1.
Ölmekten son derece korkuyor; çünkü henüz yaşayabilmiş değil.
son tanımları
2.
zamanın insandan aldığı şeyler
birçok şey geliyor aklıma ama en üzücülerinden biri hayal kurmak.
zamanla hayal kurma yetimizi değilse bile gerçekleşmesine olan umudumuzu kaybediyor olabiliriz.
zamanla hayal kurma yetimizi değilse bile gerçekleşmesine olan umudumuzu kaybediyor olabiliriz.
devamını gör...
3.
insan ne zaman yalnızlaşır sorusu
galiba ondan beklendiği gibi değil, kendi hissettiği şekilde davrandığı veya konuştuğu zaman.
devamını gör...
4.
kaybettiğini anladığın an
en azından bir sonuçtur, bin kere kaybetmeyi düşünmekten kurtarır diye düşünüyorum.
belki de yanlış düşünüyorum.
belki de yanlış düşünüyorum.
devamını gör...
5.
yazarların unutamadığı film replikleri
bir hiç olmak çok üzücüdür beyler. insanlar hep aranmak ister, dinlenmek ister, hayatta bir kez de olsa önemli olmak ister.
12 angry men
12 angry men
devamını gör...
6.
kitap alıntıları
ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. hayır! illâ ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hâkim olmak arzuları...
peyami safa
peyami safa
devamını gör...
7.
yazarların unutamadığı film replikleri
sanki çok ömrümüz varmış gibi, beklemeyi öğretiyor bize hayat.
the pianist
the pianist
devamını gör...
8.
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
bütün suç yıldızların, hep onlar vaat etti bana yarınları.
devamını gör...
9.
başını göğsüme sakla sevgilim
sabahattin ali'nin şarkılara uyarlanmış muazzam şiirlerinden biri olan (bkz: çocuklar gibi) şiirinden bir dizedir.
devamını gör...
10.
çocukken okunan ilk kitap
belki ilk değil ama çocukluktan aklımda en keskin hatlarla kalan kitap uçan sınıf olmuştu. çocukluğun vermiş olduğu uçsuz bucaksız hayal gücüyle betimlemeler gözümde muazzam canlanmıştı.
devamını gör...
11.
kitap alıntıları
hiçbir insan, hiçbir zaman kendini olduğu gibi anlatmayı göze alamaz.
albert camus
albert camus
devamını gör...
13.
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
sahip olduğum tüm fikri ve maddi varlığımla bir gün bu dünyadan ayrılacağım
ve sanki hiç doğmamış gibi olacağım.*
ve sanki hiç doğmamış gibi olacağım.*
devamını gör...
15.
unutulmayan roman karakterleri
peçorin.
''bütün dünyayı sevmeye hazırdım, değerlendiren çıkmadı: böylelikle de nefret etmeyi öğrendim.''
(bkz: zamanımızın bir kahramanı)
''bütün dünyayı sevmeye hazırdım, değerlendiren çıkmadı: böylelikle de nefret etmeyi öğrendim.''
(bkz: zamanımızın bir kahramanı)
devamını gör...
16.
louise fletcher
one flew over the cuckoo's nest* filminde hemşire mildred ratched rolüyle en iyi kadın oscarını kazanmış 1934 doğumlu amerikalı aktris.
filmde canlandırdığı hemşire ratched karakterinin sadece tavır ve mimikleri oscarı kazanmasına yetmiştir bence, diyalogları ise pastadaki çilek olmuş.
filmde canlandırdığı hemşire ratched karakterinin sadece tavır ve mimikleri oscarı kazanmasına yetmiştir bence, diyalogları ise pastadaki çilek olmuş.
devamını gör...
17.
iz bırakan şarkı sözleri
hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar,
hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar.
cem karaca - sen de başını alıp gitme
hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar.
cem karaca - sen de başını alıp gitme
devamını gör...
18.
geceye bir alıntı bırak
sen benim zihnimde bir düş, bir düşüncesin. bana şu anda dokunuyorsun. ama ben sana dokunamıyorum. çünkü düşlere dokunmak mümkün olabilir mi?
puslu kıtalar atlası - ihsan oktay anar
puslu kıtalar atlası - ihsan oktay anar
devamını gör...
19.
anton chigurh
oscar dahil birçok ödül almış (bkz: no country for old men) filminde javier bardem'in canlandırdığı karakterdir.
anton chigurh duygusal zaafları bulunmayan, kararlarını kişisel çıkarları ve prensipleri ile alan psikopat bir katildir. karakterine ek olarak dış görünüşü de oldukça sıra dışı ve ürkütücüdür.
ayrıca psikiyatrist samuel leistedt' in ekibiyle yaptığı araştırma sonucunda beyazperdede bulunan en psikopat karakter olduğuna karar kılınmış.*
anton chigurh duygusal zaafları bulunmayan, kararlarını kişisel çıkarları ve prensipleri ile alan psikopat bir katildir. karakterine ek olarak dış görünüşü de oldukça sıra dışı ve ürkütücüdür.
ayrıca psikiyatrist samuel leistedt' in ekibiyle yaptığı araştırma sonucunda beyazperdede bulunan en psikopat karakter olduğuna karar kılınmış.*
devamını gör...
20.
arkadaşımın evi nerede
abbas kiyarüstemi tarafından 1987' de çekilen iran yapımı filmdir. orjinal adı khane-ye doust kodjast? olarak geçiyor.
film oldukça basit bir konu üzerinden, minimum diyalog ile bir çok mesaj ve anlam vermeyi başarmış bir yapım. kısıtlı diyalog bölümlerinde dönem halkının geleneklerine bağlılıklarını, nesiller arasındaki bakış farklılıklarını irdeliyor buna ek olarak öğretmen üzerinden de baskıyı hissettiriyor.
diyalog bulunmayan geride kalan süre ise üstü kapalı anlatımlarla geçiyor. rüzgar sesleri, gölge oyunları bu üstü kapalı anlatımlarda en çok dikkatimi çeken detaylar oldu.
filmin sonlarında ki yaşlı adam ve çocuk sahnesinde yaşlı adamın tecrübe ve sakinliği, çocuğun ise heyecan ve toyluğu temsil etmesi çok güzel bir detay olarak yer alıyor
filmi izledikten sonra yönetmen abbas kiyarüstemi hakkında internette ufak bir arama yapınca yönetmenin iran sinemasının yükselmesindeki ana etkenlerden biri olduğunu ve sinema üzerinde ki baskı sebebi ile bu üstü kapalı anlatım yoluna gittiğini öğrendim.(dönemindeki bir çok yönetmen gibi)
ek olarak bu film köker üçlemesinin ilk filmi olarak geçiyor, diğer 2 filmi de izlemeyi düşünüyorum, yalın anlatımları sevenlere tavsiye ederim.
film oldukça basit bir konu üzerinden, minimum diyalog ile bir çok mesaj ve anlam vermeyi başarmış bir yapım. kısıtlı diyalog bölümlerinde dönem halkının geleneklerine bağlılıklarını, nesiller arasındaki bakış farklılıklarını irdeliyor buna ek olarak öğretmen üzerinden de baskıyı hissettiriyor.
diyalog bulunmayan geride kalan süre ise üstü kapalı anlatımlarla geçiyor. rüzgar sesleri, gölge oyunları bu üstü kapalı anlatımlarda en çok dikkatimi çeken detaylar oldu.
filmin sonlarında ki yaşlı adam ve çocuk sahnesinde yaşlı adamın tecrübe ve sakinliği, çocuğun ise heyecan ve toyluğu temsil etmesi çok güzel bir detay olarak yer alıyor
filmi izledikten sonra yönetmen abbas kiyarüstemi hakkında internette ufak bir arama yapınca yönetmenin iran sinemasının yükselmesindeki ana etkenlerden biri olduğunu ve sinema üzerinde ki baskı sebebi ile bu üstü kapalı anlatım yoluna gittiğini öğrendim.(dönemindeki bir çok yönetmen gibi)
ek olarak bu film köker üçlemesinin ilk filmi olarak geçiyor, diğer 2 filmi de izlemeyi düşünüyorum, yalın anlatımları sevenlere tavsiye ederim.
devamını gör...