sylvia yazar profili

sylvia kapak fotoğrafı
sylvia profil fotoğrafı
rozet
karma: 1138 tanım: 218 başlık: 6 takipçi: 11

son tanımları


son günlerde en çok dinlediğin şarkıdan bir söz bırak

"haykıracak nefesim kalmasa bile
ellerim uzanır olduğun yere
gözlerim görmese ben
bulurum yine
kalbim durmuşsa inan çarpar seninle."

"bugünü yaşamak dururken hala dargınsın yarınlara."

lin pesto'dan çok başka ya.
devamını gör...

yazarların bugünkü mutluluk sebebi

ankara, kaliteli mekanlar, kaliteli müzikler, kaliteli sohbetler, eski anılara ziyaret. içim kıpır kıpır sözlük.
devamını gör...

eylül ayından beklentiler

istanbul'a gitmem lazım.
devamını gör...

yazarların bugünkü mutsuzluk sebebi

kimseye anlatamadığım şeyler çok birikiyor. kendime çok yabancılaşıyorum, tutamıyorum bazen elimden.
devamını gör...

masumiyet

masumiyet bazen biraz anlamlandıramamaktır
devamını gör...

dolu kadehi ters tut

ilk dinlemeye başladığımda henüz tek albümleri vardı. o zamandan bu zamana hep çok değiştiklerini düşündüm, hiçbir şarkıları-albümleri ilki kadar etkilememişti sanki beni. her ne kadar aralarında sevdiğim işler çıksa da o ilk albüm çok başkaydı benim için. sonrasında gelen dünyanın en iyi albümü, karanlık ve birkaç single da bu gruba dahil. 2020'den sonra çıkarttıkları hiçbir işi eskileri gibi benimseyemedim. yeni albümlerine kadar. çok uzun süredir dktt dinlemiyorum, geçtiğimiz haftalarda elim eski listelerime gitti de yeniden tanıştım onlarla. çok sevdiğim bir grubun böylesine değişmesini, yeni şeyler denemesini ama aslında bir noktada bu işe ilk başladıklarındaki hayallerini gerçekleştirmeye başladıklarını fark edememişim. hala asla dinleyemeyeceğim, sevemeyeceğim albümleri var. niye öyle bir yola girdiklerini anlayabilsem de kabul edemiyorum bazen. o albümlerde kaliteyi gerçekten düşürdüler bana göre, kendi şarkılarına yaptıkları göndermeler, yazılan hikayeler yoktu hiçbiri. sıradan geliyor o halleri bana hala. o dönemlerde yaptıkları müzik değişse de özleri bi yerde aynı kalıyor sanırım. paptircem'le çektikleri videoyu izledim az önce. ve dedim ki evet bu adamlar benim 7 yıl önce twitter'dan "ankara'ya gelir misiniz?" mesajı attığım, üstüne konuştuğum adamlar hala. ufak yerlerde yaptıkları konserlerine mercimek köftesi getiren, tatlı konser biletleri tasarlayan, moda'da çalan adamlar hala.

neyse asıl yazış amacıma gelirsek, yeni albümleri gerçekten çok güzel olmuş. tekrardan manyak gibi dktt dinlediğim günlere geri götürdüler beni. bana ilk başta neden dktt dinlemeye başladığımı, neden onları bu kadar çok sevdiğimi hatırlattılar. keşke biraz teknik bilgim olsaydı da daha çok anlasaydım her şeyi. seviyorum kendilerini, hayatıma uzun yıllar eşlik ettiler. böyle devam etmesi dileğiyle :)
devamını gör...

her şeyi düzeltmeye kalkışmak

hayata dair atılan korkunç bir adım
devamını gör...

yazarların özel bir sempati beslediği şehir

ankara.
devamını gör...

aşk mı para mı sorunsalı

para
devamını gör...

üstteki yazara bir kitap öner

kinyas ve kayra
devamını gör...

yazarların ergenlikteki favori şarkıları

vega - iz bırakanlar unutulmaz
devamını gör...

2022

yılları romantize etmeyi gerçekten hiç sevmiyorum ama 2022 bunu hak ediyor. kendimi bu kadar anladığım, kendime bu kadar maruz kaldığım, kendime bu kadar güvendiğim, kendimi bu kadar sevdiğim, kendimi bu kadar fazla ifade ettiğim başka bir sene olmamıştı. gerçekten bu sene için sayfalarca yazmak istiyorum ya.

2022 çok garip başladı benim için, uzun uzun anlatmayacağım burada. çok şey yaptım bu sene. ama neredeyse sene sonuna kadar vaktimi ne kadar da boş geçirmişim diyerek zırlıyordum. sonradan fark ettim aslında birçok şey yaptığımı. yaptığım her şeyin her zaman hedeflediğim/verimli şeyler olması gerekmediğini. o kadar fazla farkındalık kazandım ki bu sene. o kadar fazla şaşırdım ki kendime, yaptıklarıma, yaşananlara. hala idrak edemediğim çok şey var. geri dönüşlerin yılıydı belki de bir bakıma, bilmiyorum. ben bu sene senelerdir istediğim bir şeyi yaptım, ufak çaplı bir işe giriştim arkadaşlarımla. ve iş hiç beklemediğim yerlere gitti onun sayesinde. sonra çok yoruldum, her şey çok üste üste geldi ve ara vermek zorunda kaldım. ama bununla barıştım. bu sene yaşamak istediğim hiçbir şeyi geride bırakmadım. binbir türlü ihtimalle kendimi boğup kendimi geriye çekmedim. sıkmadım kendimi, zorlamadım. her şeyi denemeye çalıştım bana imkanlar sunuldukça. aklımda kalan soru işaretlerini kapatmaya çok çalıştım, bana bir o kadar fazla yeni soru verseler de geçmiş sorularımı kapatabildim en azından. gerçekten o kadar farklı insanlarla o kadar farklı lokasyonlarda bulundum ki, nasıl yaptım aklım ermiyor bazen.

bazen ev insanlardır. bu sözü en çok bu sene anladım. herkesle hep mesafesini koruyan biri olarak, bu sene gerçekten sınırlarımı çizip o kadar fazla insanı içeriye aldım ki. ama bana o kadar çok mutluluk getirdiler ki... hepsi için çok minnettarım. daha 2 gün önce tanıştığım insanlarla 1 hafta boyunca beraberdim, aynı evde kaldım, içtim, eğlendim, sabaha kadar dertlendim. ama o kadar güvendeydim ki, kendimi o kadar çok benmişim gibi hissediyordum ki.. kafamda sürekli "şimdi değilse ne zaman?" diyen bir ses vardı. bu sene o ses hiç konuşamadı. çünkü hep şimdi oldu. geçmişte kendime tanımadığım fırsatları tanıdım bu sene. merak ettiğim, sonunu asla getiremediğim o hikayeleri yaşattım kendime. seneler önce bir şekilde koptuğum tonla insanla tekrar bir araya geldim, buluştum, konuştum. asla hayal edemeyeceğim şeyler yaşadım. mantıklı düşünsem asla yapmayacağım şeyler yaptım. kendi hayatımın kontrolünü gerçekten elime aldım bu sefer. sebep sonuç düşünmeden, o anı gerçekten o anda kendime yaşatabildim. bunun için de çok minnettarım. her kararımda kendimin elinden tutabilmeyi öğrendim.

cidden yaşadığım tüm bu şeylerin bu senede toplanması inanılmaz. hala çok gerçek dışı geliyor bazen. ama hayatıma dönüp baktığımda, şimdiye kadar yaşadığım zamanlar arasında en çok aklımda kalacak sene bu sene oldu diyebiliyorum hiç düşünmeden. en çok bir şeyler hissettiğim sene bu seneydi. birbiriyle çatışan o kadar fazla duyguyu aynı anda hissettim ki.. daha çok konuşurum ama yazdıklarımın uzunluğuna bakıp burada durduruyorum artık kendimi. bana ufak notlar olsun diye bıraktığım tanımlar haddini aşıyor bazen. (:
devamını gör...

şarkılarda geçen şiir tadında cümleler

durmadan rüyama girerler, ormanda ekmek kırıntısı
gündüz gürültüsü, aşkın avuntusu, bu kimin sıkıntısı
benim mi bütün kurduğum hayaller
of, kim evde yok
ne kadar sevdim seni, ne kadar çok
devamını gör...

kulaklıkla son ses dinlenen şarkı

büyük ev ablukada - çamur (mutsuz parti canlı şekli)
devamını gör...

veda sarılması

bilseydim ileride bir veda geleceğini son görüşmemizde öylece bırakır mıydım? uzaktan ona gülümseyip gider miydim hiç?
devamını gör...

geceye yaşamak için bir sebep bırak

o sebebi bulmak.
devamını gör...

yazarların kişisel çöküşünün başladığı yıl

2016. sonra güncelleyeceğim burayı.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının doğum tarihleri

yaklaşıyor. 29 ekim (':
devamını gör...

günlüğü yakmak

yakmadım hiç ama daha öncesinde paramparça etmişliğim var. çok pişmanım. unutuyorum, hatırlayamıyorum, özlüyorum. hayatımın bir noktası yokmuş gibi hissediyorum zaman zaman sırf bu yüzden. çocukluğumdan beri her şeyimi yazarım günlüklerime. günlük yazmak benim hep sığındığım ilk nokta olmuştur. bu yüzden bir günlüğümü paramparça edip yok etmiş olmak üzüyor beni. ama ölümümden sonra yakılmasını isterim. bana özeldi, öyle de kalsın.
devamını gör...

ghostly kisses

buradan bu videolarıyla kendilerine olan hayranlığım başlamıştır. kısa sürede çok özel bir hale geldiler benim için. herkese tavsiyemdir. aynı zamanda türkiye'ye gelişlerini de kaçırmış bulunduğum için bir miktar üzgünüm...
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim