pennywise gamgee yazar profili

pennywise gamgee kapak fotoğrafı
pennywise gamgee profil fotoğrafı
rozet
karma: 928 tanım: 17 başlık: 23 takipçi: 50

son tanımları


yazarların son zamanlarda en çok dinlediği şarkı

venus in furs
devamını gör...

sitokin fırtınası

yüksek oranda sitokinin salınımıyla meydana gelen istenmeyen duruma verilen fantastik isimdir.

şimdi adım adım ilerlemek gerekirse; sitokin salınımı bağışıklık sisteminin primer yanıtlarından bir tanesidir. saldırı altında olan hücrenin salgılayarak diğer hücrelerle iletişim kurmasını ve acil durumu yönetebilmesini sağlamaya çalışan protein temelli moleküllerdir. ters bir durumda miktarca artarlar. ciddi tehdit altında iken sayıları bazen o kadar fazla artar ki hem kendileri iş yapamaz hale gelir hem de işini yapan diğer hücrelerin fonksiyonlarını bozmaya başlarlar. buna da "sitokin fırtınası" denir ki bence çok havalı bir tabirdir.

nasıl olur bu; mesela sabah akşam bağışıklık sisteminizi güçlendireceksiniz diye vitaminlere, faydalı besinlere efendim kemik iliklerine, kelle paçalara düşerseniz bu önlemleriniz ters tepebilir, haklıyken haksız duruma düşersiniz. kontrolsüz ya da aşırı kuvvetli ilaç kullanımı da bu durumu tetikleyebilmekte aynı zamanda. o yüzden vücudunuzu güçlendirin tabii fakat şeyini de çıkarmayın.

piyasaya sürülmesi planlanan aşı ve ilaç çalışmalarında son fazda kontrol edilmesi gereken parametrelerden de bir tanesidir tabii. ilacın etkili olması beklenirken bir yandan da bu tip anormal durumlara sebep olmaması beklenir ya da aşının koruyucu olması beklenirken bağışıklık sistemini ne derecede uyardığı bu tip yolaklar kontrol edilerek izlenir.
devamını gör...

bir kış gecesi eğer bir yolcu

hakkıyla okuması sahi yürek isteyen bir italo calvino kitabı. ben bir aylık süreçte ancak bitirebildim ve müthiş zorlandım.

hani romanların ilk 10-15 sayfası okuyucuyu içine almak üzere yazılır da olaya adapte olursunuz da sonuna kadar havuz kaydırağı gibi akar gidersiniz ya işte bu kitap neredeyse 10 tane farklı romanın ilk 10-15 sayfasından oluşuyor. kitaptaki kahramanlar -ki calvino erkek okuyucu ve kadın okuyucu olarak nitelendiriyor bu kişileri- tam bir kitaba başlıyorlar, kitap 15 sayfa sonra bitiyor. devamını ararlarken başka bir kitaba başlıyorlar, o da bitiyor. derken böyle devam ediyor. hikayeler anlatılıyor ama sizi bir yere varamıyorsunuz. yani kaydıraktan kaymaya başlıyorsunuz yarı yolda durup güç bela yukarı çıkıyorsunuz. sonra bir daha bir daha. havuz yok.

aslında müthiş interaktif bir kitap deneyimi sunuyor size yazar. kitaptaki erkek ve kadın okur tam olarak sizin vereceğiniz tepkileri veriyor. fakat bir o kadar da yoruyor kitap insanı.

muhtemelen yanlış kitaptan başladım calvino'ya.
devamını gör...

şekspir müzikali

2009 senesinde haluk bilginer'in oyun atölyesi sahnesinde canlı kanlı izleme şerefine nail olduğum şekspir tarafından kaleme alınmış temel manada bir erkeğin hayatının 7 evrede anlatıldığı aşşşırı iyi müzikal.

pandeminin başlarında youtube'da denk geldim ve tabii ki tekrar izledim. bir anda yine o tiyatro salonuna gittim de canlı kanlı izliyormuşum gibi oldum. yıl benim için 2009 oldu, müthiş bir ergenim, haluk bilginer'i asla hakkını vererek izlemiyorum ama çok keyif alıyorum.
he bir de soykarılar. işte onlar efsaneydi.

