scaremongering yazar profili

scaremongering kapak fotoğrafı
scaremongering profil fotoğrafı
rozet
karma: 50871 tanım: 5847 başlık: 325 apolet: 5 takipçi: 179
scaremongering ama kekliğim sisikuş da diyebilir :d ve ayrıca: We are what we pretend to be, so we must be careful about what we pretend to be.

son tanımları | başucu eserleri


sonbahar bitmeden yapılacaklar listesi

1- bir korku kitabı veya gotik kitap okuyun.
2- bir romance okuyun.
3- bol bol klasik müzik dinleyin.

benim listem böyle.
devamını gör...

dostlarımızla geleceğiz

#3750740
rica ederiz, ihtiyacınız vardı.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çizimleri

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu günün karalaması bu oldu aldjkwldo.
devamını gör...

geri dön günışığım

bir michael greenberg kitabıdır. totemimin de 25. kitabı.

bu kitap aslında bipolar bozukluk tanısı alan bir kızın tanı alma sürecini ve akabinde yaşadıklarını anlatıyor. aslında olayları kızın babası anlatıyor. dolayısıyla her şeyi babasının bakış açısından dinliyoruz.

her şeyden önce şunu söylemek isterim ki, bu kitabı okumak bana asla iyi gelmedi, bilakis kendimi bok gibi hissettirdi. hiç de hazır değilmişim etrafımdakilerin neler hissettiği ile empati kurmaya ve istemiyormuşum da. başım çatlıyor gerçekten.

her şeyden sonra, 12 senelik bipolar bozukluk maceramda hâlâ bu tanıyı kabul etmemek gibi eğilimlerim yerinde duruyor. biraz toparladığım gibi ilaçları bırakıyorum. yazları zaten hiç kullanmıyorum, sonra sonbahar beni toparlamaya çalışmakla geçiyor. bu yüzden kendi yaşadığım şeylere benzer şeylerle karşılaşmak da beni hiç mutlu etmedi.

tabii ki az çok anlayabiliyorum bu arada, bu tür psikiyatrik meseleler insanların yakınları için de zorlayıcı oluyor elbette. orada hem sevdikleri kişiler için endişelenmek, korkmak hem de durumu nasıl yöneteceklerini bilemeyip bocalamak gibi bir durum var ve bu çok normal. ama kitap boyunca anlatıcı karakter yani bipolar kızın babası her şeyi bana kalırsa herkesten çok dramatize etti ve hiç sevmiyorum bu durumu. sally'nin psikozlu manisini okuyup durduk ve depresyonlarını hiç göremedik, buna da zerrece anlam veremedim. bu drama queen babayı da hiç sevmedim.

eğer kitabı sally'nin üvey annesi pat yazmış olsaydı eminim çok daha derinlikli, hem pat'i anladığımız hem sally'i anlamaya çalıştığımız bir kitap okumuş olurduk. kitap boyunca koca adamın kızım hastaymış diye işi gücü bırakması mı dersin, sinir krizleri geçirip karısını tartaklaması mı dersin mıy mıy mıy mıylanıp durmasını okuduk. annesiyle yaşadığı zottirik drama, yine psikiyatrik sorunları olan abisiyle yaşa(ma)dığı ama dramatik bi şekilde zorla götünden uydurduğu abi kardeş problemleri mi dersiniz? ya adama tutmuşlar bi daire, orada yaşıyor. haftada bir abisiyle buluşup market alış verişi yapmak dışında bi bokla doğru dürüst ilgilendiği yok zaten? ne şimdi bu abi draması?

kitap boyunca yineleyip durduğu "deli, delirmek, psikoz, delirmek, deli ve kızının delirmesi, kızının değişmesi, gitmesi, belki hiç eskisi gibi olmaması ve de defaatle delirmesi" gibi ifadeler beni çok rahatsız etti. tamam abicim anladık, kızın delirmiş gkfjldnjkgd. ya bir insanda hiç mi dirayet olmaz? hiç mi adaptasyon becerisi ve esneklik olmaz. kendisi deli deyip durduğu kızdan daha deli aminyum.

bu arada sally'nin de delirdiği falan yoktu arkadaşlar. şiddetli psikotik mani atağı geçirdi kız. o durumda da zaten insanların duygularını anlama becerisine sahip, dış dünyada olan bitenin farkında idi. sally bir gerçeklikten kopuş yaşamadı hiçbir zaman, gerçeği başka türlü algıladı bi süre sadece. ki aslında tüm insanlar da gerçekliği başka başka deneyimler zaten. sally'ninki biraz norm dışına kayan bi şeydi o kadar. üstelik orada arkadaş edindi, insanlarla tanıştı. çıkmak isteği ve arzusu vardı ve buna rağmen uyum sağlama becerisi de vardı. kız psikotik atak geçirirken dellenip de oda arkadaşını dövmedi mesela. babası olacak enayi "git çalış da eve ekmek getir, sığıntı gibi başkalarının evinde yaşıyoz, artık kendi evimize gidelim, biraz hayata dön" dedi diye karısını dövdü. al şimdi, kim deli?

kadın haklı.
drama meraklısı kezo böyle olunur işte. bunlar böyle abicim. başkalarının hastalığından bile kendine pay çıkarıp mağdur olmanın ve mızmızlanıp spot ışıklarını üstüne çevirmenin bir yolunu buluyorlar. allah kimseye kişilik bozukluğu vermesin, amin. böyle kişilik bozukluğundan muzdarip dallama bir kezo olacağıma katatonik şizofren olmayı tercih ederim. yemin ediyorum size.

hele bir terapi seansı var, kafayı yedim kafayı. kızının terapistine göz dikti ya. gitmişler orda "terapist benle ilgilenmiyor" diye bozuluyor. abicim kadının işi senle mi uğraşmak? kızının doktoru o. senin de terapiye ihtiyacın varsa diktir git kendine bul bi psikolog, o da senle ilgilensin. böyle bir durumda bile böyle bir rekabet gerçekten algımı ve sinirlerimi zorladı. bir de bunu "onu iyileştirirse ben de iyileşeceğim" bilmemne diye vicdan mastürbasyonuna çanak tutan bi yerden rasyonalize etmeye çalışıyor, kafayı yersin.

neyse.
benim için son derece asap bozucu bir okuma deneyimi oldu.
merak ederseniz bakabilirsiniz.
devamını gör...

mirasın tümünün çocuğa kalması saçmalığı

ya siz yine kafayı mı yediniz?
miras birileri ölünce kalmıyor mu zaten? napsın ana baba, mezara mı götürsün?
ayrıca anneye de kalıyor benim babamın mirası anamla bana ortak kaldı?
eniştesine mi kalsın, kime kalsın? nr istiyonuz tam?

şeri kanuna uygun olan her şeye de karşı çıkıcam canım kardeşim. atam da atam, laiklik de laiklik. bak millet gazzeye erzak götürüyo, burda boş yapacağınıza gidin din kardeşlerinize yardım edin.
devamını gör...

normal sözlük moderasyonu

bakalım yine ne gibi bi saçma eylemde bulunmuşlar sıjfkeof.

edit: okuma - anlama sorunuymuş yine sanırım .s .s
devamını gör...

üstteki yazara bir şey söyle

kumar dostunuz değildir...*
devamını gör...

gülü seven dikenine katlanır

çok yanlış anlaşılan bir söz öbeği.
gülü seven dikenine katlanır, sevdiklerimizi kusur ve eksikleriyle kabul ettiğimizi, etmemiz gerektiğini ifade etmektedir.
seni seviyorum diye gel de ağzımın orta yerine sıç manasına geliyor değildir.
devamını gör...

dışarıya çıkınca içinden çok güzel kadınlar varmış demek

gerçekten var böyle bir şey.
canım bacılarım çiçek gibiler. ne yazık ki aynı şeyi erkekler için söyleyemiyorum...
keşke lezbiyen olsaydım...
devamını gör...

nick vermeden bir yazara seslen

yine seslenecek kimsem yok...
çok üzgünüm buna. o yüzden herkese sesleneyim bari...
devamını gör...

insan olun biraz (yazar)

güncel olarak tüm odağı galatasaraymış.
böyle duyumlar aldım.
devamını gör...

şarkı sözleriyle dalga geçme başlığı

ben yalnızca şarkı sözlerini yazarak dahil olmak isterim:

biladerim için tabi semtim rich (rich)
pes edersem piçim hani piç piç piç (piç)
hem sert hem funny sen dert ben money
beş vermem hadi s******r git (git)
lirikaliteymiş yemişim ulan (hah)
aşık fero değil feronigga lan (lan)
anlamaz inceyi dilimi falan
boynumda yılan nigga badiye devam (bas)
lamborghini gucci my man keişan (bro)
kim o'da o ronaldinho ben neymar (gol)
yarım gibi çıkıyorum sendeyim ha! (trap house)
henny-henny-hennessy kafam leyla (kıyak)
biladere demem hiç: "gelmeyim ya." (ya)


dıhwkfşwkjdlwpdıjw
devamını gör...

