terazi yazar profili

terazi kapak fotoğrafı
terazi profil fotoğrafı
rozet
karma: 5156 tanım: 546 başlık: 13 takipçi: 80
Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür Hanım?

son tanımları


kağıdını göstermeyen şerefsiz arkadaş

kendilerine göre sebeplerden, sınavda kağıdının görünmesini engellemek için tüm vücudunu kullanan arkadaştır.

ben de onlardan birisiyim maalesef. lise hazırlıktayken nedense kopya vermek, istemiyordum. ''ben çalıştım banane'' diyordum içimden sanırım. sanırım diyorum, çünkü aradan uzun yıllar geçti çok da emin değilim. neyse, o kopya vermediğim arkadaş yıl sonunda sınıfta kalmıştı. sonradan üzüldüm de ama olan olmuştu bir kere.

sonra o arkadaşım hazırlık sınıfını geçemediği için düze liseye (biz süper lisedeydik) transfer olup oradan devam etti.

şöyle bir düşününce eğer bizimle beraber okusaydı, belki bambaşka bir yoldan ilerleyecekti hayata. kader gerçekten çok şaşırtıcı bir olgu. çok iyi anlaştığı sıra arkadaşından kopya alamadığı için başka bir yola girip devam etti. tabii ki işin esasında kendi hıyarlığıyıdı. derslerine yeterince özen gösterse sınıfı geçmemesi imkansızdı da. ama onun öyle bir kırılma yaşamasında benim de rolümün olması bana her zaman gerip hissettirir.
devamını gör...

yazarların ilk izlediği yabancı dizi

alf! hatırladığım, ilk izlediğim yabancı diziydi. hala bayılırım kendisine. :)
devamını gör...

erkek dediğin 1.90 ve kaslı olur

bazı erkek yazar dostların çaktırmadan sinyal verdiği başlıktır. ''tüh iki cm'le kaçırdım'', ''bir kaç cm aşağıdayım ama kaslıyım''. ''kaslı ve 1.90'ım ama sarışın değilim'' diyerek ilgilisine bilgilendirme yapıyorlar. :)
erkek dediğin sorumluluk sahibi olur. onun haricindeki her şey yalan dolan, haberiniz olsun.
devamını gör...

sözlük erkeklerinin en iyi yaptığı yemek

sözlük erkeklerinin mutfakta maharetlerini gösterdiği başlık.

ben tavuk sote ve biber dolmasını gayet lezzetli yaparım. :)
devamını gör...

insanı tüketen şeyler

kimi zaman ve çoğunlukla ağır ağır, kimi zaman da hızla insanı yiyip bitiren şeylerdir. ben oyumu ''beklenti'' olarak kullanmak istiyorum. çünkü çok uzun zamandır beni ağır ağır tüketen şey bu duygu. her yeni gün, yeni bir umut derler ya sevgili dostlar. ben de her sabah gözlerimi açtığımda beklediğim, olmasını umduğum şeylerin beklentisi ile güne başlıyorum. bu bazen kafamın içinde belli belirsiz bir ses oluyor, bazen de sirenler çalıyor.

bu yazıyı okuyan kimi dostlar belki diyecekler ki ''girme beklentiye, bırak gitsin.'' çok haklılar. ama ben de çok yoruldum. ruhen çok çok yoruldum. bırakmaya da beklemeye de gücüm kalmadı pek.
devamını gör...

toplu taşımada yan koltuğa oturan şişman insan

zaman zaman şahit olduğumuz durum. daha bu sabah bizzat yaşadım. gerçi ben onun yanına oturdum ama aynı şey. bu konuda hep ikilemde kalmışımdır. kişi bir koltuk ve o koltuğun sınırlarından taşacak kadar iriyse, diğer yolcuların hakkına giriyormuş gibi geliyor. bir iki defa böyle bir durumda diğer yolcuların tepki gösterdiğini de gördü bu gözler.

eğer bana sorarsanız, kişinin sağlığı elverişli ise nezaket gereği oturmak yerine ayakta gitmelidir. ancak nezaket, pek uğramıyor ülkemizin güzel insanlarına.

bu arada şunu belirteyim; kişi kullandığı ilaçlardan, genetik bir rahatsızlıktan veya elde olmayan sebeplerden dolayı, yani istemeden o boyutlara ulaşmış olabilir. yazdıklarımdan kimseyi suçladığım , yargıladığım anlamı çıkmasın lütfen.
devamını gör...

mesajlaşılan kızın findeks raporu istemesi

kabalık ve küstahlığın tanımını arşa çıkarmış kızdır. herkesin delirdiği bir ülkede çok da şaşırılacak bir şey olmamalı. merak ediyorum, acaba akrep burcu muydu kendileri... akrepler genel olarak tutmayı ve sahip olmayı sever. belki de kızımız, hali vakti yerinde birisiydi ve ne olur olmaz elimdekinden de olmayayım diye findeks raporu istedi. bilemiyorum.
devamını gör...

