1.
geceye bir not bırak
ona hayatım derdim. çünkü benim için hayat oydu ama gitti. hem de iyelik eklerini de benden söküp alarak. artık karşımda sadece hayatı görebiliyorum.
'eskiden hayatımdı şimdi sadece hayat.'
işin kötü tarafı da iyelik eklerini benden alırken benim hayatımın da bir kısmını alması. hoş iyelik eklerim de onundu zaten. en fazla diyebileceğim kendi olanı benden aldı.
bu satırları şuan bu haliyle değil de onun okuyacağını bildiğinim aşk dolu, sevgi dolu sözlerle doldurabilirdim. fark ettim de giderken benden satırlarını da almış.
geceleri bir anda aklıma gelir tüm huzurum kaçar. bir anda onun hayatım değil de sadece hayat olduğu dank eder kafama. artık yanında yoktur. sabaha kadar gözünü kırpamaz kıpkırmızı gözlerle gününe başlarsın. sanırım benden uykularımı da almış.
eskiden hep gülerdim. yine gülüyorum ama gülerken bile üzüntüme ihanet ettiğimi düşünüyorum. gülüşlerim kendimden iğrenmeme sebep oluyor. sahte gülüyorum. galiba benim gülüşlerimi de almış.
dedim ya bu satırlar aşk sözcükleri ile dolabilirdi diye. aslında yarın ikinci yıl dönümümüzü kutlayacaktık. tabi ayrılmamış olsak. ama ben yarın tek başıma sahilde sigara içerek denizi izleyeceğim. galiba o benden tarihleri de almış.
bu arada ben sigarayı onun için bırakmıştım. o da beni bıraktı. düşününce ironik geliyor de mi? ya da bana öyle geliyor. galiba benden mantığımı da almış.
aslında tüm bu aldığını iddia ettiğim şeyleri ona zamanla ben verdim. verirken tereddüt ettim mi.
hayır.
yine olsa yine verir miyim.
kesin veririm.
dostlar galiba benim gururumu da almış.
dedim ya en başta hayatımdı iyilikleri benden alarak artık sadece hayat oldu diye. işte onun benden tüm bu aldıkları 'ım' eki kadar olanlar. ama o hala benim için hayat. yaşadığım sürece o benim için hayat olarak kalacak.
'eskiden hayatımdı şimdi sadece hayat.'
işin kötü tarafı da iyelik eklerini benden alırken benim hayatımın da bir kısmını alması. hoş iyelik eklerim de onundu zaten. en fazla diyebileceğim kendi olanı benden aldı.
bu satırları şuan bu haliyle değil de onun okuyacağını bildiğinim aşk dolu, sevgi dolu sözlerle doldurabilirdim. fark ettim de giderken benden satırlarını da almış.
geceleri bir anda aklıma gelir tüm huzurum kaçar. bir anda onun hayatım değil de sadece hayat olduğu dank eder kafama. artık yanında yoktur. sabaha kadar gözünü kırpamaz kıpkırmızı gözlerle gününe başlarsın. sanırım benden uykularımı da almış.
eskiden hep gülerdim. yine gülüyorum ama gülerken bile üzüntüme ihanet ettiğimi düşünüyorum. gülüşlerim kendimden iğrenmeme sebep oluyor. sahte gülüyorum. galiba benim gülüşlerimi de almış.
dedim ya bu satırlar aşk sözcükleri ile dolabilirdi diye. aslında yarın ikinci yıl dönümümüzü kutlayacaktık. tabi ayrılmamış olsak. ama ben yarın tek başıma sahilde sigara içerek denizi izleyeceğim. galiba o benden tarihleri de almış.
bu arada ben sigarayı onun için bırakmıştım. o da beni bıraktı. düşününce ironik geliyor de mi? ya da bana öyle geliyor. galiba benden mantığımı da almış.
aslında tüm bu aldığını iddia ettiğim şeyleri ona zamanla ben verdim. verirken tereddüt ettim mi.
hayır.
yine olsa yine verir miyim.
kesin veririm.
dostlar galiba benim gururumu da almış.
dedim ya en başta hayatımdı iyilikleri benden alarak artık sadece hayat oldu diye. işte onun benden tüm bu aldıkları 'ım' eki kadar olanlar. ama o hala benim için hayat. yaşadığım sürece o benim için hayat olarak kalacak.
devamını gör...