dün akşam bir yayın yaptık cenk'le, çok eğlendim. sohbet neşeli idi - ara ara tıkanmalar oldu elbette üç sene aranın pası vardı- o anı yaşarken gerçekten muhteşem bir şey yapıyormuş gibi bir hissiyat içindeydim.
sonra yayından sonra yani, kaydı dinledim. insanın kendine dışarıdan bakması gerektiğini düşünüyorum. ve biliyorum ki insan her şeyi iyi yapamaz. birçok şeyi beceremiyorum. bazı şeyleri de hiç yapamıyorum. ama istediğim şeyleri iyi yapmak konusunda iyiyim. ve bunlar zaten benim önceliğim olduğu için önemliler ve o konularda iyileşiyorum. iyi yazabilmek isterim, bunu az biraz başardığımı düşünüyorum. iyi yemek yapmayı isterim çünkü dışarıda yemek yemeyi sevmiyorum, hiç güvenilir gelmiyor. iyi yemek yapıyorum. ama tatlılarım berbat. çünkü sağlıklı beslenmek istiyorum ve bu genelde tatlı tarifleri ile uyuşmuyor. ha ben alıştım ama tatlının şekerli olması gerektiğini düşünenler için oldukça tatsızlar. bu yüzden genellikle meyve ile tatlı hazırlıyorum, doğa güzelce hazırlayıp sunmuş zaten kötü olamıyorlar. istediklerimi net bir şekilde anlatmak istiyorum bunu da başaramıyorum. beynim biraz garip çalışıyor. genelde olaya gelene dek uzunca başka şeylerden bahsediyorum ki anlatı kuramcıları buna
zamanı yavaşlatmak,
anlatısal zaman geciktirici, bazen zamanı karıştırmak
analeks,
proleks gibi teknik isimler vermişler ama bu benim için eskiden de böyleydi. şimdi afili
* isimlerini bildiğim için teknik olsun diye bunu yapıyorum diye uydurmayacağım ama
anlatıcı hissini seviyorum ve
kahraman anlatıcının
bilinç akışını vermeyi seviyorum. içerikte
özlülük konusunda çam devirsem de
üslupta iyi hissediyorum.
ve bu tanımı asıl yazma nedenime gelince ise kelimeleri pürüzsüz bir şekilde telaffuz etmek isterim ki edebiliyorum da ancak bu kontrollü bir şekilde konuştuğumda oluyor. dün yaptığımız gibi bir sohbette
koy g*tüne rahvan gitsin bir tarzda goy goy yaparken cırtlak, biraz
lilly *gibi okeeeey diye ağzını deviren, kahkahaları sık sık konuşmasını yutan bir insanmışım. canım
@miko'nun açtığı, beni çok da mutlu eden
robnaja'nın kahkahası başlığına neden olan da sanırım konuşamıyor ama iyi gülüyor'u kibar bir şekilde dillendirmeleri olabilir. sözlük tanıtımı için yaptığımız çakma röportaj sonucunda açılan bu başlık biraz canımı sıkmış ki -o zamanlar sözlükte bana yoldaşlık
* eden caaaanım arkadaşlarım görmeyeyim diye çokça çaba sarf etmişlerdi- biraz o yüzden biraz da kişisel yıkımlarından sebep radyoyu da bırakmıştım.
şimdi yine benzer bir karar alıyorum. b*k gibiyim bu işte ama kişisel tarihimde iyi olmak istediğim konulardan biri de iyi bir sunucu olmak. bu arada öğretmenliğim sebebiyle zorunlu olarak ilçe sunumlarında yılda birkaç kez ve birkaç bin kişinin önünde sunuculuk yapıyorum ama o ayrı. onda sadece okuyorsun ve bu işi ciddiyetle yapıyorsun. ki yapabiliyorum. ama dün yaptığım başka bir kulvar. bu yüzden bir süre bunun üzerine çalışacağım. sonrasında tekrar bir değerlendirme için bu başlık ve bu yazı sayfamda kalsın. bu söylemler sadece bana hatırlatıcı. hâlâ okuyan birileri varsa ve de dünkü yayını dinlemiş olanlar da varsa belki değerlendirmeye o zaman - o zaman ne zaman bilmiyorum, artık konuşabiliyorum diye düşündüğüm vakit geldiğinde- siz de eşlikçi olabilirsiniz.
devamını gör...