"bütün dünya bir sahnedir ve kadın erkek ancak birer oyuncu,
sırası gelen girer sırası gelen çıkar
nice roller oynar ömür boyu"
devamını gör...

notre dame katedrali

1998 yılında yapılmış orjinal fransız yapımı bir insan elinden çıkmış en güzel dekor, düzenleme, koreografi, şarkı, oyunculuk, ses, ışık, seyirci efendim aklınıza gelen olması gereken her şeyin bir araya toplandığı sanat eseridir.

esmeralda rolünde helene segera, quasimodo rolünde garou, frollo rolünde daniel lavoie, phoebus rolünde ise patrick fiori oynar. fakat benim bu başrollerdense şair rolündeki bruno pelletier ve esmeralda'nın evsiz arkadaşı rolünde oynayan luck mervil favorimdir. adamlar takla atarken şarkı söylüyorlar ve asla sesleri kaymıyor. çok enteresan.

genelde belle şarkısı müzikalin önüne geçiyor olsa da diğer şarkıları da oldukça dinlenesidir. mesela bohemienne, mesela dechire, mesela tu vas me detruire ve daha başkaları.
*
devamını gör...

yazarların gününü özetleyen kelime

(bkz: hakuna matata)
devamını gör...

isaac asimov

robot ve vakıf serilerinin yanında türkçeye "karadul bulmacaları" olarak çevrilmiş olan "puzzles of the black widowers" kitabı da bir solukta okunabilecek kadar güzel olan über kişilik.
bu kitapta asimov'un fiks bir ekibi vardır, bellik periyotlarda toplanır yemek yerler ve hizmetlerini hep aynı garson* görür. her toplantıya içlerinden bir tanesi bir misafir getirir ve bu misafirle sohbet edilir. genelde bu misafirin bilmeceli bir sorunu olur ya da mevcut sorunu bilmeceye çevrilir. bütün ekip kafa patlatarak çözmeye çalışırlar ve genelde de çözen kişi hep garson olur.

asimov'un kendisi bu kitabın farklı dillere çevrilmesini mantıklı bulmamıştır çünkü yer yer aşırı kelime oyunları yaptığı için anlamsızlaşacağından endişe etmiştir. mesela hikayenin bir tanesinde sesteş olan dört tane kelimeden -right, write, rite ve wright-bahseder.


eskiden haydarpaşa tren garında kitap günleri olurdu haziran ayında. orada böyle kıyıda köşede kalmış şahane kitaplar bulurdunuz. hey gidi.
devamını gör...

regina phalange

fransızcada "rejin falanjj" şeklinde telaffuz edilen phoebe buffay'in hayali karakteri.

bir benzeri için:
(bkz: princess consuela banana hammock)
devamını gör...

durduk yere insanın aklına gelen replikler

(bkz: one does not simply walk into mordor)
devamını gör...

hercule poirot

agatha christie'nin kitaplarında dedektif rolünü üstlenen karakterdir.

aslen belçikalı olmasına rağmen poirot, bıyıkları ve konuşurken kelimeleri arasına fransızca sözcükler tıkıştırmasından dolayı hep fransız zannedilir. kendisinin de iddia ettiği üzere ortamdaki her şeyi görür ve bir şekilde duyar. katilden daima bir adım öndedir. cinayetleri çözdükten sonra bütün ev ahalisini bir araya toplayıp milleti yerin dibine geçirmeye bayılır. şömine başında uyuklamayı sever. 5 çayına mutlaka süt ekler.