habire kaderi suçlayan insan

hayatla ve kendiyle küs olan insandır. başımıza gelen pek çok şeyin aslında kendi yaptığımız seçimlerden dolayı olduğunu bilmeyen insandır. kabul, bazen olumsuz durumlar bizim kontrolümüz dışında gelişir. ama işte hayat da böyle bir yer. işin kolayına kaçıp, kaderi suçlamak yerine sabretmek, ayağa kalkıp devam etmek gerekir. böyle bir insanın idrak etmesi gereken en önemli şeylerden birisi de aslında her an etrafımızda bizi gülümsetecek ya da kendimizi iyi hissettirecek bir şeylerin sürekli olduğudur. görmek lazım. yalnızca bakarak olmuyor.
devamını gör...

yazarların en çok yediği şey

sözlük yazarlarının gündelik hayatta en çok yedikleri şey.

maalesef ki pilav. son bir senedir sanırım ve istemeden en çok yediğim şey. neden? çünkü bir pilavcıda çalışıyorum.
devamını gör...

arabın dini

islam dinini yalnızca araplara inmiş zanneden, kur'an arapça olduğu için diğer milletleri aslında bağlamayacağını düşünen kişilerin savıdır.

bu başlığı açan alpinçayırı isimli yazara gerçekten çok üzülüyorum. islama karşı içindeki kin gözlerini kör etmiş. tüm işi gücü bırakmış, burada sürekli dini kötülemek için çaba gösteriyor. ya da belki onun dünyasında ''insanlara gerçekleri göstermek'' için diyebiliriz. ama ne yazık ki daracık at gözlüğüyle dünyaya baktığının hiç farkında değil. kendine göre okuyor, araştırıyor ve hatta savlarını destekleyecek kur'an'dan ayetler de buluyor. yazık! önünü bile göremiyor halbuki.
devamını gör...

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

eskiden gün içinde sürekli ülke gündemini takip ederdim. artık bunu yapmamaya karar verdim. bıktım çünkü sürekli her konuda kara haberlere maruz kalmaya. siyasi, sosyal ve ekonomik olarak bitmiş bir ülkede her gün her türlü (cinayet, tecavüz, hırsızlık, yolsuzluk, dolandırıcılık, yangın) habere maruz kalmak psikolojimi ciddi şekilde etkilemeye başladı. en sonunda da dün yaşanan imamoğlu hadisesi ile bir kez daha gördüm ki mağdur edebiyatı ile iktidara gelen insanların yaşadıkları güç zehirlenmesi artık ''ben ölmeden bu koltuğu bırakmam'' noktasına getirdi durumu.

bundan sonra ben de bir şekilde mecbur kalmadığım sürece, ne haber izleyeceğim ne de gündem takip edeceğim. bana ne abi! 23 yıl boyunca hep kaybeden partilere oy vermiş birisi olarak, gelinen bu durumda benim hiçbir sorumluluğum yok! üstelik dilim döndüğünce herkesi de uyardım. yapmayın, etmeyin dedim ama gücün pırıltısına ve yalanlarına kapılanları ikna edemedim. bu zamana kadar kimler iktidara oy verdiyse ve bundan sonra da verecekse, durumu onlar düzeltsin. haberleri de onlar izlesin!

cehalet mutluluktur! ben cahilliğimden memnun bir şekilde kendi hayatım için mücadele etmeye, yani yaşamaya çalışmaya devam edeceğim.
devamını gör...

üniversite diplomanız iptal edilse ne yapardınız

bana bir etkisi olmazdı. hele ki şu anda çalıştığım yerde umurlarında bile olmazdı. diğer açıdan iibf mezunuysanız ve özel sektörde çalışıyorsanız size de bir şey olmazdı. kalburüstü bir firmada çalışmadığınız sürece kimse diplomanıza bakmıyor. ah be, keşke dayım ''derslerine iyi çalışmazsan, seni tamirciye veririm'' dediğinde bunu yapsaydı.
devamını gör...

sözlükte hak edilen değeri görmemek

aslında konu sözlüğe hangi pencereden baktığınıza bağlı. facebook ya da instagram gibi bir sosyal medya mecrası olarak bakıp yazdıklarınızın beğenilip beğenilmemesini önemsiyorsanız moraliniz bozulabilir. çünkü burada takipçilerin çoğu birbirini tanımıyor ve ''aman ayıp olmasın hadi beğeneyim'' demiyor doğal olarak. burası başlıklara kendi fikrimize göre tanımlar girdiğimiz bir yer. yazdıklarımızdan geri dönüş alıp almamak neden önemli olsun?
devamını gör...

kadınlarla sohbetin kısır olması

başlığı açan arkadaş erkeklerle sadece ''maç, kadın, alkol vb.'' muhabbetlere girip bunu da sohbet zannettiği için karşısına bir kadın geldiğinde hali ile sohbetin kısır olduğunu ve bunun da kadından kaynaklandığını düşünür. tanımında tarih, siyaset, felsefe gibi konulara dem vurmuş ama yüzeysel bilgisini ve hep aynı minvalde dönen muhabbetlerini herhalde sohbet zannediyor.
devamını gör...

pişman olduğunuz kararlar

hangi birisini sayayım dedirten kararlardır. ama hayat böyledir işte. aldığımız her karar isabetli olsaydı o zaman nasıl ders çıkacaktık yaşadıklarımızdan?
devamını gör...

kitap okumuyorum eksikliğini de hissetmiyorum diyen tip

eksikliğin farkında olmayan tiptir. dolayısıyla kitap okuyup okumamak onun için üzerine düşünülecek, zaman ayrılacak bir konu değildir. kelime dağarcığının ne kadar az olduğu aklına bile gelmez. neden? çünkü bildiği sınırlı sayıda kelime, kendisini ifade etmeye yetiyordur. hep benzer cümle kalıpları ile iletişim kurması onun için sorun değildir. entelektüel bir sohbete katılmak aklına gelmez ve buna ihtiyaç duymaz. neden? çünkü böyle bir sohbetin ne kadar keyifli olduğundan haberi yoktur. bilmiyor, farkında değil ve umursamıyor da. olduğu hali ile mutlu. evet o mutlu birisidir. bilmemenin verdiği mutlulukla doludur.
devamını gör...

yazarlar olarak tuttu tutmadı oynuyoruz

tuttu.
aşağıdakinin kalbi çok kırık.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

ilkbahar'a özenen güzel bir sonbahar gününden selamlar! şükretme konusunu sanırım 6 aydır düşünüyorum. aslında bahsettiğim dilimizde sürekli olan "çok şükür iyiyim, şükür bugünlere" kavramından ziyade aslında senin bahsettiğin "şükretmeyi ne zaman bıraktım" konusu. tam sana "eskiden her şey; hayat, yaşadıklarımız daha kolaydı ve zorda kaldığımızda yetişecek ebeveynlerin şemsiyesi altındaydık. fark buradan dolayı kaynaklanıyor" gibi naçizane bir yorumda bulunacaktım. ama bulunamadım. :) nedense bir şey durdurdu beni. galiba yorumun biraz yüzeysel kaçtığını farkettim.

benim şükür konusu ile ilgili bugün itibari ile geldiğim nokta şurası elif hanım; her şey insanın üstüne üstüne gelirken gözlerimizi kalın bir perde ile örten bu olumsuzlukların hepsinden sıyrılıp bize nimet olarak verilmiş, zorlukların yanında hayatımızı daha çekilir kılan şeyleri görmek ve bunlara sahip olduğumuz için gerçekten minnet hissetmek. sanırım bu idrake varmak ve orada kalmak bize her saniye şükretme dürtüsünü kendiliğinden veriyor. :)
devamını gör...

büyük av

robert jordan'ın yazmış olduğu zaman çarkı adlı fantastik kurgu serinin ikinci kitabıdır. bir önceki (dünyanın gözü) kitap biterken rand ve arkadaşları çok kısa bir süre öncesine kadar hayal bile edemeyecekleri şeyler yaşamış ve en sonunda rand ilk defa tek güç'ü yönlendirebildiğini fark etmişti...

bu kitapta ise olaylar daha gelişiyor ve kahramanlarımız ellerinden çalınan, öttürüldüğü takdirde mezarlarındaki efsanevi ölü kahramanları, çalanın kim olduğundan bağımsız olarak yanında savaşmalarını sağlayan boruyu karanlıkdostlarından geri almak için peşlerine düşerler.

spoiler vermemek adına daha fazla uzatmadan yorumlarıma geçeyim;

daha önce bahsetmiştim, seriyi daha önce bir kez okumuştum ve şimdi ikinci defa başladım. o zamandan bu zamana neredeyse 10 yıl geçti. bir kez daha ve on yıl yaşlanmış halimle tekrar okuyunca, daha önce çok üzerinde duymadığım ayrıntıları fark etmeye başladım. serinin bu kadar uzun olması; olay örgüsünün çok ayrıntılı olmasından ve katakterlerin iç dünyasının da çok ince ince anlatılmak istenmesinden kaynaklanıyor. yazar, karakterlerin psikolojilerini ve neyi neden yaptıklarını detaylı bir şekilde okuyucuya vermek istemiş. bunu da ancak uzun uzun yazarak mümkün kılmış. bu gerçekten çok çok büyük bir çaba ve ustalık gerektiren bir iş. üstelik insan psikolojisine bu kadar hakim olmak her babayiğidin harcı değildir. belki abarttığımı düşüneceksiniz ama robert jordan'ın bir tolstoy ya da dostoyevski gibi ustalardan geri kalır yanı yok. sanırım bu durum, hayatı ve insanları gerçekten anlamış olmaktan ve uzun uzun gözlem yapmaktan kaynaklanıyor.
devamını gör...

gözyaşlarını durduramayan kişiye durdurması için tavsiyeler

benim de merakla okumak istediğim tavsiyelerdir. ama şunu sormak istiyorum; ağlayan birisini gerçekten susturmalı mıyız? ağlamak kişinin hissettiklerini dışa vurmasıdır. eğer onu durdurursak onu ağlamaya iten o duygu her ne ise vücutta kalacak ve ağrı, sızı ya da bambaşka bir şey olarak rahatsızlık verecek. o yüzden ağlayan birisine bence yapılacak en güzel şey ona sarılarak destek vermektir.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim