büyük üstad s.kingin bitişini uzun yıllara yaydığı efsanevi serisi.

(bkz: the dark tower)
(bkz: stephen king)
devamını gör...
büyük üstad s.kingin bitişini uzun yıllara yaydığı efsanevi serisi. kara şövalye roland'ın uzun kovalamacası ile başlayan ve kara kulenin yıkılışına kadar giden olaylar silsilesini anlatan seri, aslında bir spagethi western. king bu seriyi kafasında oluşturuken, büyük oranda yüzüklerin efendisinden etkilenmişti ve yapıtını bir konteks içinde anlatmak istiyırdu, o yüzden aklına spagethi westernler gelmiştir, amerikayla ilgili. o yüzden dark-westerndir aslında.


(bkz: the gunslinger)
(bkz: stephen king)

not: başlığı iki tane açtım moderatörler birleştirebilirler
devamını gör...
beni kişilik olarak tamamen değiştiren kitap serisidir. fantastik kısmından tutun psikolojik gerilime kadar herşey vardı bu seride. roland deschain adlı silahşörü (ana karakter) hem seveceksiniz hem de silahşörden nefret edeceksiniz. ne yapıp edip bu seriyi okuyun varsa çocuğunuza okutun. hayal gücünün sınırlarının olmadığını stephen king'in yazdığı harika şaheserde okuyun.
devamını gör...
stephen king'in fantastik ve epik roman serisidir. yazar, gençken yüzüklerin efendisi kitaplarını okuduğunda "benim de böyle bişey yazmam lazım," demiştir lakin başka bir yüzüklerin efendisi yazmamak için bunu ertelemiştir. iyi, kötü ve çirkin filmini izledikten sonra ise "aha benim bu ikisinin karışımı gibi bişey yazmam lazım," diyerek bu destansı seriyi yazmaya koyulmuştur king. yine de kara kule serisinin esas altyapısını oluşturan ilham kaynağı yapıt, robert browning'in "childe roland to the dark tower came" isimli şiiridir.

seri, sonradan eklenen ve konusu itibarıyla serinin ortalarına konumlanan anahtar deliğinden esen rüzgar ile birlikte 8 kitaptan oluşur. düzensiz aralıklarla yazılarak, uzun senelerde tamamlanmıştır.

üst düzeyde sürükleyici bir kitap serisidir. *

*

film uyarlamasını genelin aksine beğenmişimdir. bir 15 dakikalık falan kısmı sıkıcı olsa da gerisi fena değildir.

ka'nın doğasına göre filmde bir "kara kul"un roland'ı oynamasında da bir sakınca görmemişimdir şahsen. *
devamını gör...
bir daha okur muyum bilmem ama hala okuduğum en iyi fantastik seridir. yüzüklerin efendisi serisi türkçe olarak ilk 1997 senesinde çıkmıştı diye hatırlıyorum (edit: şimdi baktım, 1996 imiş). ki neden bu kadar sene çevrilmemiş bu dilimize diye hala merak ederim. çıkar çıkmaz alıp okumuştum. daha doğrusu abim almıştı ve ben de okuyabilmiştim. haha. orta son veya lise 1'ken yani. beğenmiştim ama dürüst olmam gerekirse hayran da kalmamıştım.

1998 başlarında stephen king'in silahşor (the gunslinger)* kitabını abim ankara'da üniversiteye başladığında sömestir tatilinde bana hediye getirmişti (kendisinin pek de ilgi alanı değildi king) ama bunun bir serinin ilk kitabı olduğundan ne onun haberi vardı ne de benim... kapağında öyle bir şey yazmıyordu. belki ilk iç sayfalarında yazıyordur da oraları da kim okur allasen...

neyse. silahşor'e bayıldım. ba-yıl-dım, o zaman. ama sonu hayal kırıklığına uğrattı. bir zaman sonra bunun kara kule serisinin ilk kitabı olduğunu öğrenince her şey anlam kazandı ve ben de seriyi aramaya koyuldum. herhalde yine o sene serinin ikinci, üçüncü ve dördüncü kitaplarını bulup aldım ve okudum. (zaten 5-6-7-8 henüz çıkmamıştı.)

sonra da diğer kitaplar çıktıkça onları da okudum. son çıkan kitabı olmasa da seriyi/konuyu sonlandıran kule (the dark tower) ile birlikte, işte hayatımın serisi mükemmel sonlandı demiştim.

hala da öyle diyorum.

bu da sahip olduğum the dark tower seti:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
yanlış hatırlamıyorsam seriyi bitiremeden ölme korkusuyla son iki veya üç kitabı birkaç yıl içinde tamamlamıştı iş sündükçe sündüğü için.

direkt spoiler yok ama ben filmlerin tanıtım yazılarını bile okumam diyen atlayabilir.

king kara kule'yi çoklu evren yaklaşımı üzerine kurar ve pek çok başka romanında farklı isimlerle ortaya çıkan siyahlı adam üzerinden bu romanlarını da kara kule'nin çoklu evrenine dahil eder.

kızıl kral ve siyahlı adamı yaratırken sauron-cadı kral ilişkisinden esinlendiği anlaşılıyor. kitabın geçtiği evrenin ücra bir yerinde, yer değiştirmeyen, okuyucunun nadiren direkt karşılaştığı mitik bir baş kötü karakter ve sahada onun emirlerini icra eden bir hizmetkar var iki ikilide de. ama tabii cadı kral sadece sauron'un çerçevesini belirlediği bir iradeye sahipken, siyahlı adam biraz daha "sith çırağı" gibi, bir noktada efendisini alt etmeyi hesaplıyor. bu yolda karşısına çıkan mordred deschain güzel ve dramatik bir hikayesi olan bir karakter, belki bi ara bahsederim.

serinin sonunda yaptığı araya girme dangalaklığına ise çok diyecek bir şey yok. kendi yazdığı sona güvenemeyip izahat verme ihtiyacı hissediyor salak. 16-17 yaşında okuduğumda o sondan ben de hayal kırıklığına uğramıştım, hatta o zaman araştırıp bulup mail attığımı hatırlıyorum stephen king'in sitesine haha. olur böyle şeyler minvalinde tam da ingilizcesini anlayamadığım bir cevap gelmişti. ama senin işin çoluk çocuğa neyi niye yazdığını açıklamak mı denyo. şimdi bakıyorum mis gibi son yazmışın ne araya giriyosun.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kara kule serisi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim