biri bizi gözetliyor

sözleri sert ve gerçek olan bir rap parçasıdır. hala severek dinlerim.

her tarafı kameralarla dolu bir eve tıkılan yarışmacıların günlük hayatlarını gözetleyen ve televizyonda gösteren, bir vakitlerin çok popüler olan yarışma programı. amacı yapımdan beterdi. birbirini tanımayan yarışmacılar, bir evin içine 100 gün boyunca yerleştirilir ve aynı hayatı paylaşmaları istenir. sonrası kavgalar, sinir krizleri, entrikalar...

baş harflerinden hatırladığım bir program ama izlemişliğim yoktur bir ara çok fazla adını duydum bbg evi diye oradan biliyorum.

bir kere bbg taksisini görmüştüm, havalara uçmuştum sevinçten. halbuki ne var bu kadar sevinecek?..

5 sezon sürmüş en az ilk iki sezonunda milletin abuk sabuk delisi olmuş bomboş insanların bomboş yarışmasıydı. kendi çapında kaliteli olduğu yani show tv'nin elinin altında olduğu dönemlerde digitürk'te x tv'de mi ne 24 saat gösterilirdi. sonra kanal 6'ya geçmişti star'ın altında. show tv her yerde reklam yapıp gözümüze sokardı yok evdekilerin en sevdiği müzikler falan diye..

melih eray tarık hülya kaan edi ali gaye isimleri aklımda kalanlardır ki hiç öyle açıp izlemediğim halde gözümüze alnımıza sanki çin işkencesi gibi sokulduğundan bu kadar ismi sayabilmiş durumdayım. bir eray ve kaan takıntısı vardı ki off dillere destan onun haricinde tarık denen gitar çalmayı beceremeyen salak bir tipin yarışmadan elenince ooo o o o o o o o diye salak bir şarkı hitiyle albüm çıkartması hatta edi denen sinir bozukluğu olan dallamanın lise okul servisinde eve dönerken takside rastlamamız bana doğru bakarak bir boş yer var diye göstermesi servisteki bir kızın çıldırması(kendisi hatırlamıyodur bile artık bu programı bile muhtemelen) , arkadaş grubumuzla 2002'lerde mi ne metroda beklerken arkadaşlarımdan birinin hülya'yı fark edip hülyaaaa diye bağırıp kızın şok geçirmesi de şahit olduklarımdandır. melih kazanmıştı ilk yarışmayı herkes eray keşke kazansın diyodu yahu bir kez bile izlemedim şu lanet boku nasıl bu kadar biliyorum cidden hatta 3.serisinde kedileri gizmo ölmüş müydü neydi böyle de iğrenç haberleri de okumuştum gazetede.. ali denen afroyla da benim büyük birader olaylı olmuş bu tur rehberi miymiş neymiş bir gezide abimlerin arkadaşları gelmeden gitmeye kalkmışlar otobüsle ve abimi hiç dinlemeyip de abim sonunda ya manyak mısınız arkadaşlarım gelecek falan diyince bu ali atarlanıp sen kime manyak diyosun diye arızaya bağlamış.. tv'de sakin birine benziyodu edi gibi bir tipin yanında bu elemanların hepsinin bir sinir kontrolsüzlüğü olması ortak özellikleri kesin.

evden biri elenince ühühühü sen nasıl elenirsin olayları yeni çıkan squid game the challenge'ı hatırlattırdı. elemanlar o kadar çok ağlıyolarmış ki mahalleden bir arkadaşımın babası "annem ölünce bu kadar ağlamadım" demişmiş yani çok gülmüştük anlatınca öyle bir yandan şaşırarak ancak gerçekten de şimdi şaşırmayız ülke timsah yaşından boğuluyor çünkü...

20.uluslararası film festivalinde das experiment filmi en iyi film seçilmişti bu filmi izlerken hep aklıma geldi bu program.

türünün ilk örneği olması dolayısıyla türk tv tarihinde en çok iz bırakan sezonu ilk sezondu tabii. burda 06 tayfun, "defalarca uyarılmış olmasının" ötesinde bir açıklama yapılmaksızın diskalifiye edilmişti. bu gerekçesizlik hali, tayfunun "evde sürekli mastürbasyon yaptığı ve tüm uyarılara rağmen vazgeçmediği için" atıldığı şeklinde dedikodulara sebep olmuş. bu iddia, çeşitli sitelerdeki "şimdi ne yapıyorlar" tarzı haberlerde hala onlayn mesela. velakin kazın ayağı öyle değilmiş. şokopop'ta alıntılanan bir akademik çalışmaya göre, yarışmadan yıllar sonra bu çalışma için görüş veren üç yarışmacı, tayfun'un yarışmacıların kullandığı taksiyle hız yapması ve evdeki kameraları üzerlerinde balon sektirerek kapatması dışında bir uyarı almadığını söylemiş. dahası, yıllar sonra bu konuda konuşan yapım ekibinden bir kişi, tayfun'un diskalifiye edilmesinden sonra reytinglerin arttığını itiraf etmiş. zaten sonraki sezonlarda da beklenmedik diskalifiyelere başvurmuş yapımcılar.

şokopop'un videolarında özellikle ikinci bölümde bbg'nin reha muhtar'ın ateş hattı programında rtük başkanı, akit yazarı, mhp vekili, bir pdiskiyatr, elenen yarışmacılar, yarışmacıların aileleri ve program yapımcısının da katılımııyla tartışıldığı kısımlar baya çarpıcı.

ayrıca, tarık'ın şarkısının nakaratındaki o oğo oğo oğo o oğoğoo kısmını esra doğaçlama olarak uydurmuş, tarık da çok beğenince şarkıyı böyle yapmış.

bu şarkı aynı zamanda fenerbahçe tribünleri nde efsane geri döndü korksun i...ler / cümlealem alkışlasın şampiyon fener şeklinde tezahürat olmuştur o dönemde.

bi de şimdi izleyince geldi aklıma, kırmızı saçlı "marjinal" dilek'in kankası zeynep'ten hoşlanıyodum ben ldsbcdshb. dilek'i bağdat caddesinde görürdük elendikten sonraki dönemde.

2001 yılının en flaş tv programıydı. hunharca izliyordum.
hatta şöyle bir şey olmuştu, bbg'de cumartesi günleri eleme günüydü. dikkat buyurunuz, internet henüz mobil olarak hayatımızda yok. dışarıya kalabalık bir grupla eğlenmeye gittik, tüm kızların aklı o akşam kimin eleneceğinde, başka konumuz yok.
bir ara kardeşimi telefonla arayıp kimin elendiğini sormuştum.
işte feraset, işte cesaret, işte salaklık dediğinizi duyar gibiyim ama sahiden çok acayipti o günün şartlarında.
bu arada tarık elenmişti o akşam ve haftasına meşhur şarkısı of deli gönül ile müzik marketlerde yer almıştı.
iddia oydu ki, o zaman müzik piyasasında çok söz sahibi olan yeşim salkım, yarışmanın yapımcısından tarık'ın elenmesini istemiş, çıkar çıkmaz da sözleşme imzalamış.
şarkı sahiden güzeldi.

kamipülaş olmuş, dik dik bakıyor.
adı da betüş'müş. meyhane kedisi. biz büyüttük dediler.