aniden gelen ayrılalım krizi

ya gpjwkfpeof.
hayatım boyunca içinde debelendiğim kriz. eskiden kaygılı-kaçıngandım, şimdi iyice kaçıngan oldum. o yüzden de sevgili yapmadığım için ayrılalım krizi de yaşayamıyorum. ama bu tarz yanıtlar alıyordum ben de bi noktada --->#3749649

şimdi ex eniştenizle sevgili değiliz zaten güncel olarak. ama ona da "artık görüşmeyelim" krizim tutuyor, o da bana keko bir rap parçası veya zottirik bi reels atarak savuşturuyor, saçmalama allaşkına scare ya demeye bile tenezzül etmiyor. iyice delirip basıyorum engeli. onun da bi etkisi kalmadı lwhfkoeg bi süre sonra "çukulatam naber?" diye arıyor. haklı da. bokunu çıkardık bu işin wojfkeo.

bence insan ilişkisi dediğin böyle olmalı zaten. biraz karşındakine adapte olmayı bilmelisin. ben insanlara her "diktir git" dediğimde bi drama yaşayacak olsak o hoooo burnumuz boktan çıkmaz. her delirip carladığımda ciddiye alınsam? korkunç bir hayat, düşüncesi bile tüylerimi diken diken yaptı.
devamını gör...

bulunduramadım (yazar)

#3749547
hocam ben kimseye kırgın değilim zira tospikçilik benim için hayvanseverlikle ilgili değil uzmanlaşmaya gayret ettiğim işim. dolayısıyla paranoyakla aynı durumda olduğumuzu zaten düşünmüyorum.

ama deniz kaplumbağası ile ilgili uzman olan veya uzmanlaşmakta olan birileri sözlüğe gelse üzüntü duymam, bilakis mutlu olurum. gelsinler diye yalvarıyorum zaten.

işimi çok seviyom. müthiş bişi. tospikler de müthiş hayvanlar. bu konuda böyle hisseden insanlara aç değilim çünkü etrafımdalar kajfkke. tez danışmanıma yalvardım bu yaz en son, gelmedi. tez danışmanım çok zeki adam buradaki iq ortalamasını yükseltirdi. o gelmedi diye çok üzgünüm mesela...
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çizimleri

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
her yazdığımızı da okumayın.
günlük - skeçbuk bu. şimdi tarotta ölümle, aşk hayatımı ve tüm dramatik romance bitişlerimi zihnimde toparladığım bir iç döküş başlıyor. hazır mıyız? değilim ben osucjwoof.

ama artık gerekliydi.
bakalım.

edit:
dün ayımı çizdim. onu okuyabilir herkes sojdjd
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

çizim tuhaf bişi ya. ara verdikten sonra geri dönmek bi tık zor. elimizi açmaya çalışıyoz işte... yine kurukafa falan beklediğimden iyi ya, vaziyet çok korkunç değil.
devamını gör...

kiracı (kitap)

bu yazarı bana insan olun biraz önermiş olabilir. çok net hatırlayamamakla birlikte böyle düşünüyorum.

bir javier cercas kitabı ve totemimin 24. kitabı. şaka maka derken 24 kitap okudum başladığımdan beri, süper bir etkisi oldu totemin. eylül ayında okuduğum kitap sayısı 10!!! başka insanlar için küçük benim için büyük bir başarı aojdjskf. ayda en fazla 5 kitap okuyabiliyordum ben. neyse.

bu kitabı arka kapak yazısı nedeniyle insanı gerim gerim gerecek bi sapıklık öyküsü gibi algılamıştım. birilerine tebelleş olmuş röntgenci birileri falan var sanmıştım. hiç öyle değilmiş.

mario denen bir çapsızın mızmızlanmalarını okuyoruz kitabın büyük kısmında. işinde de yaşamında da "başarılı" diyemeyeceğimiz sığ bir adam bence mario. iç görüsü de çok sınırlı olduğu için onu bunu suçlaya suçlaya ve zottirik paranoyalar içinde savrula savrula yaşıyor hayatını. bu herif bana ex eniştelerinizden birini feci şekilde hatırlattı allah affetsin. o da biraz sığ ve kompleksli bi hıyardı. sevgiyle anıyorum kendisini. her neyse.

kitabın sonu ters köşe. spoiler olmasın diye detaylarına çok fazla girmiyorum. bu çapsız mario'nun zırvalarını okumak beni çok sıksa da son 10 sayfa oldukça tatmin edici idi. yazarın karakterle birlikte bizim de aklımızla oynaması harika gerçekten lxhskfk başarılı bir şekilde yapmış bunu.

o yüzden benim için ne çok sevdiğim bir kitap oldu ne de hiç sevmediğim. okunur.
devamını gör...

northanger manastırı

inanılmaz şaşkınım başlık açılmadığı için.
nası ya? gül gibi kitabı kimse sevip de iki kelam etmek istemedi mi?

neyse totemimin 23. kitabıdır. aynı zamanda bir jane austen romanıdır.

ben daha önce akıl ve tutku ve aşk ve gurur veyahut gurur ve önyargı'yı (iki türlü baskısı da var kimisi aşk ve gurur diye çevirmiş ismini kimi gurur ve önyargı diye) okumuştum. daha önce dediğim en az 10 sene önce kjghnfd. neyse. aslında sevmiştim de ama bir daha elim gitmedi jane austen'e. bu kitabın da varlığını bile unutmuşum, evde buldum. biri hediye etmiş bile olabilir çünkü içine "ayşe'nin kitaplığı" diye damga basmışlar. :d neyse.

kitaba bayıldım. okumak 17 günümü almış gibi görünse de (bi noktada kitaptan koptum ve başka kitaplar okudum çünkü yarım bırakıp) yarısından fazlasını dün okudum. elimden bırakamadım.

öteki kitaplarında da olduğu gibi bir küçük evlilik meselesi söz konusu :d. ve elbette ki sosyoekonomik farklılıklar aşkın karşında deccal deccal dikilmekte. ama esas vurucu nokta* ana karakterimiz cathrine'in iki köylü kurnazı had hudut bilmez kezo kardeşle cebelleşmesi oldu. abi kardeş zengin birilerine yamansak da köşeyi dönsek diye çevirmedikleri fırıldak yok, allah kahretsin sizi.

cathrine'i de kendime benzettim biraz zaten. benim çok daha iyi niyetli ve mülayim bir versiyonum. aramızdaki fark şu: ben yukarda tarif ettiğim kezoların gözünü çıkarmak istiyorum bu kızımız ise suskunluğum asaletimdendir diyip işine gücüne bakıyor ki bence bu çok daha iyi bir seçenek olurdu. aynı zamanda merakı, neşesi, fittiri fittiri gezme merakı ve saftirikliği bana aura (yazar) bacımın yayınlarının da etkisiyle bu kız kesin yay burcu diye düşündürdü. ben cin fikirli gibi duruyorum ama ben de saftiriğim. başta anlamıyorum dönen fırıldakları, ondan zaten sinirliyim kezolara. onlar da beni kandırıp kandırıp üzüyorlar.

neyse, kitapta sevdiğim bir diğer şey de jane austen'in olaylarla ilgili kendi fikirlerini çok az az da olsa aralara sokuşturup okurla konuşması. ben böyle "3. duvarı yıkan" (öyle mi deniyodu sinemada ona ya fkjnskjgd. bilmiyom emin de olamadım ama bi takım duvarları yıkan) hamleleri çok seviyorum.

siz de oturun biraz kitap okuyun.
romance ihtiyaçlarınız varsa zattirik zottirik dramalar kovalayıp kezoluk edeceğinize sanata sığının ve katarsisinizi sanat ve edebiyat eserleri üzerinden yaşayın. bizim de kafamızı dikmeyin, kadın ve erkek kezolar, iki cinsiyet grubuna da söylüyorum bunları.

öpüyorum herkesleri.
devamını gör...

aura (yazar)

#3746651
kalmayabilir, bedensel aktivite iyi gelir depresyona flwjkfke. dopamin mopamin seratonin ne varsa salgılatır, uygulanabilir :d
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

her şeyden önce gül cemalimi görmeye dayanamayan gizli hayranım ya da haterım moderatör her kim ise eskaza yine tanımımı silmesin diye şunu bırakmak isterim*:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
son fotoğraf 2 gün önce diyor...

sonralıkla yogada huzur bulmaya devam ettiğimi belirtmek isterim:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

son olarak çocuğumu da paylaşcam:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

mutluyum baya bu gün.
öbüyom herkesi.

bu da bonus:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ben de kedi sayılırım çünkü.
devamını gör...

aura (yazar)

#3746635
bacım ruh sağlığın bozuk olmadığı için sanırım, sen mantıksal bi yerden düşünmüşsün ama tüm deliler bilir ki, garip bir şekilde, dolunaylar ve mevsim geçişleri bizler için çok kritik. şaka değil :d.

mental rahatsızlıklar, özellikle kronik olanlar, özellikle depresyon genellikle sonbahar - kış aylarında bi harlanır. ay* konusunda da ciddiyim. delilere "lunatic" denmesinin bir nedeni var aıjdow.

bipolar bozukluk için ilkbahar da mani tetikleyici olabiliyor aynı zamanda mesela.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim