scaremongering yazar profili

scaremongering kapak fotoğrafı
scaremongering profil fotoğrafı
rozet
karma: 41879 tanım: 4646 başlık: 235 apolet: 5 takipçi: 170
scaremongering ama kekliğim sisikuş da diyebilir :d ve ayrıca: We are what we pretend to be, so we must be careful about what we pretend to be.

son tanımları | başucu eserleri


günaydın sözlük

günaydın sözlük
uyandım.
kahvemi içtim.

dün yürürken ayaklarım mahvolmuş mahv. inanılmaz gerçekten. hayatta en rahat ayakkabım oydu. bence ben evde çok oturunca ayaklarım ayakkabı giymeyi unutuyor, başka açıklama bulamıyorum buna.

yeminimi bozup 97. kez oblomov'a başlıyorum. bu kez bitireceğime inancım çok yüksek.

herkesi öpüyorum.
1 de çiçek fotoğrafı paylaşıyorum, pictorem'den özendim:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gıcık olunan sözlük yazarı

yani gıcık olmadığım 5 kişi falan var galiba. o yüzden herkes şeklinde yanıt vermek istediğim anket başlıktır.
devamını gör...

içmedeyiz normal sözlük

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

anın fotoğrafı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu gün ufak tatil beldelerinden fırlamış bir hippi gibiyim.
karahan kitabevi'ne uğradım, adana'da en sevdiğim mekân. mahşerin dört atlısı'nı aldım. çok yükseğim nedense bu kitap için.

belek'e aslında hacettepeli genç dimağların arazi eğitimi için gitmiştim. eğitmen değildim. ama sızdım organizasyona, beni de eğitin, nolur gelim dedim. kıyamadılar gel hadi dediler. lütfen kıyamayın zaten, 6 sene içimden geçtiniz çünkü :d.

neyse, kaynaştım genç dimağlarla. adanalıymış bi tanesi. şimdi onla buluşucaz. umarım sözlüğe ve anarşizme yeni bi nefer kazandırırım, zehirlicem allahın izniyle çıtır hacettepeliyi...

2de buluşalım dedi, 14.02de uyandın mı abla diye mesaj atmış :d. ben de kitapçı gezmek istiyordum zaten, çok iyi oldu geciktiği.

burda arkadaş da var zaten, yalnız değilim:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ama sıcaktan yılmış garibim, serin yerlere paspas gibi serilmiş. gidip taciz etmedim o yüzden sevme kisvesi altında. konuştum biraz sadece. bezgin bezgin gözüme baktı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu da gül cemalim.
devamını gör...

ağaçkakan (kitap)

bir tom robbins kitbıdır.
amerikan edebiyatı nası sevmezsiniz anlamıyorum sizi gerçekten ya. ben ne zaman kendimi tükenmiş, üzgün, kaygılı, kaybolmuş, berbat hissetsem ya kurt vonnegut ya da tom robbins okumak istiyorum.

tom robbins için "edebiyatın oyuncu haylaz çocuğu" diyorlar. bazen bana fazla cıvık geliyor, bu kadar haylazlığı ve oyunu kaldıramadığım anlar oluyor. o yüzden tom robbins okumak benim için her zaman büyük keyif olsa da, okumaya başlamak her zaman kolay değil.

ağaçkakan'dan 2 tane varmış evimde. muhtelif zamanlarda "okunur yaa" diyerek almışım iki kez muhtemelen. birini itelerim eşime dostuma.

hayatın kendi içinde bir ritmi ve matematiği var, hep söylüyorum bunu. bunu görmezden gelerek yaşamaya kalkarsanız, bedelini ödersiniz, bunu da söylüyorum. ama yazara katıldığım çok önemli bir nokta var: hayatın kendi sihri de var. ben yaratıcı bir insan olduğuma inanıyorum, yaşamın sihriyle karılaşmak ve sihir üretmek yaratıcılıkla çok ilgili diye düşünüyorum.

