siyahbeyaznegatif yazar profili

düşünce özgürlüğünden farklı ve bence daha önemli bir kavramdır.

düşünce özgürlüğü yani düşündüğünü söyleyebilmek sizin dışınızdaki etkenlere bağlıdır ve bunun için mücadele edebilir, değiştirebilir ve alt edebilirsiniz. ama düşünme özgürlüğü siz farkında olmadan sizin elinizden alınmış olabilir. insan düşünme ve sorgulama yeteneğini çok küçük yaşlarda kazanır. bu, okul öncesi dönemdir ve büyük oranda çocuğun bulunduğu aile ortamına bağlıdır. bazı kesimlerin ilkokuldan önce kur'an kurslarını veya daha genel anlamda dini dogmaları yerleştirmeye çalışmalarının sebebi budur. o yaşlarda kişinin bazı düşünme kanalları tıkanabilirse erişkin yaşta bilmem ne üniversitesinin bilmem ne bölümünden mezun olsa bile bağnazlıktan uzaklaşamaz.

sorgulamaktan aciz insanlardır.

bencillik, dinlemeyi bilmemek, empati yapamamak olarak tarif edilen tüm diğer nitelikler bu başlık altında toplanabilir bana göre. çünkü hepsi kişinin kendini ve doğru kabul ettiği şeyleri sorgulayamamasından kaynaklanır.

şu memlekette yalancıyı sevmiyor olmalarının çok cezasını çekiyoruz.

t: gönüllere su serpen açıklamadır*

dünyanın en i̇yi fotoğrafçılarından ara güler bu prestijli fotoğraf ajansına bresson'un daveti üzerine henüz 25 yaşındayken dahil olmuştur.

öncelikle; yobaz her yerde yobazdır. yahudi yobazı ile müslüman yobazının zerre farkı yoktur. bu nedenle iran gibi kadim bir devletin başındaki yobazlardan, dünyanın ise israil gibi yobaz bir devletten bir an önce kurtulması gerekir.

gelelim sorunun yanıtına: yüreğimin yağları eriyor.

cinsi cibilliyeti belli olmayan, rendelenmiş kemikle beslendikleri için bu ismi alan, uyuz, alabildiğine korkak, kalleş, hain, genellikle başta kuduz olmak üzere çeşitli hastalıklar taşıyan köpeklerdir. görüldükleri yerde itlaf edilmeleri gerekir.

rende köpeklerinin kemiklerinin yeni verildiğini gösteren başlıktır.
merak etmeyin, az kaldı, sıra size de gelecek.

(bkz: rende köpeği)

sekiz zavallı çocuğun 51 suç kaydı olan biyolojik babasıdır.

bu ve bunun gibi şahıslar tedavi edilemeyecek düzeyde ağır ruh hastalarıdır. acilen kadavra, hayvan yemi veya gübre olarak kullanılması gerekir.

şu videoda görülebilen don olsa gerek.

birisi benmişim. başlığı görünce baktım, utandım ve sildim.
şimdi artık en beğenilen 2., 3., 4. ve 5. tanımım fotoğraf :p
fotoğraflarım güzel olabilir ama aslan gibi tanımlarım var. kabahat tanımlarımı beğenmeyen suserlerde.*

cem yılmaz'ın av mevsimi filmindeki performansı da iyidir.

edit: şarkı 2.15'te başlıyor. zaman ayarlı link çalışmıyor.

haberdeki "bilinmeyen bir nedenle" detayı yarmıştır.

t: doğal seleksiyon.

izlediğim suç dramaları dizileri sıralamamda uzak ara bir numaradadır. bence bunda tartışacak bir şey yok zaten, ikinci sıradan itibaren tartışılabilir. benim için sıralama şöyle:

1. the wire
.
.
.
2. better call saul
3. the sopranos
4. breaking bad
5. narcos: mexico

rakının yanında kavun ve peynir benim olmazsa olmazım. bunları garantiye aldıktan sonra domates gelir. sonra imkan varsa patlıcanlı ve yogurtlu bir şeyler. tabi ekmekler kızarmış olacak. daha da başka bir şey aramam.


bu da yanlış bilgilendirilmiş rakı sever görüşü. kardeş sevmiyorsan yeme ama saydığın listede karaciğeri tek yormayan elemanlar bunlar. ha böbrekle karaciğeri karıştırdıysan onu bilemem.

üstteki üç farklı tanımda birbirine zıt özelliklere sahip olduğu iddia edilen izmir eski belediye başkanı. tarafsız bir gözle bakınca doğru yolda olduğunu düşünüyor insan.

haber yanlış şekilde sunulduğu için tüm mecralarda bu yanlış ifade ile yer aldı.

yukarıda double cross yazmış, panik atak insan öldürmez. panik atak bir durumdur, hastalık değildir. bakmayın siz ortada "panik atak hastasıyım" diye gezenlere. onlar bazı doktorların da desteğiyle abuk subuk davranışlarına "alkollüydüm hatırlamıyorum" tarzı kullanışlı bir etiket yapıştırıp bu davranışların hoş karşılanmasını beklerler. tekrar ediyorum, bunun nedeni de hastaları yeterince aydınlatmayıp kolaya kaçan doktor milletidir. tıpta böyle etiket tanılar vardır:

h:her yerim ağrıyor - d:romatizmal
h:çok halsizim - d:gripal
h:kaşınıyorum - d:allerjik
h:uyuyamıyorum - d:sinirsel
h:deprem olunca pencereden atlıyorum - d:panik atak

tövbest...

hayata karşı durulmaz, yanında yürünür.

kişisel görüşüme göre satrancın tanrısıdır.

capablanca'dan lasker'e, kasparov'dan karpov'a tüm satranç dehalarını okumuş ve vaktiyle biraz oynamış bir satrançsever olarak gelmiş geçmiş en büyük satranç oyuncusu olduğunu düşünüyorum. şimdi neden böyle düşündüğümü burada sayfalarca anlatıp kafanızı sevecek değilim ama şu kadarını söyleyeyim, bunlar insan değil, bunlar birer mutant.

kahvesini kendisi kavurup öğüterek manuel makinada yapan bir kahvesever olarak kahveyle ilgili ürünlerini beğendiğim ve iş yerimde kullandığım markadır. şöyle ki;

kardeşim ben çok uğraşmadan istediğim zaman bana aynı standartta kaliteli kahveyi verecek sistem arıyorum diyenler için piyasada çok fazla alternatif var. bu geniş yelpazede bana göre tchibo'yu öne çıkaran özellikler şunlar:
- makine yelpazesi geniş. kullanmayacağınız özellikleri satın almak zorunda değilsiniz. örneğin hiç kullanmayacağınız süt köpürtme aparatı olmayan espresso makinesini en uygun fiyata alabilirsiniz.
- kapsül seçeneği çok. bir sürü kahvenin yanında meyve çayı, bildiğimiz siyah çay gibi bir çok seçenek var.
- daha kendinize özgü kahve yapmak isterseniz piyasada makineye uygun çok kullanımlık metal kapsüller var. içine istediğiniz kahveyi koyup kullanabilirsiniz.*
- gerek kapsül gerek makine fiyatları muadillerine göre daha uygun.
- son olarak alman markası kardeşim. bu hitler çocukları mühendisliğin kitabını yazmışlar ve adam kazıklamayı bilmezler.
alışveriş yaparken aklınızda bulunsun.