scarlet b - tüm tanımları (2. sayfa)

yok mu şöyle karanlıklar prensi, sevdiği kadın için fedai olup, dünyanın geri kalanını umursamayan prens. hah işte onların karşısında fedailerin şansı yoktur efenim..

erkeğin makyajı sakalı değil kasıdır diyebiliriz diye düşünüyorum…

yüzümün yarısını koyunca geçiyor

iltifat yoluyla bile taciz edilebileceğinden korkarak yaşan birine denk gelirseniz, o kişinin mutluluğu değil anksiyete krizlerine konu olursunuz. ki bunu yaşayan o kadar çok insan var ki. ‘güzelsin’ kelimeyi bırak mutlu etmeyi, tiksinti uyandırıyordur artık onda. herkese denmemelidir. illa bir iltifat edilecekse de güzellikten değil, başka bir konudan edilmelidir. zira biz bu ülkede güzel olmaktan korkuyoruz. dikkat çekmekten de korkuyoruz. her an taciz edilir miyim korkusuyla yürüdüğümüz yollarda alelacele eve varmaya çalışmaktan yorulduk artık. ve biri güzel olduğumuzu söylediğinde aklımıza gelecek ilk şey maalesef ki bunun günümüzü iyileştirmesi olmuyor. ne niyetle söylediğine takılıyoruz. çok üzgünüm. gerçekten çok üzgünüm durum bu hale geldiği için.

dinlenmek için uyuyup, dayak yemiş gibi uyanmaktır. bazen 12 saat bile uyusanız dinlenememek, sürekli uyku halinde gezmektir. yani insanın kafası yerinde olmuyor bir kere odaklanamıyorsunuz hiçbir şeye. allah kurtarsın…

para harcamamak için dışarıya çıkmamak bence en belirgin belirtilerden biridir

günü bir öğünle geçirdiğini fark edip aniden acıkarak yapılan eylem. yemek yemeyi unutmak diye bir şey var, insanın tüm dengesini bozuyor. can boğazdan gelir diye boşuna dememişler gerçekten..

asla olumlu cevap alamayacaklarından dolayı gayet emin oluyorum

gece tırnak kesilmez derler, bana en saçma gelenlerden biridir kendisi.

ben çok düşündüm düşenler ve düşürenler yapardım. ayağa kalkabildiğimiz yok pek. teşekkürler..

bir süre bunun için çabalar da insan belki. ama kendine olan saygısını yitirmeden yapmalı bunu ya. karşısındakini kazanmak uğruna kendisinden vazgeçmesin. çünkü ortada artık sevgi kalmadığında, ki karşı taraf sevemediğinde sizin sevginizi de yıkacaktır, sizi siz yapan şeyin bu sevgi olduğunu düşünmeyin boşluğa bakıp.

ulaşılmaz erkek yokmuş bu arada, gözüne batmadığımız erkek varmış…

nefes almak şimdilik

saygı görmek için oluşan bir komplekstir bana göre. ama bunun onları saygı duyulur kılmadığı gibi daha da rezil ettiğini düşünüyorum. çünkü baskı yaptığınız insanlar bir noktadan sonra sizin içten içe sorunlu olduğunuzu anlıyorlar. onların saygısını kazandığınızı düşündüğünüz yerde aslında kaybettiğiniz çok şey oluyor. yani böyle davranan varsa, bilsin istedim… yapmayın :)

mutsuzluğu çekersiniz. sağlığınızdan olursunuz, kısa sürede her şey çekilmez bir hal alır. kısaca düşünmeyin anda kalın, akışta kalın…

uzunca bir süre insan görmeme isteğinin artarak devam etmesi mesela

her birey önce acı bir şekilde öğrenir bunu ve dünyasının gerçekliğinin sarsılmasına sebep olur. ruhsal bir çöküntü yaşarsınız önce sonra insanların karakterleri tanıdıkça sahteleşmeye başlar gözünüzde. dediğinin arkasında durmayanlar, sözcükleriyle davranışları uymayanlar ve sizinle aynı masada oturup gözünüze baka baka sizi harcamaya çalışanlar… daha ne diyebiliriz ki? bu algı oturduğu zaman deden mezardan çıksa güvenemezsin. paranoyaklıksa, evet paranoyaklık abicim ben gözümü zor açtım daha da kapatamam dedirtiyor bu durum maalesef..

kendiyle barışık olabilen kadının yanında ikisi de solsa sıfır kalır. bir kadın ne kadar güzel olursa olsun, zekasıyla da herkesi kendine hayran bıraksın fakat bu kadın kendini sevemiyorsa, dünyanın ilgisini de görse ona yetmeyecektir. bana göre asıl güç kendimizi kabullenme erdemine erişebilmektir. yoksa zeka ve dış görünüşle kıyaslanmanın sonu yoktur. nasıl ki kazandığımız para ne kadar fazla olursa giderimiz de aynı orantıda artar, bu iki özelliğin de sonu yoktur. çünkü kendini sevmiyorsan her zaman sevilen insanlara özenirsin. kısacası, zeka ve güzellik yarışından önce kendinizi önemseyin canım hemcinslerim. size sizden başkası doktor olamaz…

bir de kendinize duyduğunuz saygı kadar değer görüyorsunuz bu dünyada. en başında bunu başarmalıyız. başkalarına değil, kendimize.

koruduğunu sanarken aslında kısıtlaması, sevgisini göstermeyi unutup, hayatı öğreteceğine her şeye onu geciktirmesi, kendini savunmayı öğretmeyip, özgüvenini parçalayarak başına gelen kötü olaylarda suçu onda bulması ve en önemlisi de sorumluluk verip başarması için yetki vermemesi. işte bir insanın hayatını bu kadar basit bir şekilde yok edebilirsiniz. ve hepsini de kan bağınızın size verdiği yetkiye dayanarak özgürce yapabilirsiniz. biyolojik devamlılığınız olduğu için çocuğunuzun hiçbir bireysel davranışı olmamasına özen gösterirseniz de kusursuz bir cinayet olur,tebrikler.

intikam almak şöyle dursun, sanki cebinizde sizi rahatsız eden bir taş parçası varmış ve tutup atmışsınız gibi olur. yani artık onu rahatsız edecek mesafeye bile gelemezsiniz onunla…kalp kırılmıştır ve siz bu gezegenden silinirsiniz onun gözünde. tabii durumun telafisi yoksa.