kendisi sherlock holmes ve kurt wallander karakterlerindense favori dedektifimdir.
devamını gör...

yazarların en ünlü etkileşimi

bir kongrede arkadasimin "kimsenin oturmasina izin verme" diye tembihleyerek emanet ettigi yan koltuguma oturmak icin izin isteyen 2012 nobel kimya odulunun sahibi brian kobilka'ya o koltugun dolu oldugunu ama bir yanindakine oturabilecegini soyledim. gercekten oyle yapti. yine ayni oturumda bir defa da esyalarina goz kulak olmami rica etti.

kongre badisi olduk resmen yahu.
devamını gör...

pink martini

china forbes ve storm large isminde iki tane muazzam solisti bulunan dünyanın en kozmopolit müzik grubudur.
ben de kendileriyle volkswagen arena'da verdikleri bir konserle tanışmışımdır.

china forbes'ten hey eugene şarkısını, storm large'dan ise pana cand nu te iubeam şarkısını dinlemeden pink martini'ye başlamak ayıp gibi bir şey olur. özellikle pana cand nu te iubeam şarkısını ayrı severim. zira konserde ekim ayındaydık ve hava oldukça soğuktu. bu şarkıyı ne zaman dinlesem aklıma o konserde dinlediğim zaman gelir ve içim ürperir. herkeste aynı etkiyi yapacağını zannederim nedense. soğuk bu şarkı. içim gibi.
devamını gör...

elvis presley

can't help falling in love ve always on my mind şarkılarıyla benim gibi kısmen duygularından izole olmayı aşırı şekilde başardığını düşünen birisini bile dağıtmayı başarmış bir kraldır.

müthüş.
devamını gör...
14.

miğfer dibi kuşatması

saruman'ın ak elini taşıyan uruk-hai ordusunun rohan halkını miğfer dibi'nde kıstırmasıdır.
kuşatma 5. günün şafağını biraz geçe rohan halkının zaferiyle son bulmuştur. geriye efsane müzikler, legolas'ın havalı merdiven inme sahnesi ve aşırı güzel savaş manzaraları kalmıştır.
fakat benim en sevdiğim sahnesi kuşatma öncesi haldir'in elf ordusuyla yardıma gelmesi ve aragorn'un hızını alamayıp haldir'i kucaklamasıdır.
devamını gör...
15.

copacabana

barry manilow'un kült şarkısıdır. niceleri sözlerini de bilir, niceleri sadece müziğiyle sağ sola sallanır durur. hiç bilmeyen çok azdır.
verdiği enerjiye rağmen anlattığı hikaye üzünçlüdür.

şarkıda da bahsettiği üzere esasen brezilya'da bir sahildir.

şöyle

düzenleme: rachel green de bu şarkıyı çok güzel söyler.
devamını gör...
16.

deliliğin dağlarında

#56514 bahsettiğim uzere betimlemesine katlanabildigim tek yazar olan h.p. lovecraft'in guzide romani.

kendisinin en basarili buldugum ve beni ciddi anlamda urkutebilmis kitaplarindan bir tanesidir.

bir diğeri de: (bkz: the shadow over ınnsmouth)
devamını gör...
17.

bram stoker's dracula

bram stoker'ın 1897'de yazmış olduğu "dracula" isimli kitaptan uyarlama olan 1992 yapımı filmdir.
oyuncu kadrosunda; anthony hopkins, keanu reeves, winona ryder, çok ufacık monica bellucci ve canımız ciğerimiz gary oldman gibi büyük taşların bulunduğu bu film benim için kült sınıfına çoktan girmiştir.

kitabını filmini izledikten sonra okumuştum. ikisinin de birbirinden farkı yok. filmdeki sahneler de tıpkı kitap gibi. yani sadece sadık kalınmış vs. olduğu için değil gerçekten kitap gibi; objelerin, kıyafetlerin, bakışların bir dili var.

imdb'si şöyle.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim