adil rekabete dayanan serbest piyasa ekonomisine hiçbir zaman doğru düzgün geçemeyişimiz. zaman içerisinde adil rekabete dayanan bir serbest piyasamız olsaydı firmalar yeni fikirlerle ortaya çıkar, başarılı olanlar kazanır, diğerleri elenir ve başarılı olanlar sürekli yüksek performans göstermek zorunda kalırdı. güçlü bir serbest piyasa varsa, devletle piyasa arasındaki mesafe açılır. siyasetle iş dünyasını iç içe geçirdiğinde ise piyasada kazanan hükümete yakın olanlar oluyor. yani başarının anahtarı çok çalışmak, yeni fikirler üretmek, doğru kararlar almak değil, hükümete yakın olmak. böyle bir sistemde kayırmacılığın önüne geçemezsiniz. çünkü sistem kayırmacılığı zaman zaman ödüllendirebiliyor. bu ortamda vatandaşlar büyükleri taklit edebilirler. onlar da daha çok kaynağa ulaşmak için çevre yapabilir, kayırmacılığa başvurabilir, yasal açıkları bulup onlardan faydalanmaya çalışabilir.
şimdi bu yazıyı okuyanlar eskiden böyle değildi karşı argümanıyla gelebilir. türkiye'nin son 60-70 yılında nüfus çok hızlı bir biçimde arttı. artan nüfus ve sosyal medya nedeniyle ahlaksız olarak adlandırdığınız davranışların görülme sıklığı ve görünürlüğü fazlasıyla arttı.
bu sisteme karşıysanız, hangi durumda olursanız olur, ahlaklı olan seçeneği tercih etmeniz gerekir. eğer kritik durumlarda "ahlaklı" olan seçeneği seçmiyorsanız, sizin de şikayet ettiğiniz insanlardan pek bir farkınız yok demektir.
devamını gör...