bir erkeğin sevgilisiyle ayrılık aşaması, ayrılığı unutmaya çalışırken ve ayrıldıktan sonra ruh hallerinin özetlendiği, süreçtir.
ayrılık sinyalleri aldığını düşünürken
adının karşısında küfür yazıyor bütün sözlüklerde
artık ayrılık vaktinin geldiğine karar vermiştir bu erkek ve
git gideceksen bekleme farklı değilsin sen de demeye başlar.
ayrılık konuşmasında
belki bir gün özlersin
akabininde
hoşçakal der ve artık özgür hisseder ayrılık onun için kurtuluş olmuştur.
zaten
sen beni unatamazsın diyerek de kendini avutur.
kısa bir mutluluk yaşar ancak sonrasında
soğuk odasında kendiyle baş başa kalınca düşünmeye başlar ve:
artık kimseyle konuşmuyordur muhtemelen kız ondan bir pişmanlık mesajı beklerken o geri adım atmıyordur. aslında beni sevmediğin zamanlarda
alıştım susmaya diyordur ve ekler
beni biraz böyle hatırla
ancak artık ayrılık erkeğin kafasına dank etmiştir.
bu kez anladım der. muhtemelen iş tersine dönmüş artık hatun kişisi ayrılığı atlatmış, yeni aşklara yelken açmıştır.
afilli yalnızlık erkeği sarmıştır.
ancak hatun kişisinin ondan çok uzak olduğunu fark etmiştir.
beni vurup yerde bırakma demeye başlamıştır ama ne çaredir.
erkek kişisi artık
son defa görsem seni kaybolsam yüzünde, son defa yenilsem sana demeye başlamıştır.
ses ver dese de nafiledir.
kim dokunduysa sana ona git diye kendini avutmaya devam eder.
...
sonrasında:
ah sen bir ölüm kalım meselesi diyerek başka bir kıza atak yapmaya çalışır. seni
duymak istiyorum der.
başarılı olur belki ama kısa sürer ya da reddedilir. akabininde eski hatun kişisi için
hiç kimse olmadı senin gibi hiç kimse gelmedi bilirim gelmeyecek, demeye başlar. hayatında renkler kaybolmuştur, grinin 50 tonu bir hayata bürünmüştür. "renksiz hayaller dolu dökülen göz yaşlarım, ezikliği kalbimde yaşanmış tüm aşkların" diyordur.
derken takvim yaprağına bir bakar ve
tam 4 yıl olmuş dün der. artık alkolik olmasına ramak kalmıştır erkeğin ama bittiğinde yıkık dökük olan hatun kişisi çoktan evlenmiş çoluk çocuğa karışmıştır.
yine emre babanın dediği gibi "evlenmişsin nasıl oldu bulabildin mi sonunda hep anlattığın o meşhur huzuru" der ve eklerim, tecrübeyle sabittir.
devamını gör...