1.
kimse sahip olmadığı için daha bu kavram hakkında yazmayı düşünmemiş.
devamını gör...
2.
hicbir şey bilmemek, hicbir şeyin farkında olmamaktır. farkındalık ve bilinç azap ve hüzün getirir.
devamını gör...
3.
bir zamanlar yemyeşil olan çayır çimen. şimdilerde tozdan topraktan geçilmiyor tabi.
devamını gör...
4.
anlık olarak yaşanan, kalıcı olmayan duygu.
devamını gör...
5.
maviyi görmeden uyuyabilmektir. çünkü bazı şanssız insanlar ancak eksiksiz mutluluğa sahip olduklarında gece uyuyabilirler.
devamını gör...
6.
kişiden kişiye değişen ve genelde bireysellikle sınırlı ruhsal durum.
devamını gör...
7.
tamamen duygusal boyutta yaşanabileceğini düşündüğüm, korporatif sistemde mümkün olmadığını düşündüğüm şey. her gün evine uzak kurumsal şirkette mesai yapan, tatmin edici bir özel hayatı da olmayan single bir insan ölmüştür bence. işten kalan vakitlerinde ne okuduğunun ya da tatillerde kaç ülke gezdiğinin önemi yok. evinize yakın, kendinizin ortağınızın ya da tek çalışanı siz olduğunuz butik ofisler candır. bir de mutluluk... hayatınızdaki en önemli 3 insanla aranızın iyi olmasıdır. anneniz, babanız, bir de…
devamını gör...
8.
obanın üzerine tükürüp de, o tükürüğün buharlaşmasını izlemektir mutluluk, çubuklu pervaneyi havaya savurup gülümsemektir mutluluk, bakkaldaki dandik cukulatayı yemektir mutluluk ,patates kızartmasını yiyip köfteleri ayırmaktır mutluluk,
mahalle maçında yedi gol atmaktır mutluluk, babanın omuzlarında evi dolaşmak ; ve bunu yaparken de avize gibi, normal şartlarda dokunamadığın, yüksek yerlere dokunmaktır mutluluk
özetle mutluluk önce mutlu bir çocukluktur.
mahalle maçında yedi gol atmaktır mutluluk, babanın omuzlarında evi dolaşmak ; ve bunu yaparken de avize gibi, normal şartlarda dokunamadığın, yüksek yerlere dokunmaktır mutluluk
özetle mutluluk önce mutlu bir çocukluktur.
devamını gör...
9.
kış vakti biricik sevdiceğin boynudur.
devamını gör...
10.
tdk'ya göre bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu.
bütün özlemler mi? her gün yeni bir arzu nesnesinin önümüze konduğu, her yeni günün bir ihtiyaçla doğduğu günümüz dünyasında mı?
eksiksiz ve sürekli olarak mı? ne paramız eksiksizdir, ne de zamanımız sürekli.
mutluluğun büyük bir bütün olan resmi anlamsızdır. onu anlamlı yapan detaylar resmi büyütüp baktığınızda görünür. her detay gülümsediğiniz, iyi hissettiğiniz, huzurlu olduğunuz ya da üzgün, endişeli, kederli olduğunuz ânları temsil eder. her detay bir renktir, cıvıl cıvıl ya da grinin tonlarından oluşan.
yaşadığınız her ân tuvalinize bir renk vurulur. fırça bazen sizin elinizdedir, bazen başkalarının. renklere bazen siz karar verirsiniz, bazen de seçimleriniz. yalnızca bilge insanlar görür resimlerinin bitmemiş halini. bizler için resim, süregelen fırça darbeleridir sadece.
vakit geldiğinde, gözlerimiz kapandığında, şövalyeden iner tuvalimiz. belki biz değil ama bizi uğurlayanlar bakar resmimize arkamızdan.
umalım ki şöyle desinler, "harika bir resim, ne mutlu sana".
bütün özlemler mi? her gün yeni bir arzu nesnesinin önümüze konduğu, her yeni günün bir ihtiyaçla doğduğu günümüz dünyasında mı?
eksiksiz ve sürekli olarak mı? ne paramız eksiksizdir, ne de zamanımız sürekli.
mutluluğun büyük bir bütün olan resmi anlamsızdır. onu anlamlı yapan detaylar resmi büyütüp baktığınızda görünür. her detay gülümsediğiniz, iyi hissettiğiniz, huzurlu olduğunuz ya da üzgün, endişeli, kederli olduğunuz ânları temsil eder. her detay bir renktir, cıvıl cıvıl ya da grinin tonlarından oluşan.
yaşadığınız her ân tuvalinize bir renk vurulur. fırça bazen sizin elinizdedir, bazen başkalarının. renklere bazen siz karar verirsiniz, bazen de seçimleriniz. yalnızca bilge insanlar görür resimlerinin bitmemiş halini. bizler için resim, süregelen fırça darbeleridir sadece.
vakit geldiğinde, gözlerimiz kapandığında, şövalyeden iner tuvalimiz. belki biz değil ama bizi uğurlayanlar bakar resmimize arkamızdan.
umalım ki şöyle desinler, "harika bir resim, ne mutlu sana".
devamını gör...
11.
mutluluk ikiye ayrılır diye okumuştum bir yerlerde. ilki anı yaşarken hissedilen mutluluk, ikincisi geçmişte yaşanmış mutlulukları anımsarken hissedilen buruk mutluluk. ilkini yaşamayı çoğunlukla kaçırdığımız için mi hep buruk mutluluklarımız?
devamını gör...
12.
evlilikte canım cicim ayları.
bir annenin çocuğu uğruna savaşmasï. kiminin hep başkalarından beklediği ilgi.
bir annenin çocuğu uğruna savaşmasï. kiminin hep başkalarından beklediği ilgi.
devamını gör...
13.
gerçekten olması için, mutluluk sandıklarımızdan kurtulmamızın şart olduğudur.
devamını gör...
14.
her insana ve insanın da her dönemine göre değişen duygu durumudur.
devamını gör...
15.
joseph goldstein'ın the experience of ınsight adlı kitabından kısa bir alıntı:
" asya'da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır. bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. maymun, tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkamaz. avcılar geldiğinde, maymun çılgına döner ama elini açmaz.
aslında bu maymunu, tutsak eden hiç birşey yoktur. onu sadece onun kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır. ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki, bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.
bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmaktır."
" asya'da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır. bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. maymun, tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkamaz. avcılar geldiğinde, maymun çılgına döner ama elini açmaz.
aslında bu maymunu, tutsak eden hiç birşey yoktur. onu sadece onun kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır. ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki, bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.
bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmaktır."
devamını gör...
16.
herkesin farklı tanımlamalarla peşinde koşturduğu duygu durumudur. oysa, bilmez insanoğlu mutluluk kovalanabilen bir şey değildir. mutluluk "o an"dadır, hatta "o an"ın ta kendisidir. mutluluğu kovaladıkça yoruluyoruz, yoruldukça daha mutsuz oluyoruz. bir kıza sevdalanıyoruz önce, o kızın peşinde koşuyoruz. sonra bir bakmışız ki, bir aradayız. onun peşinden koşarken mutlu değil miydin? mutluydun. ama sen mutluluğu birlikte olmakta aradın. bir araya gelince, olmayacağını anladın. kızın bir hareketi, geçmişi ya da bilmem neyi rahatsız etti. belki argo hakimdi dilinde, belki açık saçık giyiniyordu ya da belki karakteri senin aradığın insanla hiç uyuşmuyordu. sen mutluluğu yanlış insanda aradın arkadaşım, ondan mutsuz oldun. (cinsiyetçi demeyin, kız yazılan yerleri erkekle değiştirin. meselenin özüne varın.)
bir de meselenin özüne varma durumu var, mutsuzluğumuzu pekiştiren. özünde ailedir, dostlardır, arkadaşlardır mutluluk. paylaşabilmektir mutluluk. oysa hepinizin ailesiyle sorunları var. anlaşılamadığınızı düşünüyorsunuz, siz henüz bir başkasını anlamayı denememişken üstelik... mutluluk biçimde değil özdedir. özüne inin meselelerin, ilişkilerin, durumların. anne baba ve kardeş, ailenin biçimidir. oysa birlikte ettiğiniz sohbet, izlediğiniz film, paylaştığınız özdür sizi orada mutlu edecek olan.
bir de meselenin özüne varma durumu var, mutsuzluğumuzu pekiştiren. özünde ailedir, dostlardır, arkadaşlardır mutluluk. paylaşabilmektir mutluluk. oysa hepinizin ailesiyle sorunları var. anlaşılamadığınızı düşünüyorsunuz, siz henüz bir başkasını anlamayı denememişken üstelik... mutluluk biçimde değil özdedir. özüne inin meselelerin, ilişkilerin, durumların. anne baba ve kardeş, ailenin biçimidir. oysa birlikte ettiğiniz sohbet, izlediğiniz film, paylaştığınız özdür sizi orada mutlu edecek olan.
devamını gör...
17.
en büyük zenginliktir. bir dostumun dediği gibi; insan bir gün mutluysa geri kalan beş gün mutsuzdur. yani, mutluluk öyle kolay sahip olunabilen bir şey değildir.
devamını gör...
18.
iki türlüdür. biri acı, elem, keder gibi durumların olmaması diğeri ise haz duygusunun var oluşudur. bana göre mutluluk ilk söylediğimdir zira ikincisi daha fazla mutlu olmama sebep olur. ben mutluyum dediğimde insanlar hep ikincisini anlıyor oysa ben her zaman birincisinden bahsediyorum.
devamını gör...
19.
benden uzak olan..biri twitterda demis ki “mutluluk 35-40 yaşında gelecekse hiç gelmesin başkan biz katar ligi değiliz.”twit
devamını gör...
20.
anneni gülerken görmektir.
devamını gör...