ancak herkes ne yazık ki böyle değil, etrafımız kabız sığırlarla dolu...
bazen koruyamıyorum kendimi üstüme ezberlenmiş rasyonalite ve eleştiri kusulunca, bir "hayat böyle yaşanır" perspektifinin ezici çoğunluğu ile uğraşmak çok zor çünkü. tom robbins bu tür bir deliliğe "lüzumsuz delilik" diyor. lüzumsuz deliler, asla deli oldukları dile getirilmeden yaşayıp gitme ayrıcalığına da sahipler.

birey oluştan kaynaklanan ve yaşamın matematiği ve şahsi etikle uyumlu her davranışımız "lüzumlu delilik" tom robbins'e göre. en yargılanan ve en sevilmeyen yanlarımız yani, ay'ın bize yansıttıkları. şöyle diyor:

lüzumsuz delilikler insanın başını kendisiyle belaya sokar. lüzumlu delilikler insanın başını başkalarıyla belaya sokar. insanın başının başkalarıyla belaya girmesi her zaman daha iyidir.


ve nihayet kendimden ve yazardan bahsetmeye ara verip, kitaptan bahsetmeye geçiyorum


aşk, uğruna uç noktalara gitmeye istekli olanlara aittir. hoşça kalın.


bir prensesin ekolojik kaygıları ve yalnızlığı ile başlıyor kitap. cinsel özgürlüğü keşfetmiş, hoppa ve kafası karışık bir ergen prenses: leigh - cheri. bir ekoloji konferansı için hawaii'ye gitmesi ile hem kitap hem de prensesin yaşamı renkleniyor, çünkü hawaii ona yepyeni bir ekolojik perspektif sunmuyor ama aşkı getiriyor.

düzen yıkıcı, kural delici, çılgın bir bombacı: bernard, nam-ı diğer ağaçkakan yani.

hayatımda kendimi tam olarak leigh- cheri gibi hissettiğim bir aşk öyküm oldu. ex enişteniz de herhalde benim bernard'ımdı. aşkımın yakıcı ve hararetli olduğu zamanlarda okumuş olsam kurduğum bu özdeşlik mahvederdi beni. şimdi galiba, artık benim bernard'a dönüştüğüm bambaşka bir hikaye yaşanıyor. ve nostalji çağrıştıran bir gülümseme ile okuyorum doğal olarak kitabı.

adada geçirilen aşk ve seks dolu günlerin elbette ki bir sonu var. bernard her ne kadar prensesle birlikte olabilmek için "normal bir insan gibi" kendisini prensesin ailesine takdim etse ve onaylanmaya çalışsa da tabiatı ve talih pek de normal davranmasına izin vermiyor.

en sonunda yaşam bernard'ı yüksek güvenlikli bir tecrit hücresine, prensesi de tavan arasındaki odasına hapsediyor. ayrılık ikili için çok zor olsa da, bir noktada kalpleri bir ve katlanabiliyorlar her şeye. ama aşk yanlış anlaşılmalar ve fevriliklerle doludur. bernard'dan bir ayrılık notu almak, cheri'nin tecritini sona erdiriyor.

sonrası piramitler, develer, dinamitler ve gökte kocaman parlayan ay.

yazar inanılmaz saçma hikayeler anlatırken, edebiyatın sihriyle hepsinin doğruluğuna her zaman inandırıyor bizi. tüm bunları yaparken içinde yaşadığımız sistemi ve anlam yitimini sonsuzca eleştiriyor. her zaman bir müttefik benim için ve çok kıymet veriyorum silah arkadaşlarıma, hayatta herkesten çok onları önemsiyorum.

her zaman insan oluşumu hatırlıyorum ve yaşama cesaretimi geri kazanıyorum.
bu kez bu okuma benim için bir aşk hikayesini bitirmek anlamına da geldi sanırım. şimdi o defteri tümüyle kapatmış gibi hissediyorum. her türlü lüzumsuz delilikle baş edebilecek kadar kuvvetli hissediyorum. benim de kendi dinamitlerim olduğunu biliyorum ve her zaman yanımda sigara ve çakmak taşıdığımı da. ve şu hatırlatma ile bitiyor kitap:

mutlu bir çocukluğa sahip olmak için asla geç değil.
devamını gör...

