkan oluşunun ardından köleliği kaldırılacağını açıklaması üzerine 7 eyalet amerikadan bağımsızlığını ilan edip, birlikten ayrılmıştır.
bunu kabul edilemez görerek birliğin bir arada tutulması amacıyla amerikan iç savaşını başlatmıştır.
başkanlığı döneminde siyasi rakiplerinin hepsine birer bakanlık vererek çevresinde tutmuş, niye böyle yaptığını soranlara ' bu şekilde kontrol etmek daha kolay oluyor' demiştir.
*esas amacı ekonomik olmasına rağmen daha sonradan köleliğe karşı yapılan savaş olarak mitleşen iç savaşın kahramanıdır.
*görevdeyken bir suikast sonucu öldürülen, ilk amerika başkanıdır.
***özgürlük konusunda şöyle demiş; "koyunu, kurdun elinden kurtaran çoban, koyuna göre kurtarıcı, kurda göre de özgürlüğüne engel olan bir kimsedir..
demek ki, koyunla kurdun özgürlük deyince söylemek istedikleri şeyler birbirinden değişiktir."
***amerikanın başkanı abraham lincoln düşmanları hakkında çok yumuşak dil kullanırdı.
bazıları onun bu üslubunu hoş görmezler , düşmanlarınızı yok etmek dururken onları böyle okşamanızı anlayamıyoruz derlerdi.
lincoln, onlara şu cevabı verirdi:
sayın efendiler!
düşmanlarımı kendime dost etmekle onları zaten yok etmiş olmuyormuyum ?
abhraham lincoln'un tarihte iz bırakacak bazı sözleri:
*tereddüt veya pes ettiğin an pişman olacaksın.
amacına sadık kalırsan kısa sürede kendini, hayatında hiç hissetmediğin kadar iyi hissetmeye başlayacaksın.
öte yandan, tereddüt veya pes ettiğin anda tüm kararlılığını kaybedeceksin ve hayatının sonuna kadar pişman olacaksın.
sabırla bekleyen insanlar da hayattan ödüllerini alabilir ama sadece atik insanlardan geriye kalanları.
*kölelik kötü değilse, hiçbir şey kötü değildir.
*aynaya baktığında başka birini görmek istemiyorsan kendin gibi ol.
*"öfkenin ateşi önce sahibini yakar. kıvılcımı ise hasmına ya varır, ya varmaz." demiş abd 16. devlet başkanı.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.