1.
the kids aren’t alright
çocukken eğlenceli, gaz şarkı olarak dinlenen, yaş alınca böğre yumruk gibi gelen şarkı.
geçenlerde bi arkadaşla rocknrolla'da oturduk, nostaljik şarkıların mekanı ya, bu şarkı çıkınca hemen hatırlayamadık, sonra aa offspring olduk falan. sonrasında da kafamda dönüp durmaya başlayınca spotify'dan açıp dinledim, ilk kez sözlerine de dikkat ederek. büyüdüğü mahallede çocukken mutlu ve umutlu olan arkadaşlarının tepetaklak olan hayatlarını anlatıyor. ben 10 yaşında falandım bu şarkının klibi mtv'de, number one'da falan dönerken, sözleri anlamıyordum haliyle. ama anlasan da o yaşlarda böyle bir dramayı kendine yakıştırmazsın ki. nitekim youtube'da klibinin altındaki en beğenilen yorumlar da başta söylediğim minvalde:
this song is a perfect example of enjoying the music when your younger, but understanding the lyrics when your older.
this song was fun when ı was 13. now, at 33, it hurts a little bit.
me at 15: wow, this song is cool.
me at 35: wow, this song was about me.
dexter holland'ın nakaratı ilk ve ikinci okuyuşundaki tonlamalarının da bu duygularla örtüşmesi... şarkı tabii amerikan toplumuyla ilgili bir eleştiri içeriyor ama sözlerini literal olarak almaya da gerek yok. mesela ekşi sözlükte biri "türkiyeleştirmiş", mahallenin en iyi top oynayan çocuğunun okulu bırakıp bilmemkaçıncı ligde top oynarken ayağının kırılıp yürüyemez hale geldiğini, bir kızın ergenliğine zorla evlendirildiğini falan anlatmış. ama bunlara bile gerek yok. türkiye'de büyük dramalar olmadan büyüyen, şimdi işinde gücünde olan bi insan da özdeşleşebilir bu şarkıyla, sırf ülkenin koşulları, son çeyrek asırdaki evrimi yeter.
şarkının klibi de çok yaratıcıydı bu arada:
when we were young, the future was so bright (woah)
the old neighborhood was so alive (woah)
and every kid on the whole damn street (woah)
was gonna make it big and not be beat
now the neighborhood's cracked and torn (woah)
the kids are grown up, but their lives are worn (woah)
how can one little street swallow so many lives?
[chorus]
chances thrown, nothing's free
longing for what used to be
still it's hard, hard to see
fragile lives, shattered dreams
(go!)
[verse 2]
jamie had a chance, well, she really did (woah)
ınstead, she dropped out and had a couple of kids (woah)
mark still lives at home 'cause he's got no job (woah)
he just plays guitar, smokes a lot of pot
and jay committed suicide (woah)
and brandon od'd and died (woah)
what the hell is goin' on?
the cruelest dream, reality
[chorus]
geçenlerde bi arkadaşla rocknrolla'da oturduk, nostaljik şarkıların mekanı ya, bu şarkı çıkınca hemen hatırlayamadık, sonra aa offspring olduk falan. sonrasında da kafamda dönüp durmaya başlayınca spotify'dan açıp dinledim, ilk kez sözlerine de dikkat ederek. büyüdüğü mahallede çocukken mutlu ve umutlu olan arkadaşlarının tepetaklak olan hayatlarını anlatıyor. ben 10 yaşında falandım bu şarkının klibi mtv'de, number one'da falan dönerken, sözleri anlamıyordum haliyle. ama anlasan da o yaşlarda böyle bir dramayı kendine yakıştırmazsın ki. nitekim youtube'da klibinin altındaki en beğenilen yorumlar da başta söylediğim minvalde:
this song is a perfect example of enjoying the music when your younger, but understanding the lyrics when your older.
this song was fun when ı was 13. now, at 33, it hurts a little bit.
me at 15: wow, this song is cool.
me at 35: wow, this song was about me.
dexter holland'ın nakaratı ilk ve ikinci okuyuşundaki tonlamalarının da bu duygularla örtüşmesi... şarkı tabii amerikan toplumuyla ilgili bir eleştiri içeriyor ama sözlerini literal olarak almaya da gerek yok. mesela ekşi sözlükte biri "türkiyeleştirmiş", mahallenin en iyi top oynayan çocuğunun okulu bırakıp bilmemkaçıncı ligde top oynarken ayağının kırılıp yürüyemez hale geldiğini, bir kızın ergenliğine zorla evlendirildiğini falan anlatmış. ama bunlara bile gerek yok. türkiye'de büyük dramalar olmadan büyüyen, şimdi işinde gücünde olan bi insan da özdeşleşebilir bu şarkıyla, sırf ülkenin koşulları, son çeyrek asırdaki evrimi yeter.
şarkının klibi de çok yaratıcıydı bu arada:
when we were young, the future was so bright (woah)
the old neighborhood was so alive (woah)
and every kid on the whole damn street (woah)
was gonna make it big and not be beat
now the neighborhood's cracked and torn (woah)
the kids are grown up, but their lives are worn (woah)
how can one little street swallow so many lives?
[chorus]
chances thrown, nothing's free
longing for what used to be
still it's hard, hard to see
fragile lives, shattered dreams
(go!)
[verse 2]
jamie had a chance, well, she really did (woah)
ınstead, she dropped out and had a couple of kids (woah)
mark still lives at home 'cause he's got no job (woah)
he just plays guitar, smokes a lot of pot
and jay committed suicide (woah)
and brandon od'd and died (woah)
what the hell is goin' on?
the cruelest dream, reality
[chorus]
devamını gör...