kontisback (yazar)

#3591468
uydurma, ben hiç böyle şeyler söylemedim.
ben kadınım.
ayrıca bana soru sorarken hediye istettin mesela abi. almasın hediye diyom, öyle alsa, bunu alsa, şunu alsa diyon. en sonunda dedik ki pahalı bişe istemem ucuz bişe alsın alıyorsa.

biz bir şey anlatırken onaylanmak istiyoruz demedik ayrıca da, biz bir şeyler anlattığımızda onaylanıp onaylanmamak değil duygusal bir yanıt almak istiyoruz.

gitmiş kezolarla konuşmuş sonsuzca, sonra da bir de kadınlar diye genellemiş.

ben kadınım.
ben
bir
kadınım.
devamını gör...

öylece

#3516386
evlenme programı değil ama bir post-evlilik programı: gelin evi.
vallahi gündüz kuşağına gereken dikkat ve özeni göstermiyorsunuz, çok üzülüyorum:
devamını gör...

normal sözlük

#3590901
o da bi şey mi, bana flood bahanesiyle 3 gün ceza çaktılar. insanlar milletin anasına bacısına sövdüm sanmış. :d
çok geçmiş olsun bacım.
not: hemen bu bahane ile ilgili uzun entrymi hatırlatayım baskıcı modlara: #3479730 :d

tanım: dilime düşmüş bir sözlük.
devamını gör...

tool (yazar)

#3590618
silifır hocama katılıyorum tabii. genelde %80- 85 oranında katılıyorum kendisine zaten, en az.

ben tool hocamı merak ettim abi. sözlükte baktım beyler vermek peşinde adama, bir gizem gibi göründü gözüme. gittim "slm" diye mesaj attım. ne diyeceğim, sohbet edecek konu falan da yoktu aklımda. "nbr" tadında devam etti ajdhkwkd.

beyefendi biri gibi duruyor. gayet kibar, bacım ne zırvalıyon falan demedi bana...
bana başta beyefendi gibi göründüyse tanıdıkça psikopat olduğunun ortaya çıkması ihtimali yüksek.
adı lazım değil baş harfi frante'yi trollüyo beni sandım, adam ciddi ciddi obsesifmiş meğerse.
insan sarrafı değilim.
bi tek kezoları ilk bakışta anlıyorum.
erkekler benim için muamma.
devamını gör...

adana'da kendini vuran öğretmen

acımasız olmak istemiyorum ama olucam acımasız.
herkes fıttırdı, pembe dizilere inanıp pembe dizi hayatlar yaşıyorlar dediğimde abartıyorsun deniyor bana. malum sahneyi akıllara getirmesi de garip değil, ablam parodisini sergilemiş çünkü. giymiş beyazları, saçlarını savura savura intihar ediyor, şaka gibi.

bu ölüm güzelleyiciliğiniz de mehmet pişkin ile arşa çıkmıştı. gerçekliği de gerçeklik gibi algılayamaz oldunuz.

intihar bireysel olduğu kadar toplumsaldır. herkesin bir müsamere sergilediği bir dünyada, toplum da müsamere izler gibi izliyor olayları.

bu sapıtma çok güzel yutturuldu bize. her boku simüle eden oyunlar + ucuz ve drama ve kaos dışında hiçbir şey vaadetmeyen diziler... hem gerçekliği hologramlaştırdı hem de tek tip bir mindset yarattı. tebrik ediyorum hepinizi geri zekalılar.

şu kadının yaptığının bir adım berisi sevgilimden ayrıldım diye hastanelik olmak, bir adım berisi hemcinsinin kuyusunu kazmak karşı cins için, bir adım berisi "yılmazı meseneden silecesin" çünkü o bile daha içten. bir adım berisi de şuralarda layk kovalamak. eşiti de parneri veya eski partneri öldürmek.

adamı vursa lanetlerdiniz.
ya da bir adam bir kadını vursa.
kendini vurmasını romantize mi ediyosunuz çılgın deliler?*
böyle bir hadise cereyan ederken cep telefonuna sarılmak bile manyaklık, bunu annesinin kafasını kesen canki konusunda da söylemiştim. bu işleri yapan dallamaların çoğunda da medyaya satarım köylü kurnazlığı bile yok, internete salarım deli layk alır peşindeler.
vallahi tiksindim hepinizden ya.
devamını gör...

anın fotoğrafı

kedimiz yanlışlıkla kendini öldürmesin diye pencerelere file yaptırıyoz. ustalar ikimizin de sosyal anksiyetesini tepeye fırlattı. ben odama saklandım marvin de bi şeylerin altına girdi herhalde, ortada yok.
önüne gelene kıhlayarak kaçtı çünkü...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çorap kokulu cips yiyerek kitap okuyom.
çok açım, odada bir tek bunu bulabildim.
mutfağa gitme riskini alamam
devamını gör...

normal sözlük bütün tanımlarıyla birlikte yok olsun istemek

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ben kitap kadınıyım, sen seversin sevmezsin...
devamını gör...

platoniğin aşırı umut veren sıradan davranışları

yaşarken ister istemez sergilediği davranıştır.
gülümseyerek selam vermesi, herhangi bir şey ikram etmesi, erkekse hanım kişiye yol vermesi veya kapıyı açması ve hatta bakması... gözü olduğu için. her türlü bakış manalı bakışlar'a dönüşüyor nasıl oluyorsa. ve bu saplantılı olunan kişi, platonik beye veya ablaya sırılsıklam aşık olsa da ne hikmetse asla açılmıyor. asla.

bazıları işi iyice ileriye götürüyor.
kendisine kötü davranılmasını "başa çıkamadığı romantik duyguları yüzünden"e yoruyor.

tekrar tekrar söylüyorum, normal koşullarda yok bende böyle şeyler.
altını tükenmez kalemle, üstünü fosforlu kalemle çiziyorum.
neonlarla parlak parlak yazıyorum.

bana duygu atamayın, yakamdan da düşün artık.
devamını gör...

akşam yemekte ne var diyen hadsiz

niçin hadsiz olduğunu anlayamadığım türde bir hadsizdir.
devamını gör...

çocuğum olsa nasıl olurdu diye düşünmek

son 2 yıldır ara ara içine düştüğüm durumdur.
hiç unutmam, 1. sınıftayken çok karşıydım doğurma işine. o zamanlar ekoloji ana bilim dalında bi hanım asistan vardı, yaş ilerleyince insana bi doğurmalıyım hissi yükleniyor demişti, inanmamıştım. gerçekmiş galiba.
devamını gör...

sözlük yazarlarının yaptığı mesleğin en zor yanı

ruh hastası insanlar ve 3 iqlu kezolar. :d

yani bildiğiniz gibi biyoloğum ben ve koruma biyolojisinde uzmanlaşmaya çalışan bir garibanım. insan bu kadar minnoş görünümlü bir camiada bu kadar zottirik manyaklık olmaz sanıyor. ama insanın olduğu her yerde zottirik manyaklıklar var.

yemin ediyorum son 3 senede yaşadığım ve tanık olduğum delilikleri anlatsam dudağınız uçuklar. hiç biri de işle alakalı değil ya hiç biri. her şey insanların egosuyla alakalı. hepsi şahsi dertler. zaten kaplumbağa ile alakalı ne gibi bi kaos olabilir anasını satayım ya :d dünyanın en sakin canlısı.

iftiralar, kuyu kazmalar, delüzyonlar ve hezeyanlar: işte benim çalışma arkadaşlarım :d.
dünyama hoş geldiniz.
devamını gör...

kadın kadının kurdu mudur yoksa yurdu mudur sorusu

kadından kadına değişiklik göstererek yanıtlar alır.
bence çok evrimsel bu. rekabetle alakalı. bakın düşünün, kadınların içindeki yaratık en çok aşk meşk yani seks yüzünden çıkıyor.

aslında doğada seçilen taraf erkek. erkeklerin birbirinin gözünü oyması mantıklı olurdu. acaba kadınlardaki "mutlak seçen olma" dürtüsü mü diye düşünüyorum ve çok anlayamıyorum.

modern ve hatta postmodern dünyada herkes herkesin kurdu bir yandan. öbür yandan da bir kadının içinden geçtim diye tüm kadınlara garezim varmış gibi algılanmayı ve bu klişenin suratıma sıvanmasını asla kabul etmiyorum. sonra aynı isimler başka konularda feminazi diye mızmızlanıyor çünkü.

şahsım olarak ben, kezoların kurduyum ve çok da mutluyum buna. çünkü bu aptallara yurt olmak imkansız. kadını erkeği de yok, inanmayan denesin. cinsiyetinize bakmaksızın hayatınızın içinden geçmeden huzur bulmuyorlar drama meraklısı ve öz değer yoksunu deliler oldukları için. aktif ve pasif olarak nefret ediyorum böyle tiplerden. yurt olmak mümkün olsa olurdum bunlara da yurt, genç ve naiftim ve denedim. maalesef oluru yok gibi duruyor.

ha aklı başında her kadın başka bir aklı başında kadının yurdudur. bence bunu iyice genişletip "insan" olarak güncellemekte fayda var. çünkü aklı başında bir kadın gerektiğinde aklı başında bir erkeğe de yurt olur.

ha kezolar da herkesin kurdu zaten dediğim gibi. onlar birbirlerine yurt olsun bence, en azından ortama aşağılık komplekslerini tetikleyecek yeni bir er kişi girene dek. o kadar sürüyor çünkü sulh onlarda.
devamını gör...

kedilerin insanlardan daha temiz olması

abartı falan değil. bir ev kedisi insandan daha temiz olmasa bile en az insan kadar temiz.

insan ne kullanıyor? sabun ve deterjan ve türevleri. kedi ne kullanıyor mikroptan bakteriden arınmak için? dilini.

kedilerin dilleri içinde antibakteriyel ajan var. ayrıca tüylü yerlerinde ter bezi yok, insanın aksine. her gün temizlik rutinleri var hayvanların. gün içinde birkaç kez senin sabunla elini yıkaman gibi o da kendini temizliyor diliyle.

davranış stili de temiz kalmasına yardımcı. kakasını gömüyor. kakayla çişle aynı ortamda bulunmaktan kaçıyor da bu arada. kendi bokunda debelenen bir hayvan değil.

bu yüzden kötü de kokmuyorlar. insan kokuyor ama kötü. neden? çünkü sıvı çıkardığı her yerde kıl da var. üstelik kapalı yerler buralar.
(bkz: koltukaltı)
(bkz: genital organlar)
niye kokuyoruz? nem+karanlık = bakteri çünkü.

temizlik tüyle kılla alakalı değil diyoruz inanmıyorsunuz.
devamını gör...

irie

aynı zamanda bir menstural ürünler markasıdır. nasıl tarif edeceğimi bile bilemedim. :d

2022 senesinde kurmuşlar markayı. beije'den farklı olarak ped ve tampon üretmiyorlar. marka menstural kap ve menstural disk satıyor sadece ve bunların ıvır zıvırlarını. sürdürebilir ve doğa dostu adet günleri yoluna baş koymuşlar adeta.

bir de başka markalarda görmediğim menstural disk denen bir şey gördüm ilk kez bu markada. mantığı kap ile aynı ama yerleştirildiği yer daha farklı ve kullanım açısından yorumlara bakılırsa daha avantajlı.

kelime anlamı ile de jamaika argosunda huzur, uyum ve pozitif titreşimler hissini tanımlamak için kullanılıyormuş.*
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim